Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

itirazın iptali davası hakkında

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-01-2013, 11:26   #1
av.yağmur deniz

 
Varsayılan itirazın iptali davası hakkında

aleyhimize açılan bir itirazın iptali davasında davanın reddiyle beraber asıl bizim davacıdan alacaklı olduğumuzu karşı dava ile ileri sürebilir miyiz yoksa ayrı dava mı açmamız gerekir?
Old 10-01-2013, 11:37   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

6.Hukuk Dairesi
Esas: 2012/2754
Karar: 2012/7644
Karar Tarihi: 22.05.2012


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - FABRİKA BİNASININ KULLANILMASI SIRASINDA YAPILMASI GEREKLİ OLAN BİNA BAKIM VE ONARIM MASRAFLARI - KİRACININ MENKUL NİTELİKLİ DAVA KONUSU EDİLEN YAĞ KAZANI VE YAĞ BEDELİNİ İSTEYEMEYECEĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

ÖZET: Sözleşmenin özel şartlar bölümünde kiracının kira sözleşmesi ile kendisine teslim edilmiş menkul ve gayrimenkul malları en iyi şekilde kullanmayı, bakımını yapmayı ve akdin bitiminde aynen ve eksiksiz teslim etmeyi taahhüt ettiği ve kiracının kira süresi içinde fabrika ve tesisin değerini yükseltici, verimini artırıcı ek yatırım ve tesislerini, kendisine ait olan ve sonradan eklediği tüm malları götürebileceği kararlaştırıldığına göre fabrika binasının kullanılması sırasında yapılması gerekli olan bina bakım ve onarım masraflarının, makine bakım ve onarım masraflarının karşılanmasından sorumlu olan kiracının menkul nitelikli dava konusu edilen yağ kazanı ve yağ bedelini davacı - karşı davalıdan isteyemeyeceği dikkate alınarak birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekir.

(4721 S. K. m. 995) (818 S. K. m. 256) (6100 S. K. Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 428)

Dava: Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-alacak davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı- karşı davacı ve davacı-karşı davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı-karşı davacı vekili Av. E. K. ve davacı-karşı davalı vekili Av. Z. B. geldiler. Hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar: Uyuşmazlık, haksız işgal tazminatının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatının tahsili, davalı- karşı davacı tarafından açılan birleşen davada da taşınmaza yapılan giderlerin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 302.812.08 TL asıl alacak 30.684.95 TL işlemiş faizi ve 3.50 TL matbu evrak masrafı üzerinden itirazın iptaline, takibin devamına, davalı - karşı davacının % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, birleşen davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı- karşı davacı vekili ve davacı - karşı davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.

Davalı- karşı davacı şirket dava dışı kiralayan M. Tekstil San. ve Tic. A.Ş. ile düzenlediği 20.11.1997 başlangıç tarihli ve altı yıl bir ay on gün süreli kira sözleşmesi ile kiralananda kiracı iken, malikinin borçları sebebiyle haczedilen kiralananın bir kısmı (5615 No'lu parsel) ihale ile 1.10.2001 tarihinde İktisat Bankası'na satıldıktan sonra süreç içinde 03.09.2003 tarihinde davacı - karşı davalı TMSF adına tescil edilmiştir. Davacı - karşı davalı tarafından da 17.12.2003 ve 14.10.2004 tarihlerinde gönderilen ihtarnamelerle davalı - karşı davacıdan haksız işgal tazminatı isteminde bulunmuştur. Peşi sıra davacı -karşı davalı, 27.01.2005 tarihinde Bursa 9. İcra Müdürlüğü'nün 2005 /781 sayılı dosyasında başlattığı icra takibi ile Ekim 2003- Kasım 2004 arası aylar haksız işgal tazminatının tahsilini talep etmiş, takibe itiraz edilmesi üzerine de işbu dava ile itirazın iptali istenmiştir. Davalı - karşı davacı ise açtığı ve asıl dava ile birleşen dava ile fabrika nitelikli kiralananda yapmış olduğu harcamaların bedelini talep etmiştir. Davalı- karşı davacının taşınmazda başlangıçta yukarıda belirtilen kira sözleşmesi ile kiracı olduğu uyuşmazlık konusu değildir. Bir kira sözleşmesi ya tarafların ortak iradesi, ya bir yargı kararı ya da kiralananın yok olması ile sona erer. Kiralananın el değiştirmesi, bir başkasına satılması sözleşmeyi sona erdiren nedenlerden değildir. Taşınmazın yeni maliki satışla birlikte kiralayanın külli halefi olarak sözleşmenin tarafı haline gelir. Dava konusu olayda da her ne kadar taşınmaz davacı- karşı davalı adına tescil edilmiş ise de, bu durum taşınmazı geçerli bir kira sözleşmesi ile tasarruf eden davalı- karşı davacıyı haksız işgalci durumuna getirmez. Dolayısıyla kendisinden haksız işgal tazminatı istenmesi mümkün değildir. Davacı-karşı davacının talep edebileceği husus halefi haline geldiği sözleşme koşullarına uygun kira parasından ibarettir. 20.11.1997 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin özel şartlar ikinci maddesinde 01.01.1999 tarihine kadar aylık 1.500 TL olan kira parasının her yıl Maliye Bakanlığı'nın yayınladığı yeniden değerleme oranını geçmemek üzere taraflarca kararlaştırılan oran kadar artırılacağı kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup tarafları bağlar. Taşınmazın icra marifeti ile 04.08.2005 tarihinde tahliye ve teslim edildiği sabit olduğuna ve icra takibine konu edilen dönemin bu tarihten öncesini kapsadığı anlaşıldığına göre mahkemece yapılması gereken iş, sözleşme gereğince takip konusu edilen döneme ilişkin kira parasının dava konusu taşınmaza düşen kısmını, konusunun uzmanı bilirkişi aracılığı tespit ettirerek hüküm altına almaktan ibaret iken davalı- karşı davacıyı haksız işgalci olarak nitelendirerek haksız işgal tazminatı ile sorumlu tutması usul ve yasaya aykırıdır.

