Miras Malının Satışından Elde Edilen Bedel

Sayın Meslektaşlarım;

Müvekkil ile birlikte iki kardeşinin mirasçı olduğu bir gayrimenkul sözkonusu.Gayrimenkulde oturan mirasçı evi haricen satıyor.Taraflar tapuda devir işleminden sonra bedelin verilmesi konusunda anlaşıyor.Evi satan mirasçı tapuda satış işlemlerinin yapılması için de bir emlakçı sözleşme imzalıyor.Emlakçı bütün mirasçıları biraraya getirerek tapuda satış için gerekli olan belgeleri tamamlıyor ve tapuda satış işlemleri gerçekleştiriliyor.Satın alan banka kredisi ile evi satın aldığından ve bankada satın alan adına tapuyu görmeden kredi vermediğinden evin bedelinin verilmesi banka kredisinin çıkkmasına kalıyor.Satın alan bankadan krediyi aldıktan sonra evin satış bedelini emlakçıya teslim ediyor.Fakat emlakçı mirasçılara hisseleri oranında dağıtım yapmayıp mezkur bedeli evi satan mirasçıya yani kendisi ile sözleşme imzalayan mirasçıya teslim ediyor.Bu mirasçı diğer mnirasçılara para vermiyor.Müvekkil bu durumdan dolayı emlakçıya dava açmayı düşünüyor.Sizce emlakçıya karşı açılacak davanın hukuki durumu nedir?Emlakçının hukuki sorumluluğu ne boyutdadır?

Saygılarımla

Sayın Pehlivanlı,
Tapu dairesinde satış işlemi yapılırken taraflara satış bedelini alıp almadığı soruluyor ve bu imza altına alınıyor ancak yine de bu durumun sadece tapuda imza altına alınması yeterli olmuyor. Bedelin banka havalesiyle ya da yazılı bir belge ile verildiğinin ispat edilmesi gerekir. Emlakçıyla yapılan sözleşmenin sadece alım satım işlerinin yapılması ve tellaliye ücretinin ödenmesi şeklinde bir sözleşme olduğunu düşünüyorum. En azından uygulamada böyle oluyor. Bu durumda emlakçıya açılan davanın husumetten reddedileceğini düşünmekteyim. Davanın yeni malike veya diğer hissedarlara yöneltilmesi gerekmektedir.Çünkü emlakçının para alma yetkisi yok.Emlakçı bu davada ancak şahit olarak dinlenebilir. Yeni malikin ödemeyi hissedarlara hisseleri oranında ve ispatı mümkün bi şekilde yapması gerekirdi diye düşünmekteyim. Emlakçıyla ilgili emniyeti suistimalden ceza şikayetinde de bulunulabilir.Saygılarımla...

Alıntı: Yazan Hüseyin Kılıç Sayın Pehlivanlı, Tapu dairesinde satış işlemi yapılırken taraflara satış bedelini alıp almadığı soruluyor ve bu imza altına alınıyor ancak yine de bu durumun sadece tapuda imza altına alınması yeterli olmuyor. Bedelin banka havalesiyle ya da yazılı bir belge ile verildiğinin ispat edilmesi gerekir. Emlakçıyla yapılan sözleşmenin sadece alım satım işlerinin yapılması ve tellaliye ücretinin ödenmesi şeklinde bir sözleşme olduğunu düşünüyorum. En azından uygulamada böyle oluyor. Bu durumda emlakçıya açılan davanın husumetten reddedileceğini düşünmekteyim. Davanın yeni malike veya diğer hissedarlara yöneltilmesi gerekmektedir.Çünkü emlakçının para alma yetkisi yok.Emlakçı bu davada ancak şahit olarak dinlenebilir. Yeni malikin ödemeyi hissedarlara hisseleri oranında ve ispatı mümkün bi şekilde yapması gerekirdi diye düşünmekteyim. Emlakçıyla ilgili emniyeti suistimalden ceza şikayetinde de bulunulabilir.Saygılarımla...

Değerli üstadlarım

Emlakçı bu satış işlemlerini vekaleten yürüttüğünden vekil durumundadır. Kaldı ki emlakçının tüm hissedarlardan noterden vekaletname almasıyla bu işlemleri yürütebilme yetkisi olacağından tüm hissedarlara karşı vekil sıfatıyla sorumludur. O yüzden de aldığı bedeli tüm hissedarlara hisseleri oranında ödeme yüküm bulunmaktadır. Aksi halde iddia edildiği vekilin diğer hissedarlara ödeme yapmaması durumunda vekile karşı dava açılarak tazmini yoluna gidilebilecektir. Hem cezai hem de hukuki takibat yollarına aynı anda başvurulabilecektir. Yoksa hissedarlara gidilemiyecektir.

saygılarımla

Eğer emlakçı vekaleten iş görmüşse Sayın Yılmazın yazdıklarına katılıyorum. Yalnız burada emlakçı belki de iyiniyetli hareket etmek istemiş olabilir. Ceza şikayetinde emniyeti suistimal suçu şikayete bağlı bir suç değil. Kamu da dava açaca demektir ve ödeme yapılsa bile emlakçı ceza alabilir. Bu nedenle öncelikle şifaen durumu iletmeniz belki de yerinde olacaktır kanaatindeyim.Maksat üzüm yemek olmalı yoksa bağcıyı döğmüş de olmamalı diye düşünüyorum...

Sayın Bedrettin Yılmaz ve Hüseyin Kılıç

Emlakçı,miras malı olan bir gayrimenkulün satış işlemlerine aracılık ettiği için noterden vekaletname almamış olsa bile bütün mirasçılara vekaleten işi yürütmüş olmuyor mu?

Saygılarımla

Emlakçılık gayrimenkul tellallığıdır.Geyrimenkul tellallığı hakkında vekalet hükümleri caridir. Gayrimenkul tellallığı aktinin geçerli olması yazılı olmasına bağlıdır (BK 404)
Emlakçı mirasçılardan biriyle akit imzaladığından onun vekili hükmündedir.Vekalette özel olarak tahsil yetkisi verilmedikçe vekil para tahsil edemez.Aksi halde vekaletin suistimali sözkonusu olur.

Burada mesuliyet evi satın alandadır.Satın alan (borçlu) diğer mirasçıya borcunu ödediğini ispatlamalıdır.Emlakçı ile arasındaki ilişki mirasçıyı bağlamaz.Kötü ödeyen bir daha öder kuralına göre mesuldur.Eski malik,Vekalet aktinin kötüye kullanılması nedeniyle emlakçıya ve sebepsiz zenginleşmeden dolayı diğer mirasçıya dava açabilir.