Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kamulaştırmasız el atma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-03-2009, 15:29   #1
Av.Kanbalı

 
Varsayılan Kamulaştırmasız el atma

1974 yılında yapılan kadastro tespiti neticesi müvekkillerin murisi adına tespit gören taşınmaz bir kısım şahısların itirazı neticesinde kadastro mahkemesine gönderilir.Akabinde tarım toprak reformu kapsamında taşınmaza idarece şerh verilir.
kadastro davası 2008 de sonuçlanır ve tespit gibi tescil kararı verilir fakat bu kararın infazı mümkün olmadığından idare adına tescil görür.
Bizde kamulaştırmasız el atma davası açtık.
Kamulaştırmasız el atma davası olarak açtığımız dava ile ilgili keşif yapıldı ,karar aşamasında dosya açısından ,tereddüt yaratan husus şu;mülkiyetin idare adına tescil edilmesi kamulaştırmasız el atma gerekçesi olabilir mi?
Taşınmaz,idarece başkalarına kiraya verilmektedir.
Cevap veren herkese teşekkürler...
Old 16-03-2009, 22:52   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
tespit gibi tescil kararı verilir fakat bu kararın infazı mümkün olmadığından idare adına tescil görür.

Sayın Meslektaşım,

Yukarıda belirttiğiniz durumu tam olarak algılayamamakla birlikte, eğer tapuda görünür mülkiyet; hakkın esasına ilişkin değil ise,yani hakkın özünü yansıtmıyor ise, şekli ise bence kamulaştırmasız el atma davasında davacı olunabilir.

Ki, esasa ilişkin kesinleşmiş hüküm var ve sizin müvekkilleriniz adına yapılan tespit için tescil kararı verilmiş diyorsunuz.

Peki bu davada yani 2008 yılında biten davada, söz konusu idare de davalı mı? Diye de soracağım..

Anlamaya çalışıyorum yalnızca,

Aşağıdaki kararı da ekleyeceğim mülkiyet hakkının tapu bilgilerinden ya da mahkeme kararından anlaşılması gerektiğini belirtiyor.

Ve ben tekrarla, mülkiyet işin esasına girilerek bir dava ile çözülmüş ve kesinleşmiş bunda da müvekkilileriniz hak sahibi görülmüş, o zaman aktif dava ehliyetleri var diye düşünüyorum..

ve yanlış düşünmüyorsam da idarenin şekli tapu kaydına göre yaptığı eylem kötüniyetlidir de diyebiliriz..

T.C. YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/11634
Karar: 2005/13911
Karar Tarihi: 19.12.2005

ÖZET: Kamulaştırmasız el atma nedeniyle yer bedeli tahsili davaları ancak mülkiyetinin davacılara ait olduğu tapu kaydı veya mahkeme kararı ile sabit olan taşınmazlar için açılabilir. Bu nedenle öncelikle taşınmazın mülkiyetinin davacı yana ait olduğuna ilişkin istem yönünden davanın ayrılarak ayrı esasa kaydedilip tazminat davası için bu davanın bekletici mesele kabul edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırıdır.


(2942 S. K. m. 11)

Dava: Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın mülkiyetinin tesbiti ve bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili D.S.İ.ve Hazine vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmazın mülkiyetinin tespiti ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar DSİ ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.

A- Kamulaştırmasız el atma nedeniyle yer bedeli tahsili davaları ancak mülkiyetinin davacılara ait olduğu tapu kaydı veya mahkeme kararı ile sabit olan taşınmazlar için açılabilir. Bu nedenle öncelikle taşınmazın mülkiyetinin davacı yana ait olduğuna ilişkin istem yönünden davanın ayrılarak ayrı esasa kaydedilip tazminat davası için bu davanın bekletici mesele kabul edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

B- Esas yönünden ise;

1- Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

Değerlendirme dava tarihi olan 2003 yılı olduğuna göre, 2003 yılı verileri getirtilip 2003 yılı içerisinde ilan edilen tütün fiyatlarına ve 2002 yılı üretim giderlerine göre değer biçilmesi gerekirken 2004 yılı içinde ilan edilen fiyatlara göre fazlaya hükmedilmesi,

2- Bilirkişi raporunda taşınmazın sulu arazi olarak tespit edildiği ve buna göre değer biçildiği, ancak arazinin neden dolayı sulu arazi olarak nitelendirildiğinin, tanık veya bilirkişi beyanları ile tespit edilmemesi,

Sonuç: Davalılar DSİ ve Hazine vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde ödeyenlere geri verilmesine, 19.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Bu şekilde asılsız bir tescil daha önce duymamıştım..Belki aynı şekilde bir olay ile karşılaşan meslektaşlarım daha iyi yardımcı olabilirler.

Saygılarımla.
Old 16-03-2009, 23:08   #3
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
kadastro mahkemesince verilen karar ,müvekkillerin murisi açısından tespit gibi tescil şeklinde ve bu karar yargıtayca onandı.
Kadastro dosyası devam ederken 1976 yılında dava konusu taşınmaz üzerine kamulaştırma şerhi veriliyor.Haliyle mülkiyet sorunu çözülünce idare adına tescil ediliyor.Ayrıca kadastro dosyasının tarafları:müvekkillerin murisi ile davacı gerçek şahıslar.
Biz kadastro kararı kesinletikten sonra kamulaştırma merasimine uymaksızın önce şerh,sonra 2008 de tescil gören taşınmaz açısından Tarım Toprak Reformu Bölge Müdürlüğüne karşı kamulaştırmasız el atma davası açtık.
Ancak ben tereddüt dahi etmediğim halde mahkemenin kafasını kurcalayan bir husus ;fiili el atma yokken,sadece idare adına tescil görmüş bir yer açısından kamulaştırmasız el atma davası açılıp açılamayacağı hususu.Tarım arazisine fiili el atmanın zaten idare adına tescille gerçekleşeceğini,esasında yasanın amacınında bu olduğunu ,bu taşınmazın idarece başkalarına kiraya verildiğini müteaddit defalar belirtmeme ağmen,uygulamada tarım toprak reformu uygulamasından kaynaklı kamulaştırmasız el atmaya dair bir içtihat bulamadığım.Teşekkürler...
Old 16-03-2009, 23:37   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
tarım toprak reformu uygulamasından kaynaklı kamulaştırmasız el atmaya dair bir içtihat bulamadığım.

