Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Jüri Sistemi

Yanıt
Old 27-11-2006, 11:54   #1
Av. Ali Aksoy

 
Varsayılan Jüri Sistemi

Temel anlamda hukuk sistemimizin farklı olması da dikkate alınarak, filmlerde sıklıkla gördüğümüz jüri sisteminin ülkemizde uygulanıp uygulanamayacağı, gereki olup olmadığı, fayda ve mahzurları hakkındaki görüşlerinizi belirtirseniz mutluluk duyarım.

Bu konu da nereden çıktı demeyin. Emsal olsun diye söyleyeyim ki; Antalya'nın x ilçesinde, ilçede zorbalık estiren 3. sınıf bir mafya elemanı tarafından oteli basılan ve canını koruma dürtüsü ile havaya bir el ateş açan müvekkilim, dosyada mevcut 4 tanık ifadesine rağmen mahkum edildi. Bizi üzen, bizim mahkumiyetimiz değil, eylemi tanık ifadeleri ile sabit olan kişinin beraat ettirilmesi idi. Elbette temyiz hakkımızı kullanıcaz ama, yerel özellik itibari ile şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum ki, x ilçesinin sakinleri tarafları tanır ve bilir. Eğer, bu ilçe içerisinden seçilen bir jüri heyeti karar verecek olsa idi, sonuç mutlak suretle değişirdi. Bu arada, karar vericinin bahsi geçen mafya örgütü tarafından işletilen restorantın müdavimlerinden olduğunu, sanığın hiç bir celseye katılmadığını, ifadesinin iki defa ancak yakalama emri sebebiyle alınabildiğini de belirtmek isterim. Bu hadisenin vatandaş nezdindeki algılanması malumunuzdur. Bu minval üzerinde, jüri sisteminin fayda ve mahzurlarını değerlendirirseniz sevinirim.
Old 28-11-2006, 03:40   #2
ragıp

 
Varsayılan

Alıntı:
ilçede zorbalık estiren 3. sınıf bir mafya elemanı tarafından oteli basılan ve canını koruma dürtüsü ile havaya bir el ateş açan müvekkilim
Şu satırlara hukukçu olarak yanıt yazacak arkadaşlara teşekkür ediyorum. Zira tüm hukuk bilgilerimin alt üst olduğunu belirtirim. Şu satırları dava dilekçemde yazrım diyebilen arkadaşlar varsa bana da bildirsin
Old 28-11-2006, 09:25   #3
Av. Ali Aksoy

 
Varsayılan

Bunun neyi garibinize gitti anlamadım. Zorbaya zorba demekten çekinmem. Bahsi geçen kimsenin sabıka kaydını da görmenizi isterdim.

Diğer yandan, ben burda dava dilekçesi yazmadım. Ama şu var ki; dava dilekçesinde de olsa, lazım olanı söylerim.

Bütün hukuk bilgileriniz bu kadar çabuk neden sarsılıyor onu da anlamış değilim. Devletin kirli ilişkiler yüzünden görmezden geldiği maddi gerçekliği bütün çıplaklığı ile ortaya koydum o kadar. Ben devletin değil, vatandaşın avukatıyım. Bir kimseyi bir avukat "zorba" olarak tanımlayabiliyorsa ve o kişi hala daha bu toplum içerisinde elini kolunu sallaya sallaya gezebiliyorsa, benim bahsi geçene zorba dememden devletin de kendisine çıkaracağı bir pay olmalıdır. Bu konuyu her yönü ile de tartışmaya varsa eleştirilerinizin diğerlerini cevaplamaya hazırım.
Old 28-11-2006, 10:07   #4
ragıp

