Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Sayıştay İlamının Takibi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-12-2009, 13:59   #1
Usenas

 
Varsayılan Sayıştay İlamının Takibi

Kesinleşmiş bir sayıştay ilamının İİK' daki ilamlı icra takibi şeklinde mi infazı sağlanacak? Yoksa sayıştay ilamını mahkeme ilamı olarak kabul etmek mümkün değil midir?
İlamlı takip yapılması durumunda, (takip edilen şahıs açısından) "ilamlı takip yapılamaz" şeklinde bir dava yolu açılmış olur mu?
Bu konudaki bilgilerinizi paylaşır mısınız?
Old 15-12-2009, 19:33   #3
emresaygın

 
Varsayılan

tdk büyük türkçe sözlüğüne göre;

ilam: 1. Bildirme, anlatma. 2. huk. Bir davanın mahkemece nasıl bir hükme bağlandığını gösteren resmî belge.

Buna göre ilam ancak ve ancak mahkemeler tarafından çıkartılabilir.

Baki Kuru'nun İİK-s.418'de yaptığı "ilam" kavramının ancak doktrinel sınırlarını çizmektir.

Şöyle ki, Anayasa Mahkemesi (Aym) Sayıştayı mahkeme olarak kabul etmemektedir.

Ama Sayıştay kendine münhasır kanun uyarınca yargılama yapabilmekte ve ilam çıkartabilmekte; kısacası kendine mahkeme diyebilmektedir.

ilam-Sayıştay-Aym arasında tam bir üçlü açmaz söz konusudur.

bana kalırsa sorunun özünde Sayıştayın bir mahkeme olup olmaması tartışması yer almaktadır.

bu konu uygulamada tahmin edildiğinden daha derin sorunlar yumağına sebep olmaktadır. Hesapları Sayıştay denetimine tabi birçok kamu idaresinin (ve dolayısıyla kişi borçları nedeniyle kamu çalışanlarının)başı bu mevzuat ve kararlar karmaşası ile beladadır.
Old 16-12-2009, 09:46   #4
Usenas

 
Varsayılan

Sayın Saygın'ın da bahsettiği gibi Sayıştay'ın hukuki ve fiili durumundaki farklılık bu sorunların temel nedenini teşkil etmekte.
Sayıştay eğer bir mahkemeyse ve yaptığı bir yargılamaysa ortaya çıkan ilamı mahkeme ilamı olarak değerlendirmek ve ilamlı takip yapmak noktasında bir sorun ve sıkıntı olmadığı zaten aşikar.
Ancak, ortada ne bilinen manada bir mahkeme, yargılama, usul veya savunma mevcutken sayıştay ilamını mahkeme ilamı şeklinde değerlendirip takibini de doktrinin esas aldığı ölçütler çerçevesinde "ilamlı" yapmanın makul olmadığı kanaatindeyim.
Bu konuda herhangi bir mahkeme kararı mevcutsa, iletirseniz memnun olurum
Old 16-12-2009, 11:41   #5
halit pamuk

 
Varsayılan

Bir hususu birbirinden ayırt etmek gerekiyor. İlamlı icra takibi yapmak için sadece mahkeme ilamına gerek yok. İlam yerine geçen ya da ilam sayılan belgelerle de ilamlı icra yoluna gidilebilir, bu nedenle sayıştay ilamı ile de ilamlı icra takibi yapılabilir, diye düşünüyorum.

Ancak, Sayıştay mahkeme değildir, sayıştay ilamı da mahkeme ilamı değildir. Bu nedenle, sayıştay ilamı varlığı durumunda, kesin hüküm itirazı ile karşılaşılmaz. Yani,Menfi tespit davası açılmak suretiyle ve sayıştay kararı ile bağlı olmaksızın iddialarını kanıtlamak şartıyla ilamın aksi iddia edilebilir, kanaatindeyim.
Old 16-12-2009, 12:07   #6
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayıştay ilamının kesin hüküm oluşturmayacağı hakkında:


Yargıtay 15. Hukuk Dairesi
Esas : 2002/5199
Karar : 2003/1446

Kural olarak Sayıştay; uyuşmazlıkları çözümle görevli bir yargı yeri değil, devlet harcamalarını denetlemek, hesap ve işlemlerini sonuçlandırmakla görevli anayasal bir kurumdur. HUMK.nun 237. maddesinde düzenlenen kesin hüküm, muhakeme yetkisine haiz mahkemelerin verdikleri ve kesinleşmiş kararlar bakımından söz konusudur. Sayıştay'ın zimmet çıkaran kararı mevcut davanın taraflarını bağlamaz. Gerek asıl ve gerekse karşı davada taraflar iddia ve savunmalarını mahkeme huzuruna Sayıştay kararı ile bağlı olmaksızın getireceği delillerle kanıtlayabileceklerinden eldeki davada bu deliller incelenmelidir. Kuşku yok ki bu incelemede Sayıştay kararında ortaya konan olgu ve bulgular da değerlendirilebilir. O halde, mahkemece, konusunda uzman kişilerden oluşturulacak bilirkişi kuruluna iddia ve savunma doğrultusunda inceleme yaptırılmalı, her iki dava bakımından sonucu dairesinde bir hükme varılmalıdır. Ortada kesin hüküm varmışcasına davaların yazılı biçimde reddi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Veraset İlamının Tenfizi evakca Meslektaşların Soruları 3 17-08-2011 09:52
RTÜK'ü Sayıştay denetleyecek Y£LİZ Hukuk Haberleri 3 24-01-2007 00:39
Sayıştay Kanunu yarıda kaldı ahmetsacit Hukuk Haberleri 0 26-09-2006 11:15
Yabancı Mahkeme İlamının Tanınması glossator Meslektaşların Soruları 1 28-04-2002 00:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05148292 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.