Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

haciz sırasında yapılan taahhüdün geçerliliği ve sonuçları

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 29-04-2008, 12:54   #1
caty

 
Önemli haciz sırasında yapılan taahhüdün geçerliliği ve sonuçları

haciz için gidildiği sırada, borçlunun haciz tutanağında belirtip imzaladığı borç ödeme taahhüdünün geçerlilik derecesi nedir? geçerlilik şartları oluşmamış ise haciz tekrarlanıp muhafaza yapılabilir mi? cevaplar için şimdiden teşekkürler...
Old 29-04-2008, 13:27   #2
A.Fırat

 
Varsayılan

Haciz sırasında tutulan haciz tutanağının altında borçlunun, alacaklının veya vekilinin( katibin veya stajyer avukatın değil) imzasının bulunması gerekir. Tarafların ödenecek toplam miktarı rakamsal olarak belirleyip, belirlenen bu miktar üzerinde icap ve kabulde bulunması zorunludur.Haciz sırasında bu koşullara uyularak alınmış borç ödeme tahhüdü geçerlidir ve taahhüde uyulmadığı takdirde İcra ceza mahkemesine başvurabilirsiniz.Ayrıca yapılan haciz işleminin ihtiyadi haciz kararına dayanmaması gerekir.
Old 30-04-2008, 11:06   #3
meltem2007

 
Varsayılan

Taahhüt sırasında sadece borçlunun ödeyeceği toplam miktar değil bu toplamın kalem kalem hangi alacaklardan oluştuğunun da belirtilmesi gerekiyor.Aksi halde mahkemeler taahhüdü geçerli kabul etmiyor ve borçluya ceza vermiyor.Ayrıca borçluya taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai sorumluluklarının anlatılması ve alacaklının da taahhüdü kabul etmiş olması gerekiyor.Bunlardan biri yoksa taahhüt geçerli olmayacağından kanımca haciz ve muhafaza isteyebilirsiniz.
Old 30-04-2008, 14:59   #4
av elif

 
Varsayılan

Taahhüdün çok ayrıntılı şekilde alınması gerekiyor.
asıl alacak faiz oranları ve masraflar ayrı ayrı hesaplanmalı.Tarihler belirtilmeli.Yoksa taahhüdü ihlala davasından kişi beraat ediyor.
Old 30-04-2008, 15:54   #5
Av. TUNCAY ATEŞ

 
Varsayılan

borçlunun ödeyeceği borç miktarını ve tarihi bilmesi gerekiyor. yani 01.01.2008 de 200YTl 01.02.2008 de 200 ytl gibi aksi taktirde mahkemeler ceza vermiyor. aynı zamanda toplam borç miktarınında açık bir şekilde yazılması gerekli bazen haciz zaptına " faiz ve feriileri dahil hepsini ödeyeceğim" gibi ibareler yazılıp tutanak kapatılıyor. bu durumlarda ceza verilmiyor
Old 30-04-2008, 17:20   #6
ilksan

 
Varsayılan

Bu konuda mahkemeler ceza vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar. En son çıkardıkları ise taahhüt alındığı zaman ile ödemenin yapılacağı zaman arasında geçen süre zarfında işleyecek olan faizden alacaklı veya vekilinin feragat ettiğini taahhüt zabtına yazılması gerekiyormuş. (Yorumsuz)
Old 30-04-2008, 18:06   #7
Av.Ayse E.

 
Varsayılan

[quote=A.Fırat]( stajyer avukatın değil)

Sayın meslektasım diğer beyanlarınıza aynen katılmakla beraber stajyer avukatın beyanının geçerli olmayacağının gerekçesi nedir? stajyer de olsa alacaklı avukatının da taahhüdü kabulu halinde diğer şartlar tamamsa taahhüt geçerli hale gelir..saygılarımla...
Old 08-11-2008, 00:58   #8
duyguakkaya

 
Varsayılan

Avukat katibinin imzaladığı haciz tutanağında alınan tahhüdün hiç bir geçerliliği olmadığı için taahhüd tarihi beklenilmeden tekrar hacze çıkılabiliyor ise alınan taahhüd tarihine kadar ödeme yapmayan borçlu hakkında nasıl oluyor da taahhüdü ihlalden dava açılabiliyor? Katibin almış olduğu taahhüt bir geçerli bir de geçersiz oluyor ve bu durumda özellikle de haciz esnasında kefil olmuş taahhüt tarihine göre kendini ayarlayan ve ummadığı bir anda hacizle burun buruna gelen borçlu veya kefiline haksızlık olmuyormu? Sorularıma kısa da olsa cevap alabilirsem çok sevinirim.Şimdiden teşekkürler...
Old 08-11-2008, 12:04   #9
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan meltem2007

...
Ayrıca borçluya taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai sorumluluklarının anlatılması ... gerekiyor..


