Paranın iadesi - sebepsiz zenginleşme - ilamsız icra

Merhaba,

Meslekte 3. ayında olan bir avukat olarak sitede araştırdığım fakat merak ettiğim ve danışmak istediğim bir konuyu paylaşmak istedim.

Müvekkilin annesi, müvekkilin amca ve dayısına noterden vekalet veriyor. Bu vekaletle müvekkilin merhum babasının kıdem tazminatını müvekkilin amca ve dayısı çekiyorlar. 2001 senesinde çekilen paranın miktarı 12 milyar. Paranın çekildiği sene 18 yaşından küçük olan müvekkil, bugün parayı amca ve dayısından almak istiyor.

Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre annesi tarafından istenebileceğini düşünüyorum. Fakat bir yıllık zamanaşımı aşılmış durumda. Acaba paranın iadesi için noter kanalıyla çekeceğimiz bir ihtarla zamanaşımını engelini aşabilir miyiz?

Ya da sebepsiz zenginleşme hükümlerine başvurmadan ilamsız icra takibi yapsak daha mı iyi olur? Takibe itiraz olursa müvekkilin dayısının ve amcasının parayı çektiklerine ilişkin belge itirazın iptali açısından yeterli olur mu?

Şimdiden teşekkürler.

Sayın saglama,

Öncelikle; zamanaşımına uğramış bir alacak için ihtar çekerek zamanaşımı engelini aşamazsınız. İlamsız icra takibinin konusu olan alacak için zamanaşımı süresi dolmuşsa itiraz eden kişi itirazında ve itirazın iptali davasında da zamanaşımı def’ini ileri sürer ve dava zamanaşımından reddolur.
Anlattığınız konuda anne açısından 818 Sayılı Borçlar Kanununun 392. maddesi ve 5 yıllık zamanaşımı süresi olduğunu düşünüyorum. Fakat müvekkiliniz şöyle bir yol deneyebilir (gibi): velayetinin annesinde olduğu dönemde annenin tasarrufta bulunduğu, mirasta kendisine düşen payın iadesi için bu miktarı taleple dava açabilir. Tabii bu durumda müvekkilinizin ne zaman reşit olduğu da önem arz etmektedir. Eğer uzunca bir süre geçmişse bu konudaki zamanaşımı süresini, özellikle hakkı ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilmesi ihtimalini aşmak için (çünkü burada annenin dayıyla amcaya bağışının söz konusu olduğunu iddia ve savunma durumunda kalacaksınız) müvekkilinizin durumdan yeni haberdar olduğunu (daha önce yapılan işleme ıttıla kesbetmediğini) öne sürebilirsiniz (diye düşünüyorum).

Saygılarımla...

Bence de müvekkilin bu durumu yeni öğrendiğinden bahisle harekete geçilmeli.

Cevaplarınız için çok teşekkür ederim. Fakat benim esas merak ettiğim husus acaba doğrudan sebepsiz zenginleşme davası mı açsam usul açısından daha kolay olur yoksa doğrudan ilamsız takip mi başlatsam? İlamsız takibe itiraz olduğunda açacağım itirazın iptali davasında ispat açısından sıkıntı yaşar mıyım?