 
Varsayılan

Sayın Aksoy, ne yazık ki, daha önce yazdığım ileti silindiği için böyle yazmak zorunda kaldım. Ama tekrar başa alayım.
1- 3. sınıf mafya örgütünün varlığı mahkemece tesbit edildi mi?
2- Bu zorbanın bu örgüte üyeliği tesbit edildi mi?
3- İlçe sakinleri tarafından tanınıp bilinen kişilere ceza verilemeyeceğine ilişkin bir hukuk kuralı var da biz mi bilmiyoruz?
4-Duruşmaya katılmayan sanıkların suçlu olduğuna ilikin bir yasa maddesini hatırlayamadım. En azından böyle bir teamül ya da karine söyler misiniz?
Hukuk bilgilerimin neden sarsıldığına gelince:
Hukukçu suçu savunmaz, sanığı(suçluyu) savunur. Oysa siz olayı anlatırken, müvekkilinizin işlediği eylemin suç olmadığını belirtrn bir iafade içersindesiniz.
Hukukçu, objektif olmalıdır. Bu nedenle, avukatlara tanıklık yaptırılamaz. Ama siz, olay mahallinde imiş gibi, ve müvekkilinizin saikini de kapsar gibi olayı anlatmışsınız. Canını koruma dürtüsü ile hareket ettiğini savunmanızda belirtebilirsiniz elbette. Ancak, müvekkilinizin canını kurtarma saiki ile hareket ettiğine ilişikn maddi bulgulara nasıl uşatığınız da merak ederiz haliyle.
Old 28-11-2006, 11:17   #5
sahinaydın

 
Varsayılan

juri sisteminin yargı sitemimize uygunluğu tartışılacakdı sanırım, ama konu açılır açılmaz sataşmalar başlamış maşallah..
vatndaşım;dolayısiyle Sayın Avukatım
geçenlerde arkadaşlarla bu konuyu tartıştık biraz,, amerikadan girdik holivud filmlerinden çıktık.
çok detaylı bilgilere sahip olmasak da, savunduğunuz sistemin avukatlar ve juri olarak seçilecek kimselere heyecan getireceğini ancak bunun bir ötesinde fayda sağlayamayacağı görüşünde birleştik.
şimdi, juri karar mı vermekte,yoksa görüş mü bildirmektedir ??,
ayrıca ceza muhakemesindeki deliller ve kanıtlama kurumu yıkılarak yargılamanın jurinin vicdanına bırakılmasının faidesi nedir acebe?
ayrıca toplumda son sözü söyleyen hakimlerin can güvenliğinin, bağımsızlık ve tarafsızlığının sağlanması açısından bakıldığında juri için bunları sağlamak ve denetlemek şu zamanda zor görünmektedir..
Old 28-11-2006, 11:58   #6
turbo

 
Varsayılan

Merhabalar,
Adalet işlerinin hukuk okumuş insanlarca yerine getirilmesi gerektiği taraftarıyım. Şöyle ki, jüri sisteminin etkin bir şekilde icra edilebilmesi için unutulmamalıdır ki, juriye seçilecek olan kişilerin eğitim seviyesinin belli bir seviyede olması gerekmektedir. Amerikan filmlerinde seyrettiğimiz mahkeme konulu filmlerde ise, jüri seçilebilmek için Amerikan vatandaşı olmak yeterlidir ve belirlenen listeden jüri olacak olanlar, uyuşmazlığın taraflarınca seçilmektedirler. Yani bir bakıma halkın adalete katılması gibi görünmekte ise de, aslında taraflar kendi iddialarını anlayabileceklerini düşündükleri kişileri jüri olarak seçmektedirler.
Olaya ülkemiz açısından bakacak olursak, biraz önce de belirttiğim, jüriye seçilecek olanların belli bir eğitim seviyesine sahip olması kriterinin sağlanamayacağı açıktır.
Her nekadar ülkemiz mahkemelerinden toplum vicdanını ve hakkaniyet duygusunu zedeleyen kararlar çıkabilse de, bunu adalet sistemine yada topyekün adalet personeline mal etmenin doğru bir yöntem olmayacağı ve sistemi değiştirmenin de çözüm sağlamayacağı kanaatindeyim. Kaldı ki, bahsettiğiniz 3. sınıf -mafya demiyelim de- ayak takımı, bir hakimi etkileyebiliyorsa, sıradan vatandaşı etkileyebilmesi çok daha kolay olacaktır.
Benim görüşüm, böyle bir durumla karşılaşıldığında Anayasanın ve Kanunun bize vermiş olduğu silahlarla, yılgınlık göstermeden mücadele etmektir. Yoksa sistemin değiştirilmesinin bir çözüm sağlayacağını sanmam, çünkü karşımızdakiler için bu durum bir engel olmayacak ve kendilerini yeni duruma uyduracaklardır.