Sayın "meltem2007"

Bunun nedeni ne olabilir ki?
Old 08-11-2008, 12:42   #10
Av.Güçlü KERVAN

 
Varsayılan

Haciz sırasında alınan taahhüdün geçerli olabilmesi için alacak kalemlerinin tek tek gösterilmesi ( asıl alacak , faiz , harçlar , ücreti vekalet) gerekir.Ve bu taahhüdün alacaklı vekilince kabul edilmesine bağlıdır.

Bu şekilde alınan taahhüdlerden borçlu hukuki ve cezai anlamda sorumludur.


Saygılarımla...
Old 08-11-2008, 13:29   #11
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

YARGITAY

CEZA GENEL KURULU

E. 2001/17-294

K. 2002/1

T. 22.1.2002

• TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNDAN CEZA ALAN SANIK ( Sözleşmeden Doğan Edimini Yerine Getirmediğinden Cezalandırılmış Olmayacağı )

• BORÇTAN DOLAYI HÜRRİYETİN KISITLANAMAMASI ( Taahhüdü İhlal Suçunda Borcu Ödememekten Doğan Bir Suç Niteliği Bulunmaması )

• HÜRRİYETİN BORCUNU ÖDEMEMEKTEN DOLAYI KISITLANAMAMASI ( Taahhüdü İhlal Suçunun Borcu Ödememekten Değil, Yasal Yükümlülüğe Uymamaktan Doğması )

• ANAYASADAKİ SÖZLEŞME EDİMİNİN YERİNE GETİRİLMEMESİ NEDENİYLE HÜRRİYETİN KISITLANAMAYACAĞI HÜKMÜ ( Taahhüdü İhlal Suçunda İleri Sürülemeyeceği )

• SÖZLEŞMEDEN DOĞAN EDİMİN YERİNE GETİRİLMEMESİ NEDENİYLE HÜRRİYETİN KISITLANAMAMASI ( Taahhüdü İhlal Suçunun Yasaya Aykırılıktan Doğması )

2709/m.38

2004/m.340

ÖZET : Anayasa'nın 38. maddesine 4709 sayılı Yasanın 15. maddesi ile eklenen 9. fıkrasına göre; "yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilememesi" nedeniyle kimse özgürlüğünden alıkonamaz.
Alacaklının onayıyla kararlaştırılan ödeme koşulu icap ve kabulle oluşan bir sözleşme olup, bu ödeme koşuluna borçlu tarafından haklı bir neden olmaksızın uyulmaması, İİY.nın 340. maddesinde düzenlenen ve yaptırımı özgürlüğü bağlayıcı ceza olan suçu oluşturur.
İİY.nın 340. maddesindeki "makul sebep" yerine getirememe kavramından daha dar bir anlam taşıdığından; sanığın borcunu hangi nedenle veya nedenlerle yerine getiremediği araştırılarak hukuki durumu belirlenmelidir
Old 08-11-2008, 14:18   #12
av.senemyuksel

