Adliyede dosya ve belge kayboluyor

30/07/2007ANKARA Barosu Başkanı Avukat Ahsen Coşar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, icra-iflas dairesindeki dosya ve belgelerin kaybolduğunu, bu nedenle bir çok mağduriyet yaşandığını bildirdi. Coşar, "İcra dairelerinde dosya ve belge kaybolduğu konusunda baromuza yoğun şikâyeder gelmektedir. Gerek bu konuda eddsi ve caydırıcılığı olacağı, gerekse şeffaflığı sağlayacağı düşüncesi ile tüm giderleri baromuz tarafından karşılanmak üzere kamera sistemi yapılması düşünülmelidir."
http://www.gazeteoku.com/go.php?link...www.birgun.net

Alıntı: Yazan eylemk 30/07/2007ANKARA Barosu Başkanı Avukat Ahsen Coşar, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, icra-iflas dairesindeki dosya ve belgelerin kaybolduğunu, bu nedenle bir çok mağduriyet yaşandığını bildirdi. Coşar, "İcra dairelerinde dosya ve belge kaybolduğu konusunda baromuza yoğun şikâyeder gelmektedir. Gerek bu konuda eddsi ve caydırıcılığı olacağı, gerekse şeffaflığı sağlayacağı düşüncesi ile tüm giderleri baromuz tarafından karşılanmak üzere kamera sistemi yapılması düşünülmelidir." http://www.gazeteoku.com/go.php?link...www.birgun.net

GÜNAYDIN, GÜNAYDIN, GÜNAYDIN.

Dosyaların kaybolması sanki yeni bir şeymiş gibi sunulması yanlıştır. Bu konuda YÜZLERCE KLASÖRÜN KAYIP OLDUĞU yine kendi mahkemesinin imzalı ve mühürlü belgeleriyle kanıtlamıştık; hiç bir şey olmamıştı.

Örnek:

1. Yargıtay bu konuya hiç değinmedi.
   
2. Esas mahkemesi kendi yazılarını açıklayamadı.
   
3. Duruşmada bu belgeleri mahkeme heyetine göstererek açıklama isteye avukata "Heyete Hakaret Davası" açıldı;
   http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=5702
   sanık avukat beraat etti; BERAAT KARARINI BOZULMASI İÇİN SANIK AVUKAT TEMYİZ ETTİ.
   
4. Savcılık hiç bir ama hiç bir belge araştırmadan Takipsizlik Kararı verdi.
   
5. Esas mahkemesi 285 adet Klasör dolusu belge VAROLMADIĞI halde HÜKÜM VERDİ.

"Garp cephesinde değişen bir şey yok."


Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

Sayın Ömer Kavilli, evet bu haberi de bahsettiğiniz kısma eklemeyi düşündüm. Fakat bir gazeteden alınma ve yeni yayınlanmış bir haber olduğundan hukuk haberleri kısmında olması gerektiğini düşündüm. Yoksa bu olayın ilk olmadığı konusunda aynı görüşteyim.

Alıntı: Yazan eylemk Sayın Ömer K a v i l i , evet bu haberi de bahsettiğiniz kısma eklemeyi düşündüm. Fakat bir gazeteden alınma ve yeni yayınlanmış bir haber olduğundan hukuk haberleri kısmında olması gerektiğini düşündüm. Yoksa bu olayın ilk olmadığı konusunda aynı görüşteyim.

Sayın "eylemk",

Haber toplayıp paylaşma anlayış ve çabanıza teşekkür ederim.

Haberin anakonusu bakımından hukuksuzlukların yok edilmedikçe yineleneceğine iyi bir örnek olan bu haberi aktarmanıza teşekkür ederim.

Saygı ve sevgilerimle.

Ömer KAVİLİ
Hukukçu

" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "

peki toplanan kamera verilerini kim denetleyecek?
yine aynı mahkemeler değil mi?
hatta mahkeme personeli...
tarafsız bir denetim mercii düşünülmüş müdür?
önce bu sorulara yanıt bulunmalı,ondan sonra barolar birliği tarafından böyle maddi bir külfetin altına girilmelidir.
pratik mantığı olmadığını düşünüyorum...