Birleşen karşı dava yönünden ise; yukarıda açıklandığı üzere taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesi olup, davalı- karşı davacının taşınmazdaki zilyetliği kira sözleşmesinden kaynaklandığına göre mahkemenin nitelendirdiği gibi davalı- karşı davacının <iyi niyetli olmayan zilyet> olduğundan söz edilemez. Dolayısıyla Medeni Kanun'un 995/2 maddesinin davada uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Diğer yandan sözleşmenin özel şartlar bölümü 5. maddesinde kiracının kira sözleşmesi ile kendisine teslim edilmiş menkul ve gayrimenkul malları en iyi şekilde kullanmayı, bakımını yapmayı ve akdin bitiminde aynen ve eksiksiz teslim etmeyi taahhüt ettiği ve 14. maddesinde de kiracının kira süresi içinde fabrika ve tesisin değerini yükseltici, verimini artırıcı ek yatırım ve tesislerini, kendisine ait olan ve sonradan eklediği tüm malları götürebileceği kararlaştırıldığına göre fabrika binasının kullanılması sırasında yapılması gerekli olan bina bakım ve onarım masraflarının, makine bakım ve onarım masraflarının karşılanmasından Borçlar Kanunu'nun 256. maddesi gereğince sorumlu olan kiracının menkul nitelikli dava konusu edilen yağ kazanı ve yağ bedelini davacı - karşı davalıdan isteyemeyeceği dikkate alınarak birleşen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir.

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK. ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK. nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre davalı - karşı davacı vekilinin ve davacı-karşı davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve Yargıtay duruşması için kendini vekille temsil ettiren davalı- karşı davacı vekili yararına takdir olunan 900 TL vekalet ücretinin davacı- karşı davalıdan alınarak davalı- karşı davacıya verilmesine, keza Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı - karşı davalı yararına takdir edilen 900 TL vekalet ücretinin davalı- karşı davacıdan alınarak davacı- karşı davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 22.05.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-01-2013, 11:38   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

15.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/131
Karar: 2011/7030
Karar Tarihi: 30.11.2011


ESER SÖZLEŞMESİNDEN DOĞAN DAVA - YÜKLENİCİNİN DİKİMİNİ YAPTIĞI KUMAŞLARIN İŞ SAHİBİNE TESLİM EDİLMİŞ OLUP HALEN İŞ SAHİBİNİN ELİNDE BULUNDUKLARI - KUMAŞ BEDELİ İLE ÖDEME TOPLAMINDAN DÜŞÜLMESİ SURETİYLE BULUNACAK BEDEL ÜZERİNDEN KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda, yüklenicinin dikimini yaptığı kumaşlar iş sahibine teslim edilmiş olup halen de iş sahibinin elinde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda icra takibine konu alacağın tespit edilebilmesi için, iş sahibince dava konusu işin yaptırılabilmesi amacıyla yükleniciye teslim edilen kumaşların bedelinin tespit edilip buna iş sahibince yapılan toplam ödeme tutarı ….. TL'nin ilave edilmesi, daha sonra da halen iş sahibi elinde bulunan ürünlerin piyasada değerlendirilebilmesi mümkünse sürüm değerinin hesaplattırılarak tutarının kumaş bedeli ile ödeme toplamından düşülmesi suretiyle bulunacak bedel üzerinden bir karar verilmesi gerekirken belirtilen hususların dikkate alınmaması yerinde görülmemiştir.