 
Varsayılan

Taahhüdü ihlal konusunda ayrıntılı ve tam olarak borç miktarının belirtilmesi ödeme tarihlerinin ve bu tarihlerde ne kadar ödeme yapacağının belirtilmesi ayrıca taahhüdde bulunan borçlunun taahhüdünün alacaklı vekilince kabul edilmesi en sonda da hukuki ve cezai sorumluluğun kendisine hatırlatılması şart.
Ancak son dönem de tıpkı mal beyanında bulunmamadan kaynaklanan hapis cezalarının kaldırılması gibi taahhüdü ihlal cezalarıda Yargıtay kararlarına dayanarak kaldırılma yoluna gidiyor. Sebep para borcu nedeniyle hürriyetin kısıtlananamaması. Bu durumda borçlunun borcu yerine "getirmediği" mi yerine "getiremediği" mi ayrımına gidilmeye başlandı. Yani borçlu imkanı varken mi ödeme yapmıyor yoksa imkanı olmadığı için mi taahhüdünü yerine getiremiyor. Mahkemeler bu öğrenmek için ekonomik ve sosyal durumun araştırılmasını istemeye başladı. Bu da biz meslektaşların aleyhine, alacakların hepten tahsil kabileyeti olmayan bir duruma sokulmasına sebep oldu.
Bu durumdan sıyrılmanın çaresini ise konuştuğum meslektaşlarım ve icra hakimleri ile şu şekilde bulduk. Tabi ne kadar işe yarayacağını zaman gösterecek.
Taahhüdün diğer şartlarının yanında borçludan taahhüd tutanağına ödeme tarihinde ne değişip de borcu ödeyecek olduğuna dair beyan alınacak. Bu beyan arabamı satacağım evimi satacağım vs. haciz esnasında sık sık karşılaştığımız beyanlar. Bu şekilde alınacak taahhüd ile mevcut yargıtay kararının çıkar yolunun bulunabilecek ve borçlunun taahhüdü yerine getiremediği değil getirmediği hususu kanıtlanmış olcak ki bu da cezanın yolunu açacak. Bu tavsiye bir icra hakiminden geldiği için meslektaşlarımla paylaşmak gereği duydum. Umarım işimize yarar.
İyi çalışmalar...
Old 08-11-2008, 15:17   #13
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.senemyuksel

en sonda da hukuki ve cezai sorumluluğun kendisine hatırlatılması şart.


Alıntı:Yazan meltem2007
...
Ayrıca borçluya taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai sorumluluklarının anlatılması ... gerekiyor..


Sayın "meltem2007"

Bunun nedeni ne olabilir ki?


Sayın "avsenemyuksel"
Ayrı soruyu size de sorabilir miyim? Neden?
Old 08-11-2008, 15:27   #14
av.senemyuksel

 
Varsayılan

Tahhüde uygun davranmayan borçlunun hapis cezasına çarptırılacağı konusunda bilgi verilmesi böylece borçlunun taahhüdü verirken daha iyi düşünmesi ve korunması amacını taşıyan bir ayrıntı. İik da kanunu bilmemek mazeret sayılmaz gibi bir durum yok bu nedenden olması lazım.
Old 08-11-2008, 17:04   #15
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

Sayın av.senemyüksel'in bahsettiği gibi "..beyan arabamı satacağım evimi satacağım vs.." şeklinde ifadelere yer vermek, taahhüdün kayıtsız şartsız olması gerektiği kuralına aykırı değil mi? Ve zaten ceza vermemek için komik gerekçeler icad eden mahkemeler için beraat kararlarında borçlu arabasını satamamış!, evini satamamış!.. gibi yeni gerekçeler oluşturmuş olmaz mı?
Old 08-11-2008, 17:07   #16
av.senemyuksel

 
Varsayılan

Bu Sadece Son Yargitay Kararlarina KarŞi Hakİmlerİn Ve Avukat MeslektaŞlarimin Konunun TaŞtiŞmasi Esnasinda İlerİ SÜrmÜŞ OlduĞu Bİr GÖrÜŞtÜ Ancak SÖzyledİklerİnİzde Haklisiniz. Benİm Demek İstedİĞİm Arabami Satarsam ÖdeyeceĞİm DeĞİl Yanİ Bİr Şart Yok.
Old 08-11-2008, 17:13   #17
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Ayrıca taahhüdün cezai ve hukuki sorumlulukları anlatılır veya hatırlatılır. Tutulan her taahhütte bu ya da buna benzer bir cümle var. Yani cezai ve hukuki sonuçlar anlatıldı ibaresi olmasa taahhüt geçerli olmayacak mı?Bence gerekli olmayan bir ibare.
Old 08-11-2008, 17:15   #18
av.senemyuksel

 
Varsayılan

Sayın üstadlar bence amiyane tabirle sonradan borçlunun ben bilmiyorum diye kıvırmasını engelleyici bir ibare. tabi bence
Old 08-11-2008, 17:21   #19
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

"Kanunu bilmemek mazeret sayılmaz" kuralı geeğince ihlalin cezai sonuçlarını hatırlatmak gereksiz diye düşünüyorum. Hukuki sonuçlarının ise ne olabileceğini düşünemiyorum. Çünkü taahhüt etmeden önceki hali ile bir fark göremiyorum. Lehine zaman kazanmış olması dışında tabi.. Bu nedenle hukuki sonuçlarını borçluya değil alacaklıya anlatmalı!
Old 08-11-2008, 17:22   #20
Av.Mehmet_Ali