Saygılarımla...
Old 28-11-2006, 12:17   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Mesaj Sahibi:ragıp
Alıntı:
Hukukçu, objektif olmalıdır. Bu nedenle, avukatlara tanıklık yaptırılamaz

Sayın ragıp,

Avukatlara neden tanıklık yaptırılamaz. Objektif olmadığı için mi? Başka bir nedeni var mı? Bu cümlede ısrar ederseniz;
Alıntı:
Mesaj Sahibi: ragıp
Alıntı:
Zira tüm hukuk bilgilerimin alt üst olduğunu belirtirim.

Demek zorunda kalacağım...

Forum başlığı ile ilgili olarak bir noktaya işaret etmekle yetineceğim. Türkiye'nin herhangi bir ilçesinde jüriyi oluşturacak helal süt emmiş 12 kişiyi nasıl bulacaksınız? Üstelik helal süt emmiş olmak yetmeyecek; bir de yürekli olacak(Bazı davalarda hakimlerin ve savcıların aldığı siyasi ve adi tehditleri anımsarsak); bu da yetmeyecek hukuk bilinci(avukatların bile linç kültürüyle yetiştiği için kendisine hakim olamadığı bir ülkede hem de) olacak 12 kişiyi nasıl bulacaksınız?

Bu nedenle yeryüzünde jüri sisteminin uygulanmaması gereken bir kaç ülke var ise;birisi bizim ülkemizdir düşüncesini taşıyorum. Oysa mesleği seçmemde, izlediğim Amerikan filmlerindeki jüri sisteminin(jüriyi uzun bir tiradla etkilemenin) etkisi çoktur.

Saygılarımla
Old 28-11-2006, 13:16   #8
ragıp

 
Varsayılan

Hayır sayın üstadım. Avukata tanıklık yaptırılmaması objektif olmadığı için değil, tam aksi objektif davranmak zorunda olduğu içindir. Avukat, mesleği gereği bazı sırlara sahiptir. Bildiğiniz gibi tanık, bildiklerini eksiksiz açıklamak zorundadır. Oysa Avukat, sıfatından dolayı bazı şeyleri bilmektedir. Ve bu bildiklerinin açıklanmasını beklemek de savunma hakkına saldırıdır.
Hukuk bilgilerinizin alt üst olmasına da gerek yok. Biraz bildiklerinizi hatırlarsanız, Avukatların tanıklıktan çekilebileceklerini sizin de bildiğinize eminim.
İletimin bütününde, (silinen iletimi saymıyorum) niçin hukuk bilgilerimin altüst olduğunu biraz anlattım. Sanırım bu sorulara yanıt verilebilirse, tartışma yerine oturacak. Amacım polemik değil. Genel doğruların oturtulması.
Hem "herkes mahkum olana kadar suçsuzdur" deyip, masumiyet karinesini savunma olarak kullanacaksınız. Hem de aynı anda kişiye, birden fazla suç isnat edeceksiniz. Çelişki burada bana kalsa.
Jüri sistemine ilişkin bir not da belirteyim. Sanıldığı gibi jürü olan yerlerde kararı jürü vermiyor. Kararı veren yine yargıçtır. Hatta yargıca göre suç oluşmuş ve jürü suçsuz bulmuşsa,yargıcın jüriyi feshetme hakkı var.
Old 28-11-2006, 14:00   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Hem "herkes mahkum olana kadar suçsuzdur" deyip, masumiyet karinesini savunma olarak kullanacaksınız. Hem de aynı anda kişiye, birden fazla suç isnat edeceksiniz. Çelişki burada bana kalsa

Sayın ragıp
Avukat müvekkilinin söylediğini aktarır: Müvekkili ''otelini basan zorbalar olduğunu, bu zorbaların herkesçe mafya diye bilindiğini ve kendini korumak için ateş ettiğini'' söylüyorsa, avukat bu ifadeleri redakte edemez; duyduğu gibi aktarır. Tanık sıfatıyla anlatmaz ama vekil sıfatıyla aktarır. Avukat burda tanıklık yapmamakta vekil olarak olayı anlatmakta. Avukatın burda tanık olmadığını herkes biliyor. Bu aktarma sizin söz ettiğiniz hukuk kurallarına aykırı düşmez.

Sayın Av.Ali Aksoy
Jüri sistemi konusunda diğer üyelerin belirttikleri sakıncaları haklı buluyorum. Zorbaların zorba oldukları mahkemeye bir şekilde bildirilebilir. Halkın bu nedenle bizzat karar vermesine gerek olmadığı kanısındayım.

