Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırılan gayrımenkule daha sonra konulan hacizle bu yerin satışı sağlanırmı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 01-11-2008, 00:43   #1
av.necla

 
Mutlu Kamulaştırılan gayrımenkule daha sonra konulan hacizle bu yerin satışı sağlanırmı

Merhaba arkadaşlar, müvekkile ait yer daha önce kamulaştırılmış.ancak mülkiyet hala tapuda müvekkilde görünüyor.Bu yere konulan tapu hacziyle satış yapılabilir mi?mülkiyet kamulaştırma durumunda nasıl bir özellik arz ediyor..Bu alanda uzman olan arkadaşların yardımını beklyorum.Teşekkür ederim.
Old 01-11-2008, 14:32   #2
selda ilgöz

 
Varsayılan

kamulaştırma mı yapılmış yoksa üst hakkımı tanınmış çünkü epğer kamulaştırma yapılmışsa tapuda da kamulaştırmayı yapan idare dına tescili gerekirdi.
eğer tapuda müvekkil üzerine ise tapu kaydına güven ilkesi gereği zannımca konulacak hacizle satış yapılabilir olmalıdır.
Old 01-11-2008, 16:31   #3
av.necla

 
Varsayılan

tapuda kamulaştırmaya ilişkin şerh daha önce konulmuş.Müvekkile ulaşamadıkları için sadece şerh konulmuştur.Konulan hacizler kamulaştırma şerhnden sonra..Peki kamulaştırma bedeln henüz almadık.Buna ilişkin talep hakkı doğar belki.Henüz ön çalışma yapıyorum.İlginize teekkür ederim.
Old 01-11-2008, 17:25   #4
Mecit Tav

 
Varsayılan Kamulaştırma işlemi idari yönden kesinleşmiş mi?

Kamulaştırma işlemi idari yönden kesinleşmişse artık mülkiyet idareye geçmiş olacağından bu yerin müvekkilinizin borcu için haczedilemeyeceğini düşünüyorum.Zira kamulaştırma tescilsiz kazanım şekillerindendir.Kamulaştırma işlemi idari yönden kesinleşmişse mülkiyet artık idare adına tescil olmasa bile geçmiştir.
Saygılarımla...
Old 03-11-2008, 14:48   #5
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Sn meslekdaşım,
kamulaştırma işlemi henüz tamamlanmamakla birlikte kamulaştırma şerhi konulan taşınmazın haczen satılması sözkonusu olmayacaktır. Anladığım kadarıyla idare henüz kamulaştırma işlemlerine devam ediyor, zira kamulaştırma şerhini koyduktan sonra 6 ay içinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil talepli davayı açmazsa şerh resen silinir. (2942 md.7 son fıkra son cümle)

Ancak şunu gözden kaçımamanızı tavsiye ederim, eğer taşınmaz üzerine gerek kamulaştırma şerh tarihinden önce gerekse kamulaştırma şerh tarihinden sonra haciz, tedbir vs. konulması halinde, bu haciz ve tedbir kişi adına idare tarafından mahkeme kararı ile depo edilen kamulaştırma bedeli üzerinde devam eder. Yani kamulaştırma bedeli size geçmeden haczi koyan icra dosyasına gider. Dolayısı ile haciz alacaklısının hakkı bertaraf edilmiş olmaz ama haciz de kamulaştırma işlemine engel olmaz,

iyi çalışmalar,
Old 03-11-2008, 19:22   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Kamulaştırma K.nun 05.05.2001 tarihindeki değişikliğinden önceki 25.maddesine göre kamulaştırma işlemi mal sahibi için yapılan tebligatla başlar. Mülkiyetin idareye geçmesi işlemin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile ( kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 günlük idari yargıya başvuru süresinin geçmesi veya başvurulduğunda idari yargı kararının kesinleşmesi ile) olur.

Kamulaştırma K.nun değiştirilen 25 maddesine göre de mal sahibi için kamulaştırma işlemi 10.maddeye göre mahkemece yapılan tebligatla başlar.Mülkiyetin idareye geçmesi 10 .maddeye göre mahkemece verilen tescil kararı ile olur.

