Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İ.İ.K 111 Uygulaması Sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-04-2011, 14:37   #1
Av.İlker DOLGUN

 
Karar İ.İ.K 111 Uygulaması Sorunu

Alıntı:
İ.İ.K. 111 "Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeği taahhüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.
Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/13 md.) Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder."


Tebligatı almasına rağmen borcunu ödemeyen ve icra dairesine giderek taksitlendirme yapmayan, ödeme taahhüdünde bulunmayan borçlu (kötü niyetli olarak ve muhafaza işlemlerini durdurmak/engellemek maksadıyla) haciz esnasında ¼ oranında ödeme yaparak bu maddeye dayanabilirmi, (mal kaçırma şüphesi kuvvetle muhtemel olsa da) muhafaza yapılmasını engelleyebilirmi?
Old 20-04-2011, 15:00   #2
tiryakim

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN

Tebligatı almasına rağmen borcunu ödemeyen ve icra dairesine giderek taksitlendirme yapmayan, ödeme taahhüdünde bulunmayan borçlu (kötü niyetli olarak ve muhafaza işlemlerini durdurmak/engellemek maksadıyla) haciz esnasında ¼ oranında ödeme yaparak bu maddeye dayanabilirmi, (mal kaçırma şüphesi kuvvetle muhtemel olsa da) muhafaza yapılmasını engelleyebilirmi?

Öncelikle Değerli Mesleştaşım Eklediğiniz Kanun Maddesinin Son Güncel Hali Şu şekildedir.

Alıntı:

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
Kanun No: 2004
İcra ve İflas Kanunu (İİK)
Kabul Tarihi: 09.06.1932
R.G. Tarihi: 19.06.1932
R.G. No: 2128

Taksitle ödeme:
Madde 111 - Borçlu alacaklının satış talebinden evvel borcunu muntazam taksitlerle ödemeyi taahüt eder ve birinci taksiti de derhal verirse icra muamelesi durur.
Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması ve her taksitin borcun dörtte biri miktarından aşağı olmaması ve nihayet aydan aya verilmesi ve müddetin üç aydan fazla olmaması şarttır.
(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 30.07.2003 RG NO: 25184 KANUN NO: 4949/26) (KOD 1)
Borçlu ile alacaklının borcun taksitlendirilmesi için icra dairesinde yapacakları sözleşme veya sözleşmelerin devamı süresince 106 ve 150/e maddelerindeki süreler işlemez. Ancak bu sözleşme veya sözleşmelerin toplam süresinin on yılı aşması halinde, aştığı tarihten itibaren süreler kaldığı yerden işlemeye başlar.
(DEĞİŞİK FIKRA RGT: 25.11.1988 RG NO: 20000 KANUN NO: 3494/13) (KOD 1)
Taksitlerden biri zamanında verilmezse icra muamelesi ve süreler kaldığı yerden devam eder.

Sonra İse ;

Sorunuz cevabı bana göre EVET...
Old 20-04-2011, 15:37   #3
Av.Serkan Arıcan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN

Tebligatı almasına rağmen borcunu ödemeyen ve icra dairesine giderek taksitlendirme yapmayan, ödeme taahhüdünde bulunmayan borçlu (kötü niyetli olarak ve muhafaza işlemlerini durdurmak/engellemek maksadıyla) haciz esnasında ¼ oranında ödeme yaparak bu maddeye dayanabilirmi, (mal kaçırma şüphesi kuvvetle muhtemel olsa da) muhafaza yapılmasını engelleyebilirmi?

Benim yorumum "hayır" olur. Vatandaşın vermiş olduğu taahhüdü icra dairesinde vermesi gerektiğini düşünüyorum
Old 20-04-2011, 17:40   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşım;
Taahhüdün icra dairesinde verilmesi yada haciz esnasında verilmesi arasında hiçbir fark yoktur.Ben haciz esnasında aldığım taahhütlerden borçlulara onlarca kere hapis cezası çıkarttım.
Önemli olan taahhüdün usulüne uygun alınmasıdır.
Teşekkürler...
Old 22-04-2011, 22:18   #5
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Burada taahhüdün şekli ve geçerliliği değilde