Ayrıca özellikle belirtmeliyim ki benim düşünceme göre de Sayın Av. Suat Ergin'in linç konusundaki endişesi çok yerinde.

Saygılarımla
Old 28-11-2006, 14:24   #10
ragıp

 
Varsayılan

Sayın konyalı, ben de iletimde, "anını koruma dürtüsü ile hareket ettiğini savunmanızda belirtebilirsiniz elbette." diye yazdım zaten. Savunma yapmak ile, olayın tarafı gibi anlatmanın farkını belirtmek istedim. Ancak bu forumların mahkeme olmadığını hatırlatmakta yarar var sanırım. Burada fikir alışverişi yapıyoruz sanıyorum. Bu nedenle genel doğrulardan hareket etmekte yarar var.
Sayın Ergin de beni yanlış anlamış, ya da ben kendimi yanlış ifade etmişim. Uyardı ve düzelttim.
Ben de sayın Aksoy' a yanıt yazdım. Eğer yazdıklarım yanlışsa, bunları tartışalım. Sayın Ergin yanlış olduğunu söyledi. İletiyi açarak düzelttim sanıyorum. Kesin olarak haklı olduğunu bildiğimiz, kaç müvekkilimiz, kanıtlayamadığı için dava kaybetti? En azından bunu hatırlamakta yarar var.
Old 28-11-2006, 14:56   #11
Av. Ali Aksoy

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ragıp
Ancak bu forumların mahkeme olmadığını hatırlatmakta yarar var sanırım. Burada fikir alışverişi yapıyoruz sanıyorum. ... Kesin olarak haklı olduğunu bildiğimiz, kaç müvekkilimiz, kanıtlayamadığı için dava kaybetti? En azından bunu hatırlamakta yarar var.

İşte mesele budur aslında... Bu forum mahkeme değil, ben birilerinden "zorba" yahut "3.sınıf mafya elemanı" diye bahsederken, bunu kanıtlama amcı ile söylemedim zaten. Burası bunun da yeri değildir.

Bunu söylememin sebebi, halk nezdinde bu şekilde tanınıp bilinen kimselerin, "jüri" sistemine dayalı bir yargılamada konumu değişir miydi ? Amacım bunu tartışmaktı. Sağolsunlar pek çok katılımcı işin bu yönüne ilişkin görüşlerini aktardılar. Bu konunun açılma amacı çeşitli yönleri ile jüri sistemini tartışmaktır.

Gelinen aşma itibari ile konu rayına girdiği için, önceki yazılarınızda değinilen hususlara girmeyeceğim. Konumuz jüri sisteminin fayda ve mahzurları ile bizim ülkemizde uygulanıp uygulanamayacağıdır. Tüm arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Old 28-11-2006, 15:59   #12
nothing

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ali Aksoy
Eğer, bu ilçe içerisinden seçilen bir jüri heyeti karar verecek olsa idi, sonuç mutlak suretle değişirdi.

Jüri sistemine ve jüriye bakış açımız bu olduğu sürece bu sistem bizim ülkemizde gerektiği gibi uygulanamaz,Suat Bey ile hemfikirim.
Old 28-11-2006, 16:47   #13
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Sn.Av.Ali Aksoy,

Juri sitemine güven duymanızın altındaki gerekçeyi ben tam anlayamadım. Aslında sorunuz güzel ve ilginç. Ancak common law sistemindeki jurinin nasıl seçildiği, hangi davalarda juriye gidildiği ( bildiğim kadarıyla tüm davalar juri önünde görülmüyor) hakkında biraz daha ayrıntılı bilgi verecek biri olsaydı iyi olurmuş. Bu örnek üzerinden juri sistemini tartışmak yararlı olabilirdi.

Acaba şu anda ABD'de olan Ahu hanım bu satırları okuyor mu? Bilgisi var mı? Bizi biraz aydınlatabilir mi? Ben de bu sistemi merak ediyorum, aslında. Eyaletlere göre değişen uygulamalar var mı ABD'de yoksa ulusal bir sistem üzerinden mi yürüyor işler?
Old 29-11-2006, 03:55   #14
ibreti

 
Varsayılan

Sn.Ali Aksoy;

Alıntı:
Antalya'nın x ilçesinde, ilçede zorbalık estiren 3. sınıf bir mafya elemanı tarafından oteli basılan ve canını koruma dürtüsü ile havaya bir el ateş açan müvekkilim, dosyada mevcut 4 tanık ifadesine rağmen mahkum edildi. Bizi üzen, bizim mahkumiyetimiz değil, eylemi tanık ifadeleri ile sabit olan kişinin beraat ettirilmesi idi. Elbette temyiz hakkımızı kullanıcaz ama,
demişsiniz.

