Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

güneş enerjisinden su akması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 30-10-2007, 15:58   #1
sarissa

 
Varsayılan güneş enerjisinden su akması

Merhabalar

Müvekkil çatı katının altında oturmaktadır ve evinin üzerindeki bölümde 6 tane güneş enerjisi vardır. bunlar akma yapmaktadır ve müvekkil sürekli tavanını boyatmaktadır. Enerji sahipleri enerjilerini kadırmak istemiyorlar. Apartman yönetimi bu konuda bir karar vermek istemiyor. bu durumda mahkemeden enerjilerin kaldırılmasını talep edebilirmiyiz, davayı nerde açabiliriz ve kime karşı yöneltmemiz gerekiyor.
Teşekkürler
Old 30-10-2007, 16:42   #2
Av.bozkara

 
Varsayılan

"T.C. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/6872 K. 2003/8579 T. 4.11.2003

Dava dilekçesinde Kat Mülkiyeti Kanununun 18 ve 19. maddesine aykırılıkların giderilmesi ana taşınmazın çatısının ıslahı, bağımsız bölümde meydana gelen zararın tazmini istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kat Mülkiyeti Yasasının 19 uncu maddesi hükmüne göre kat maliklerinden herbiri ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecburdur ve tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklikler yaptırılamaz. Bu bağlamda, anataşınmazın mimari projesinde yapılacak değişiklere de tüm bağımsız bölüm maliklerinin serbest iradeleri ile onay vermiş olması gerekir. Öte yandan, anılan Yasanın 16 ncı maddesi hükmüne göre de kat malikleri ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup bu yerleri, aksine sözleşme olmadıkça her kat maliki arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir. Bu kullanmada, ortak yerin özgülendiği ya da durumunun gerektirdiği faydalı bir amaca uygun olmalıdır.
Açıklanan bu hükümler çerçevesinde yürütülen Yargıtay uygulamalarında kural olarak bütün kat maliklerinin yazılı onayı alınmış olmadıkça ortak yerlerde tesis ve değişiklik yapılamayacağı kabul edilmekte ise de, bütün kat malikleri yönünden ekonomik bir ısınma aracı olduğu kadar ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağladığı sonucuna varılarak bazı koşullarda projesinde mevcut olmasa da kat mülkiyetli binanın teras, çatı ve benzeri ortak yerlerinde güneş enerjisi ile ısınma sisteminin tesisine izin verilmektedir. Buna göre çatıda veya terasta kurulacak güneş enerji sisteminin kaplayacağı alanın kat malikinin bağımsız bölümünün arsa payına isabet edecek alanı aşmaması, çatıda bu iş için anayapıdaki bütün bağımsız bölümlere yetecek kadar -tesis kurmaya elverişli- alanın mevcut olması, bütün bağımsız bölümlerin bu sistemi kurması halinde anayapının statiğinin zarar görmemesi ana koşulları ve sistemin çatıda uygun konumda bir yere bağımsız bölümlere zarar verilmemesi için teknik bütün önlemler alınmak suretiyle monte edilmesi aranmaktadır.
Sistemin tekniğine uygun yapılmamış olması veya zarar verilmemesi için gerekli önlemlerin -su toplama havuzu, tahliye borusu gibi- alınmamış olması halinde bu eksikliklerin giderilmesi bakımından davalılara mahkemece önel verilmesi mümkün ise de yukarıda sayılan diğer ana koşullardan sadece birisinin bulunmaması sistemin kurulmasına engel teşkil edeceği gibi kurulmuş olanın da sökülüp kaldırılmasını gerektirir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişinin asıl ve ek raporlarında, bütün bağımsız bölümler için anayapının çatısında uygun yerlerde güneş enerjisi sisteminin kurulması halinde binanın statiğine zarar vereceği ve çatı arasındaki su depolarının kurulması için kat maliklerinin muvafakatının bulunmadığı belirtilmiş olması karşısında çatıdaki 2 adet güneş enerjisi sisteminin ve çatı arasındaki 7 adet su deposunun tümünün sökülüp kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle bunların bir takım teknik eksikliklerinin giderilmesi için önel verilip, bu sürede gereğinin yapılmaması durumunda kaldırılmaları yolunda karar verilmiş olması,
2-Tazminine karar verilen zarar haksız eylemden kaynaklandığı cihetle, zararın oluştuğu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek ve ancak taleple bağlı kalınıp davadan önceki tespit tarihinden faiz hesaplanması yerine dava tarihinin faize başlangıç alınmış olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 4.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. "