(818 S. K. m. 355, 360)

Dava ve Karar: Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

Uyuşmazlık, BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanmakta olup davada, bakiye iş bedelinin, karşı davada ise cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takiplerine vaki itiraz üzerine itirazın iptali, takibin devamı ve %40 icra inkar tazminatının ödetilmesi istenmiş, mahkemece her iki davanın da kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2- Taraflar arasında pantolon ve gömlek dikimi konusunda eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu çekişmesizdir. Davacı karşı davalı yüklenici; davalı karşı davacı ise iş sahibidir.

Davacı karşı davalı yüklenici tarafından dikilerek davalı karşı davacı iş sahibine teslim edilen muhtelif pantolon ve gömlekler yargılama sırasında bilirkişi marifetiyle incelenmiş ve teslim edilen ürünlerin kabul edilemeyecek derecede ayıplı oldukları saptanmıştır. Ayıpların süresinde yükleniciye ihbar edildiği tanık beyanlarıyla kanıtlanmıştır. Bu haliyle yüklenicinin yaptığı imalat sebebiyle herhangi bir alacak talebinde bulunabilmesi mümkün olmadığından ve asıl davaya konu icra takibinde de bakiye iş bedelinin tahsili istenmiş olmakla bu takibe yönelik itirazın iptali isteminin tümüyle reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olmuştur.

Eser kabul edilemeyecek derecede ayıplı olmakla davalı karşı davacı iş sahibi de eseri kabul etmeyip yaptığı ödemeleri ve diğer zararlarını karşı davaya konu icra takibinde talep etmiştir. Gerçekten de kabul edilemeyecek esere mahsuben ödenen paraların iş sahibince istirdadı talebi yerindedir. İş sahibi bunun dışında varsa uğradığı diğer zararları isteyebilir (BK. 360/I.m). Nitekim somut olayda, yüklenicinin dikimini yaptığı kumaşlar iş sahibine teslim edilmiş olup halen de iş sahibinin elinde bulundukları anlaşılmaktadır. Bu durumda icra takibine konu alacağın tespit edilebilmesi için, iş sahibince dava konusu işin yaptırılabilmesi amacıyla yükleniciye teslim edilen kumaşların bedelinin tespit edilip buna iş sahibince yapılan toplam ödeme tutarı 1.180,00 TL'nin ilave edilmesi, daha sonra da halen iş sahibi elinde bulunan ürünlerin piyasada değerlendirilebilmesi mümkünse sürüm değerinin hesaplattırılarak tutarının kumaş bedeli ile ödeme toplamından düşülmesi suretiyle bulunacak bedel üzerinden bir karar verilmesi gerekirken belirtilen hususların dikkate alınmaması yerinde görülmemiştir.

Şu halde mahkemece yapılacak iş; asıl davanın reddi, karşı davada ise uyuşmazlık konusu hakkında uzmanlığı bulunan bir bilirkişi kurulu oluşturulup yukarıdaki paragrafta belirtilen esaslar çerçevesinde rapor alınması ve sonucuna uygun bir karar verilmesidir.

Kabule göre de; asıl dava konusu alacak yargılama sonucu tespit edilebildiği için likid nitelikte kabul edilemeyeceği halde davacı karşı davalı yüklenicinin icra inkar tazminatı isteminin reddi yerine kabulü hatalı olmuştur.

Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır.

