Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

veresiye fişi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-05-2006, 16:55   #1
Cengiz Taner Doğan

 
Varsayılan veresiye fişi

Herkese Selamlar
2002 de veresiye fişleri ile belirli tarihlerde akaryakıt alıyor.Müvekkillerim baba,oğul olarak belirli plakalara değişik tarihlerde akaryakıt almaya devan ediyor ticaret ilişkisi mevcut.Fakat 2004 yılında istasyon sahibi ile aralarında
problem çıkınca istasyoın sahibi bunlara ihtarname çekiyor.Çekilen ihtarnamede
veresiye fişleri ile akaryakıt alımından doğan borca karşılık faturalar daha önce tarafınıza tebliğ edilmiştir ibaresi düşülüyor.İhtarnameye süresinde itiraz ederek faturaların kendilerine tebliğ edilmediği ve borçları olmadığı konusunda noterden cevap veriliyor.İstasyon sahibi alacak davası açıyor.veresiye fişleri 2002 yılına ait açık fatuıralar ise 2003 yılına ait işin tuhaf yanı faturaların tebliğ edildiği ispatlanamıyor kaldı ki veresiye fişleri ilşe açık fatura tarihleri farklı ve birbirini teyit etmiyor.Baba ve oğul olarak ayrı ayrı alacak davası mevcut ancak araç plakaları aynı ve gerçekte ise tek hesap elimizde kapalı faturalar mevcut ayrıca baba adına belge var ancak oğlu adına sadece kapalı fatura var
meslektaşlarımın yorumlarını bekliyorum.Saygılarımla
Old 12-06-2006, 19:34   #2
ahmet tarık uçuş

 
Varsayılan

Veresiye fişi, karşı taraftan sadır olmadıkça yazılı delil başlangıcı dahi değildir. Kaldı ki, fatura tarihleri ile fiş tarihleri de tutarsız. Ticari defterlerin bilirkişi vasıtasıyla inceletilmesi temin edilirse (ki defterler arasında çelişki ortaya çıkacağından davacının kayıtları dava bakımından geçersiz olacaktır) sonuç alabileceğiniz kanaatindeyim.
Old 13-06-2006, 00:18   #3
Tractatus

 
Varsayılan

Veresiye fişinden kastınız nedir anlaymadım ancak veresiye defteri genel olarak yazılı delil başlangıcı kabul edilir.
Old 14-06-2006, 21:58   #4
papoose

 
Varsayılan şirketmi şahısmı

karşı taraf şirketse muhakkak defterleri inceletmeye aldırdığınızda faturaların karşılığını şüpheli alacak hanesine işlememiş ve böylece alacaklı gözükmemiş olacaklarını düşünüyorumi
Old 29-09-2006, 08:37   #5
Cengiz Taner Doğan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Tractatus
Veresiye fişinden kastınız nedir anlaymadım ancak veresiye defteri genel olarak yazılı delil başlangıcı kabul edilir.
veresiye fişinden kastım, akaryakıt istasyonlarından alınan mazotun veresiye olarak alınması sırasında imzalatılan belgedir.(Veresiye fişi)
Old 29-09-2006, 09:25   #6
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

İspat yükü ile ilgili bir HGK aşağıda. Umarım işinize yarar.

Saygılar.


T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 1987/11-69

K. 1987/605

T. 8.7.1987

• ALACAK DAVASI ( Traaflardan Her Birinin İddiasını İspata Mecbur Olması )

• MALIN TESLİM EDİLMESİNE RAĞMEN BEDELİN ÖDENMEMESİ ( Tarafın Malın Teslim Edildiğini İspatlaması )

• ÖDEME SAVUNMASI ( Tarafın Bedeli Ödediğini İspat Etmesi )

• VERESİYE SATIŞ ( Semenin Ödendiği İddiasının Alıcı Tarafından İspatı )

• İSBAT YÜKÜ ( Veresiye satışta )

• VERESİYE SATIŞ ( İsbat yükü )

818/m.182

743/m.6


ÖZET : Bir davada taraflardan her biri iddiasını isbatla mükelleftir. Malın teslim edildiğini kabul eden davalı alıcının bedeli ödediğini isbat zorunluluğu vardır. DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 13.11.1985 gün ve 1983/697 E. 1985/719 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 277.3.1986 gün ve 1986/1026 - 1787 sayılı ilamı: ( .. Medeni Kanunun 6. maddesindeki genel kural gereğince taraflardan her biri iddiasını ispatla mükelleftir. Davacı taraf davalıya sattığı etlerin bedelinin ödenmediğini iddia etmekte buna karşılık davalı muayyen bir miktardan söz etmeksizin satın aldığı etlerin tamamının bedelini ödediğini savunmaktadır. Bu durumda davacının ibraz ettiği faturaların muhtevası olan etleri davalıya teslim ettiğini öncelikle ispat etmesi gerekmektedir. davacı bu ispat külfetini yerine getirttiği takdirde ve ancak bundan sonradır ki davalı da ödeme savunmasını ispatla mükellef olacaktır. Davalı savunmasında sabah aldığı etlerin bedelini aynı günün akşamı ödediğini savunduğuna göre, bu durumda BK.nun 182/f. 2. maddesi anlamında bir peşin satışın mevcudiyetinden söz edilmez; bu halde veresiye satış söz konusu olup, veresiye satışta da semenin ödendiği iddiası alıcı-davalı tarafından ispat edilmelidir. Şu halde mahkemece öncelikle etlerin teslim edildiği iddiasını ispat külfeti davacıya yükletilmek ve davalı bu hususu ispat ettiği takdirde davalıdan ödeme savunması hakkında delilleri istenmek, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmek gerekirken, bu husus düşünülmeden davanın kabulü cihetine gidilmesi yolsuzdur... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Olayda davalı dava konusu etleri teslim aldığını açık bir biçimde kabul ettiğine göre, bedelin ödendiğini ispat yükü davalı alıcıya düşer. O da ödemeyi isbat edemediğine göre usul ve yasaya uygun olan direnme kararı onanmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 8.7.1987 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09625506 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.