Daha uygun bir karar aradım ama içtihat programım olmadığı için bulamadım. Bu karar çerçevesinde öncelikle hangi güneş enerji deposundan su geldiğinin, hangi depolarda su biriktirme havuzlarının olmadığının, sorunsuz depolardan ise ileride aynı sorunlarla karşılaşma ihtimalinin olup olmadığının, bağımsız bölümdeki zarar miktarının ve bu zararın oluşmaması için ne yapılması gerektiğinin tespitini isteyin mahkemeden. Verilen bilirkişi raporunda hem zararın sebebi, hem de zarar miktarı yazacaktır. Böylece davayı kimlere karşı ve ne kadar taleple açacağınızı belirlemiş olursunuz.

Saygılarımla
Old 30-10-2007, 17:19   #3
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi

Esas: 1999/3467
Karar: 1999/5013
Karar Tarihi: 20.04.1999

ÖZET: Güneş enerjisinden yararlanmak üzere ana gayrimenkulün terasına tesis kurmak, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesi gereğince tüm kat maliklerinin oybirliğini gerektiren bir husus değilse de, bu tesisin kurulabilmesi için binaya zarar verilmemesi, binanın statiğinin tehlikeye düşürülmemesi ve yararlanılan kısmın bütün kat maliklerinin yararlanmasına engel olmayacak şekilde arsa payı oranında kullanılması zorunluluğu vardır. Mahkemece ana yapıya ait mimari proje celp edilmeden bilirkişi vasıtasıyla güneş enerjisi sisteminin durumu yukarıdaki esaslar gözetilerek incelenmeden, mimari projede terasın ahşap çatı olup olmadığı belirlenip, çatı yoksa yapılması için kat malikleri kurulunca oybirliğiyle alınmış bir karar olup olmadığı veya bu konuda tüm kat maliklerinin rıza ve muvafakatlarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan davacının, ahşap çatının kaç liraya yapılabileceğine dair tespit raporuna dayanarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.


(634 S. K. m. 19)

Dava ve Karar: Davacı, dava dilekçesinde kat irtifaklı taşınmazda davalılarla müşterek malik olduklarını, dava konusu taşınmazda çatı olmadığını, maliklerin ortak harcama yaparak ahşap örtü çatı yapılmasına karar verdiklerini, bilahare davalıların buna yanaşmadığını, ayrıca davalılara ait güneş enerjisi depolarının da kendi bağımsız bölümüne su sızdırdığını bildirerek dava konusu taşınmazın ahşap örtü çatı ile kapatılmasına, terastaki su depolarının kaldırılmasına, çatının yapılması ve kendisinin zararının giderilmesi için gereken 721.000.000 TL’nin taraflardan yönetim planındaki payları oranında tahsilini talep etmiş, mahkemece su depolarının kaldırılmasına, binaya ahşap çatı yapılmasına 500.584.995 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesi hükmüne göre, kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça ana gayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım ve tesisler yaptıramaz. Mimari projesinde çatı bulunmayan terasın ahşap çatı ile örtülmesi ancak tüm kat maliklerinin rıza ve muvafakatına bağlıdır.

Güneş enerjisinden yararlanmak üzere ana gayrimenkulün terasına tesis kurmak, Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesi gereğince tüm kat maliklerinin oybirliğini gerektiren bir husus değilse de, bu tesisin kurulabilmesi için binaya zarar verilmemesi, binanın statiğinin tehlikeye düşürülmemesi ve yararlanılan kısmın bütün kat maliklerinin yararlanmasına engel olmayacak şekilde arsa payı oranında kullanılması zorunluluğu vardır.

Mahkemece ana yapıya ait mimari proje celp edilmeden bilirkişi vasıtasıyla güneş enerjisi sisteminin durumu yukarıdaki esaslar gözetilerek incelenmeden, mimari projede terasın ahşap çatı olup olmadığı belirlenip, çatı yoksa yapılması için kat malikleri kurulunca oybirliğiyle alınmış bir karar olup olmadığı veya bu konuda tüm kat maliklerinin rıza ve muvafakatlarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan davacının, ahşap çatının kaç liraya yapılabileceğine dair tespit raporuna dayanarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. Maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 20.04.1999 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com.tr
Old 30-10-2007, 17:23   #4
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/7744
Karar: 2003/9117
Karar Tarihi: 18.11.2003

ÖZET : Davacı dairesinde oluşan hasarın bir kısmı ortak bölümden kaynaklandığına göre zarar miktarı kat maliklerine arsa payı oranında paylaştırılması gereklidir.

