Karşılıksız çek şikayetinin devamı

merhaba meslektaşklarım
müvekkilimin ciroladığı çek karşılıksız çıkmış ve bundan dolayı müvekkilim borcu ödemek zorunda kalmıştır biz şu an rücu belgesi ile keşideci hakkında icra takibi yapmak istiyoruz ancak daha önce keşideci hakkında karşılıksız çekten dolayı şikayette bulunulmuş biz şu an bu davaya nasıl müdahil olabilirlz teşekkürler

Kanaatimce olamazsınız. Yetkili hamil olmalısınız. Ayrıca ceza yargılamasında var olan müşteki veya sanık sıfatıyla bir başkasının yerine geçmez diye düşünüyorum. Suçtan mağdur olan kişi müşteki olabilir.

Sn. Melik Şengül;

Sürmekte olan davanın "çek bedelinin hamile ödenmiş olması" gerekçesiyle beraatle sonuçlanması gerekir ki bunun da mümkün olmaması gerekir. Karşılıksız çek keşide eden kişinin bu fiilinden dolayı (olayda Sn. a.alper'in müvekkili) zarar görenin davaya katılabilmesi gerekir diye düşünüyorum.

Saygılarımla...

şikayet süresinde çeki elinde bulunduruan yetkili hamil şikayette bulunmuş ve dava açılmış,devamında ciranta borcu bu kişiye ödediği için yetkili hamilin artık dava konusu sebebiyle şikayet ve takip hakkı kalmamıştır.
Bu süre geçtikten sonra ciranta takip hakkını kazansa dahi şikateçinin davasını devam ettiremez.Şikayet hakkı devir ve temlik edilemez.

şikayeti yapan ve alacağını cirantadan tahsil eden vekili, yetki belgesi düzenleyip borcu ödeyen ciranta vekiline verse ve ciranta vekili de eldeki davayı takip etse yetki belgesini veren avukat açısından herhangi bir disiplin sorumluluğu söz konusu olur mu? Zira keşideciden cirantanın alacağını tahsil edebilmesinin tek yolu bu gibi gözüküyor.

Bu arada ceza yargılamamız açısından borcu ödeyen cirantanın yetkili hamil olduğu iddiası veya başka bir gerekçeyle davaya müdahil olması mümkün değildir. Ayrıca 6 aylık süre içerisinde olsa dahi yeni bir şikayette de bulunamaz.

Bizler hukuku uygulamalıyız,avukatlığı sadece tahsilatçılık gibi algılamayı doğru bulmuyorum.

Kaldı ki yetki belgesi vermesi düşünülen avukat,tahsil edilen alacağın tekrar tahsilatına yönelik hareket etmiş olacağından şikayet halinde baro tarafından soruşturma görebilicek ve de ağır cezada yargılanacaktır.

Şevval Hanım,
Avukatlık ile ilgili söylediklerinize bütünüyle katılıyorum. Ancak burada alacağını tahsil eden hamilin fazladan bir menfaati kalmıyor zaten. Uygulanan hukuk asıl borçlu olan keşideciyi korurken, borcu ödemek zorunda kalan ciranta aleyhine sonuç doğuruyor. Bu durumu "...Tahsil etmek değil de hakkın yerine getirilmesi." olarak nitelemek daha doğru olmaz mı? Diğer taraftan yetki belgesi düzenleyen avukatın hiçbir menfaati olmamasına rağmen ceza alabileceği fikrinize de katılıyorum. Galiba en iyisi cirantayı kaderiyle başbaşa bırakmak.

Hamil dışındaki kişilerin şikayet ve davaya katılma haklarının olmadığını düşünüyorum.
Gerekçelerim:
- Çek Kanunu'nun 1. maddesinde yazılı amaçlardan birinin "çek hamillerinin korunması" olması,
- 5. maddenin 1. fıkrasında da şikayet hakkının çek hamiline tanınmış olması,
- Çek Kanunu'nun CMK'na göre özel kanun olması.

Çek kanununa göre çeki elinde bulunduran şikayetçi olabilir. Yetkili yada meşru hamil olup olmama durumu ceza yargılamasında dikkate alınmamaktadır. Bu nedenle geriye cıro hükümlerine göre ödeme yapan ciranta çeki elinde bulunduran sıfatını da kazanacağından açılan karşılıksız çek davasında da müştekinin yerine geçip davaya katılabilir , katılmalıdır.

Suç: Karşılıksız Çek Keşide Etmek
Suçlu: Keşideci
Müşteki: Hamil.
Şüpheli: Keşideci
Borçlular: Keşide Eden + Cirantalar

Hamil şikayet edipte savcılık kamu davası açtığında yargılama başlar ve hamil şikayetinden vazgeçinceye kadar yada keşideci çek bedelini çek tazminatıyla birlikte ödeyinceye kadar Keşidecinin suçu sabit görülür ve hüküm altına alınır.

Cirantalardan birinin çek bedelini ödemesi, Hamil şikayetinden vazgeçmediği sürece, Keşideciyi cezadan kurtarmaz. Zira Suç "Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet vermektir".

Soruyla ilgili bir olayımızdan bahsedeyim.

Karşılıksız çekle ilgili keşideci ve ciranta aleyhine takip yaptık ve keşideci hakkında şikayette bulunduk.
Ciranta borcu ödedi, biz de Sulh Ceza Mahkemesi'ne; Ciranta borcu ödedi, dolayısıyla halefiyet ilkesi gereği hak ve yetkilerimize sahip olmuştur. Bu nedenle yargılamanın bundan sonraki seyri için cirantanın görüşünün alınmasını talep ettik. Netice henüz elimize ulaşmadı ama yargılamanın devam edeceği kanaatindeyim. Çünkü borcu ödeyen Keşideci değildir ki cezadan kurtulsun. Hakkaniyete uyanda budur.

Benim görüşüm bu yönde.

Karşılıksız çekle ilgili olarak süresi içinde yapılan çek şikayetinden sonra davanın devam ettiği bir süreçte cirantalardan birinin borcu ödemesi üzerine keşideci cezai veya hukuki olarak borcundan kurtulmuş olmaz, keşidecinin sorumluluğu çek bedelini ve çek tazmintını ödemediği sürece devam eder, çek beelini ödeyen cirantanın ise devam eden ceza davasına müdahil olmasının pratik yolu yetki belgesi ile ceza davasına yetki belgesi veren avukatın adına müdahil olmasıdır, ayrıca ceza davasına bakan mahkemeden davaya müdahil olması yönünde talepte bulunması da mümkündür, aksi takdirde çek bedelini ödeyen cirantanın keşideciye karşı cezai olarak takip imkanı verilmemiş olur ki bu ciranta için hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi çek bedelini ödeyip keşideciyi ve diğer cirantaları izleyebilmesinin de pratik hukuk olarak hiçbir mantığı kalmayacaktır.
" Türk Ticaret Kanunu MADDE 726 :III - MÜRURUZAMAN:
Madde 726 - Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar. Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar" hükümlerini de unutmayalım..
Nacizane Görüşüm bu şekilde..Saygılarımla..