ödünç iş ilişkisi mi?

Müvekkil x şirketinde 6 yıldır çalışmakta olup , sigorta primleri y şirketi tarafından yatırılmaktadır. 17 aylık sigorta primi ve birkaç aylık ücreti ödenmemiştir. Açılacak olan hizmet tespiti ve işçi alacağı davasında husumet hangi şirkete yöneltilmelidir. görünüşte üçlü ilişki ödünç iş ilişkisi gibi gözüksede şartları taşımadığını düşünüyorum. zira ödünç iş ilişkisi işçinin yazılı rızasıyla kurulur ve en fazla 6 ay için yapılır en fazla 2 kez uzatılabilir. ( işçinin icazeti mümkün olabilir mi?)

hizmet tespitinin ispatı için deliller toplanmaya başlandığında sigortalı sicil dosyası y şirketinin adıyla gelecektir. davayı x e karşı açarsak pasif dava ehliyetinden reddedilebilir. davayı y ye karşı açarsak tanık dinletmeye kalktığımızda diğer iş arkadaşları da x şirketinde çalıştığı için tanıklıkları hukuka uygun olmayacaktır.

paylaşımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Merhaba. öncelikle sorunuzun cevabı 4857 sayılı iş Kanununun 7. maddesinde mevcut.

"- Geçici iş ilişkisi

MADDE 7.- İşveren, devir sırasında yazılı rızasını almak suretiyle bir işçiyi; holding bünyesi içinde veya aynı şirketler topluluğuna bağlı başka bir işyerinde veya yapmakta olduğu işe benzer işlerde çalıştırılması koşuluyla başka bir işverene iş görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devrettiğinde geçici iş ilişkisi gerçekleşmiş olur. Bu halde iş sözleşmesi devam etmekle beraber, işçi bu sözleşmeye göre üstlendiği işin görülmesini, iş sözleşmesine geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı yerine getirmekle yükümlü olur. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren işçiye talimat verme hakkına sahip olup, işçiye sağlık ve güvenlik risklerine karşı gerekli eğitimi vermekle yükümlüdür.

Geçici iş ilişkisi altı ayı geçmemek üzere yazılı olarak yapılır, gerektiğinde en fazla iki defa yenilenebilir.

İşverenin, ücreti ödeme yükümlülüğü devam eder. Geçici iş ilişkisi kurulan işveren, işçinin kendisinde çalıştığı sürede ödenmeyen ücretinden, işçiyi gözetme borcundan ve sosyal sigorta primlerinden işveren ile birlikte sorumludur.
İşçi, işyerine ve işe ilişkin olup kusuru ile sebep olduğu zarardan geçici iş ilişkisi kurulan işverene karşı sorumludur. İşçinin geçici sözleşmesinden aksi anlaşılmıyorsa, işçinin diğer hak ve yükümlülüklerine ilişkin bu Kanundaki düzenlemeler geçici iş ilişkisi kurulan işverenle olan ilişkisine de uygulanır. "
saygılar.

Ayrıca işçinin yazılı rızasının olması gerekir.
Ödünç iş ilişkisinde işveren işin görülmesini isteme alacağını ödünç alan işverene bir sözleşme (ödünç işçi verme sözleşmesi) ile devrettiğinden bu ilişki kendine özgü bir alacağın temliki olarak nitelendirilebilir. Ödünç iş ilişkisi üç kişinin, yani işçi, onun iş akdi ile bağlı olduğu ödünç veren işveren ve bu işverenle ödünç işçi verme sözleşmesi yapan ödünç alan işverenin iradeleriyle oluşan üçlü bir ilişkiye dayanmaktadır. (AKYİĞİT, Ercan. İş Hukuku Açısından Ödünç İş İlişkisi, Ankara, 1995. Kamu-İş yay.)
bu olayda kanaatimce; iş kanunu madde 7. de belirtildiği şekilde prim ve ücretlerde müteselsil sorumluluk mevcut olduğu için her iki şirketteki tanıkları dinletmenize engel bir durum yoktur.

Sayın Av. Evren Akçay,

Yanıtınız için çok teşkkür ederim. Sizin de bahsettiğiniz gibi ödünç iş ilşkisiyle ilgili madde ve şartlar çok açık. Fakat mesajımda da belirttiğim üzere, somut olay şartları taşımıyor. Şöyle ki;

yazılı muvafakat alınmamış , ve 18 ayı çok aşkın bir süredir (6 yıl) bu ilişki devam etmiş . İçtihatları taradığımda gördüğüm örneklerde genelde altişveren ilişkisinin işçiyi asıl işverenin işçilerinin sahip olduğu haklardan yararlandırmamak amacıyla kurulduğundan muvazaalı olduğu , ve ilişkinin ödünç iş ilişkisi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğinden bahsediyor.

Benim asıl öğrenmek istediğim işçinin zımni kabulü yazılı muvafakat şartının eksikliğini giderir mi? Ayrıca 18 ayın sonunda iş ilişkisinin hukuki durumu ne olacaktır? Primler hep fiilen çalışılmayan şirket tarafından yatırılmıştır. bununla ilgili içtihata henüz rastlayamadım.

belki 18 ayın sonunda yeni bir iş sözleşmesinin kurulduğu düşünülebilir.

Madde metninde yazılı rıza özelikle belirtilmiş. Sizin olayınızda işçinin zımni kabulünün özelliğini tam olarak anlayamadım ama ödünç iş ilişkisi kurulsada kurulmasada sonuçta her iki işverende sorumludur diye düşünüyorum. kanaatimce; asıl işveren işçiyi gözetme borcundan bile sorumluysa, muvazaa olsa bile halen sorumluluğu da devam etmesi gerekir. Ayrıca eğer yanlış anlamadıysam primlerin çalışılmayan asıl şirket tarafından da yatırılmış olması durumunda açacağınız davanın husumet yönünden reddini engeller diye düşünüyorum. primlerin çalışılmayan asıl şirket tarafından da yatırılmış olması ödünç iş ilişkisinin var olduğunu gösteren bir kanıttır.
Asıl işveren- alt işveren ilişkisinde ve ödünç iş ilişkisinde muvazaa durumunda prim ve ücret konusunda müteselsil sorumluluk söz konusudur. yani buradaki muvazaanın varlığıda her iki şirkete dava açmanızı engelemez.