Kamulaştırma kararı 05.05.2001 tarihinden sonra alınmışsa kanunun yeni hükümleri uygulanır. Bu tarihten önce karar alınmış , henüz tebligat evresine gelmemiş veya hiç tebligat çıkartılmamışsa yine yeni kanun hükümleri uygulanır.Buna karşın bu tarihten önce kamulaştırma kararı alınıp tebligat çıkartılmış ( tebligat yapılmamış olsa dahi idarece tebliğe çıkartılmış ) ise eski kanun hükümleri uygulanır.

Somut olayda; mal sahibine tebligat yapılmadığı söyleniyor. Kanunun eski hükümleri veya yeni hükümleri de uygulansa mal sahibine tebligat yapılmadığından mülkiyet henüz idareye geçmemiştir. Bu yönden taşınmazın kamulaştırma şerhiyle birlikte icra yoluyla satılabilecği kanısındayım.

Mal sahibinin kamulaştırma yönünden yasal haklarını kullanabilmesi için tebligatın şart olduğunu belirttik. Eğer idare fiilen el koymuşsa tebligat yapılmadığına göre mal sahibi yönünden ortada bedeli ödenerek gerçekleştirilen geçerli bir kamulaştırma bulunmadığından idare aleyhine kamulaştırmasız el atma davası ( el atmanın önlenmesi veya bedelin tahsili şeklinde ) açılabilecğini düşünüyorum.
Old 06-11-2008, 01:17   #7
av.necla

 
Varsayılan teşekkür ederim.

Alıntı:
Yazan Yücel Kocabaş
Kamulaştırma K.nun 05.05.2001 tarihindeki değişikliğinden önceki 25.maddesine göre kamulaştırma işlemi mal sahibi için yapılan tebligatla başlar. Mülkiyetin idareye geçmesi işlemin idari yargı yönünden kesinleşmesi ile ( kamulaştırma kararının tebliğinden itibaren 30 günlük idari yargıya başvuru süresinin geçmesi veya başvurulduğunda idari yargı kararının kesinleşmesi ile) olur.

Kamulaştırma K.nun değiştirilen 25 maddesine göre de mal sahibi için kamulaştırma işlemi 10.maddeye göre mahkemece yapılan tebligatla başlar.Mülkiyetin idareye geçmesi 10 .maddeye göre mahkemece verilen tescil kararı ile olur.

Kamulaştırma kararı 05.05.2001 tarihinden sonra alınmışsa kanunun yeni hükümleri uygulanır. Bu tarihten önce karar alınmış , henüz tebligat evresine gelmemiş veya hiç tebligat çıkartılmamışsa yine yeni kanun hükümleri uygulanır.Buna karşın bu tarihten önce kamulaştırma kararı alınıp tebligat çıkartılmış ( tebligat yapılmamış olsa dahi idarece tebliğe çıkartılmış ) ise eski kanun hükümleri uygulanır.

Somut olayda; mal sahibine tebligat yapılmadığı söyleniyor. Kanunun eski hükümleri veya yeni hükümleri de uygulansa mal sahibine tebligat yapılmadığından mülkiyet henüz idareye geçmemiştir. Bu yönden taşınmazın kamulaştırma şerhiyle birlikte icra yoluyla satılabilecği kanısındayım.

Mal sahibinin kamulaştırma yönünden yasal haklarını kullanabilmesi için tebligatın şart olduğunu belirttik. Eğer idare fiilen el koymuşsa tebligat yapılmadığına göre mal sahibi yönünden ortada bedeli ödenerek gerçekleştirilen geçerli bir kamulaştırma bulunmadığından idare aleyhine kamulaştırmasız el atma davası ( el atmanın önlenmesi veya bedelin tahsili şeklinde ) açılabilecğini düşünüyorum.


