Şiddet / Doktor raporu / Mal paylaşımı

Ben çalışan bir bayanım 5 gün önce eşim tarafından şiddete uğradım bu ilk değil (umarım son olur)ağzımda ve burnumdan kan geliyordu yüzüm dudağı şişmişti gözüm kalanmıştı, polis eşliğinde hastaneye gittik rontgen çekildi kırık yok ancak şişlik ve kızarıklık var dedi oradaki doktorun muameleri tuhaftı; sanki dayağı atan bendim tutulan rapor bıçak darbesi yok , silah darbesi yok gibi saçma sapan olmayanlar yazılmış olanlardan hiç birşey yok şu anda izleri kapatarak işte çalışıyorum halen bütün vücudum ağrıyor. Bundan sonra ne yapmalıyım

Sayın Konuk,

Eşinizin size uyguladığı şiddet nedeni ile eşiniz hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunabilsiniz.

Elinizdeki raporun gerçekleri yansıtmadığı inancındaysanız savcılıktan adli tıp tan rapor isteyebilirsiniz ancak 5 gün olmuş gecikmeden ve izler kaybolmadan bu başvuruyu yapmanızı öneririz.

Eşinizin hala şiddet uygulama ihtimali var ise eşinizi evden uzaklaşturabbilir bunun içn koruma talep edebilrsiniz. Koruma talebinizle birlikte müşterek evin size tahsis edilmesini ve geçiminiz için nafaka bağlanmasını da talep edebilirsiniz.

Boşanma talebiniz var ise yaşanan bu olaylara dayanarak boşanma davası açabilir bu davada nafaka ve maddi manevi tazminat talep edebilirsiniz.

Genel ifadelerle haklarınızı hatırlattık ancak yaşadığınız darp olayı nedeni ile savcılık şikayeti yapacaksanız ve yeniden rapor talep edeceksinzi bunu en yakın zamanda yapmalısınız.

Karakol veya savcılıkta şikayet sırasında barosan kendinize bir avukat atanmasını isteyebilirsiniz.

Mali durumunuz elverişli ise kendi seçeceğiniz bir avukattan hukuki destek alabilirsiniz.

Mali durumunuz elverişli değilse koruma kararı ve boşanma davası için baro adli yardım servisine başvurabilirsiniz.

Saygılarımızla.

Karakolda ki ifademde şikayetçi olmadım (iki çocuğum var ve aynı yerde çalışıyoruz olayın daha fazla büyümesini istemedim) psikolojik olarak halen kendime gelemedim. Şu an için şiddet görmeyeceğimi sanıyorum ancak ilerde ne olur bilmiyorum. Aileme durumu aksettirmedim onların sağlık problemleri var birde bu duruma üzülmelerini istemiyorum. Kendimce eşime bir şans daha verdim. Bir miktarını kredi çekerek zor şartlar altında kendimden sürekli özveride bulunarak bir ev sahibi olduk ev eşimin adına ayrılırsak çocukları ve evi bırakmak istemiyorum. hukuki olarak ben de kalma şansı ne? Çocukların düzeninin bozulmaması için bulunduğum ilden ayrılmak istemiyorum eşinde gitmez. İkimizde memuruz farklı bir kuruma yada ile geçme durumu nasıl olur? Sizde başka kimsem yok yardımlarınızdan dolayı teşekkür ederim

Sayın Katılımcı;

Evlilik birliği içinde ve 2002 yılından sonra edinilen mallarda, mülkiyet üzerine olmayan eşin diğer eşten alacak hakkı vardır. Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinden doğan bu hak alacak hakkıdır, "mülkiyet" değil.

Boşanma kararının verilmesinden sonra görülebilecek olan bu davalarda, edinilen mal varlığının borçları varsa borçları çıkılır ve kalan değer üzerinde tarafların tasfiye payı alacağı hesap edeilir. Ev kimin üzerine ise, mülkiyet onun üzerinde kalmaya devam eder.

Yine bu ev ya da mal 2002 yılından önce edinilmiş ise, mal ayrımı rejimi geçerli olduğundan ev yine eşinize ait kalacaktır. Ancak siz bu evin alınmasına, korunmasına veya iyileştirilmesine katkıda bulunmuş iseniz bunu da "değer artış payı alacağı" olarak dava ve talep etme hakkınız vardır. Bu katkınızı her tür delil ile ispat edebilirsiniz. Ki memur olmduğunuzu beyan etmişsiniz, ev 2002 yılından önce de edinilse değer artış payı hakkınız hesaplanabilecektir.

Bunun dışında tedbir olarak;

Ev ortak konut ise, ailenin tüm yaşantısı geçirdiği yer ise; ev üzerinde tapuya müracaatla "aile konutu" şerhi aldırmanızda fayda vardır. Bu eşinizin, tapuyu bir başkasına devrine de önler.

Velayet hususunda ise, çocukların birbirinden ayrılmamaları, yaşayacakları ortamın sağlıklı olması, yine çocukların akıl, beden ve ruh bütünlüklerinin kimin yanında korumada olacağı araştırmaları mahkemece yapılacaktır. Gerekirse pedagog raporu da alınacaktır. Ve buna göre çocukların yüksek menfaati icabı bir karar verilecektir. Annenin velayetin verilmesinde öncelikli olarak düşünüldüğü doğrudur. Fakat çocuklar üzerindeki sorumlulukların ihmali veya daha başka kusur var ise, bunların ispatı da her zaman mümkündür.

Mal rejimi tasfiyesi özellikle detay barındıran bir konudur. Doğrudan fiili destek ile yol alınız.

Atama ve memuriyet ile ilgili sorularınızı kendi meslek örgütünüzden ve ilgili devlet birimlerinden öğrenmeniz daha sağlıklıdır. Ama haksız bir uygulama ile karşı karşıya kaldığınızı düşünür iseniz, her zaman bir avukat ile dava açılabilme şartlarını görüşebilirsiniz.

Hak kaybına uğramamak için profesyonel destek almaktan kaçınmayınız.

Saygı ile.