Kameralı güvenlik sisteminin kurulması tek başına bir çözüm değil. Dosyadaki belgelerin kaybolmaması hususunda biz hukukçuların daha özenli olması gerekmez mi... Ama buna rağmen sırf davayı kazanabilmek için bu girişimlerde bulunanların bir kısmı yine hukukçular. Bu göreve başlarken adalete, meslek kurallarına saygılı ve bağlı olma hususunda yemin ettik. Peki dosyalardan belgelerin kaybolmasına yol açmak bu yemine bağlı olmadığımızı göstermez mi?Bu yüzden hukukçu olarak öncelikle kendimizde aşmamız gerekir bu sorunu diye düşünüyorum.

Dosyalar hakkında bilgiler UYAP a kaydedilmiyor mu? Oradan bilgi edinilemez mi kayıp dosyalar hakkında? bütün bilgiler, herkesin rahatça girip alabileceği o yamuk yumuk dosyalara mı emanet?

Kameralı güvenlik sistemi elbetteki tek başına yeterli olmayacaktır ama yine de etkili bir denetim sağlanabileceği düşüncesindeyim. Sayın Elvann'ın belirttiği gibi bu kamera verilerinin değerlendirilmesi çok önemlidir; tarafsız denetim olmalı. Ama burada da korkarım ki denetlenecek kamera kayıtları koybolabilir.
Buna nasıl çözüm bulunur bilmem
Asıl çözüm insanlarda bitiyor diye düşünüyorum.

ben kamera sisteminin tarafsız bir merkezde toplanması halinde çok yararlı olacağını düşünüyorum. kamera sadece evrakların kaybolmasını değil, mahkeme kalemlerinin daha düzenli çalışmasını ve kalemlerde yaşanacak olumsuzlukalrında önüne geçeceğine inanıyorum. bence duruşma salonlarınada kamera konmalı ve yargıtaya gidecek dosyalara duruşma cd leride eklenmeli.

Kamera sistemi bence çözüm değil. Binlerce icra dosyasını muhafaza edecek daha ciddi çözümler bulunmalı. Önreneğin kilitli dolaplar yapılıp dosyayı isteyen kişiye vermesi için görevli bir memur daha akılcı bir çözüm gibi geliyor bana. Yoksa bütün avukatları ve adliye personelini potansiyel suçlu yerine koyup biri bizi gözetliyor yapmak çok şık bir hareket değil.

Kamera sistemi bence de mantıklı fakat yeterli değil.Özellikle icra dairelerindeki kalabağı düşünürsek.Sultanahmet adliyesinin zemin katı meslaktaşlarımın malumudur.Çok daha sistemli bir çözüm gerekir.Dosya memurlarının yerinde olmadığı o düzensizlikte avukatların kendi çabalarıyla dosyalarını bulduklarını hepimiz biliyoruz.Ayrıca bu dosyaları alanların kim olduğunu ,avukat olup olmadığını ve ne amaçla aldığını bilmiyoruz.Herkes mesleğine aynı şekilde saygılı değil."Ne pahasına olursa olsun avukatlık"düşüncesiyle meslek etiğinden ödün veren bir sürü insan var.Bu nedenle bu konu önemli ama daha geniş çözümler bulunmalı.Daha sistemli ve dürüst çalışılmalı.Yoksa minareyi çalan kılıfını hazırlar.Yani kamerada bir zaman sonra devre dışı kalır.

bugün dosyadan evrak v.s. kaybedenler(!),eminim gerektiğinde kendilerini çeken kamerayı da ,o kameranın görüntülerinin kaydedildiği cd,kaset v.s.'yi de kaybeder.