(634 S. K. m. 4)

Dava : Dava dilekçesinde akıntı sebebiyle dairesinin uğradığı müdahalenin bertaraf edilerek zararın tazmini istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı Mehmet Suna tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Dava dilekçesinde; güneş enerjisi ve ısınma sistemlerinden sızan suların davacının bağımsız bölümünün mutfak ve odalarında hasara sebebiyet verdiği ileri sürülerek bu hasar nedeniyle oluşan zararın tazmini ile manevi tazminata hükmedilmesi istenilmiştir. Bu dava ile birleştirilen davada da aynı çatıda bulunan güneş enerjisi sistemlerinin diğer iki maliki ile teras yalıtımını yaptırmayan yönetici hasım gösterilerek yine aynı zararın tazmini ve manevi tazminata hükmedilmesi talep edilmiştir.

Yerinde yaptırtılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda; davalı Mehmet'in bağımsız bölümün üzerine rastlayan çatıda 3 adet güneş enerji sisteminin bulunduğu, davadan önce yaptırtılan tespit sırasında sistemlerden birisi üzerinde ve çatı yağmur oluklarında belirlenen arızanın onarıldığının görüldüğü, açık teras kısımlarındaki eğim yetersizliğinden dolayı gerek sistemlerden sızan suların gerekse yağmur ve kar sularının birikip kaldığı ve böylece davacının bağımsız bölümüne sızdığı ve dava konusu hasarları oluşturduğu belirtilmiştir.

Mahkemece, dava konusu hasarın salt davalı Mehmet'in arızalı olan güneş enerji sisteminden sızan suların çatıya akmasından kaynaklandığı kabul edilerek oluşan bütün zararın bu davalıdan tahsiline karar verilmiş, diğer davalılar yönünden dava reddedilmiştir.

Tespit ve bilirkişi raporlarında vurgulandığı üzere; davacı dairesindeki hasar açık terastan sızan sulardan ileri gelmiş olup, terasta biriken su, salt sistemdeki arızadan kaynaklanan sızıntı sulardan oluşmamaktadır. Esasen açık terasta eğimin tekniğine uygun ve yeterli bulunması halinde su birikmesi ve dolayısı ile davacının dairesine sızma söz konusu olmayacağına göre Kat Mülkiyeti Yasasının 4.maddesi uyarınca ortak yer niteliğinde bulunan terastaki yapım hatasından ileri gelen zarardan salt davalı Mehmet'in değil aynı bloktaki bütün kat maliklerinin arsa payları oranında sorumlu tutulmaları gerekirken, zararın tamamından davalının tek başına sorumlu olduğu kabul edilip buna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************
www.sinerjias.com.tr
Old 31-10-2007, 10:55   #5
sarissa

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.bozkara
"T.C. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ E. 2003/6872 K. 2003/8579 T. 4.11.2003