 
Varsayılan

Taahhüdün geçerli olması için borcun bütün ferileriyle birlikte yazılması gerekiyor. Ancak hiçbir yargıtay kararında cezai ve hukuki sorumluluk hatırlatılmadığından taahhüdün geçersiz olduğuna rastlamadım.Ki bence borcun bütün ferileriyle gösterilmesi gerekmiyor tabi yargıtay olsaydım . Zaten ödeme emri kesinleşme aşaması var..
Old 08-11-2008, 17:23   #21
av.senemyuksel

 
Varsayılan

İİK da kanunu bilmemek mazeret sayılmaz diye bir hüküm yok diye biliyorum. eksiğim varsa özür dilerim. ayrıca TCK m 4 de (1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.

(2) Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz.

denilerek çok büyük bir boşluk bırakılmıştır kanaatimce.
Old 08-11-2008, 17:33   #22
Avukat Canip Kazan

 
Varsayılan

Kanunların ceza hükümleri bu kural kapsamına giriyor diye düşünüyordum. Fakat mal beyanında bulunmak için ödeme veya icra emrindeki ihtaratı düşününce tereddüt etmekteyim. Peki, ticareti terk ettiğinde, alacaklıya zarar vermek kastıyla mevcudunu azalttığında vs. durumlarda cezai sorumluluğu olacağı neden hatırlatılmıyor? Veya hatırlatılmalı mı?
Old 08-11-2008, 17:35   #23
av.senemyuksel

 
Varsayılan

Siz bunu söyleyince aklıma "Aman Allahım bu cezalarda kalkarmı yoksa" sorusu geldi. tartışmaya değer bir konu. bu açıdan bakıldığında yeni ceza kanununun açık bıraktığı kapıkardan biri.
Old 08-11-2008, 18:05   #24
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım, taahhüdün geçerliliği konusunda yeterli açıklamayı yaptığını düşünerek farklı bir noktadan hareketle, bu konudaki görüşümü yazmak istedim.
Meslek hayatımız boyunca defalarca hacze gidip, borçludan taahhüd veya emekli maaşı için muvafakat alıyoruz. Genelde de biz alacaklının vekili oluyoruz ve yine genelde alacaklı vekili gözünden bakıyoruz olaylara ve olgulara. Aslında bir de borçlu müvekkili olarak ve çağdaş bir ceza ve icra hukuku gözünden bakmamız gerekir. Ben alacaklı vekili olarak isterim ki; alacak derhal tahsil edilsin, bunun için de borçluyu ceza hükümleri ile sıkıştırsın hukuk düzeni... Ama artık ceza vermek en son çözüm olarak görülmekte ve alacak için ceza verilmesi tarih sayfalarında yer almaktadır. Bizin icra hukuku sistemimizde ise eski ceza hukuku sisteminden kalan ve gerçekten icra kanunundan çıkarılması unutulan hükümlerle borçlulara ceza verilmeye çalışılmaktadır. Benim kanaatim, icra hukukundan hapisle tazyik, disiplin hapsi veya taahhüdü ihlal nedeniyle verilen cezaların tamamen icra kanununda çıkarılmasıdır. Böylece hem borçluların tepesinde bir kılıç olarak gördüğümüz işlemez hükümlerle zaman kaybını ortadan kaldıracağız; hem de daha çağdaş bir icra kanununa sahip olacağız. Saygılar.
Old 08-11-2008, 19:54   #25
av.senemyuksel