El atmada ölçüt fiili bir kullanma aranıyor. Kamulaştırma şerhi koonulması fiili el atma sayılmaz. Ancak, taşınmazla ilgili idare parselasyon işlemi yapmış, ifraz yapılmış olması, dahası mesela 1121 sayılı parsel üç ayrı parsele ayrılmış ve parsel numaraları değişmişse fiiili el atma olmazmı,kamulaştırma şerhi 1994 senesinde konulmuş.ilginize teşekkür ederim.Uzmanlaşmam gereken bir alan
Old 06-11-2008, 01:19   #8
av.necla

 
Varsayılan teşekkür ederim

Alıntı:
Yazan Av.Nazlı Yolaç
Sn meslekdaşım,
kamulaştırma işlemi henüz tamamlanmamakla birlikte kamulaştırma şerhi konulan taşınmazın haczen satılması sözkonusu olmayacaktır. Anladığım kadarıyla idare henüz kamulaştırma işlemlerine devam ediyor, zira kamulaştırma şerhini koyduktan sonra 6 ay içinde kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil talepli davayı açmazsa şerh resen silinir. (2942 md.7 son fıkra son cümle)

Ancak şunu gözden kaçımamanızı tavsiye ederim, eğer taşınmaz üzerine gerek kamulaştırma şerh tarihinden önce gerekse kamulaştırma şerh tarihinden sonra haciz, tedbir vs. konulması halinde, bu haciz ve tedbir kişi adına idare tarafından mahkeme kararı ile depo edilen kamulaştırma bedeli üzerinde devam eder. Yani kamulaştırma bedeli size geçmeden haczi koyan icra dosyasına gider. Dolayısı ile haciz alacaklısının hakkı bertaraf edilmiş olmaz ama haciz de kamulaştırma işlemine engel olmaz,

iyi çalışmalar,


korktuğum şeyi söylediniz.Kamulaştırma bedeli üzerinden haczin devam ediyor olması,,Müekkilin başka taşınmazınada haciz koymuşlar o karşılar sanırım
Old 10-11-2008, 10:19   #9
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Alıntı:
1994 senesinde konulmuş

sayın meslekdaşım,
bir önceki mesajımda belirtmiştim. Kamulaştırma şerhi konduktan sonra 6 ay içinde kamulaştırma işlemlerine başlanmazsa tapu memuru bu şerhi resen kaldırmak durumunda. 1994 yılında konulan şerh, 2942 sy nın değişiklikten önce konulmuş olmakla birlikte, kamulaştırma kararı alınmış ancak tebligat çıkarılmamış olanlar yeni yasal düzenlemelere tabi olacağından bu şerhin hükmü kalmamış görünüyor. müvekkiliniz ya da haczi koyan tarafından talep edilmesi halinde tapu memurunun şerhi kaldırması söz konusu olacaktır. Kamulaştırma şerhi nedeniyle oluşacak değer kaybı böylelikle giderilecek ve taşınmaz belirlenen değeri üzerinden satıışa çıkarılabilecektir.
Old 10-11-2008, 23:25   #10
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.necla
taşınmazla ilgili idare parselasyon işlemi yapmış, ifraz yapılmış olması, dahası mesela 1121 sayılı parsel üç ayrı parsele ayrılmış ve parsel numaraları değişmişse fiiili el atma olmazmı,

Filli el atma olur. Ama taşınmaz ifraz edilip parsel numarası değiştirilmiş ise , tebligat yapılmış kamulaştırma tamamlanmış ve kamulaştırılan kısım ifraz edilerek idare adına tescil edilmiş demektir. Artık bu aşamada kamulaştırmasız el atmadan söz edilemez . Bedel davası ise tescil tarihinden itibaren 30 gün içinde açılacağından bu sürede geçmiştir. İdare adına tescil edilen kısma haciz konulamayacağından haciz şerhi muhtemelen mal sahibine bırakılan kısım tapusuna işlenmesi gerekir.

Bir olasılık olarak ifrazen tescil şimdi yürürlükten kalkan 16.maddeye veya 27 mad. göre acele kamulaştırma nedeniyle verilmiş olabilir. Eğer böyle ise ve mal sahibine şimdiye kadar tebligat da yapılmamış ise , ortada geçerli bir kamulaştırma olmadan el koyma durumu olduğundan kamulaştırmasız el atma davası açılabilir.