Dava dilekçesinde Kat Mülkiyeti Kanununun 18 ve 19. maddesine aykırılıkların giderilmesi ana taşınmazın çatısının ıslahı, bağımsız bölümde meydana gelen zararın tazmini istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-Kat Mülkiyeti Yasasının 19 uncu maddesi hükmüne göre kat maliklerinden herbiri ana taşınmazın mimari durumunu titizlikle korumaya mecburdur ve tüm kat maliklerinin rızası olmadıkça ana taşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklikler yaptırılamaz. Bu bağlamda, anataşınmazın mimari projesinde yapılacak değişiklere de tüm bağımsız bölüm maliklerinin serbest iradeleri ile onay vermiş olması gerekir. Öte yandan, anılan Yasanın 16 ncı maddesi hükmüne göre de kat malikleri ana gayrimenkulün bütün ortak yerlerine ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olup bu yerleri, aksine sözleşme olmadıkça her kat maliki arsa payı oranında kullanma hakkına sahiptir. Bu kullanmada, ortak yerin özgülendiği ya da durumunun gerektirdiği faydalı bir amaca uygun olmalıdır.
Açıklanan bu hükümler çerçevesinde yürütülen Yargıtay uygulamalarında kural olarak bütün kat maliklerinin yazılı onayı alınmış olmadıkça ortak yerlerde tesis ve değişiklik yapılamayacağı kabul edilmekte ise de, bütün kat malikleri yönünden ekonomik bir ısınma aracı olduğu kadar ülke ekonomisine de önemli bir katkı sağladığı sonucuna varılarak bazı koşullarda projesinde mevcut olmasa da kat mülkiyetli binanın teras, çatı ve benzeri ortak yerlerinde güneş enerjisi ile ısınma sisteminin tesisine izin verilmektedir. Buna göre çatıda veya terasta kurulacak güneş enerji sisteminin kaplayacağı alanın kat malikinin bağımsız bölümünün arsa payına isabet edecek alanı aşmaması, çatıda bu iş için anayapıdaki bütün bağımsız bölümlere yetecek kadar -tesis kurmaya elverişli- alanın mevcut olması, bütün bağımsız bölümlerin bu sistemi kurması halinde anayapının statiğinin zarar görmemesi ana koşulları ve sistemin çatıda uygun konumda bir yere bağımsız bölümlere zarar verilmemesi için teknik bütün önlemler alınmak suretiyle monte edilmesi aranmaktadır.
Sistemin tekniğine uygun yapılmamış olması veya zarar verilmemesi için gerekli önlemlerin -su toplama havuzu, tahliye borusu gibi- alınmamış olması halinde bu eksikliklerin giderilmesi bakımından davalılara mahkemece önel verilmesi mümkün ise de yukarıda sayılan diğer ana koşullardan sadece birisinin bulunmaması sistemin kurulmasına engel teşkil edeceği gibi kurulmuş olanın da sökülüp kaldırılmasını gerektirir.
Açıklanan nedenlerle bilirkişinin asıl ve ek raporlarında, bütün bağımsız bölümler için anayapının çatısında uygun yerlerde güneş enerjisi sisteminin kurulması halinde binanın statiğine zarar vereceği ve çatı arasındaki su depolarının kurulması için kat maliklerinin muvafakatının bulunmadığı belirtilmiş olması karşısında çatıdaki 2 adet güneş enerjisi sisteminin ve çatı arasındaki 7 adet su deposunun tümünün sökülüp kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle bunların bir takım teknik eksikliklerinin giderilmesi için önel verilip, bu sürede gereğinin yapılmaması durumunda kaldırılmaları yolunda karar verilmiş olması,
2-Tazminine karar verilen zarar haksız eylemden kaynaklandığı cihetle, zararın oluştuğu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilerek ve ancak taleple bağlı kalınıp davadan önceki tespit tarihinden faiz hesaplanması yerine dava tarihinin faize başlangıç alınmış olması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 4.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. "

Daha uygun bir karar aradım ama içtihat programım olmadığı için bulamadım. Bu karar çerçevesinde öncelikle hangi güneş enerji deposundan su geldiğinin, hangi depolarda su biriktirme havuzlarının olmadığının, sorunsuz depolardan ise ileride aynı sorunlarla karşılaşma ihtimalinin olup olmadığının, bağımsız bölümdeki zarar miktarının ve bu zararın oluşmaması için ne yapılması gerektiğinin tespitini isteyin mahkemeden. Verilen bilirkişi raporunda hem zararın sebebi, hem de zarar miktarı yazacaktır. Böylece davayı kimlere karşı ve ne kadar taleple açacağınızı belirlemiş olursunuz.

Saygılarımla


Sayın Bozkara yanıtınız için çok teşekkür ederim. Bahsettiğiniz tesbit istemi asıl davadan önce açılacak "Delil Tesbiti"davası mıdır? bunların tesbiti asıl dava ile de istenebilir mi? Teşekkürler kolay gelsin.
Old 31-10-2007, 11:54   #6
Av.bozkara

 
Varsayılan

Tespitten kastım delil tespiti. Yazdığım hususların tespitini açacağınız davanın miktarının ve ve sebebinin belirlenmesi için şart. O nedenle davadan önce tespit talep etmeniz gerekiyor..
Old 11-01-2011, 11:28   #7
cmuk

 
Varsayılan

Bu tespit hasımsız mı yapılacak yoksa apartmat yönetimi mi hasım olarak gösterilecek
Old 11-01-2011, 15:57   #8
Av.bozkara

 
Varsayılan

hasımsız açılmayacak. Eğer usulüne uygun kat malikleri kurulu kararı ile dava ve icra işlerinde de temsile yetkili bir yönetici varsa bu kişiye eğer böyle bir yönetici yoksa tüm kat maliklerine karşı açılacaktır.
Old 11-01-2011, 17:53   #10
cmuk

 
Varsayılan

Peki apartmanda kat mülkiyeti yoksa ne olacak müvekkiller kat mülkiyetine geçilmediğini söylüyor aynı zamanda usulüne uygun defter tutularak bir yönetimin oluşturulduğunu da söylüyor kat mülkiyeti konusunda net bilgiye nasıl ulaşabiliriz?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09133792 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.