27-10-2006, 19:55 | #1 |
|
Yeni Bir Avukatın Yaşadığı Zorluklar
her yeni avukat yıllarca hukuk fakültelerinde okuduktan staj yaptıktan sonra ancak avukat olabiliyor. okulda okumak zaten bir dert. sınavlar dersler çalışmalar profesörler ulaşım sorunları parasızlık aile hasreti sıla özlemi derken baya bir sıkıntılarla hayatının 4-5 yılını okulda geçiriyorsun. bunlara rağmen okul bitiyor. sonra staj dönemi başlıyor. bir yıl boyunca adliyede avukatın yanında iş öğreneceğim diye çabalıyorsun emek veriyorsun ama yaptığın tek şey ayak işleri. sonunda staj da bitiyor ve avukat oluyorsun. avukat olman için baroya kayıt yaptırmak gerekiyor. bunun için yığınla para alıyorlar. eee avukat olacaksın veriyorsun bu parayı. sonra sigorta diyorlar sigortaya kayıt oluyorsun. vergiye kayıt. şu bu bir sürü para gidiyor. ama avukat için daha yeni masraflar başlıyor. eğer her şey yolundaysa ve avukat sağlam bilgi ve çevre sahibiyse büro açıyor. büronun kirası mobilyası cartu curtu bir sürü para tutuyor ve bundan sonrada aylık 1000-1500 ytl masrafla devam ediyor. tabiki yeni avukatın biraz parası varsa bunlara katlanıyor ve ya borç harç idare ediyor. bu olumlu tablo.
bir de şöylesi var avukat okulda ne öğrenebilirki stajda da fazla bir şey öğrnemiyor. uygulamada sıfır. çevre de yoksa. avukat sadece diplama ile kaldı. mecburen başka bir avukatın yanında çalışmak zorunda. aylarca iş arayıp bir avukatın yanında işe başlayabiliyor. üç kuruş paraya burda yıllarca çalışıyor. sonunda avukat oluyor. bu da kısmi olarak iyi bir durumdu bir de daha kötüsüne bakalım. yeni avukat başka bir avukatın yanında iş bulamazsa çevresi yoksa parası yoksa bilgisi yoksa ve sosyal atılgan bir kişi de değilse sadece diplama sahibi birisi oluyor. |
28-10-2006, 15:51 | #2 |
|
Dİploma Çok Da Önemlİ DeĞİl Bİde Bu İŞİ Hakİkaten Yapabİlmek Önemlİ..asosyal Bİ KİŞİlİk Zaten Birak Hukukta BaŞarili Olmayi Normal Hayatta Bİle BaŞarili Olamaz Kİ.....kİŞİlİk Ve MesleĞİn UyuŞmasi Lazim Bİde YaptiĞin İŞİn Hakkini Vermek Tabİkİ De.......
|
28-10-2006, 16:56 | #3 |
|
sayın next law,
bu bahsettiğiniz durumlardan bende yakınıyor vede korkuyorum açıkçası.1 yıl staj dönemi var...ve bu süre içerisinde iyi bir uygulama bilgisi alamazsan işin çok zor.alsan bile çoğu soruların yanıtını veremezsin!yani bu konuda sayın büyüklerimizin bizlere iyi bir yol göstermelerini istiyoruz?teşekkürler. |
28-10-2006, 19:03 | #4 |
|
Farklı olun,yabancı dil öğrenin,belli konularda uzmanlaşın.Bu artık bir zorunluluktur.Aksi taktirde cüzi ücretler karşılığı bir başka avukatın yanında çalışmak zorunda kalırsınız,öğrendiğiniz de sadece icra takipleri olur.Diğer taraftan avukatlığı tek alternatif olarak düşünmeyin.Unutmayın ki hukuk fakültelerinin mantar gibi çoğaldığı bir ülkede artı özellikleriniz olması gerekir.