Aklınızda bulunsun; avukatın yapabileceği en kötü evlilik dosyası ile olanıdır Müvekkiliniz ve müvekkilinizin yaşadığı hadise ile kendinizi bu kadar özdeşleştirmenizin zararını zamanla iliklerinize kadar hissedersiniz

Jüri Sistemine gelince;
Sanılanın aksine adil sonuçlar doğuran bir sistem değildir. Jürinin kanaati maddi olaya değil, maddi olayın sunumuna göre belirlenir. Sunumu yapan iddia ve savunma makamıdır. Jüri bu sunuma göre eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verir. Jüri maddi olayı araştırmaz. Araştırma ve mahkemeye delil sunma yetkisi, görevi ve hakkı yoktur. Jüri sisteminde jüriyi oluşturanlar iletişim bombardımanı altındadır. İletişim ise maddi olaydan ve delilden çok, sunumla ilgilidir.

Jüri sistemini uygulayan ülkeler (ya da ülke) bu sorunların önüne geçmek için çaba sarfediyor.

Yargı sistemimiz, eylemin belirlenmesinde maddi olayların araştırılması üzerine kuruludur. Ne var ki, mevcut yargı sistemimiz ile maddi olayların tam, doğru ve hızlı araştırılabildiği söylenemez. Yargı sistemimizin hantallığı size jüri sistemi ile daha adil sonuçlara varılacağını düşündürmüş olabilir. Ancak bu durum jüri sistemi ile daha adil sonuçlara varılabildiği anlamına gelmez.

Mevcut yargı sistemimizi dikkate almayıp, soruyu başka ihtimal üzerine kuralım;

Mesela; "Jüri sistemi mi, yoksa YAZI / TURA ATMAK mı daha adil sonuçlar doğurur?" diye sorulsa, ben, yazı tura atmanın muhtemelen daha adil sonuç verebileceğini söylerdim.

Antalya'nın X ilçesi çok farklı olsa gerek.
Y ilçesindeki durumu anlatayım sizlere;
Y ilçesinde o kişiler birer halk kahramanı gibi görülür. Oluşan zihniyete göre o kişiler, devletin kudretini kullanmada aciz kalması nedeni ile toplumun üzerine çöreklenen kişiler ders verir. zihniyet sunumlarını mahalli kültür ürünlerinde bulmak mümkündür. Mesela bu kişiler "sinek, pekmez satıcısını bulur!" misali tefeci, rantiyeci ve kolay kazanç peşinde koşanları bulur, ya da "sinek pekmez satıcıyı bulur" darb-ı meseli bu yönde yorumlanır... Bu zihniyet oluşumu nedeninde olsa gerektir ki; o kişiler ve avanesi binbir suç sayılabilir eylemde bulunmasına rağmen hiç kimse tarafından ihbar edilmez. Aksine, gizlenir, korunur, saklanmasına yardım edilir.
Şimdi bu zihniyetteki bir toplumdan jüri oluşturulduğunu düşünün bakalım nasıl bir sonuç çıkar?


Antalya'nın Y ilçesindeki bir avukatın görüşlerini dikkate alacağınızı umarım

Saygılarımla....
Old 30-12-2006, 00:27   #15
Av.Fahri ALİMOĞLU

 
Varsayılan Jüri sistemi bize çok uzak!

