|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
18-11-2006, 10:58 | #1 |
|
Hukuk Tarihinin Bitmeyen Davaları
İSTANBUL - Türkiye’de yıllar boyu süren ve bir türlü karara varılamayan birçok dava var; Kemal Türkler, Dev-Yol, Uğur Mumcu davaları bunlardan sadece birkaçı. Yargıçlar değişiyor, yasalar değişiyor ama sonuca bir türlü ulaşılamıyor. Bir dosyanın bir mahkemeden diğerine gitmesi bile 6 yıl sürebiliyor. Ağır aksak işleyen hukuk sisteminden hem hakimler, hem savcılar, hem de davacı olanlar şikayetçi. NTVMSNBC, bitirilemediği için Türk hukuk tarihine geçecek davaları araştırdı.
Uluslararası Af Örgütü, geçtiğimiz eylül ayında Türkiye’yi konu alan bir adalet raporu hazırladı. “Türkiye’de geciktirilen ve esirgenen adalet” adıyla hazırlanan bu raporda, en basit davaların bile yargılama sürelerinin uzunluğuna dikkat çekildi. ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ UYARDI: DAVALARI HIZLANDIRIN Raporda şu ifadelere yer verildi: “Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’de sınırlı sayıda sanık içeren davaların bile birkaç yıl, bazen de 10 yıldan fazla sürmesi ve tüm bu süre zarfında sanıkların tutukluluk halinin devam etmesinden kaygı duymaktadır. Özel Ağır Ceza Mahkemeleri, tıpkı kendilerinden önceki Devlet Güvenlik Mahkemeleri gibi, elbette ağır bir iş yüküne sahiptir. Adalet Bakanlığı’na bağlı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, 2000 ile 2004 yılları arasında her yıl 11 binden fazla dava açılmış olduğunu ve bu sayının 2001 yılında 13 bin davayla doruğa ulaştığını belirtmektedir. Bu davaların 18 civarında mahkemeye bölündüğü düşünülürse, her bir mahkemenin her yıl 600’den fazla davaya bakmak zorunda kaldığı açıktır. Bununla birlikte, ayda en fazla bir duruşma yapmak alışkanlık haline gelmiştir. İki ya da daha çok ay ertelemek de istisnai değildir. Mahkeme programı sanıkların ve tanıkların nasıl ve ne zaman mahkemeye çıkacağını dikkate almamaktadır. Tutuklu yargılanan sanıklar bile, kısmen cezaevlerinin uzaklığı, kısmen de genel karışıklık ve ihmalden dolayı çoğu kez mahkemeye götürülmemektedir. Güvenlik güçleri, cezaevi yönetimi ve hatta Adli Tıp Kurumu gibi resmi kurumlar arasında birçok iletişim aksaklığı bulunmaktadır ve bu durum kuşkusuz tüm süreci yavaşlatmaktadır.” Kemal Türkler Davası 26 yıldır sonuçsuz Raporda Türkiye’den istenenler de şu sözlerle yer aldı: “Cezai bir suçla itham edilen tüm kişilerin gereksiz gecikmeler olmaksızın yargılanması hakkına saygı duyulmasını temin edin. Ceza yargılaması tamamlanıncaya kadar tutuklu bulunan tüm kişilerin makul bir süre içinde yargılanmasını ya da makul sayılan sürenin aşıldığı durumlarda devam eden davadan tutuksuz yargılanmak üzere salıverilmesini temin edin. Dev-Yol Davası 24 yıldır sonuçsuz Türkiye’nin, ceza yargılamasının makul bir süre içinde tamamlanmasını sağlama yükümlülüklerine uygun olabilmesi bakımından, özel Ağır Ceza Mahkemeleri’nde yargılanan kişiler için karar öncesi azami tutukluluk süresini 10 yıl olarak belirleyen henüz yürürlüğe girmemiş yasa hükümlerini (Ceza Muhakemesi Kanunu Madde101/2 ve 252/2) değiştirin. Tüm ceza yargılamalarının makul bir süre içinde tamamlanmasını sağlamak için gereken tüm önlemleri alın.” Umut Davası 13 yıldır sonuçsuz SON 15 YILDA YARGILAMA SÜRESİ UZADI Adli Sicil İstatistik Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre son 15 yılda, ceza mahkemelerinde yargılama süresi uzadı. Özellikle DGM’lerde görülen davaların süreleri iki misli uzadı. Adli Sicil’in araştırmasına göre, 1990 ve 2005 yıllarında ceza mahkemelerinde görülen davaların ortalama yargılama süreleri