Tamam çok güzel. Kamera yeleştirilsin. Ancak,bazı meslektaşlarımızın dediği gibi o kameraların kaydettiği verileri kim inceleyecek ? Doğru inceleyecek mi ? Verleri inceleyecek elemanlara maaşlarını kim ödeyecek ? Adliye personeli inceleyecekse, şimdi işe yetişemeyen adliye personeli arkadaşlar kameraları evde mi -TELEVİZYON DİZİSİ NİYETİNE- inceleyecekler ? Bu durumda kendilerine fazla mesai ödenecek mi ?

O bakımdan önce vicdanlarımıza birer kamera takmayı öneriyorum..

Ayrıca, Barolar o kadar zenginlerse, önce ifade alınırken sesli kayıt sistemini kursunlar ..

evet çok doğru noktalara değinilmiş. adliyede kameraya gerek yok. adliye bile bu kadar güvensizse, bırakın zaten öyle kalsın...

Alıntı: Yazan yargıç isa Dosyalar hakkında bilgiler UYAP a kaydedilmiyor mu? Oradan bilgi edinilemez mi kayıp dosyalar hakkında? bütün bilgiler, herkesin rahatça girip alabileceği o yamuk yumuk dosyalara mı emanet?

Bildiğim kadarıyla UYAP yeni bir uygulama.. Tüm dosyalar oraya kayıtlı değil.. Yani tüm dosyaların oradan takip edilmesi pek mümkün değil gibi..



Kamera konusuna gelince, ben de bunun pek işe yarar bir yöntem olmadığı düşüncesindeyim. Sayın Av. Levent Öge'nin değindiği konuya da kesinlikle katılıyorum. Bugün kaybolan dosyaların yerine yarın cd lerin kaybolmayacağını garanti edebilirler mi? Ya da o cd lerin itinayla inceleneceğini? Ya da, incelense bile, incelendiğinde tesbit edilen şeylerin görmezden gelinmeyeceğini?

Sokakta kamera bizi izler, köprüde kamera bizi izler, okulda kamera bizi izler, hastanede kamera bizi izler, alışveriş merkezinde kamera bizi izler,adliye girişinde kamera bizi izler...Şimdi de icra müdürlüğünde bizi izlemesini önerenler var...

Gitgide gözetim ve denetim devletine dönüşmekteyiz.

-"Suçu önleyemiyorum, personel yetersiz"

Kolayı var, milyonlarca dolar harcayıp kamera sistemi kuralım.

- "İcra dosyaları kayboluyor, aramızda hırsız var ."

Kolayı var, tak bir kamera işi halletsin.

Orwell öngörülü adammış. Büyük Birader işbaşında...

Daha üzücü olanı, yetkililerin kaçtığı kolaycılığa Baronun da kaçmış olması...Sürekli ve inadına hukuka aykırı işlemlere karşı çıkması gereken baro buna ön ayak olursa ve meslektaşlarımız da alkışlarsa; bana susmak kalır.

Sırada ne var?

İcra müdürlüklerine giren avukatların parmak izinin alınması teklif edilebilir mi?

Böylece, çalınan dosya bulunduğunda suçluyu da bulmuş oluruz.

Tamam sustum.

Saygılarımla

bildiğim kadarıyla Ankara Barosu'nun talebine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı "faydalı olmayacağı için" olumsuz yanıt verdi. Yapın desek "para yok" derler, biz yapalım deyince de "faydası olmaz" diyorlar. Bu işte bir gariplik var. Bir arkadaş yargının önündeki en büyük engel yargıdır demişti, gülmüştüm. Şimdi acaba haklı mı demeye başladım.

Başvuru ve cevabın linkini de buldum:
http://www.ankarabarosu.org.tr/Pg_ht...&Dat aID=1577

