Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tanıma-yetki-görev-küçük-tarafların ölmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-07-2014, 14:34   #1
avukat24

 
Varsayılan Tanıma-yetki-görev-küçük-tarafların ölmesi

İyi çalışmalar;

Müvekkilimin Almanya da yaşayan A adlı kızının B isimli kişiden evlilik dışında C adlı çocuğu bulunmaktadır. Ancak A da B de, ikisi de Almanyada vefat etmiştir. müvekkilim de Torunu C hakkında veraset ve velayet işlemi yapmak istemektedir.

A'nın kızı C nin B'den olduğu Almanyada tespit edilmiş ve C, B nin soyadını almıştır. Ancak C'nin soyadı Türkiye'de başka bir soyadı olarak görünmektedir. Zira A ölmeden önce başka bir adamla evlenmiş ve çocuğu C'yi o adamın çocuğu gibi nüfusa kaydettirmiştir. (Tabi A sonradan o adamdan boşanıyor)

Bu nedenle C'nin Türkiyedeki soy adı başka, Almanya'da başkadır. Gerçek olan Almanya'da zaten tespit edilmiş ve karar kesinleşmiştir.

Müvekkilim anneannesi olarak C 'nin öncelikle soyadı hakkında Almanyada verilen kararın Türkiye'de tanınmasını istemekte.

Aynı anda velayetini de üzerine almak istemektedir.

Sorum şu: Tanıma davasını bildiğim kadarıyla Aile Mahkemesi'nde açacağız. Ancak yetkili mahkeme konusunda tereddüte düştüm. Zira anne de baba da ölü. Çocuk reşit değil. Bir tek anneannesi var. Bu arada A'nın da B'nin de C'nin de Türkiye'de ikametgahı bulunmamaktadır. Bir tek anneanne müvekkilim Türkiyede ikametgah sahibidir.


Ayrıca davalı kim olmalı?

Yardımınıza ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler.
Old 16-07-2014, 13:44   #2
AV.SEDAT

 
Varsayılan

Eğer C, annesinin evli olduğu kişinin nüfusuna annesinin o kişi ile evliliği içinde doğup kaydedilmiş ise dava evlilik içinde doğmuş çocuğun nesebine ilişkin olacak ve aile mahkemesinde görülecek.. buna ilişkin hükmün tanınmasına dair karar için de aynı görev kuralı geçerli...

Yok eğer önce C doğmuş, sonra annesi -D diyelim bu adama da- D ile evlenmiş ve doğum tarihi evlilik öncesi olan C'yi babası D şeklinde nüfusa kaydettirmiş ise, bu durumda dava büfus kaydının tashihi davasıdır ve asliye hukuk mahkemesinde görülür.. bununla ilgili yabancı hükmün tanınması da aynı şekilde olacaktır.

İçinde yabancılık unsuru olmayan carbon-copy bir davam vardı; tanıma değil de aynı hususun mahkemece tespitini istiyorduk.. AHM görevsizlik verdi "neseptir" diye; aile de "nüfus davasıdır" diye görevsizlik verdi; yargıtay "çocuk evlilik dışında, hatta babası görünen kişi başkasıyla evli iken doğmuş; o nedenle dava nüfus davasıdır" dedi ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu belirtti..

Nesep davasında davalı D olacak; ancak davacı çocuk D nin velayetinde olduğundan önce küçüğe kayyum tayin edilmeli.. davacı kayyum olacak, müvekkiliniz nesep davası açamaz..

Dava nüfus davası ise davalı hem nüfus müdürlüğü, hem de kaydi baba olan D olacak.. Bunu müvekkilinizin açıp açamayacağı konusunda kararsızım, küçük kendi yanında ise önce kendisini kayyum olarak atattırıp sonra dava açabilir, mevcut durumu ile yine açamaz gibi geliyor bana..
Old 16-07-2014, 17:03   #3
avukat24

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV.SEDAT

Yok eğer önce C doğmuş, sonra annesi -D diyelim bu adama da- D ile evlenmiş ve doğum tarihi evlilik öncesi olan C'yi babası D şeklinde nüfusa kaydettirmiş ise, bu durumda dava büfus kaydının tashihi davasıdır ve asliye hukuk mahkemesinde görülür.. bununla ilgili yabancı hükmün tanınması da aynı şekilde olacaktır.

Tam anlattığınız şekilde. Yani C, D ile evlenmeden önce doğmuş ve D nin nüfusuna kaydedilmiş. Bu durumda asliye hukuk mahkemesi görevli oluyor anladığım kadarıyla.


Alıntı:
Yazan AV.SEDAT

Nesep davasında davalı D olacak; ancak davacı çocuk D nin velayetinde olduğundan önce küçüğe kayyum tayin edilmeli.. davacı kayyum olacak, müvekkiliniz nesep davası açamaz..

Almanya'da nesebinin B ye ait olduğu tespit edilmiş ve B nin soyadını almış ve B ondan sonra vefat etmiş. Biz de Türkiye'de tanınmasını istiyoruz. Bu durumda yine davalı D oluyor sanırım.

Alıntı:
Yazan AV.SEDAT
Bunu müvekkilinizin açıp açamayacağı konusunda kararsızım, küçük kendi yanında ise önce kendisini kayyum olarak atattırıp sonra dava açabilir, mevcut durumu ile yine açamaz gibi geliyor bana..

Vesayet davası açmayı düşündüm aslında. Ama henüz Türkiye'de tanınmamış bir mahkeme kararımız var. Ama Türkiye'de babası D olduğu için ve D hayatta olduğu için sanırım kayyum atanmalı diyorsunuz.

Aslında aynı anda birden fazla yapılması gereken işler olduğu için hangisini daha önce yapmalıyım kafam karışmıştı.

Cevaplarınızı dikkate alacağım. Çok teşekkür ederim yardımınız için.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Tanıma ve tenfizde yetki hakkında. Av.Hatice Sarıbardak Meslektaşların Soruları 2 10-04-2013 12:56
boşanma kararının tanıma ve tenfizi konusundaki yetki kurallarının niteliği Mustafa KIRMIZI Meslektaşların Soruları 3 28-01-2012 20:51
Tarafların Kıbrısta İkamet Etmeleri Durumunda Boşanma Davasında Yetki Durumu tiryakim Meslektaşların Soruları 3 04-07-2011 11:44
küçük kısıtlının yurt dışına yerleşmesi haliden bankadaki parada yetki neresi av_sibelll Meslektaşların Soruları 1 16-12-2009 23:26
tanıma-görev- yetki Nuriye Değer Meslektaşların Soruları 1 13-09-2007 13:47


THS Sunucusu bu sayfayı 0,36000705 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.