Tavzih yoluna mı başvurulmalı yoksa temyiz yoluna mı?

Merhaba,

Müvekkil aleyhine başlatılmış olan kambiyo senetlerine özgü takip yoluna karşı tebligatın usulsüzlüğü ve zamanaşımı şikayetinde bulunulmuştur.

Mahkeme davanın kabulüne dedikten sonra sadece tebligatın tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar vermiş ancak takibin zamanaşımı nedeniyle durdurulmasına ilişkin hükme yer vermemiştir.

Bu durumda davanın kabulü denildiği için hükmün açıklanmasını mı istemeliyim? Yoksa kararı temyiz mi etmeliyim?

Sayın Meslektaşım;

HMK md.305/f.1 uyarınca "Hüküm yeterince açık değilse veya icrasında tereddüt uyandırıyor yahut birbirine aykırı fıkralar içeriyorsa, icrası tamamlanıncaya kadar taraflardan her biri hükmün açıklanmasını veya tereddüt ya da aykırılığın giderilmesini isteyebilir."

Mahkemece verilen hükmün yeterince açık olmadığından bahisle tavzih talebinde bulunulabilir ancak bu durumda hemen aynı maddenin 2.fıkrası göze çarpmaktadır.HMK.305/f.2 "hüküm fıkrasındaki hak ve borçlar tavzih yoluyla sınırlandırılamaz, genişletilemez ve değiştirilemez"
Sizin kararınızda davanın kabulü demiş, bu nedenle "takibin zamanaşımı nedeniyle durdurulmasına" gibi ifade ekleyerek tavzih yoluna gidebilirse de HMK 306 gereği karşı tarafın tavzih dilekçesine cevap verme hakkı olduğundan HMK.305/f.2 hükmünü savunma olarak ileri sürülebilir, mahkeme de 305/2 gereği talebi reddedebilir.
Sizin yerinizde olsam yine de öncelikle tavzih talebinde bulunur, temyiz süresini de gözeterek tavzih kabul edilmezse temyiz talebinde bulunmaktır.
Tabi Sayın Mahkeme hakimi ile görüşüp en azından ivedi karar verilmesi istenmelidir.

İyi çalışmalar dilerim.

Düzeltme: "...temyiz süresini de gözeterek tavzih kabul edilmezse temyiz talebinde bulunurum..."

Kanaatimce burada temyiz yoluna başvurmak daha yerinde bir usul olacaktır. Mehmet Bey'in de belirttiği üzere HMK.305/f.2'ye göre hak ve borçlarda tavzih yoluyla değişikliğe gidilemez.
Mahkeme davacının istem sonuçlarından biri hakkında cevap vermemiştir. Burada eksiklik "zamanaşımı talebinin kabulüne/reddine" şeklindeki bir kararla giderilebileceğine göre ve bu hususun yeni bir hüküm kurmak manasına geldiğinden tavzih yolundan ziyade temyiz yolunun daha uygun olduğu düşüncesindeyim.