Alıntı:
yeryüzünde jüri sisteminin uygulanmaması gereken bir kaç ülke var ise; bizim ülkemizdir düşüncesini taşıyorum



Sayın ERGİN'e tamamen katılıyorum. Ancak bu yine de en adil olan sistemin jüri sistemi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Yaptı mı yapmadı mı sorusuna cevap arayan bir yargılama sisteminden "ben de olsam aynı şeyi yapar mıydıma" geçiş bu.
Adil ve ancak bizim ülkemizde adalet doğurması ne yazık ki mümkün değil. Hala feodal yapının ülkenin kimi yerlerinde ortçağdaki kadar güçlü bir biçimde ayakta olduğu, cemaat, örgüt, parti, yandaş v.s gibi bir yığın kavramın insanların tarafsızlıklarını törpüleyebildiği bu ülkede jüri sistemi ne yazık ki çuvallar demek zorundayım.
Old 30-12-2006, 02:34   #16
tiyerianri

 
Varsayılan

bizde jüri sisteminin olduğunu düşünüyorum.o jüriye seçilmek isteyen vatandaşları bir düşünüyorumda.sanırım adliyelerin önünde şöyle görüntüler olurdu. meşhur olmak için şarkı söyleyenler mi,oğluna kızına gelin damat arayanlar mı,hokkabazlık yapanlar mı,tv kanallarının muhabirleri her davadan sonra ne karar verecek diye jürileri evine kadar takip etmeler mi,jüri suçlu bulacak diyorsanız CMK yazın bir boşluk bırakın evet yazıp 3333 gönderin diye geçilen alt yazılar mı, jüri sanığın alehine karar verdi mi sanığın yakınları tarafından gerçekleştirilen linç girişimleri mi say say bitmez...bence mevcut hukuk sistemimize değil bizim toplumumuzun yapısına uymaz ki bu sistem...zaten konu tartışmaya açıldığı an burada bile soğuk bir hava estiğini görmüyor musunuz.biz en iyisi jüri sistemini John Grisham ın romanlarından okumaya devam edelim.Bırakın mübaşir necati kapı önünde tarafları davet etmeğe devam etsin...
Old 30-12-2006, 03:17   #17
oguzhand0

 
Varsayılan

Alıntı:
Türkiye'nin herhangi bir ilçesinde jüriyi oluşturacak helal süt emmiş 12 kişiyi nasıl bulacaksınız? Üstelik helal süt emmiş olmak yetmeyecek; bir de yürekli olacak(Bazı davalarda hakimlerin ve savcıların aldığı siyasi ve adi tehditleri anımsarsak); bu da yetmeyecek hukuk bilinci(avukatların bile linç kültürüyle yetiştiği için kendisine hakim olamadığı bir ülkede hem de) olacak 12 kişiyi nasıl bulacaksınız?


Bu paragraf herşeyi anlatır sanırım..
Old 30-12-2006, 07:31   #18
mutlakadalet

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ali Aksoy

Bu arada, karar vericinin bahsi geçen mafya örgütü tarafından işletilen restorantın müdavimlerinden olduğunu, sanığın hiç bir celseye katılmadığını, ifadesinin iki defa ancak yakalama emri sebebiyle alınabildiğini de belirtmek isterim. Bu hadisenin vatandaş nezdindeki algılanması malumunuzdur.

Jüri sistemi üzerine fikirler beyan edilmiş. Benim değinmek istediğim nokta ise; hakimin reddi kurumu. Sayın Ali Aksoy, yazınızda da belirttiğiniz üzere hakimin tarafsızlığından şüphe ettiğiniz karineler var sanırım. Bunları bir dilekçe ile bildirip, hakimin reddini neden istemediniz?-ya da istediniz de yazınızda belirtmediniz mi?- Medeni Usul Hukuku dersine giren hocamız, bu kurumun genelde teorikte kaldığını, uygulamada çeşitli sebepler dolayısıyla elde edilmek istenen amaca ulaşılamadığını, avukatların da -çoğunlukla- hakimle ters düşmemek için bu kurumu kullanmak istemediğini söylemişti. Eğer bu kurumdan yararlanıp, hukuki yolları denemediyseniz, sebebi nedir acaba?
Old 30-12-2006, 07:58   #19
üye13144

 
Mesaj

Benim anlamadığım nokta 3. sınıf mafya, mafyadır sonuçta bunun 3. sınıfı 5. sınıfı olmazki en azından bir hukukçu bi tarz bir sınıflandırma yapmamalıdır diye düşünüyorum.
Old 14-12-2009, 22:09   #20
SAV HUKUK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Ali Aksoy
Temel anlamda hukuk sistemimizin farklı olması da dikkate alınarak, filmlerde sıklıkla gördüğümüz jüri sisteminin ülkemizde uygulanıp uygulanamayacağı, gereki olup olmadığı, fayda ve mahzurları hakkındaki görüşlerinizi belirtirseniz mutluluk duyarım.