ii |
29-10-2006, 16:43 | #5 |
|
Aynı sıkıntıları bende yasadım ve yasamaya da devam edecegımı bılıyorum.Keske tek sorun maddı olsa,ısın obur yuzu daha da zor ve can yakacı.Yalnız "sadece dıploma" dedıgınız o belge,çalışan insana Türkiye'deki bütün kapıları açar.Sınırsız bir imkan sağlıyor.Bence sahip olabilinecek en güzel şans.O nedenle onu sadece bir diploma değil,maymuncuk anahtarı gibi düşünebilirsiniz ve istediğiniz her işi yapabilirsiniz.Yeter ki çalışılsın...
|
15-11-2006, 23:01 | #6 |
|
Bence bu işte sabır çok önemli.Şunu demek istiyorum ki staj döneminin en önemli yanı icralarda ya da adliyelerdeki memurlara nasıl davranacağınızı öğrenmek..Mesela ben 2.kez icra dairesine bir dosya hesabı yaptırmak için gitmiştim.Müdürün işi yoktu ama beni biraz bekletti.Müdür bey bir dosya hesabı vardı dedim bana döndü ve direkt 'stajyerlerle çalışmaktan nefret ederim' dedi.Ayy n'olur çalış!! Nasıl şok oldum anlatamam.Böyle bazı egolarını bizler üzerinde tatmin etmek isteyen garip insanlar yüzünden sakın içiniz kararmasın diye söylüyorum..Yeni başlayan biri için bunlara dayanabilmek çok zor ve önemli
|
16-11-2006, 09:16 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Enteresan ya ne insanlar var .. Bende seninle çalışmaya can atıyodum |
16-11-2006, 12:33 | #8 |
|
Ben bir laf öğrenmiştim, şöyleydi galiba : Çalıda yürümeden halıda yürünmez.
|
16-11-2006, 15:52 | #9 |
|
Avukatlık bence hukuk fakültesi mezunlarının hemen hepsinin dönüp dolaşıp gelecekelri meslektir. Ama nedense başka görevlerde olan hukukçular avukatlara hiç de meslektaşları gibi davranmıyorlar, özellikle de genç avukatlara... Bizden kıdemli meslektaşlarımızın çoğu nedense bizim yaşadığımız sıkıntıları hiç yaşamamış gibi davranıyor, gençlerin çektiği sıkıntıları görmezden geliyor hatta bundan yararlanmaya çalışanlar bile var; ne de olsa ucuz işgücü... Bir genç avukat olarak, özellikle de İstanbul gibi bir kentte avukatlık yapmaya çalıştığım için geleceğimi hiç de parlak görmüyorum.
|
16-11-2006, 22:26 | #10 |
|
Yazılanların tamamı doğru, belkide dünyada hukukun en ucuz olduğu ülkede yaşıyoruz.Deniz kenarında yumurtadan çıkan kaplumbağaların denize girinceye kadar diğer canlılara karşı verdiği ölüm kalım mücadelesi gibi bir çoğumuz bu yolda kayboluyoruz çok az bir kısmımız da denize ulaşabiliyor.Stajerler ve yeni Avukat meslektaşlarımız mesleğin en zor dönemecini yaşamaktadırlar buna katılıyorum....
|
17-11-2006, 11:20 | #11 |
|
Başladığımda icra dosyası dahi hazırlmayaı bilmeyen ben , 2 yıl içinde " ben napacam " diye çok gözyaşı döktüm.Sıkıştığım,bunaldığım zamanlar oldu.Ama gördüm ki bir noktadan sonra (tıpkı araba kullanmak gibi)mesleğin kavrama noktasını yakalıyoruz.Duruşmalar,takipler,müvekkillerle görüşmeler otomatik olarak gelişip bitiveriyor.
Bir avukat kendine en az 5-6 yıl vermeli.Mesleğe başladığında bu sürede çok canı yanacağını baştan kabul etmeli.Sonrası ise kavrama noktasını yakalamayla alakalı. Tüm meslektaşlarıma sorunsuz ve bol kazançlı kariyer temenni ederim. NOT:Bu temennim tutar da biriniz baştan sona kadar sorunsuz yaşarsa lütfen bei arayın.Zira tiyo almaya ihtiyaç duyabilirm |
17-11-2006, 11:29 | #12 |
|
İlk duruşmamı hatırladım, nasıl da titremişti sesim konuşurken ben bile şaşırmıştım.Ama zaman herşeyin üstünde...
Öğrenmek için zaman gerekir, Sabır gerekir, Ustaları izlemek gerekir Dünya hızlandıkça zaman kısalabilir ama öğrenmenin esası asla... Mesleğe yeni başlayan arkadaşlar! Umarım herşey gönlünüzce olur |
18-05-2007, 13:30 | #13 |
|
Stajerken duruşmaları izlemekten nefret ederdim. Önünde dosya yok, konu ne bilmezsin. Hakim bir şeyler söyler, katip hemen anlar yazar da yazar. Sen hiç birşey anlamazsın. Ancak şöyle ilk celse falan dek gelecek veya tanık falan dinlenecek de anca öyle haberin olur davanın içeriğinden. Ama avukat oldum olalı, avukatlar odasında değil duruşma salonunda bekliyorum duruşmamı. Bilgilendikçe , duruşma izlemek farklılaştı, çok şey öğrendim bu sayede.Heyecanımı biraz azaltsa da hala kalbim atar sıra bana geldiğinde.Bunların hepsi bize eklenerek büyümemizi sağlayan zorluklar.
|
18-05-2007, 16:35 | #14 |
|
Neden bir genç avukatlar birliği kurulmaz ki acaba?Üyeleri en fazla 3 yıllık avukatlar olsa.Birleşseler birbirlerine yardım etseler,zorluklar için omuz omuza verseler,hukuk camiasında ses getirseler...Biliyorum imkansız ama yinede güçlenebiliriz belki..
|
18-05-2007, 17:36 | #15 |
|
Bir tatilimde yan masada Hukuk Fakültesini yeni kazanmış bir gencin ailesi ile konuşmalarına tanık olmuştum. Genç hakimlik, savcılık, kaymakamlıktan bahsediyor; hiçbirşey olamazsam Avukatlık yaparım diyordu. Hakim, savcı, kaymakam meslektaşlarımızın mesleklerinin de zorlukları vardır ama bence en zoru Avukatlık. Bir berberlikte dahi çıraklık, kalfalık, ustalık gibi dönemler varsa bizim meslekte de aynı aşamalar var. Sadece güç yanlarını gördüğümüz sürece en kolay işleri dahi başaramayız. Cesur, umutlu olduğumuz sürece enzor işlerin altından dahi kolayca kalkarız. Genç meslektaşlarımın bu kadar kolay pesetmesi beni şaşırttı. Burada mesleğe yeni başlayan meslektaşlarıma büromu kullanma iznini veriyorum. Cüz'i bir katılım payı ile.Hemen her ilde bunu yapacak meslektaşlarımız vardır.Evini home-office olarak kullanan meslektaşlarımız da var. Başarısızlığa şimdiden mazeret arayarak geleceğinizi karartmayın, şevkinizi kırmayın.Teorikten farklı olarak biraz da halkla ilişkiler ve mutlaka esnaflık. Ve mutlaka bedava çalışmaktansa boş oturup varolan bilgiyi geliştirmek.
Bol şanslar,Saygılar. |
19-05-2007, 00:32 | #16 |
|
Benim ilk duruşmam şans mı dersiniz şanssızlık mı bilemem ama ağır ceza mahkemesinde olmuştu.Hem seviniyordum hem heyecan.Tanığa soru sorma hakkımı o gün tesadüfen reis beyin yerine bakan ağır ceza mahkemesi üyesi hakime hanım engellemiş hatta ne soracaksın diye beni terslemişti.Ama bu olaya tanık olan diğer meslektaşlarım başka kusurlarını da gördükleri hakime hanıma soruşturma açtıklarında bu olayı da delil göstermezler mi?İlahi adalet belki....Avukatlık bence çok zor bir meslek herkese bol şans diliyorum.
|
19-05-2007, 01:42 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Öncelikle sabır ve başarı dileklerimi sunar; talebinizin pek de büyüğünüz sayılmama bakımından tam muhatabı olmadığım konusunda haddimi de bilerek bir-iki cümlemi yazmak isterim Staj sırasında iyi bir uygulama bilgisi almanız tamamen size kalmış, zaman ayırmak ve itinayla ilgilenmek sadece önemli olan. Bu ikisi olduktan sonra; staj avukatınız da, muhatap olduğunuz memurlar da bir süre sonra size daha saygılı ve ılımlı olacaklar ve tabii siz de daha mutlu ve daha özgüvenli..Emin olun..Emin olduğunuz bilgiyi söylemekten kaçınmayın, bildiğiniz işten kaçmayın, sinirinizi bozan/ümidinizi kıran tavır ve sözleri görmezlikten/duymazlıktan gelin(şahsınıza hakaret niteliği taşımadığı sürece tabii)..YA BU ÇOCUKTA İŞ VAR DEDİRTTİĞİNİZ ANDA OLAY BİTMİŞTİR Ben bunları okul sırasında ve sonrasında staj dönemimde çalıştığım zamanlarda yaşayarak öğrendim, naçizane bilgilerinize.. |
19-05-2007, 08:12 | #18 |
|
Hakim olmak zor hakim kalmak kolay, avukat olmak kolay avukat kalabilmek zordur benim hukuk devletimde.....
|
21-05-2007, 12:27 | #19 |
|
Mesleğimiz gercekten de toplumda saygı gören bir meslek; her nekadar avukatlık mesleğinin toplumsal itibarının yok olduğunu düşünenler olsa da ; Olumlu ve güzel tarafları hakikaten çok. Biraz görmeye çalışalım sayın meslektaşlarım.
Sn. Av. Vardar'a kesinlikle katılıyorum ve yukarıda yazmış olduğu yazıyı okuyup bir sonraki yazıya geçenlerin Sn. Av. Vardarın yazısına tekrar dönüp "defalarca okuması gerektiğini" belirtmek isterim. Meslekte başarısızlık veya maddi-manevi imkansızlık telaşı yaşayanların bir nebze daha azalacağı kanısındayım. SAYGILARIMLA... |
19-08-2007, 13:58 | #20 |
|
hukuk fakültesini yeni kazanmış biri olarak yazdıklarınızı okuyup tecrübelerinizden yararlanmak istedim size bir sorum olacak bir avukatın çalıstıgı sürece yasadıgı en buyuk zorluk nedir?
|
22-08-2007, 11:20 | #21 |
|
wavv yeni bir meslektaş!
korkmayın arkadaşlar, çünkü korktuğunuz her şey gerçektir ve hepimiz bunları yaşadık! siz de avukat olmayı istiyorsanız bunları göze almalısınız. şundan emin olun ki, 1-2 yıla kadar bu sorunların çoğu biter. -bütün sorunlar mı? -elbette ki hayırrrrrrrrr! şahsen ben sorunsuz bir hayatı düşünmekten bile korkuyorum. yeni başlayan meslektaşlrıma can u gönülden kolaylıklar dilerim. |
22-08-2007, 16:51 | #22 |
|
zor bu işler.bende fakülteyi bitirdim.kamu'da çalıştığım için staj da yapamadım.bilgilerde ister istemez aşınıyor.merakla stajı bekliyoruz hadi hayırlısı.
|
23-08-2007, 18:04 | #23 |
|
Stajyerlik dönemimdi. Yanında çalıştığım hukuk bürosu ilk defa beni adliyeye göndermişlerdi; konu da a,b,c takip dosyalarında ne gelişmeler olmuş; tebligat gelmiş mi; gelmişse muhatabı kim, ne tarihte almış, kesinleşmiş mi falan filan... Adliyeye gittim 3-5 dosyaya baktım herhalde 3 saat sonra İstanbul Adliyesinden Beyoğlundaki büroma gittim; hayatımda ilk defa bir icra dosyası ve içindekileri görüyorum; anlayana kadar bayağı bir zaman harcamışım; şimdi bazen benim durumumda olan stajyerleri görüyorum ve hemen yardım etmeye çalışıyorum. Acemilik zor ama bu zorlu okulu bitirebildiysek bunları da becerebiliyoruz şükürler olsun diyelim...
|
28-08-2007, 20:31 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Genç avukatlar birliği adında bir birlik var zaten. www.gencavukatlar.org adresinden bilgi alabilirsiniz. |
03-09-2007, 16:15 | #25 |
|
2000'li yıllarda yeni avukat olmakla, 60'lı, 70'li, 80'li yıllarda yeni avukat olmak arasında sanırım ufacık bir uçurum var...
Henüz son sınıf öğrencisiyim ama başıma gelecekleri az çok kestirebiliyorum. Bilgisizlik, deneyimsizli, karmaşa, bu işin kurdu olmuşların kaprisleri ve hukuk pastasının paydaşlarının çokluğu gözümü korkutuyor. İş kurmak, iş bulmak sorun değil. Bir şekilde çalışılır, sorun zamanımızda rekabet ortamının acımasızlığı... |
16-09-2007, 17:43 | #26 |
|
Sanırım her şeyin başı sabır. Büroda oturup bir şeyler öğrenmek elbette faydalı olabilir ama şunu anladım ki bu süreyi bir yerlere gidip insanlarla sıcak ilişkiler kurma yolunda harcamak galiba daha mantıklı. Fakültedeyken hocamız
"iyi avuktla kötü avukat arasındaki fark 1 saatir" demişti. Her aradığımız kaynağa ulaşabiliyoruz, kitap var, internet var, böyle muazzam bir site var, önemli olan insanlarla sıcak ilişkiler kurup çevre edinmek. Bilgi kısmı bir şekilde halloluyor. Şimdinin çok meşhur avukatları bile bir zamanlar hiç bir şeydi. Hayatın her alanında olduğu gibi avukatlık mesleğinde de sabır ve zamana ihtiyaç var. Duygu hanımın dediği gibi kavrama noktası bir gün yakalanacaktır. Ben de meslekte yeni biri olarak, yeni başlayan ve staj aşamasında olan tüm arkadaşlara kolaylıklar dilerim, Allah hep iyilerle karşılaştırsın. |
16-09-2007, 20:24 | #27 |
|
aslında fazla bir şey söyleye gerek yok,herkez başına geleceklerin farkında. ben sanırım şanslı stajerlik dönemi geçirenlerden biriyim.Site üyelerinden Şehper Ferda Demirel in yanında stajımı tamamladım.Bir yılı geçkin de bu işi yapıyorum ve ne zaman başım sıkışsa,yardıma ihtiyaç duysam ve ya ne zaman ağlamam gerekse soluğu onun yanında alıyorum. Ama yine de tek başına çalışmanın sorumluluğu ve stresi bambaşka...Herkeze sabır ve şans diliyorum
|
19-09-2007, 23:52 | #28 |
|
hukuku pasta olarak görmemeliyiz düşüncesindeyim. ve tabii ben de herkese (herkeze değil) sabır, metanet ve kararlılık diliyorum.
(elimde değil Türkçemizi seviyorum tabii mesleki terminolojinin de özellikle meslektaşlar arasında benimsenmesi en büyük dileğim. bir hukukçu hukuku pasta olarak görmemeli bence) |
20-09-2007, 18:57 | #29 | |||||||||||||||||||||||
|
Benimde stajyer arkadaşlarıma tavsiyem (bende stajyerim) mahkeme kalemlerine ve özellike "icra dairelerine" girerken oyle bir haleti ruhiyeye bürününki, sanki willy wonka nın cikolata fabrikasına giriyormuşcasına mesela . Her an bir acaiplik bir gariplik ile karşılaşmaya hazırlanın. |
21-09-2007, 00:06 | #30 |
|
Uçan Halı ve Avukatlık
Her meslekte olduğu gibi avukatlığın da zorlukları olduğu muhakkak.Diğer mesleklere göre avukatlığın ülkemizde önemli bir imkan olduğu da kabul etmek gerekir.
Ülkemizde avukatlar ikiye ayrılır:Uçan halının üzerindekiler ve bunların dışında kalanlar.Bizde avukatlığın yaldızlı vitrinini uçan halının üstündekiler doldurur.Bunlar yüzde ondurlar;"en iyi avukat" bunlar sayılır.Bu yüzde onlar hemen hemen hiç çalışmazlar.En büyük meziyetleri "özel ve gizil ilişki" kurmaktaki maharetleridir. Geride kalan yüzde doksanlar ise, -ister genç ister tecrübelisi olsun- ömürlerini uçan halının üstüne zıplamakla geçirirler;uçan halının üstünün yüzde ondan fazlasına müsait olmadığını unutaraktan. Avukatın mesleğini icra ettiği yöreyi bir terminale benzetebiliriz.Bir şehrin terminaline girdiğimizde eğer yolcunun kıt olduğu aralık şubat dönemiyse hele, daha dış kapıda kolunuza o simsar yapışır, bu simsar yapışır:"Abi nereye!Gel bize en iyisi biziz" çığırtkanlığı arasında insanı bunaltırlar.Kendinizi zor kurtarırsınız ellerinden. Her sabah erkenden büronuzu açar, nasibinizi beklersiniz;tıpkı, terminalin dış kapısına simsarını göndermeye tenezzül etmeyen yazıhaneci gibi.Normal şekilde iş gelir ve hukuki bilgi ve yeteneklerinizi insanların hizmetine sunar, mesleğinizi haz duyarak icra edersiniz.Eğer bulunduğunuz yerde uçan halıya binmiş avukatlar yoksa!Yok eğer uçan halının üstünde bir tepişme varsa, artık iflah olmaz bir şekilde şaşkınlıklar, gariplikler yaşar durursunuz.Soru genç avukatlar diye yoğunlaşınca iğneği kendimize çevirelim diye yazıyorum.Avukatlık somut gerçek hayatın sahici bir parçasıdır;uçan halı gibi sanal alemlerle bir ilgisinin olmaması gerekir.Fakat ne yazık ki, mesleğimizde mutluluğa erişmemizi engelleyen, itibarımızı düşüren ve bizi hukuk hayatının sadece bir seyircisi konumunda bırakan bence bu "uçan halı" olayıdır;kısaca meslek kurallarına sahiplik yapamayışımızdır.Esas sorun, avukatlığın halk nazarında "uçan halının üstündeki yüzde onlar" tarafından temsil ediliyor görülmesi ve diğer yüzde doksanların ise, bu "uçan halı"nın üzerine sıçramışlara payanda olmaktan kendilerini kurtaramayışıdır.Avukatlıkta genç olmak, tecrübeli olmak şeklinde bir sorun, bir ayırım bulunmamaktadır.Sorun avukatlığın sanallıktan kurtarılabilmesidir. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatın Hem Ssk'Lı Hem De Bag-kur'Lu Olması? | av.m.a.g | Meslektaşların Soruları | 40 | 29-12-2015 16:43 |
Avukatın Aşk Mektubu | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Site Lokali | 4 | 28-04-2014 11:01 |
Avukatın sır saklama yükümlülüğü | Av.Ufuk | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-12-2006 17:56 |
avukatın reklam yasağı!? | niles82 | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 09-12-2006 20:19 |
Avukatın vergiye girişi | serpil | Meslektaşların Soruları | 7 | 22-04-2006 08:57 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |