Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

MK 798.maddesi gereğince intifa hakkının kamulaştırma bedeli üzerinde devamı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-04-2008, 16:43   #1
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan MK 798.maddesi gereğince intifa hakkının kamulaştırma bedeli üzerinde devamı

Sayın Meslekdaşlarım,
Bu konuda değişik mecralarda, kitaplarda, Yargıtay Kararlarında araştırma yaptıysam da bir sonuca ulaşamadım. Uygulamaya yönelik bu konu hakkında bilgisi olan arkadaşların paylaşımına ihtiyacım var.

Konu şu: Bir kamu kurumu tarafından kamulaştırma yapılıyor. Kamulaştırılan taşınmazın kuru mülkiyet hakkı A kişisine ait, intifa hakkı B kişisine ait.

MK 798;
"Sigorta ve kamulaştırma gibi durumlarda intifa hakkı, hakkın konusu yerine geçen karşılık üzerinde devam eder." hükmüne göre, uygulama nasıl yapılıyor? Sorumuz bu.

Yani kamulaştırma bedelinin işleyen faizini intifa hakkı sahibi mi alıyor yoksa bu kamulaştırma bedeli bir oran dahilinde kuru mülkyet hakkı sahibi ile intifa hakkı sahibi arasında paylaştırılıyor mu?

Bir müvekkilimin intifa hakkı olan taşınmaz kamulaştırılıyor. Ancak bedel üzerinde hakkını nasıl sürdüreceği sorusuna cevap bulamadık. Bir tapu müdürü, müvekkile 2/3'ünün intifa hakkı sahibine verileceğini söylemiş. Bu yönüyle de araştırdım, bir dayanak bulamadım.

Uygulamaya yönelik bilgisi olan veya uygulamanın dayanağını bilenlerden bu bilgiyi paylaşacak olanlara şimdiden teşekkürlerimi iletirim,
Saygılarımla,
Old 09-04-2008, 08:30   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Kamulaştırma davalarında intifa hakkı ile ilgili bir durumla karşılaşmadım ama, bedel üzerinden devam eden intifa hakkından TMK da yer alan tüm hükümleri aynen uygulamaya devam edersek;

genel kural: infa hakkı süresince doğal ve hukuki semereler(faiz vs) intifa hakkı sahibine aittir.(TMK.m.804 ve 805)
2/3 İntifa hakkı sahibine, 1/3 kuru mülkiyet sahibine ait olacağına dair hiçbir hukuki dayanakla karşılaşmadım.

Tabiki taşınmaz üzerinde paydaşlık varsa ve pay üzerinde intifa hakkı varsa,pay'ın oranı kadar bir haktan söz edebiliriz.

Yani benim hukuk mantığım şunu diyor: İntifa hakkı sahibi, taşınmazın tamamı üzerinde bir intifa hakkı varsa tamamı kadar yararlanır, kısmi yararlanma hakkı varsa o kısım kadar yararlanır. Ne kadar ekmek o kadar köfte.

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/10616
K. 1997/11846
T. 8.12.1997
• İNTİFA HAKKININ BEDEL ÜZERİNDE DEVAM ETMESİ ( Kamulaştırılan Taşınmazda İntifa Hakkı Bulunan Kişinin )
• FAİZ TALEP HAKKI ( Kamulaştırılan Taşınmaz Üzerinde İntifa Hakkı Bulunan Kişinin )
• KAMULAŞTIRILAN TAŞINMAZ ÜZERİNDE İNTİFA HAKKI BULUNAN KİŞİ ( Faiz Talep Hakkı )
2942/m.11,14
ÖZET : Taşınmaz üzerindeki intifa hakkı, kamulaştırma ile bedele intikal ettiğinden, intifa hakkı sahibi, intifa payına tekabül eden ve bankaya yatırılmış bulunan artırım bedelinin fiilen gerçekleşmiş bulunan faizini, bedel artırım davası açmamış olsa bile talep etme hakkına sahiptir.

DAVA : Dava dilekçesinde davacı idarenin davalıya borçlu bulunmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı vekili tarafından yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçesi ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde taraflar adına gelen olmadı. Evrak üzerinde inceleme yapılarak tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

KARAR : Davacı, 282 parselin kamulaştırılması sebebiyle bir bedel arttırımı davası açmamış ise de, Yargıtay’ca da onanan mahkemenin 21.12.1993 gün ve 1992/744- 1993/938 sayılı kararında yasaya uygun biçimde davalının intifa haklarına sahip olduğu paya tekabül eden arttırılmış bedelin bankaya yatırılmasına karar verilmiştir.