Adliye içerisine kamera sistemi kurulması, kaybolan dosya ve evrakları kimin veya kimlerin götürdüğü konusunda ilgilileri bilgilendirebilir ve yol gösterebilir.Bu açıdan faydalı olabileceği kanaatindeyim.Fakat sadece cezai yönden kovuşturmaya yardımcı olur.Diyelim ki, güvenlik kameralarından dosyayı götüren şahıs tespit edildi.Peki bu durumda dosyayı götüren şahısa, "Bak sen dosyamızı götürdün.Bu dosya ile ilgili işlem yapamıyoruz.Lütfen dosyamızı ver de işimize bakalım" denilmesini veya şahsın adaletin tecelli etmesi olgusunu bütün benliğinde hissedip dosyayı kendi isteğiyle getirmesini mi bekleyeceğiz.Kaybolan dosyanın bilgisayar kayıtlarında veya güvenli bir yerde! bir suretinin olması gerekir.Uyap sistemi bu hususu tesis edebilecek bir olgu.Fakat, sistem oturana kadar bir hazmetme döneminin geçirilmesi gerekiyor. Sevgili meslektaşlarımız ,dosya veya evrak kaybolduktan sonra Mahkemelerde ve İcra Müdürlüklerinde ne tür sıkıntılar çektiğimizi yakınen bilirler.

bence kameraya gerek var. güvenlik sistemi şeffaflıgı saglar .
bunun güven ile alakası yok bence
.bu sistem kirli olanları ya gün işıgına cıkarır veyhut bunların çevreyi daha fazla kirletmelrini önler.
maddi külfete gelince baronun girmesi yanlış devlet kendisini aklaması için bunu tüm ülkede yapmalı saygılar

benim evrakımı da koruyor....

Tamamını okumayamadım,başlık üzerinden gidiyorum. Yerinde olmayan bir dosya sebebiyle, havaleli dilekçenin fotokopisi sunulduğunda "bu imza benim mi değil mi nereden bileyim ben " diyerek, karşısındaki avukatı (zımmen sahtekarlıkla) itham eden sayın yargıçlarla da karşılaştık. Bu işin çözümü sadece kamera sistemi olamaz diye düşünüyorum. Zira Uyap nasıl her gün kilitleniyor, harç vs. yatıramıyoruz, beş dakikalık işleri bile yarım saatte yapıyoruz, o kameralarda kilitlenir. Yargıçların odasına da kamera mı konulacak? Önce kendi diliyle yargılanmaya daha yeni yeni başlayan, avukatının, yargıcın ne dediğini anlayamayan vatandaşların, hukuka olan güveni sağlanmalı, yani YARGI HAK ETTİĞİ YERDE OLMALI. Bunu sağlamak ne şekilde olur? Bu başlı başına bir forum konusu bence.

Polis Devleti mi?Hukuk Devleti mi? Bu bir tercihtir. Özgürlükler yada güvenlik,aslında bu yaşama nereden ve nasıl baktığımızın bir yansımasıdır.Büyük Birader her yerde...

Olumlu oylar yüzde sekseni bulmuş, inanın ben buna çok şaşırıyorum. Devlet kendi adliyesindeki güveni düzeni kamerayla mı sağlayacak? Hukuka olan güven böyle mi kurulacak? Okulda ceza hukuku dersinde bir hocamız örnek vermişti; "kız ailesi evde yokken erkek arkadaşını davet ediyor, daha sonra kızın babası geliyor ve gencimizi dövüyor". Soru şuydu konut dokunulmazlığını ihlal suçu işlenmiş midir? Müessir fiil nedeniyle hafifletici sebep var mıdır? Sınıfta yanıtların yüzde sekseni olumluydu. Bence bakış açısı aynı. Böyle baskıcı bir düzeni tercih etmeyi, ona teslim olmayı REDDEDİYORUM!

icra dairesinde yeni açtığım iki takibe ait sıralı dosyalar kayboldu...müdür bey sağolsun heryeri arattı hatta bu sayede bütün dosyalar elden geçti ama nafile , galiba başka bir dosya ile işlem yapılarak yanlışlıkla biyerlere yollanmış...ne yaptım...dosyaları yeniledim tekrar mühür vs..ziyanım olmadı ama günlerce kafam karışık dolaştım...daha kötüsüde olabilirdi tabi, ama bence kamera sistemi yeterli bir çözüm olamaz kanımca...

ben de kameralı sistemin icra dairelerinde işe yaramayacğını düşünmüyorum. ayrıca buna icra dairesi elemanlarının da istekli oldugunu düşünmüyorum.