Sonuç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulüyle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, 30.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

(KAYNAK: Av. Mehmet GEDİKBAŞ)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 10-01-2013, 11:39   #4
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Karşı dava açabileceğiniz gibi takas ve mahsup def'inde de bulunabilirsiniz ;
T.C. YARGITAY

3.Hukuk Dairesi
Esas: 2011/12046
Karar: 2011/16706
Karar Tarihi: 31.10.2011


İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - TAKAS DEFİNİN SONUÇ DOĞURABİLMESİ İÇİN AYRI BİR DAVA AÇILMASINA VEYA KARŞI DAVAYLA İLERİ SÜRÜLMESİNE GEREK OLMADIĞI - TAKAS DEFİNİN KABULÜYLE BELİRLENEN MİKTARIN DAVACI ALACAĞINDAN DÜŞÜLEREK SONUCUNA GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Kural olarak takas definin sonuç doğurabilmesi için ayrı bir dava açılmasına veya karşı davayla ileri sürülmesine gerek olmayıp, takas bildiriminin karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğurur. Bu hukuksal saptamalardan sonra somut olaya gelince; davacının icra takibine ve davaya konu ettiği alacak ortaklık sözleşmesinden doğan elektrik bedelinden kaynaklanmıştır. Davalı ise aynı sözleşme gereğince pamuk toplama bedelinin takas ve mahsubunu istemektedir. Bu durumda mahkemece takas definin kabulüyle davalının sözleşme hükümlerine göre alacağı bulunup bulunmadığı araştırılarak şayet alacağının bulunduğunun anlaşılması durumunda belirlenen miktarın davacı alacağından düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

(2004 S. K. m. 67)

Dava: Dava dilekçesinde 2.189.61 TL için yapılan ilamsız icra takibine vaki haksız itirazın iptali takibin devamı ile %40 icra inkar tazminatının faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ve kısmen reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davada, davacı tarafından 1.3.2006 tarihli ortaklık sözleşmesi gereğince davalıya pamuk ekmek üzere ortağa verilen taşınmazların sulamasının elektrikle yapılması halinde sözleşmenin 2 nci maddesine göre elektrik bedelinden davalı işleyenin sorumlu olacağının düzenlendiğini, davalının ödememesi sebebiyle aleyhine 2189,61 TL.'nin tahsili için takip yapıldığını davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

Davalı, aynı sözleşme hükümlerine göre pamuk toplama ücretinin sinden davalının sorumlu olduğu 1809,00 TL'nin takas ve mahsubunu istemiştir.

Mahkemece, <harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığı gibi yine ilama dayanan bir alacak olmadığı ve ayrıca pamuk toplama ücretinin davacı tarafından kabul edilmediği> gerekçeleriyle takas ve mahsup talebi reddedilerek elektrik bedeline yönelik davanın kısmen kabulü cihetine gidilmiş, hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.

B.K.nun 118. maddesi hükmüne göre; iki kişi bir miktar parayı veya nitelikleri özdeş başka malları karşılıklı olarak birbirine borçlu olup da her iki borç muaccel ise, her biri borcunu alacağıyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas defi ileri sürülebilir. Yanların birbirinden olan alacaklarının aynı iş veya sözleşmeden doğması şart değildir. Buna göre takasın söz konusu olabilmesi için iki tarafın birbirinden karşılıklı alacaklarının bulunması, yani taraflardan her birinin diğerine karşı hem alacaklı hem borçlu durumda olması gerekir.

Kural olarak takas definin sonuç doğurabilmesi için ayrı bir dava açılmasına veya karşı davayla ileri sürülmesine gerek olmayıp, takas bildiriminin karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuç doğurur.

Bu hukuksal saptamalardan sonra somut olaya gelince; davacının icra takibine ve davaya konu ettiği alacak ortaklık sözleşmesinden doğan elektrik bedelinden kaynaklanmıştır. Davalı ise aynı sözleşme gereğince pamuk toplama bedelinin takas ve mahsubunu istemektedir.

Bu durumda mahkemece takas definin kabulüyle davalının sözleşme hükümlerine göre alacağı bulunup bulunmadığı araştırılarak şayet alacağının bulunduğunun anlaşılması durumunda belirlenen miktarın davacı alacağından düşülerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince bozulmasına ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 31.10.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İtirazın iptali davası, tarafların aynı olması halinde iki icra takibine itirazın iptalinin tek bir dava ile iptali istemi evo09 Meslektaşların Soruları 3 04-12-2012 15:43
İtirazın kaldırılması davası devam ederken itirazın iptali davası açılabilir mi? Av. Yasin Yıldız Meslektaşların Soruları 13 14-11-2011 14:05
itirazın iptali davası gencerx07 Meslektaşların Soruları 1 22-05-2009 00:02
itirazın iptali davası için bir yıllık süre dolmadan alacak davası açılabilir mi a.lawyer Meslektaşların Soruları 2 20-07-2008 22:14
13 Örnek icra takibi itirazın iptali hakkında tayfurulker Meslektaşların Soruları 3 17-02-2007 22:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06175590 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.