Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ACİL YARDIM güveni kötüye kullanma suçu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-03-2021, 12:20   #1
dilay aslan

 
Önemli ACİL YARDIM güveni kötüye kullanma suçu

merhabalar, bir beyaz eşya yetkili serviste çalışan müvekkil eşyaları eve teslim ederken fazladan alıp satıyor. ve iş yeri sahibi bu durumu öğrenince müvekkille konuşuyor ve müvekkil itiraf ediyor daha sonra müvekkilin ailesi iş yeri sahibiyle konuşuyor anlaşıyor 200 bin TL ye bir protokol düzenleniyor ve imzalar atılıyor. bundan bir kaç ay sonra iş yeri sahibi müvekkile gidip ben 400 bin daha istiyorum benim zararım daha çok diyor. müvekkilde o kadar veremeyeceğini söylüyor. adam da dava ediyor. bu protokolle fazlaya ilişkin haklarından feragat etmiş olma mı? eğer bunu imzalayıp vazgeçtikten sonra tekrar gidip istediği gibi para istenirse hukuksuzluk olmöaz mı? örnek karar varsa lütfen atabilir misiniz?
Old 18-03-2021, 08:21   #2
dilay aslan

 
Varsayılan

sayın meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. evet bir sulh sözleşmesi yapıldı ve yazılı şekilde düzenlenip karşılıklı imzalar atıldı. sözleşmede açık bir şekilde 200 bin TL yi kabul edip fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğine dair madde de mevcut. Ama aylar sonra kalkıp dava açıyor ve benim zararım daha çokmuş vazgeçtim diyor. bu durumda biz ne yapabiiliriz? buna benzer bizim o protokolün bağlayıcılığını gösteren karar var mı? çok teşekkür ediyorum iyi çalışmalar dilerim
Old 18-03-2021, 14:23   #3
Av. M. Açar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan dilay aslan
sayın meslektaşım cevabınız için çok teşekkür ederim. evet bir sulh sözleşmesi yapıldı ve yazılı şekilde düzenlenip karşılıklı imzalar atıldı. sözleşmede açık bir şekilde 200 bin TL yi kabul edip fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiğine dair madde de mevcut. Ama aylar sonra kalkıp dava açıyor ve benim zararım daha çokmuş vazgeçtim diyor. bu durumda biz ne yapabiiliriz? buna benzer bizim o protokolün bağlayıcılığını gösteren karar var mı? çok teşekkür ediyorum iyi çalışmalar dilerim
Sayın meslektaşım, yanıltıcı bir bilgi vermiş olduğumdan dolayı mesajı sildim..Zira ibraname ve sulh sözleşmesi arasında zamansal yönden bir farklılık varmış..Bu nitelikteki bir belge yargılama aşamasından öne imzalanmışsa ibraname, yargılama aşamasından sonra imzalanmışsa sulh sözleşmesi olarak adlandırılmaktaymış.. Yargıtayın sunacağım kararı umarım aydınlatıcı olur, yanlış bir bilgi verdiğim için tekrardan özür dilerm..
T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/124
K. 2020/6530
T. 4.11.2020
DAVA : Taraflar arasındaki işyeri sigortasından kaynaklanan tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili; davalı tarafından davacıya ait iş yerinin KOBİ paket sigortası ile teminat altına alındığını, iş yerinde 20.08.2012 tarihinde meydana gelen yangın nedeniyle yapılan 195.804,00 TL ödemenin ihtirazi kayıt konulmadan kabul edildiğini, yapılan tespit sonrasında zararının daha fazla olduğunun tespit edildiğini, yangın nedeniyle iş yerinin üç ay kapalı kaldığını, dekorasyon, iş durması ve üç aylık kira bedellerinin ödenmesi gerektiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi zararın 20.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek bankalar arasında mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; iş yerinin kendilerine sigortalı olduğunu, yangın dolayısıyla bağımsız ekspere hasar miktarının ve yangının niteliği yönünde tespit yaptırıldığını, inceleme sonucu emtia, makine, tesisat ve dekorasyonda sigorta bedeli ile değeri arasında fark olması dolayısıyla eksik sigorta uygulandığını, sovtaj bedellerinin tenzil edildiğini, toplam 197.460,01 TL tazminat belirlendiğini, bunun davalıya ödendiğini, bunun dışında kalan kira giderleri, iş durmasına yönelik kayıtların teminat dışında olduğunu, davalının kayıtsız şartsız ibra edildiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, davanın kabulü ile 10.000,00 TL tazminatın 12/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik haklarının saklı tutulmasına karar verilmiş;

hükmün, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 17/10/2016 gün ve 2016/2298 Esas 2016/9025 karar sayılı ilamı ile "davalı ... şirketinin davacıya yapmış olduğu ödeme ile gerçek zarar arasındaki farkın açık bir nispetsizlik oluşturup oluşturmadığı, dosyaya sunulan ibranamenin düzenlenme tarihi itibariyle davacının müzayaka içerisinde bulunmadığı ve TBK'nun 28. maddesinde belirtilen koşulların değerlendirilerek taraflar arasında düzenlenen ibraname gereği davacının talepte bulunup bulunmayacağı, borcu söndüren sebeplerden olan ödeme ve ibranamenin davacıyı bağlayıp bağlamadığı tartışılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle karar bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.


Bozma sonrası yapılan yargılama sonrasında mahkemece, gabin (aşırı yararlanma) halinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

SONUÇ : Dosyadaki yazılara, mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, süpermarket işleticisi davacının basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğü bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 18,50 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 04.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 18-03-2021, 14:57   #4
furugferruhzad

 
Varsayılan

Meydana gelen zarar ile ibranamede yer alan miktar arasında açık orantısızlık var ise bu ibraname makbuz niteliğindedir.Bu iki miktar açısından açık bir orantısızlık yok ise ibraname geçerli kabul edilmektedir.Borcu söndüren sebeplerden olan ödeme ve ibraname davacıyı bağlar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Güveni Kötüye Kullanma suçu oluşur mu? tolga doğan Meslektaşların Soruları 0 12-01-2020 09:54
Güveni Kötüye Kullanma Suçu Av.Halil İslam Bulut Meslektaşların Soruları 2 26-04-2019 13:33
Eşin güveni kötüye kullanma suçu Av. Ali YILMAZKARA Meslektaşların Soruları 1 09-11-2018 11:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03218794 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.