Sevgili meslektaşlarım bende tanık olduğum iki hadiseyi aktarmak isterim belki sizlerde gördünüz tanık oldunuz bilemiyorum. staj yaptığım dönemde icra işleri ile çok ilgilenmemiz gerekiyordu. Bir gün icra müdürümüzün üzüntüden renginin değiştiğini etrafındakilerin onu sakinleştirmeye çalıştığını gördüm tabiki stajer olarak müdüre birşey soramadım ama bir avukat katip yada vatandaş her kimse dosyanın dayanağı olan belgelerden birini bulunduğu yerden aldığını öğrendim benim üzüntümse şuydu: O dönemde kendisinden çok şey öğrenmiştim her soruma cevap vermiş anlatmış uyarmış kolaylık göstermişti. Bu adama bu yapılırmı dedim içimden. ikinci hadise de şudur başka bir büronun katipleri olan iki arkadaş ellerinde dosylarla geldiler başladılar kayda; kendilerine vekaletlere baro pulu yapıştırılması için para verilmiş fakat bu vatandaşlardan biri hemen çıktı başka bir icra müdürlüğünden 6 7 tane sökülmüş pul aldı geldi. İnsan müdahale de edemiyor birde o dosyayı açıpt5a bu pulun oradan alınmış olduğunu gören kimseyi düşünün. Burda en kötü şey herkesin töhmet altında kalmasıdır. bunun için bence olması gereken bir uygulama. Hepinizi saygı ile selamlıyorum .

kamera çalışmasa bile orada durmasının dahi caydırıcı etkisi olacağını ve kötü niyetli kişileri eylemlerinden önce düşünmeye sevk edeceği açıktır. Önlenir önlenmez o ayrı konu.

İcra dairesinin müdür ve memurları kameralı kayıt sistemini kabul eder mi ki?Çünkü kameralar herşeyi kaydedecek sadece kaybolan evrakları değil ki? Zor hatta imkansız bir uygulama uygulansa dahi şimdiden pan zehiri bulunmuştur bile bu işin

Konu başlığını ve içeriğini okurken tam da George Orwell'in 1984 adlı romanı geldi aklıma. Ancak benim aklıma gelen Suat Ergin bey'in aklına daha önce gelmiş anlaşılan. George Orwell'in romanında devlet tüm bireyleri öylesine denetliyor ki kamera sistemi evlerin içine kadar giriyor. Gözetleyen sistemin adı da Büyük Birader...Velhasılı kamerayı her alana taşımak, vatandaşı her ortamda gözetlemek güvensizliğin en somut dışavurumlarıdır. Bu kadar gözetlenilen bir toplumda özgürlükçü olmak lafta kalmaz mı? Hem sonra insan yeter ki bir şeyi yapmayı kafaya koysun, yeter ki ihlal etmeyi düşündüğü şeyi hayata geçirmeye çalışsın, her mekanizma akim kalmaz mı ? Peki her vicdana bir kamera mı monte edilecek?

Kamera sistemi kurulacağına icra dairelerinin çalışma koşullarının düzeltilmesi Uyap'ın amacına uygun kullanılabilmesi ve dosyalara kimsenin dokunmaması için yeteri kadar personelin görevlendirilmesi aksi takdirde hertarafa kamera ayna dahil koyulsa sorunu gidermeyecektir. 5 bin dosyada bir icra dairesi ve 9 personel olarak görevlendirilmesi düşünülmekte iken düşünün etrafınızdaki icra dairelerindeki iş yükü ve personel sayısını karşılaştırın. kısacası 15 bin dosyalı olan icra dairelerini 4 personel yürütmekte ise her zaman risk vardır. Sadece bir personel uyap'a kayıt yapmakta, bir personel hacze çıkmakta bir personel işlem ve karar vermekte bir personel ödeme yapmakta olduğu bir ortamda nasıl önlenebilinir. Tek çözüm personel aksi takdirde Uyap'da amacına uygun olamayacaktır. Şefaflık açısından kameraya bende varım