Bu konu da nereden çıktı demeyin. Emsal olsun diye söyleyeyim ki; Antalya'nın x ilçesinde, ilçede zorbalık estiren 3. sınıf bir mafya elemanı tarafından oteli basılan ve canını koruma dürtüsü ile havaya bir el ateş açan müvekkilim, dosyada mevcut 4 tanık ifadesine rağmen mahkum edildi. Bizi üzen, bizim mahkumiyetimiz değil, eylemi tanık ifadeleri ile sabit olan kişinin beraat ettirilmesi idi. Elbette temyiz hakkımızı kullanıcaz ama, yerel özellik itibari ile şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum ki, x ilçesinin sakinleri tarafları tanır ve bilir. Eğer, bu ilçe içerisinden seçilen bir jüri heyeti karar verecek olsa idi, sonuç mutlak suretle değişirdi. Bu arada, karar vericinin bahsi geçen mafya örgütü tarafından işletilen restorantın müdavimlerinden olduğunu, sanığın hiç bir celseye katılmadığını, ifadesinin iki defa ancak yakalama emri sebebiyle alınabildiğini de belirtmek isterim. Bu hadisenin vatandaş nezdindeki algılanması malumunuzdur. Bu minval üzerinde, jüri sisteminin fayda ve mahzurlarını değerlendirirseniz sevinirim.

Sayın meslektaşım;
Öncelikle Jüri Heyeti suçun işlendiği yerden seçilmez. Seçilemez. Öncelikle Jürilik sistemini biraz açayım diye düşündüm. Amerikanın bir takım eyaletlerinde uygulanan bir CMUK sistemidir. O ülkede kişi Adalet Bakanlığına müracaat eder. Jüri olmak istiyorum diye. Kimliği gizli tutulur. Ve sicil-sabıka-geçmiş-aile yaşantısı-gelir gibi bir takım araştırmalardan sonra uygun görülenler Jüri olarak kabul edilirler. Daha sonra her hangi bir şehrin her hangi bir ceza mahkemesine 11 kişiden biri olarak atandığı çağrısı gelir. Ne kişinin kendisi ne de davanın tarafları atanan jüriyi bilemez. Ve o ülkede davalar 15 gün içinde bitmek zorundadır. Bu süre içinde jüri heyeti bakanlığın gizli olarak tahsis ettiği otelde zorunlu ikamete tabi tutulurlar. Ki bu süre zarfında davanın tarafları ile görüşmeleri ve rüşvet veya tehdit almaları engellenmiş olur. Jüri heyeti dahi bir biriyle görüşemez. Ve dava bitimi sonunda jüriye bakanlıkça verielcek ücret ödenir. Ki heyetteki üyelerin kimlikleri mahkeme sonunda dahi bilinemez. Gene bu ülkede Savcılık müessesesi yoktur. Kamu adına savunma görevi serbest avukatlık yapan geçmişi temiz başarılı avukatlardan her hangi birine Adalet Bakanlığınca görev olarak verilir. Ve bu atanan avukat kamu adına kamu görevlisnin bütün imkanları ile donanımlı olarak görev yapmaya yeminlidir. Bahsettiğiniz sitemin Türkiye'de uygulanabilmesi için başta CMUK olmak üzere bir sürü kanunun değişmesi elzemdir. Teşekkür ederiz.
Old 14-12-2009, 22:19   #21
SAV HUKUK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ibreti
Sn.Ali Aksoy;

demişsiniz.

Aklınızda bulunsun; avukatın yapabileceği en kötü evlilik dosyası ile olanıdır Müvekkiliniz ve müvekkilinizin yaşadığı hadise ile kendinizi bu kadar özdeşleştirmenizin zararını zamanla iliklerinize kadar hissedersiniz

Jüri Sistemine gelince;
Sanılanın aksine adil sonuçlar doğuran bir sistem değildir. Jürinin kanaati maddi olaya değil, maddi olayın sunumuna göre belirlenir. Sunumu yapan iddia ve savunma makamıdır. Jüri bu sunuma göre eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğine karar verir. Jüri maddi olayı araştırmaz. Araştırma ve mahkemeye delil sunma yetkisi, görevi ve hakkı yoktur. Jüri sisteminde jüriyi oluşturanlar iletişim bombardımanı altındadır. İletişim ise maddi olaydan ve delilden çok, sunumla ilgilidir.