Kamulaştırma ile birlikte intifa hakkı, taşınmazdan bankaya yatırılan bedele intikal etmiştir. Bu durumda davacı kesinleşen hüküm gereği intifa hakkına tekabül eden bedel bankaya yatırılmış ve bu suretle karar gereği yerine getirilmiş ise, bu meblağa fiilen tahakkuk eden faize müstehak olacaktır. Diğer taraftan para bankaya idarece yatırılmamış ise davacı, bu paranın yasal faizini davalıdan isteyebilir.

İntifa hakkı sahibi bedel arttırım davası açmamış ve bu suretle bedelin intifaına ( faizine ) hükmedilmemiş ve yatırılan bedelle ilgili olarak davalı idare veya paranın yatırıldığı banka nezdinde paranın nemalandırılması ile ilgili bir talebi bulunmamış olduğuna göre dava dilekçesinde belirtildiği gibi nitelendirilmiş ( belli süre ile vadeli ) faiz isteyemez ise de, yukarıda açıklandığı gibi paranın bankaya yatırılmış olması halinde fiilen tahakkuk etmiş faizi, bankaya yatırılmamış ise, tahakkuk ettirilecek yasal faizi isteyebilir. Bu nedenle tahkikat ikmal edilip belirtilen bu esaslar dairesinde davacının borç miktarı saptanarak hüküm kurulması gerekirken davacının borcu bulunmadığının tesbitine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

Mahkeme kararında sözü edilen Yargıtay 18. Hukuk Dairesi kararlarında, intifa hakkı sahibi kişilerin bankaya yatırılan paranın faizinden yararlanmayacaklarına dair bir husus mevcut olmayıp, görülen bedel arttırımı davasında davacı olmadıkları için o davada lehlerine hüküm kurulamayacağına ilişkindir. Oysa bu davada, davalının intifa hakkı sebebiyle bankaya mahkeme kararı gereğince yatırılması gereken paranın intifaını oluşturan faizini istemesi sözkonusudur.

Nitekim Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin Yargıtay Kararlar Dergisinin Ekim 1997 sayısında yayınlanan 1997/6124-7750 sayılı kararında da bu ilke kabul edilmiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 09-04-2008, 10:00   #3
Av.Nazlı Yolaç

 
Varsayılan

Bu Yargıtay kararı konuya açıklık getiriyor, gerçekten de oransal bir paylaşımın yapılması hiç mantıklı gelmemekle birlikte, delinin birinin taş atması misali kafa yorduruyor insana.

Ancak bu konuda bir de şu problem yaşanabilir mi, diye aklıma geldi; Kuru mülkiyet hakkı sahibi bankaya yatırılan kamulaştırma bedelini çekmek isterse bu parayı çekebilir mi, yoksa intifa hakkı devam ettiği sürece bloke mi edilir?

Eğer kuru mülkiyet hakkı sahibi parayı çekerse, intifa hakkı sahibinin hakkını takip edip alabilmesi imkansız hale gelebilir. Bu konuda bankada paranın bloke edilmesi için mahkeme resen yazmıyor anladığım kadarıyla. Zaten banka parayı ödemeden tapudan soruyor, üzerinde herhangi bir haciz veya takyidat olup olmadığını. Örneğin haciz veya tedbir varsa taşınmaz üzerinde, bunlar para üzerinde devam ettiği için parayı taşınmazın malikine ödemiyor banka. Üstelik bloke edilmesi için mahkemede yazı yazmıyor, yasada tarif edilmediği için. Konu bankanın insiyatifine kalıyor. Üzerinde tedbir olan bir taşınmazın kamulaştırma bedeli için banka ile epeycene uğraşmıştık, bloke edilmesinin sağlanması için. İlk anda akla gelmeyen ne kadar çok detayla uğraşmak zorunda kalıyoruz zaman zaman. Ama çoğu da önemli hak kaybı yaratabiliyor bu detayların.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapudan intifa hakkının terkini Mr Black Meslektaşların Soruları 4 10-01-2011 20:44
İİK 150/b maddesi gereğince gönderilen muhtıraya itiraz edilebilir mi? Protesto Meslektaşların Soruları 2 17-12-2007 16:07
sözleşmeyle tesis edilen intifa hakkının kaldırılması Semanur Meslektaşların Soruları 5 07-10-2007 17:26
intifa hakkının eşe ,bedel karşılığı devir işleminin iptali mümkünmü?i Av.Meftune Yakut ÇİL Meslektaşların Soruları 1 04-10-2007 09:45
intifa hakkının kaldırılması mduranauhf Meslektaşların Soruları 1 17-07-2007 14:56


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07620096 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.