Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Faktorİng Şİrketlerİnİn Alacak Tahsİl UsulÜ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-01-2012, 10:37   #1
Av.Zeynep

 
Varsayılan Faktorİng Şİrketlerİnİn Alacak Tahsİl UsulÜ

İyi günler, bugüne kadar pek karşıma çıkmayan bir konu hakkında görüşlerinize başvurmam gerekti. Bir limited şirket, ticari ilişki içinde olduğu bir şirketten aldığı çeki faktoring şirketine temlik ediyor. Daha sonra keşideci firma iflasın ertelemesi kararı alıyor. Bu durumda faktoring şirketinin ihtiyati haciz ile çeki kendisine ciro eden şirkete başvurması mümkün mü, burada bu şirket açısından sürülebilecek itirazlar var mı? Önemli bir husus da faktoring şirketi tarafından ciranta şirket açısından şirket ortaklarının şahsi malvarlıklarına da başvurulabilir mi? Uygulamayı bilen arkadaşların yardımcı olmasını temenni ediyorum. Herekese iyi çalışmalar...
Old 10-01-2012, 15:41   #2
Av. Ali YILMAZKARA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Zeynep
Bu durumda faktoring şirketinin ihtiyati haciz ile çeki kendisine ciro eden şirkete başvurması mümkün mü,

Mümkündür. Neticede ciro silsilesi takip edilmekte.

Alıntı:
Yazan Av.Zeynep
burada bu şirket açısından sürülebilecek itirazlar var mı?
Sizce ne tür bir itiraz öne sürülebilir? TTK hükümlerine göre ancak ödeme defi ileri sürebilirsiniz. ödeme yapılmadıysa bu da boşa çıkacaktır.

Alıntı:
Yazan Av.Zeynep
Önemli bir husus da faktoring şirketi tarafından ciranta şirket açısından şirket ortaklarının şahsi malvarlıklarına da başvurulabilir mi?

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/10822
K. 2005/7674
T. 14.7.2005
• LİMİTED ŞİRKETLERDE ORTAKLARIN SORUMLULUĞU ( Sadece Şirkete Karşı Ve Esas Sermaye Payı İle Sınırlı Olduğu - Şirketten Tahsil İmkanı Olmayan Kamu Borçlarından Sermaye Hisseleri Oranında Doğrudan Doğruya Sorumlu Olduğu )
• KAMU BORCU ( Limited Şirket Ortakları Sermaye Miktarı İle Değil Sermaye Payları Oranında Sorumlu Olduğu )
• SERMAYE ŞİRKETİ ( Limited Şirket Ortakları Şirketten Tahsil İmkanı Olmayan Kamu Borçlarından Sermaye Hisseleri Oranında Doğrudan Doğruya Sorumlu Olduğu )
6762/m.529, 530, 531
6183/m. 35
ÖZET : Sermaye şirketlerinden olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir. Ortakların sorumluluğu sadece ortaklığa karşıdır ve esas sermaye payı ile sınırlıdır. Bu ilkenin istisnalarından biri kamu borçlarından sorumluluktur. Limited şirket ortakları, şirketten tahsil imkanı olmayan kamu borçlarından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumludur. Ortakların bu borcu sermaye borcundan ayrı, bağımsız bir borçtur. Kamu borçlarından limited şirket ortakları sermaye miktarı ile değil, sermaye payları oranında sorumludur.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Erzincan Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 21.05.2004 tarih ve 2002/465 - 2004/243 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M.L. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşü1üp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili ve davalıların tasfiyesine karar verilen Y. Mobilya İnşaat Turizm Tarım Tekstil İthalat ve İhracat Tic. ve Paz. Ltd. Şti.'nin ortakları olduğunu, anılan şirketin fesih davasının devam ettiği dönemde ve dava sonuçlandıktan sonraki aşamada ödenmesi gereken 16.185.356.000.-Lira şirket borçlarının davacı tarafından ödendiğini, davalı ortakların bu ödemelere katılmadıklarını ileri sürerek, anılan meblağın hisseleri oranında davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalılar vekili, davacının şirketin sorumlu müdürü ve hissedarı olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmayıp şirkete zarar verdiğini, şirkete ait malvarlığının davacıda kaldığını, şirketin iki aracının davacı tarafından satıldığını, davacının tüm ödemeleri şirketin mallarını, demirbaşlarını satmak suretiyle yaptığını, davacının müvekkillerinden herhangi bir alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, tarafların ortağı bulunduğu şirkete ait olan araçlardan birinin dava dışı 3. kişi adına, diğerinin ise halen şirket adına kayıtlı olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, tasfiyesine karar verilen dava dışı limited şirketin borçlarını ödeyen ortağın payına düşen kısmı aşan miktarın diğer ortaklardan payları oranında tahsili istemine ilişkindir.

Bir sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir.

Ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. Türk hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler. Başka bir ifade ile, limited şirket, iki veya daha fazla gerçek ve tüzel kişi tarafından bir ticaret ünvanı altında kurulup, iktisadi konularda faaliyet gösteren, ortaklık borçlarından sadece ortaklığın malvarlığı ile sınırlı olarak sorumlu bulunduğu, esas sermayesi muayyen ve bu sermaye ortakların sermaye paylarının toplamına eşit olan ortaklıktır. Ortakların sorumluluğu sadece ortaklığa karşıdır ve esas sermaye payı ile sınırlıdır.

İlke olarak kanun, ortaklarla limited şirket alacaklıları arasında bir ilişki kurmamış, alacaklılara gereğinde ortaklara başvurma imkanını tanımamıştır. Bu ilkenin üç istisnası vardır. Birincisi, TTK'nun 532/f.3 maddesindeki açığı kapama yükümü, ikincisi selef sıfatıyla sorumluluk ( TTK. 529, 530 ve 531 maddeleri ) ve üçüncüsü ise kamu borçlarından ortakların sorumluluğudur.

Somut olaya gelince; davacı, davalılarla ortak bulunduğu dava dışı limited şirketin bankaya olan kredi borcu, çek bedeli borcu, vergi borcu, SSK borçları ile ticaret sicil harçları olmak üzere, toplam 16.185.356.000.-Lira borcunu ödediğini iddia etmiştir. Mahkemece, davalıların hisseleri oranında hesaplama yapan bilirkişi raporu benimsenip davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, davalıların ödenmemiş sermaye borçlan olduğu da iddia edilmediği gibi bu husus kanıtlanmış da değildir.

Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, ödeme kalemlerinden olan kredi borcu ile çek bedeli borcuna ilişkin olarak davacının ödediği şirket borcu için ortaklara husumet yöneltilemeyeceği gözetilip, davanın bu kalemlere yönelik olarak husumet yönünden reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir.

2- Diğer kalemlere yönelik temyiz itirazlarına gelince; Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 4369 Sayılı Yasa ile değişik 35'inci maddesi, limited şirket ortaklarının, şirketten tahsil imkanı bulunmayan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacağını ve bu kanun hükmüne göre takibe tabi tutulacağını hükme bağlamıştır. Ortağın anılan bu borcu, onun limited şirkete karşı taahhüt ettiği veya ödediği sermaye borcundan ayrı, bağımsız bir borçtur. Sorumluluk, sermaye payı oranıyla sınırlıdır. Fakat, bahse konu borcun doğabilmesinin ön koşulu, amme borcunun limited şirketten tahsil imkanının bulunmamasıdır.

Başka bir anlatımla, amme borcunun muhatabı şirketten tahsili yoluna gidilmesine rağmen, bunun tahsilinin mümkün olmaması halinde ortakların sorumluluğu söz konusu olur. Kamu borcundan dolayı ortakların sorumluluğu, belli koşulların varlığında sermaye miktarı ile değil, sermaye paylan oranında olup, davacı ortağın ödediğini iddia ettiği bu kalemlere ilişkin borcun tamamının amme alacağı olup olmadığı, borcun kaynaklan, ödemeler anındaki limited şirketin mali durumu, aktif ve pasifleri, uyuşmazlık konusu borçların ödendikleri tarihlerde borçların asıl muhatabı şirketten tahsil imkanı olup olmadığı, davacının bu borçlan hangi koşullarda ödediği, dava hakkı ve rücu koşullarının bulunup bulunmadığı üzerinde hiç durulmamıştır.

O halde, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde araştırma yapılması, gerektiğinde şirket kayıtlarında bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle hüküm tesisi doğru bulunmamıştır.

3- Bozma neden ve şekline göre, davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) ve ( 2 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ( 3 ) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.07.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Old 11-01-2012, 12:21   #3
Av. Meriç Gençay

 
Varsayılan

Taraflar arasındaki 'Factoring Sözleşmesi'ne bakmanızı tavsiye ederim.

Bir faktoring sözleşmesinden alıntı:
6- MÜŞTERİ, temlik olunan alacakların mevcudiyetini, sözleşmenin kapsamı içindeki alacaklar üzerinde tasarruf yetkisinin varlığını ve tamamen ödeneceğini gayrikabilirücu garanti etmekte, her ne sebeple olursa olsun temlik olan alacağın ödenmemesi ihtimalinde alacağın tamamını, ödenmeyen kısmını, aldığı ön ödemeleri, finansmanı, ferilerini ve bu nedenle FAKTOR’un uğrayacağı zararları ve masrafları, mehil tayinine, bir ihbar ya da ihtara, hüküm istihsaline gerek kalmaksızın derhal ödeyeceğini taahhüt etmektedir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hazİneden Alacak Nasil Tahsİl Edİlİr ? Günsu Akçagöz Meslektaşların Soruları 4 14-09-2008 20:53
Ceza UsulÜ MÜ Hukuk UsulÜ MÜ? lawyer35 Meslektaşların Soruları 1 26-06-2008 17:38
Ssk Tahsİl Harci av. naime şahin Meslektaşların Soruları 5 11-04-2007 22:20
Tahsİl Harci av.beyşehirli Meslektaşların Soruları 9 23-12-2006 01:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03238201 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.