şöyle: 4 AVUKATIN ÖMRÜNÜN YETMEDİĞİ DAVALAR VAR İstanbul Barosu Başkanı Avukat Kazım Kolcuoğlu, bitirilemeyen davaların 12 Eylül döneminden kaldığını söyledi. Kolcuoğlu, “12 Eylül Hukuku ile ilgili toplu davalar kaldı geriye. O dönemin mahkemeleri daha küçük davaları bitirmek için acele etti. ‘Asmayalım da besleyelim mi’ düşüncesiyle davalar hızla karara bağlandı. Ama olağanüstü dönemlerin dışında hukuk ve gayrimenkul davaları tamamlanamadı. Bunlar arasında 4 avukatın ömrünün yetmediği, 30-35 sene süren davalar bile var” dedi. DAVALARIN YÜZDE 43’Ü TEMYİZE GİDİYOR Kolcuoğlu, temyize giden ceza davalarının yüzde 43’ü bozulduğunu, bu oranın çok yüksek bir oran olduğunu belirtti. Kolcuoğlu, “Temyiz mahkemelerinde çok büyük bir yığılma var. Orada da dosyaların çok iyi incelendiğini söylemek mümkün değil” dedi. SAVCILAR KANIT ELDE ETMEDEN DAVA AÇIYOR Kolcuoğlu, aksaklıkların daha davanın açılma aşamasında başladığını belirterek, “Savcılar her önüne geleni üzerinden gitsin de ne olursa olsun düşüncesiyle dava açıyor, yargının yükü şişiyor. Davaların büyük bölümü yeterli delil olmadığı için beraatle sonuçlanıyor. Oysa bir suçun işlendiğine ilişkin yeterli kanıt elde edilmeden dava açılmaması gerek. Üstelik davayı açan savcı dosyayı doğru dürüst incelemiyor. Yargılama safhasında iyi bir dosya hazırlanmadığı için mahkeme delillerin yeniden toplamasını istiyor” dedi. HAKİM, SANIĞI GEREKSİZ YERE İÇERİDE TUTUYOR Kazım Kolcuoğlu, hakimlerin de sanığı bir daha bulamamak kaygısıyla gereksiz yere tutuklu yargıladıklarını söyledi. “Hazır yakalamışken içeride biraz daha dursun, hiç değilse çağırdığımız zaman gelebilecek bir yerde olduğunu bilelim, diye düşünüyorlar ve haksız tutuklamalara karar veriyorlar” diyen Kolcuoğlu, cezavelerinde yatan tutuklu ve hükümlü sayısının birbirine eşit olduğuna dikkat çekti. Kolcuoğlu, “Cezaevlerinde kalan 70 bine yakın kişinin yarısı hükümlüyse, yarısı da tutuklu” diye konuştu. Av. İnsan Hak. sözleşmesine göre adil yargılama AİHM’DE BİLE YIĞILMA VAR Kolcuoğlu, yığılmanın sadece Türk mahkemelerinde değil, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bile olduğunu belirtti. “AİHM’de makul sürede yargılama ilkesi vardır ama AİHM bile şişti. Artık orada da ortalama yargı süresi 3- 3,5 yılı buluyor” diyen Kolcuoğlu, bu yığılmaya çözüm bulabilmek amacıyla yeni bir düzenlemeye gidileceğini söyledi. Bitmeyen davalar nasıl biter? HAKİMLER TEHDİT EDİLİYOR AMA İSYAN ETMİYORLAR Savcı Nazmi Okumuş da hakimlerin tehdit edildiğinden yakındı. Okumuş, “Nüfusu Türkiye’ye yakın olan Almanya’da 60 bin hakim ve savcı var, Türkiye’de ise bu sayı sadece 8 bin. Almanya’da hakimler günde bir dosyaya bakıyor, Türk hakimler ise günde dört-beş dosyayı karara bağlıyor. Çoğu zaman tehdit ediliyorlar ama şikayetlerini yazılı dile getiriyorlar. Feveran etmeyi sevmiyorlar” dedi. http://www.ntvmsnbc.com/news/388163.asp |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bono-tanzim Tarihi İle Pul Basım Tarihinin Çelişmesi- Def'iler.. | Av.Mehmet Saim Dikici | Meslektaşların Soruları | 28 | 16-05-2009 14:10 |
22 yıldır bitmeyen dava | faruksa | Hukuk Haberleri | 4 | 02-12-2006 23:12 |
Çekte Vade - Çekin Keşide tarihinin İlerki bir Tarih olması ve Çekin İbrazı | uye9493 | Meslektaşların Soruları | 6 | 20-10-2006 02:42 |
Mevzuat Yürürlüğe Giriş Tarihinin Uygulaması | alpak | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 18-10-2002 11:04 |
Mahkeme tarihinin kişiye bildirilmesi | Ahmet Yılmaz | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 11-02-2002 02:05 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |