Talimat icrası - haciz fekki

Merhaba,

Talimat icrasından menkul mal haczedilmiş ve borçluya yediemin bırakılmıştır.

Daha sonra tekrar esas icrasından " daha önceden haczedilen menkullerin muhafaza altına alınması, malların yerinde bulunmaması halinde yeniden haciz yapılması, haczedilen menkuller borcu karşılamıyorsa ek haciz yapılması" ile ilgili talimat alınmış,

Söz konusu daha önceden malların haciz mahalinde bulunduğu ve daha önceden haczedilen malların borcu karşılyacak miktarda ( yaklaşık iki katı ) olduğu talimat icrasınca tespit edilmiştir.

Daha sonra alacaklı vekili talimat icrasından uyguladığı haciz esnasında, önceden haczedilen mallar üzerindeki hacizlerin tümünü fek ettiğini ve yeniden farklı mallar üzerinde haciz yapılmasını talep etmiş ve sonuç olarak haciz ve muhafaza işlemi uygulanmıştır.

Benim sorum; bilindiği üzere talimat icrası talimatta ne yazıyorsa onu uygulamak zorunda ve talimatta mallar üzerindeki haczi fek edilmesi gibi bir açıklama da yok. Hal boyle iken alacaklı, talimat icrası üzerinden haciz fek edebilir mi ?

Malesef uygulamada farklılık gösteriyor.Talimata her ihtimal gözönünde bulundurulup yazılmalı. Ama takip kesinleştiğine göre haciz durumunda ortaya çıkan durumlar karşısında talepte bulunulabileceğini düşünüyorum.

Sonuç olarak her ne kadar, talimat icra dairesi, asıl icra dairesinin talimatını yerine getirmek zorunda ise de, asıl icra dairesi, alacaklı vekilinin talebi üzerine haciz kararı alıp bunu talimat icra dairesine gönderdiğine göre, alacaklı vekilinin talebi üzerine haczin talimat icra daresince evleviyetle fekedilebileceğini düşünüyorum.
sonuçta kesinleşen bir takipte, alacaklı vekilinin alacaktan vazgeçmeye bile yetkisi ve hakkı varken, haczi fekettirmeye de hakkı vardır. Bir işlemi yapmaya yetkisi olan bir kurumun, o işlemi kaldırma yetkisi de vardır. Yani, alacaklı vekili "ben haczi fekettirmek istiyorum" dediği zaman, taleple bağlılık gereği, talimat icra müdürlüğü görevlisinin "hayır talimat var, ben ille de haciz yapacam" diyemez.

Alıntı: Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu Sonuç olarak her ne kadar, talimat icra dairesi, asıl icra dairesinin talimatını yerine getirmek zorunda ise de, asıl icra dairesi, alacaklı vekilinin talebi üzerine haciz kararı alıp bunu talimat icra dairesine gönderdiğine göre, alacaklı vekilinin talebi üzerine haczin talimat icra daresince evleviyetle fekedilebileceğini düşünüyorum. sonuçta kesinleşen bir takipte, alacaklı vekilinin alacaktan vazgeçmeye bile yetkisi ve hakkı varken, haczi fekettirmeye de hakkı vardır. Bir işlemi yapmaya yetkisi olan bir kurumun, o işlemi kaldırma yetkisi de vardır. Yani, alacaklı vekili "ben haczi fekettirmek istiyorum" dediği zaman, taleple bağlılık gereği, talimat icra müdürlüğü görevlisinin "hayır talimat var, ben ille de haciz yapacam" diyemez.

Diyelim ki talimatta yazmamasina ragmen alacakli haciz fek etti, peki fekten sonraki haczi talimattaki hangi cumleye istinaden yapacak ( talimattaki ifade; daha once haczedilen mallarin muhafaza altina alinmasi, bulunmamasi halinde ek haciz )

Diger taraftan talimatta fek yazmasada alacakli talimat icrasindan haczi fek edebiliyorsa, o zaman hic bir talimat olmadanda alacakli talimat icrasina gidip istedigi zaman haczi kaldirabilir, madem alacak kesinlesti

Alıntı: Yazan alperyldrm Merhaba, Talimat icrasından menkul mal haczedilmiş ve borçluya yediemin bırakılmıştır. Daha sonra tekrar esas icrasından " daha önceden haczedilen menkullerin muhafaza altına alınması, malların yerinde bulunmaması halinde yeniden haciz yapılması, haczedilen menkuller borcu karşılamıyorsa ek haciz yapılması" ile ilgili talimat alınmış, Söz konusu daha önceden malların haciz mahalinde bulunduğu ve daha önceden haczedilen malların borcu karşılyacak miktarda ( yaklaşık iki katı ) olduğu talimat icrasınca tespit edilmiştir. Daha sonra alacaklı vekili talimat icrasından uyguladığı haciz esnasında, önceden haczedilen mallar üzerindeki hacizlerin tümünü fek ettiğini ve yeniden farklı mallar üzerinde haciz yapılmasını talep etmiş ve sonuç olarak haciz ve muhafaza işlemi uygulanmıştır. Benim sorum; bilindiği üzere talimat icrası talimatta ne yazıyorsa onu uygulamak zorunda ve talimatta mallar üzerindeki haczi fek edilmesi gibi bir açıklama da yok. Hal boyle iken alacaklı, talimat icrası üzerinden haciz fek edebilir mi ?

Talimat üzerine işlem yapan İcra Müdürlüğü, feragat, işlemden vazgeçme vb. haricinde talimat dışına çıkamaz. Bu nedenle alacaklı vekilinin "önceden haczedilen mallar üzerindeki hacizlerin tümünün fekki ve yeniden farklı malların haczi" talebi reddedilmeliydi. Bu talep üzerine yapılan haciz işlemi şikayet halinde İcra Mahkemesi'nce iptal edilecektir.

Aynen Sayın Aladağlı gibi düşünüyorum. Talimat daireleri esas daireden gelen talimat dahilinde hareket eder. Olaydaki haciz fekki, esas dairesinden buna ilişkin getirelecek bir talimat ile yapılmalıydı. Talimat icrası talepler konusunda karar veremez.

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Talimat üzerine işlem yapan İcra Müdürlüğü, feragat, işlemden vazgeçme vb. haricinde talimat dışına çıkamaz. Bu nedenle alacaklı vekilinin "önceden haczedilen mallar üzerindeki hacizlerin tümünün fekki ve yeniden farklı malların haczi" talebi reddedilmeliydi. Bu talep üzerine yapılan haciz işlemi şikayet halinde İcra Mahkemesi'nce iptal edilecektir.

Bu beyanımızı icra dosyasına sunduk ama icra müdürü fekki kabul ederek haciz ve muhafaza yaptı. İcra Mahkemesine bulunacağımız şikayete ilişkin emsal yargıtay kararı bulunmakta mıdır ?

21 Ocak 2012 CUMARTESİ
Resmî Gazete
Sayı : 28180
ANAYASA MAHKEMESİ KARARI
Anayasa Mahkemesi Başkanlığından:

Esas Sayısı : 2010/90

Karar Sayısı : 2012/1 (Yürürlüğü Durdurma)

Karar Günü : 12.1.2012

YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNDE BULUNAN: Serik İcra Hukuk Mahkemesi

YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN KONUSU: 9.6.1932 günlü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 88. maddesinin ikinci fıkrasının sonuna 17.7.2003 günlü, 4949 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 21. maddesiyle eklenen cümlede yer alan “…alacaklının muvafakatı ve …” ibaresinin, Anayasa’nın 2., 13. ve 35. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ve yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmesi istemidir.

YÜRÜRLÜĞÜN DURDURULMASI İSTEMİNİN İNCELENMESİ

Yürürlüğün durdurulması istemini de içeren başvuru kararı ve ekleri, bu konudaki esas inceleme raporu ile ekleri, itiraz konusu ibare, dayanılan Anayasa kuralları ve bunların gerekçeleri ile öteki yasama belgeleri okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

9.6.1932 günlü, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 88. maddesinin ikinci fıkrasının sonuna 17.7.2003 günlü, 4949 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle eklenen cümlede yer alan “… alacaklının muvafakatı ve…” ibaresi, 12.1.2012 günlü, E. 2010/90, K. 2012/4 sayılı kararla iptal edildiğinden, bu ibarenin, uygulanmasından doğacak sonradan giderilmesi güç veya olanaksız durum ve zararların önlenmesi ve iptal kararının sonuçsuz kalmaması için kararın Resmî Gazete’de yayımlanacağı güne kadar YÜRÜRLÜĞÜNÜN DURDURULMASINA, 12.1.2012 gününde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.


Hem mesleki sorumluluk, hem de zararların artmaması için tüm meslektaşlarımın bilmesi gerekir, kanaatindeyim.