Dere Islahı sonucu kamulaştırmasız el atma

değerli meslektaşlarım son dönemlerin en gözde konularından olan kamulaştırmasız el atma davalarında karşılaştığım ve örnek karar bulamadığım bir konuda yardımlarınızı rica ediyorum. şöyle ki;
müvekkile ait ve dere kenarında bulunan (dereye sıfır) 25000 m2 lik taşınmazın yaklaşık 10000 m2 lik kısmı yapılan ıslah çalışması nedeniyle müvekkilin elinden çıkmış oldu. bu taşınmazın bir kısmı dere yatağı içerisinde kalırken bir kısmı yapılan tahkimat duvarı bir kısmı da duvarın üzerine yapılan yolla birlikte fiilen yok olmuş oldu. bunun üzerinde 2942 sayılı kanunun geçici 6. maddesi gereği ilgili kuruma gerekli başvuruları yaptıktan sonra kamulaştırmasız el atma davamızı açtık.
Ancak şöyle bir sorun ortaya çıktı.davalı kurum adına bu inşaatı yapan müteahhit firma zamanında müvekkile şöyle bir dilekçe imzalatmış; ''Taşkın koruma inşaatı kapsamında arazimin olduğu kısımlardan imalat güzergahının arazimin üzerinden geçmesinden dolayı dere tarafına terk edilen kısımlar için hiçbir hak talep etmeyeceğimi kabul ve taahhüt ederim.'' bu yazıyı müvekkilin ağzından yazdırıp kendisine imzalatmışlar ve hatta sonrasında köy muhtarının da bu yazıya imzasını almışlar. şimdi davalı kurum vekili savunmasını bu yazıya dayandırıyor.
borçlar kanunu gereği taşınmaz bağışları dahi sıkı şekil şartlarına tabidir. kaldı ki müvekkil taşınmazının sadece imalat güzergahı olması nedeniyle kullanılacağı konusunda aldatılarak bu yazıyı imzalamıştı yani amacı taşınmazını bedelsiz terk etmek değildir. zaten bu hayatın olağan akışına aykırıdır.(10 dönümlük bir yerden bahsediyoruz)
bu tarz bir muvafakat yazısı kamulaştırmasız el atma olgusunu ortadan kaldırır mı?yani böyle bir rıza açıklaması kurumu haklı çıkartır mı?

Bahsettiğiniz metni ilk okuduğumda metinden anladığım 'inşaat devam ettiği sürece arazinin dere tarafında kalan kısımları' için hak talep edilmeyeceğidir. Metindeki 'imalat güzergahının arazimin üzerinden geçmesinde dolayı' ifadesinden benim anladığım budur. Malik arazisinin bağışlamış değildir. İnşaat bittikten sonra asıl fiili tecavüz tüm sonuçları ile anlaşılabilir olmuştur.
Dolayısı ile bu savunmaya itibar edilemeyeceği düşünüyorum.

zaten davalı taraf bu yazıyı hazırlayıp müvekkile imzalatırken sadece taşınmazını inşaat süresince kullanacağız demiş, müvekkil de bu nedenle bu yazıyı imzalamış. yazının içeriğinde kelime oyunları olsa da ben de sizin gibi yorumluyorum bu yazıyı.ama bir an için bu yazının bizim anladığımızın dışında yorumlandığını düşünürsek o halde bu bir bağış olabilir mi?taşınmaz bağışlarının şekle tabii olduğu, tapuda yapılması gerektiği çok açık şekilde ifade edilmiştir.dolayısıyla bu bir bağış işlemi olarak kabul edilmese bile kamulaştırmasız el atmanın tanımında yer alan''taşınmazına rızası dışında el atılan'' ibaresindeki rıza dışı halini ortadan kaldırır mı??