Muris muvazaası // vekaletin kötüye kullanılması / terdit

Değerli meslektaşlarım

Muris vefatından 1 sene önce oğlundan olma torununa vekalet veriyor. Torun da vekalet ile tüm taşınmazları babasına devrediyor.

Ayrıca 10 sene önce de 2 taşınmazı 1 kızına devrediyor.

Geri kalan 2 erkek çocuk açısından

Vekaletname görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal açılabilir mi?
Müris muvazaası nedeniyle tapu açılabilir mi? Ayrıca burada mirasbırakanın mirastan yoksunluk iradesini nasıl tespit edebiliriz? Sadece tüm taşınmazları devretmesi yeterli midir ?
Terditli talep edebilir miyiz?

İlgilenen ve görüş beyan eden meslektaşlarıma şükranlarımı sunarım

1.) Taşınmazların vekil tarafından babasına satışı olayında ,vekil edilen torun, vekil eden miras bırakanın irade ve talimatına aykırı olarak , vekil edene karşı özen ve sadakatla işi yapma ve hesap verme yükümlülüğüne uymayarak zararlandırıcı bir devir işlemi yapmış ise, tapuyu devir alan babanın baba-evlat ilişkisinden dolayı kötüniyeti açık olacağından, tapu maliki baba aleyhine vekalet sözleşmesinin kötüye kullanılmasından dolayı tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Bu davada vekilde davalı olarak gösterilebilir.

Satış vekil edenin muvafakati ile yapılmış veya vekil eden sonradan satışa icazet vermiş ise tapu maliki baba aleyhine "muris muvazaası nedeniyle iptal ve tescil " veya tenkis davası açılabilir. Bu davalar terditli olarak açılabilir ise de, vekalet sözleşmesinin kötüye kullanılması davası ile muris muvazaası davası arasında hukuki ve ekonomik bağlantı bulunmadığı gibi, aralarında asıl talep/tali talep ilişkisi de olmadığından bu son davaların terditli olarak açılamayacağı kanısındayım.

2.) İki taşınmazın çocuklardan birine satışında muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası açılabilir. Muvazaanın ispatında ; yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı,(satış parasına ihtiyacı olup olmadığı) , davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, satış parasının ödendiğinin banka kayıtları ile ispatı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki sosyal ilişkilerin olumlu veya olumsuz olması gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.