 
Varsayılan

avferidun belki hukukçuluk açısından baktığınızda dedikleriniz doğru denilebilir. ancak yaptırım hukukun getirdiklerindendir. ysptırımın olmadığı adalet sistemi kanımca yanlış olur. taahhüdü ihlal suçunun mantığı insanların yerine getirebilecekleri taahhüdler vermeleri, yerine getirmedikleri taahhüdlerin ise cezalandırılmasıdır. ticareti terk ise ticari kayıtlara güvenerek iş yapan insanların iyiniyetini koruma amacı taşır. zira fiili hayatta ticareti terk etmiş olduğu halde ticari kayıtlardan sicilini sildirmemektir suç. iflasın istenmemesi ise borca batık olan şirketin devam umudu bulunmamasına rağmen iş çevresine maddi zarar vermemesidir amaç. bu suçlar ve cezalar tüm toplumu zarardan korumak amacını taşır. ayrıca borcunu ödemeyen için değil kanuna uygun davranmaya içindir ceza. yani ödeyemeyeceğiniz paranın taahhüdünü vermezseniz ne suç olur ne de ceza. o yüzden borçlular açısından da bakınca durum hiçde değişmiyor. borçlu vekilliği yapmış bir avukat olarak söylüyorum bunları. borçlu taraf olan müvekkillerime de telkinim suç oluşturacak fiillerden kaçınmalarıydı ki hiçbiri hiçbir ceza da almadı.
Old 09-11-2008, 01:39   #26
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım,
Benim ifade etmeye çalıştığım nokta suç oluşturan fiiller karşısında ceza verilmemesi değil; konumuz bağlamında bu fiillerin artık suç oluşturmaması gerektiğidir. Zira, Türk Ceza Hukuku sistemi, parasal borçlar nedeniyle özellikle hapis cezası vermekten yerinde olarak uzaklaşmıştır. Çağdaş ceza hukukçularının hemfikir olduğu noktadır ayrıca... Tarih sayfalarında, özellikle Roma'da borcunu ödemeyenin cezası ölümdü. Sonraki yüzyıllarda bu cezanın çok ağır bulunması nedeniyle hapis cezasına, ardından da günümüzdeki ugulama ile hiç ceza verilmemesine karar verdi ceza doktrini. Bizim sistemimiz de buna karar verdi; ama İcra İflas Kanunu'ndaki hükümleri unuttu!

Olaya icra hukuku penceresinden baktığımızda da zaten bir zorlama, bir yaptırımın cebri icranın doğası gereği var olduğunu söyleyebiliriz. Örneğin haciz ve muhafaza...

Borçlar hukuku tabanında baktığımızda da, eğer borcunu ödememek "suç"; borcunu ödemeyen de "suçlu" ise, zaten tazminat hukuku temelli olarak gecikme tazminatı adı altında bir ceza verilmektedir. Hukukun bir bütün olduğu düşünülürse, borçlar hukuku anlamında cezalandırılan bir kişi, ayrıca mal beyanında bulunmadığı veya taahhüdünü ihlal ettiği için özgürlüğünden yoksun bırakılırsa adeta iki defa cezalandırılmış olur.

Yaniözetle, bizim kimseye "tutamayacağın sözü verme; yoksa seni cezalandırırız" deme hakkımız yoktur. 1948, 1963 ve 1967'de imzalanan Milletlerarası İnsan Hakları Sözleşmeleri'nin parasal borçlar için hapis cezasını yasakladığını da düşünürsek; ki Türkiye bu anlaşmalara taraftır, artık kanunların da bunu demeye hakkı yoktur.
Old 10-11-2008, 09:46   #27
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.senemyuksel
İİK da kanunu bilmemek mazeret sayılmaz diye bir hüküm yok diye biliyorum. eksiğim varsa özür dilerim. ayrıca TCK m 4 de (1) Ceza kanunlarını bilmemek mazeret sayılmaz.

(2) Ancak sakınamayacağı bir hata nedeniyle kanunu bilmediği için meşru sanarak bir suç işleyen kimse cezaen sorumlu olmaz.

denilerek çok büyük bir boşluk bırakılmıştır kanaatimce.

Sayın meslektaşım,

TCK m.4/II hükmü 2005 tarihinde yapılan bir değişiklik ile madde metninden çıkarılmıştır.

Bunun yanı sıra, taahhüdü ihlal suçunun unsurları arasında, taahhütte bulunan kişiye, "taahhüdü ihlalin hukuki ve cezai sonuçlarının anlatılması" diye bir kavram yoktur. (TCK m.4)

Saygılarımla...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Haciz sırasında Avukata Saldırı! Av.G.K. Hukuk Haberleri 40 20-11-2009 18:13
teşhis sırasında müdafii bulunmadığında bu teşhisin hukuki geçerliliği olur mu? avukat_selcuk_bey Meslektaşların Soruları 9 11-10-2007 11:58
Şirketlere usulsüz tebligat ile yapılan haczin geçerliliği Av. Gediz Eranıl Meslektaşların Soruları 5 21-05-2007 12:41
Döviz ile yapılan satımlarda fatura bedelinin geçerliliği nedir? ilksan Meslektaşların Soruları 4 13-12-2006 17:40
süresi dolan vekaletname ile yapılan temyizin geçerliliği gunermeric Meslektaşların Soruları 9 19-06-2006 19:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06756997 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.