Bilmece gibi bir şey...
Çeşitli olasılıklara göre cevaplandırmaya çalışıyoruz.
Old 10-11-2008, 23:50   #11
av.necla

 
Varsayılan teşekkür ederim.

Bugün karayolları ile görüştüm.Tapuya kamulaştırma şerhi konulmuş doğru. Ama bize yapılan bir tebligat yok.Şunu merak ediyorum.
Mesela taşınmaz tarla vasfında tapuda 256 nolu parsel diyelim.Bu parsel ifraz işlemleriyle 1221,1222,1223 sayılı üç ayrı parsele ayrılmış.
Karayolları sadece 1221 sayılı parsele kamulaştırma yaptıklarını diğer parsellere konulan kamulaştırma şerhini kaldırırız diyor.
İfraz işleminin fiili el atma olacağını söyledim.Ama emin de değildim.Bu fiili el atma sayılıyorsa gerçekten kamulaştırmaız el atmadan dava açabilirmiyim.Yada kamulaştırma bedelinin tahsili davasımı açmam daha faydalı olur.Birde 2001 senesinde çıkan yasa uygulanma durumu var.
tebligat yapılmamış olduğu için yeniden kıymet takdiri yaparız ona göre işlem yaparız dediler.Eski yasa uygulanırsa (ki öyle görünüyor) onların kıymet takdir komisyonu yeniden kıymet belirleyemecek diye düşünüyorum.
dava türü olarak hangisi en kolay ve lehime olanıysa onu belirlemek istiyorum.
İlginize çok teşekkür ederim.
Old 10-11-2008, 23:51   #12
av.necla

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.necla
Bugün karayolları ile görüştüm.Tapuya kamulaştırma şerhi konulmuş doğru. Ama bize yapılan bir tebligat yok.Şunu merak ediyorum.
Mesela taşınmaz tarla asfında e 256 nolu parsel diyelim.Bu parsel ifraz işlemleriyle 1221,1222,1223 sayılı üç ayrı parsele ayrılmış.
Karayolları sadece 1221 sayılı parsele kamulaştırma yapactıklarını diğer parsellere konulan kamulaştırma şerhini kaldırırız diyor.
İfraz işleminin fiili el atma olacağını söyledim.Ama emin de değildim.Bu fiili el atma sayılıyorsa gerçekten kamulaştırmaız el atmadan daa açabilirmiyim.Yada kamulaştırma bedelinin tahsili daasımı açmam daha faydalı olur.Birde 2001 senesinde çıkan yasa uygulanma durumu var.
tebligat yapılmamış olduğu için yeniden kıymet takdiri yaparız ona göre işlem yaparsınız dediler.Eski yasaya uygulanırsa (ki öyle görünüyor) onların kıymet takdir komisyonu yeniden kıymet belirleyemecek diye düşünüyorum.
dava türünü hangisi en kolay e lehime olanıysa onu belirlemek istiyorum.
İlginize çok teşekkür ederim.

Ayrıca 2. paragrafta belirttiğiniz durum 31/B ye göre yapılan kamulaştırmayımı kasdettiniz.Kesin şerh anlamında mı?
Old 11-11-2008, 12:09   #13
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Davalı idarenin tescil yapmadan ifraz işlemlerini yaptırdığı anlaşılıyor.
Ben kişisel olarak idarenin mal sahibinin tapusunu ifraz edip bölerek ve kamulaştırma şerhi de verdiği halde yıllarca kamulaştırmayı tamamlamaması olayını, mülkiyet hakkına karşı ağır bir ihlal ve sonuçta taşınmaza fiilen müdahale olarak değerlendiriyorum.

Ortada değişiklikten önceki döneme ait bir kamulaştırma var. Eğer idare evrakı tebliğe vermiş fakat tebligat yapılamamışsa eski kanun , hiçbir şekilde tebligat işlemine girişmemişse yeni kanun hükümleri uygulanır.

1.İdare tebligat işlemine başlamış ( evrakı notere tevdi edilmesi , paylı mülkiyette paydaşlardan birine teb.yapılması gibi ) fakat tebligat yapılamamış ise , kanunun eski hükümlerine göre bedel artırılması davası veya kamulaştırmasız el atma davası açılabilir. Kamulaştırmasız el atma davasında “ fiili el atma var,yok” tartışmaları gündeme geleceğinden bu durumda bedel artırılması davasının açılmasının daya yararlı olacağı kanısındayım.

2. İdare hiçbir şekilde tebligat işlemine başlamamışsa ,kanunun yeni hükümleri uygulanır. Bu durumda mecburen kamulaştırmasız el atma davası açılabilir.Ya da (Av.Nazlı Yolaç)'ın belirttiği gibi kamulaştırma şerhinin kaldırılması talep edilebilir. Bu durumda idare kanunun yeni hükümlerine göre kamulaştırma işlemlerine başlayabilir.

Diye düşünüyorum.
Old 11-11-2008, 13:41   #14
av.necla

 
Varsayılan

cevabınız ve ilginiz için çok teşekkür ederim Yücelbey..
Old 11-11-2008, 16:46   #15
av.necla

 
Varsayılan

İdarenin bize olmasa da dosyadaki maliklerden bir kısmına yapılmış tebligat e kesinleşen kamulaşma işlemleri var.bu durumda eski yasa uygulanacak sanırım.Eski yasa yeni yasayla kıyaslandığında hangisi daha elverişli görünüyor.
Old 12-11-2008, 12:46   #16
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Necla Hanım,
Nihayet bir sonuca ulaşabildik sanırım.
Bazı paydaşlara tebligat yapıldığına göre, belirttiğiniz gibi kanunun eski hükümleri uygulanacak.( Eski yeni kanun yerine kanunun eski veya yeni hükümleri demek daha doğru olur. Kanun 2001 yılında tümden değişmemiş bazı hükümleri değişmiştir.)
Bu durumda yeni hükümlerin uygulanma ihtimali gözükmüyor.
Uygulanacak olduğunu düşündüğümüzde; yeni hükümlere göre bedel idarece belgelerin mahkemeye verildiği gün, eski hükümlerine göre davanın açıldığı gün esas olınarak hesaplanır. Bu yönden değerlendirme tarihleri arasında pek fark bulunmadığı gibi kanunda değerlendirme esasları yönünden de bir fark mevcut değildir .Birisi ötekinden daha elverişlidir diyemeyiz. Her ikisi de aynı derece de imkan tanımaktadır. Diye düşünüyorum.
Saygılarımla.
Old 12-11-2008, 14:20   #17
av.necla

 
Varsayılan teşekkür ederim

[quote=Yücel Kocabaş]Necla Hanım,
Nihayet bir sonuca ulaşabildik sanırım.
Bazı paydaşlara tebligat yapıldığına göre, belirttiğiniz gibi kanunun eski hükümleri uygulanacak.( Eski yeni kanun yerine kanunun eski veya yeni hükümleri demek daha doğru olur. Kanun 2001 yılında tümden değişmemiş bazı hükümleri değişmiştir.)

Yücel bey teşekkür ederim.Bedel arttırımı davası açmayı düşünüyorum.kamulaştırılan yer tapuda tarla vasfında olduğu için ekilme durumundaki değeri nazara alınarak bilirkişce bedel tespiti yapılıyor. Bu şekilde biraz daha somutlaştırmış oldum.İyi çaışmalar...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tebliğin kabul edilip daha sonra iade edilmesi Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 5 12-11-2008 14:35
iddianamede bulunmayan ama daha sonra ortaya çıkan suç av.egemen Meslektaşların Soruları 4 24-06-2007 11:26
İhtiyati Hacizle Takibi Öğrenen Borçlu Daha Sonra İmza İnkarında Bulunabilir Mi? Av.Resul Meslektaşların Soruları 7 10-05-2007 08:32
ölümden sonra,vekaletname ile gayrimenkul satışı-45 yıl sonra dava Av.Hikmet ÖZLÜ Meslektaşların Soruları 1 03-04-2007 11:49
aile konutu şerhi konulan gayrimehkulün iyiniyetli üçüncü kişiye satışı AV. ALİ GÖKÇİMEN Meslektaşların Soruları 3 27-02-2007 11:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07006907 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.