Alıntı:
borçlu (kötü niyetli olarak ve muhafaza işlemlerini durdurmak/engellemek maksadıyla) haciz esnasında ¼ oranında ödeme yaparak bu maddeye dayanabilirmi, (mal kaçırma şüphesi kuvvetle muhtemel olsa da) muhafaza yapılmasını engelleyebilirmi?

sorusunun cevabını arıyorum.
Old 22-04-2011, 22:23   #6
dogukansavas

 
Varsayılan

Borçlunun borcun tamamı kadar malı haczedilmiş olması lazım bunu yapabilmesi için, bu halde nasıl mal kaçıracak?
Old 22-04-2011, 22:27   #7
dogukansavas

 
Varsayılan

Yukarıdaki mesajıma istinaden şunu belirtmek gerekir, maddeye göre borçlunun ödeme taahhüdünün alacaklının satış talebinden önce yapılmasını aradığına göre hacizden kasıt alacaklıya satışı isteme yetkisi veren kesin hacizdir.
Old 23-04-2011, 08:01   #8
MURAT ACER

 
Varsayılan

Kafi miktarda malı haczedilen borçlu ancak İ.İ.K 111. Madde gereği taksitlendirme isteyebilir.Haciz mahallinde tüm tasarruf sizdedir.Dosyanızda borçluya ait haczedilen kafi miktarda mal yoksa borçlunun haciz ve muhafazayı taahhüt yoluyla engelleme şansı yoktur, zira bu taahhüt tek taraflı olmaz sizin kabulünüze bağlıdır.
Old 23-04-2011, 10:35   #9
dogukansavas

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MURAT ACER
Kafi miktarda malı haczedilen borçlu ancak İ.İ.K 111. Madde gereği taksitlendirme isteyebilir.Haciz mahallinde tüm tasarruf sizdedir.Dosyanızda borçluya ait haczedilen kafi miktarda mal yoksa borçlunun haciz ve muhafazayı taahhüt yoluyla engelleme şansı yoktur, zira bu taahhüt tek taraflı olmaz sizin kabulünüze bağlıdır.

Murat Bey burada alacaklının kabülünü gerektiren hiçbir şey yok sanırım. Kafi derecede malın hacz edilip edilmediğine de icra müdürü/dairesi karar verecektir.
Old 23-04-2011, 22:41   #10
Av.Serkan Arıcan

 
Varsayılan

Merhaba sayın İlker Bey, haciz mahallinde borçlunun borca yeter malının haczi üzerine birde bu borcun 1/4 ünün anında tahsili ve borçlunun taahhüdü de varsa muhafaza işlemine geçemeyebilirsiniz ancak yine de talep edin, memurun/dairenin tasarrufunu ben de merak ediyorum. Sanıyorum uygulamayı yapmadan kesin sonucu göremeyeceğiz. Saygı sevgi.
Old 16-08-2013, 16:17   #11
AV.ÖZGÜR ÇAM

 
Varsayılan

Burada göz ardı edilen konu şu ki ;
Yasa, Taksitlendirme imkanından yararlanılabilmesi için, Haciz Yapılmış olmasını koşul olarak göstermektedir.
Buna göre , HACİZ yapılmadığı takdirde, borçlu zaten Taksitle ödeme imkanına sahip olmaz...
Muhafaza konusu, HACİZ konusu malların Yediemin deposuna alınıp alınmaması, ya da borçluya bırakılıp bırakılmaması ile ilgilidir.
Bu konuda, taksit imkanından yararlanmak isteyen borçlu, kendisine İTİMAD etmeniz ve hacizli malları kendisine yediemin olarak bırakmanız konusunda size bir dayatma hakkına sahip değildir.

HACİZDEN SONRA MALLARIN MUHAFAZASI YA DA BORÇLUYA YEDİEMİN OLARAK BIRAKILMASI TALEBİ ALACAKLI TARAFIN İNSİYATİFİNDE OLUP, İCRA MEMURLUĞUNCA UYGULANMAK ZORUNDADIR. (TABİİ BORÇLU YEDİEMİN OLMAYI KABUL EDERSE... )
Old 16-08-2013, 17:19   #12
Özgür Kınay

 
Varsayılan

İİK 88:
Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir.


Mal fiilen haczedildikten sonra borçluya bırakılıp bırakılmayacağı alacaklının mavafakatına bağlıdır. Dolayısıyla malları haczedip muhafaza altına alabilir ve taahhüdü yapabilirsiniz. Ancak taahhüdü aldıktan sonra, ihlal gerçekleşmedikçe, satışa dönük işlem ve dolayısıyla masraf yapamazsınız.

Tabi bu durumda icra memuru kapak hesabına göre taahhüdü hazırlarken sizden 3 aylık yediemin ücretini avans olarak dosyaya almalı (önceden almadıysa) ve bunu da mutlaka kapak hesabına eklemelidir. Aksi takdirde sonradan işleyecek yediemin ücreti açıkta kalabilir; ayrıca borcun tamamı taahhüt altına alınmadığından taahhüt geçersiz de sayılabilir.

Bu açıdan bakıldığında malları haczedip borçlu yedine bırakmak daha makul görünüyor. Malları kaçırması durumunda açılabilecek ceza davaları mevcut. Yedieminliği suistimal yahut İİK.331 gibi...
Old 17-08-2013, 12:00   #13
dirilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN

Tebligatı almasına rağmen borcunu ödemeyen ve icra dairesine giderek taksitlendirme yapmayan, ödeme taahhüdünde bulunmayan borçlu (kötü niyetli olarak ve muhafaza işlemlerini durdurmak/engellemek maksadıyla) haciz esnasında ¼ oranında ödeme yaparak bu maddeye dayanabilirmi, (mal kaçırma şüphesi kuvvetle muhtemel olsa da) muhafaza yapılmasını engelleyebilirmi?

Şu sorulara cevap vermek sorunu çözecektir sanırım.

Siz borçlu olsanız, taksidin birini ödeyip, cezai yaptırımı olan taahhüt vermeyi de kabul ettiğiniz halde mallarınızın muhafaza altına alınmasına rıza gösterir misiniz?

Mallar her halükarda muhafaza altına alınacaksa, 111 maddenin anlamı ne olur ki? Hem malları muhafaza altına alınacak, hem de kendisini cezai yaptırımı olan bir hususta kendi eliyle bağlayacak. Bu bana oldukça mantıksız geliyor.

Borçlu dilediği miktarı zaten dilediği zamanda gelip icra dairesine yatırma özgürlüğüne sahip değil mi?

Muhafazadan sonra neden taahhütte bulunsun ki? Muhafaza işlemi de yapıldıktan sonra alacaklının yapacağı başkaca işlem kalıyor mu?

Madde 111'deki taahhüt alacaklının kabulüne bağlı değildir. Borçlu herhangi bir zaman icra dairesine başvurarak 111'e göre taahhütte bulunabilir. Malları hacizli değilse haczini dahi isteyebilir. 111/2'ye göre "malın haczedilmiş olması" yeterlidir.

Buradaki avukat yada icra dairesi çalışanlarına soralım isterseniz, kaç dosyanın borçlusu bu şekilde ödeme iradesini ortaya koyuyor?
Keşke her borçlu bu şekilde ödeme yapsa. En azından borçların 1/4'ü ödenir
Borçlunuzun kötü niyetinden bahsetmek bence bu aşamada mümkün görünmüyor.

Saygılar.
Old 17-08-2013, 12:17   #14
küçükşengün

 
Varsayılan

Maddede aynen " Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması" dendiğine göre, haciz yapılır ve haczin normal süreci olan muhafaza da yapılabilir. Bu taahhüt sadece satışı durdurur.
Old 18-08-2013, 02:30   #15
gençhukukçu54

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan küçükşengün
Maddede aynen " Şu kadar ki borçlunun kafi miktar malı haczedilmiş bulunması" dendiğine göre, haciz yapılır ve haczin normal süreci olan muhafaza da yapılabilir. Bu taahhüt sadece satışı durdurur.


Katılmıyorum.. Haciz-taahhüt-muhafaza kararı-haczedilen malın takribi değeri vb. bunlar icra müdürünün yetkisindedir. İcra müdürü bu yetkisini görevlendirme yaparak memur eliyle yapmaktadır.icra müdürünün işlem ve takdir yetkisini irdelemek gerekir.
Bu bağlamda icra müdürü işlem yaparken tarafların haklarını ve menfaatlerini mümkün mertebe korumak zorundadır. Keza "hacizde tertip ilkesi" bunun en belirgin örneğidir. Haliyle borçlunun borca yeter miktarda malı haczedilmiş ardından borcun 1/4'ü tahsil edilip kalanı için 3 eşit taksitte ödeme sözü verilmiş ise bunun üzerine bir de muhafaza yapmak; üzüm yemek bir kenara bağcıyı dövmek olur

Saygılar
Old 19-08-2013, 16:41   #16
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan dirilis
Buradaki avukat yada icra dairesi çalışanlarına soralım isterseniz, kaç dosyanın borçlusu bu şekilde ödeme iradesini ortaya koyuyor?
Keşke her borçlu bu şekilde ödeme yapsa. En azından borçların 1/4'ü ödenir
Borçlunuzun kötü niyetinden bahsetmek bence bu aşamada mümkün görünmüyor.

Alıntı:
Yazan av.staşdemir
Haliyle borçlunun borca yeter miktarda malı haczedilmiş ardından borcun 1/4'ü tahsil edilip kalanı için 3 eşit taksitte ödeme sözü verilmiş ise bunun üzerine bir de muhafaza yapmak; üzüm yemek bir kenara bağcıyı dövmek olur

Burada (olayımızda) sorun şu; haciz esnasında borçlu, dosya kapak hesabının 1/4' ünü (TAAHHÜTTE BULUNMAYACAĞINI ÖZELLİKLE İFADE EDEREK) ödüyor ve madde 111' de işlemlerin durması ve taksitlendirme, açıkça taahhüt şartına bağlanmasına rağmen icra memuru "yalnızca 1. taksidin ödenmesini" yeterli görerek işlem yapmıyor ve neticede amacına ulaşan borçlu oluyor!
Old 19-08-2013, 18:37   #17
dirilis

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.İlker DOLGUN
Burada (olayımızda) sorun şu; haciz esnasında borçlu, dosya kapak hesabının 1/4' ünü (TAAHHÜTTE BULUNMAYACAĞINI ÖZELLİKLE İFADE EDEREK) ödüyor ve madde 111' de işlemlerin durması ve taksitlendirme, açıkça taahhüt şartına bağlanmasına rağmen icra memuru "yalnızca 1. taksidin ödenmesini" yeterli görerek işlem yapmıyor ve neticede amacına ulaşan borçlu oluyor!

taahhütte bulunmuyorsa icra müdürü muhafazadan kaçınamaz.
ortada sadece kısmi ödeme vardır. 111 şartlarının oluşmadığı ortadadır. ,
bunu tartışmaya bile gerek olduğunu düşünmüyorum. kesinlikle yanlış bir karar..
Old 25-08-2013, 05:55   #18
gençhukukçu54

 
Varsayılan

Sayın dirilis'e aynen katılıyorum.
Bizim tartıştığımız konu borcun 1/4'ünü peşin ödeyip kalan 3/4'ünü 3 eşit taksitte ödeme taahhüdünde bulunması halinde muhafaza yapılıp yapılamayacağı idi.
Old 26-08-2013, 20:16   #19
tiryakim

 
Varsayılan

Dosyada zaten ödeme taahhüdü varsa ne hacize çıkabilirsin ne haciz yazabilirsin ama dosyadaki ödeme taahhüdüne göre dosyaya ödeme yapılmamışsa her işlemi yaparsın
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
cmk 102 uygulaması erdal düzgün Meslektaşların Soruları 4 20-12-2010 13:22
18 uygulaması Hemocrania Meslektaşların Soruları 1 06-01-2010 23:41
2-b uygulaması av. mustafa Meslektaşların Soruları 0 16-12-2009 19:04
iik 121 uygulaması law in law Meslektaşların Soruları 1 18-10-2009 16:08
Ttk 711/3 Uygulaması Hülya Meslektaşların Soruları 1 02-04-2002 13:20


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05893397 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.