Sayın Meslektaşım,

Bunun gibi bir iki karar daha var ve burada taşınmazlar, yol ve sulama kanalı olarak kullanılmaktadır yani aynı nitelikte kararlardan bir tanesini ekliyorum.

T.C. YARGITAY
5.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/10330
Karar: 2003/14277
Karar Tarihi: 12.12.2003

ÖZET: Münavebe bitkisi olarak alınan ürünlerin dekara verim miktarları ile değerlendirme tarihi itibariyle üretim masrafları ve ortalama toptan kg. satış fiyatları ilgili kuruluşlardan sorulup, bilirkişi raporu denetlenmelidir. Ayrıca el atma sonucu oluşan sulama sistemi ve yapılan yollardan arta kalan kesimde değer artışı olacağı gözetilerek, bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve hesaplanan değer artışının, hükmedilmesi gereken bedelden indirilmesi gerekir.

(2942 S. K. m. 12)

Dava: Dava, 3083 sayılı sulama alanlarında arazi düzenlenmesine dair, Tarım Reformu Kanunu uyarınca yol ve sulama kanalı yapılmak için el konulan taşınmaz bölümlerinin bedellerinin tahsili davasının, D.S.İ. Genel Müdürlüğü açısından davanın husumet nedeniyle reddine, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü açısından davanın kabulüne dair verilen yukarıda tarih ve numaraları yazılı hükmün Duruşmalı olarak Yargıtay’ca incelenmesi davalı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla Duruşma için belirlenen 18.11.2000 günü belli saatte Temyiz eden Tarım Reformu Genel Müdürlüğü vekili Avukat Füsun Hilmioğlu ile D.S.İ. Genel Müdürlüğü vekili Avukat Güner Ovanın yüzüne karşı usulüne göre çağrı kağıdı gönderilmesine rağmen gelmediğinden aleyhine temyiz olunan davacılar vekilinin yokluğunda duruşmaya başlanarak Temyiz isteminin süresinde olduğu görülüp Tarım Reformu Genel Müdürlüğü vekili ile D.S.İ. Genel Müdürlüğü vekilinin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki kağıtlar okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Dava, 3083 sayılı Sulama Alanlarında Arazi Düzenlenmesine Dair Tarım Reformu Kanunu uyarınca, yol ve sulama kanalı yapılmak için el konulan taşınmaz bölümlerinin bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.

Mahkemece D.S.İ. hakkındaki davanın husumetten reddine, diğer davalı yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılardan Toprak Tarım Reformu Genel Müdürlüğünce temyiz edilmiştir.

Bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Alınan rapor değer biçme yöntemi bakımından yasa hükümlerine uygundur. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metoduna göre değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;

1- Münavebe bitkisi olarak alınan ürünlerin dekara verim miktarları ile değerlendirme tarihi itibariyle üretim masrafları ve ortalama toptan kg satış fiyatları ilgili kuruluşlardan sorulup, bilirkişi raporunun denetlenmemesi,

2- Kamulaştırmasız el atmaya dayanan bedel davalarında da, Kamulaştırma Kanununun 12. maddesi kıyasen uygulanır. Yani el atma sonucu taşınmazın arta kalan bölümünde değer artışı meydana gelmiş ise el atılan bölüm bedelinin yarısını geçmemek suretiyle hükmedilen bedelden indirilir.

El atılan bölüm yol ve sulama kanalı olarak kullanılmaktadır. Taşınmaz el atma öncesi ister derin kuyulardan sulansın, ister kuru tarım arazisi niteliğinde olsun, el atma sonucu oluşan sulama sistemi ve yapılan yollardan arta kalan kesimde değer artışı olacağı gözetilerek, bu konuda bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve hesaplanan değer artışının, hükmedilmesi gereken bedelden indirilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,

Sonuç: Davalılardan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden hükmün açıklanan nedenle H.U.M.K. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Temyiz eden Tarım Reformu Genel Müdürlüğü vekili yararına yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi uyarınca takdir olunan 275.000.000.-Lira vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde ödeyene geri verilmesine 12.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılarımla,
Old 16-03-2009, 23:47   #5
Av.Kanbalı

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım;
Taşınmaz kadastro dosyasının kesinleşmesiyle idare adına tescil ediliyor.Müvekkiller zaten idare adına tescil edilen bir yeri kullanamayacakları gibi,bu yer reform müdürlüğünce kiraya verilmektedir.Teşekkürler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kamulaştırmasız El Atma Av.Gülay Meslektaşların Soruları 4 09-04-2008 17:10
Kamulaştırmasız El Atma arkhon Meslektaşların Soruları 1 26-01-2008 12:33
Kamulaştırmasız El Atma münevver Meslektaşların Soruları 3 09-10-2007 11:00
Kamulaştırmasız el atma Av.Tevfik TATAR Meslektaşların Soruları 2 15-06-2007 13:15
kamulaştırmasız el atma Burak Demirci Meslektaşların Soruları 2 31-05-2007 19:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08009791 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.