Jüri sistemini uygulayan ülkeler (ya da ülke) bu sorunların önüne geçmek için çaba sarfediyor.

Yargı sistemimiz, eylemin belirlenmesinde maddi olayların araştırılması üzerine kuruludur. Ne var ki, mevcut yargı sistemimiz ile maddi olayların tam, doğru ve hızlı araştırılabildiği söylenemez. Yargı sistemimizin hantallığı size jüri sistemi ile daha adil sonuçlara varılacağını düşündürmüş olabilir. Ancak bu durum jüri sistemi ile daha adil sonuçlara varılabildiği anlamına gelmez.

Mevcut yargı sistemimizi dikkate almayıp, soruyu başka ihtimal üzerine kuralım;

Mesela; "Jüri sistemi mi, yoksa YAZI / TURA ATMAK mı daha adil sonuçlar doğurur?" diye sorulsa, ben, yazı tura atmanın muhtemelen daha adil sonuç verebileceğini söylerdim.

Antalya'nın X ilçesi çok farklı olsa gerek.
Y ilçesindeki durumu anlatayım sizlere;
Y ilçesinde o kişiler birer halk kahramanı gibi görülür. Oluşan zihniyete göre o kişiler, devletin kudretini kullanmada aciz kalması nedeni ile toplumun üzerine çöreklenen kişiler ders verir. zihniyet sunumlarını mahalli kültür ürünlerinde bulmak mümkündür. Mesela bu kişiler "sinek, pekmez satıcısını bulur!" misali tefeci, rantiyeci ve kolay kazanç peşinde koşanları bulur, ya da "sinek pekmez satıcıyı bulur" darb-ı meseli bu yönde yorumlanır... Bu zihniyet oluşumu nedeninde olsa gerektir ki; o kişiler ve avanesi binbir suç sayılabilir eylemde bulunmasına rağmen hiç kimse tarafından ihbar edilmez. Aksine, gizlenir, korunur, saklanmasına yardım edilir.
Şimdi bu zihniyetteki bir toplumdan jüri oluşturulduğunu düşünün bakalım nasıl bir sonuç çıkar?


Antalya'nın Y ilçesindeki bir avukatın görüşlerini dikkate alacağınızı umarım

Saygılarımla....


Sayın meslektaşım
Jürilik sitemini yazı-tura'ya tercihiniz sistemi tam anlamıyla irdelemediğiniz anlamına geliyor. Bahse konu sistemde jüri karar mercii değildir kanaat merciidir. Bu sistemde deliller toplanır,imbiklenir,irdelenir,incelenir varsa tanıklar kendince en kutsalı üzerine yemin ettirilerek dinlenilir. Netice de sav ve savunma çapraz sorgu ile olayı aydınlatmaya çalışır. Ama olayı çarpıtamaz. Ve jüri sadece kanaat açıklar Mahkeme hakimi her ikiside kürsü olarak kendisinden aşağıda olan sav veya savunma'nın savunmalarına,delillere göre karar verir. Jürinin kanaatinin tamamen tersine de karar verebilir ki bu da pek ender rastlanır durum değildir. Jürinin kanaati toplum vijdanının dışa vurumudur. Keşke hukuk sistemimizde de bu Heyet olabilseydi.
Old 16-12-2009, 16:43   #22
su.

 
Varsayılan

12 üyeli jüri Fıkrası
"

Katil, suçunu itiraf etti, yargıç da durumu jüri heyetine iletti. Biraz sonra jüri Başkanı kararı açıkladı:

-Bu sanık suçsuzdur...

Yargıç adamakıllı kızdı:

-Canım, ne biçim iş bu!... Adam, ben katilim diyor suçunu itiraf ediyor sizde suçsuzdur kararına varıyorsunuz... Acaba, suçsuzdur kararını neye dayanarak verdiniz?

-Delilik efendim, delilik...

Yargıç bütün jüri üyelerini teker teker süzdü. Başını sallayarak :

-Sahi mi? 12 niz de mi?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
başkanlık sistemi canerilkan Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 32 30-03-2017 07:15
Taşıt Tanıma Sistemi (?) Av. Şehper Ferda DEMİREL Hukuk Sohbetleri 0 11-09-2006 23:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08604789 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.