Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

araç satımında borcun ifa edilmemesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 17-11-2007, 17:51   #1
nazell

 
Varsayılan araç satımında borcun ifa edilmemesi

A şahsı ile B şahsı aralarında araç satımı için satım sözleşmesi yapıyorlar. aracı teslim ediyor satıcı. alıcıda karşılığında senet veriyor. ancak alıcı senetlerin tarihi geçmesine rağmen borcunu ödemiyor. takibe koyduk bu senetleri. satan kişide aracın yedek anhtarları duruyor. bu aşamada şahıs aracı bulunduğu yerden senetler ödenmiyor diye alabilir mi . arabanım herşeyi satıcı adına geçiyor halazır. karşı tarafın bbir iddiası olur . cvplarınızı bekliyorum arkadaşlar. en kestirme yol nedir acaba??
Old 18-11-2007, 14:14   #2
Ersin KUŞ

 
Varsayılan

Araç satımına ilişkin sözleşme adi yazılı şekilde yapılmışsa bu şekilde yapılan sözleşme geçersiz bir sözleşmedir.Bu nedenle geçersiz sözleşmeyi imzalayan taraflar sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca verdiklerini iade ile mükelleftirler.Satıcı araç bedeli olarak tahsil ettiği kısmı vaya buna ilişkin senetleri, alıcı da aracı teslim etmekle mükelleftir..Yine de konu ile ilgili biraz daha araştırma yapmanızı öneririm...Kolay gelsin
Old 18-11-2007, 14:53   #3
korayoz

 
Varsayılan

karşı tarafa aracın zilyetliğini geçirmişsiniz ancak sicilden devretmemişsiniz sanırım. zilyetliğin devri bu devre sebebiyet veren sözleşmeden bağımsız bir nitelik taşıdığı için bu şekilde geri alamayacağınız kanısındayım. ayrıca aracı geri alırsanız karşı taraf ödemezlik def'inde bulunabilir. eğer aracı sicilden devretmişseniz bu şekilde aracı geri almanız zaten hırsızlık suçuna sebebiyet verir.
Old 18-11-2007, 15:33   #4
korayoz

 
Varsayılan

aracı neden geri almak istiyorsunuz yani borcu tahsil etmek yerine. eğer borcu tahsil edemeyeceğiniz düşünüyorsanız zaten sözleşmeyi borçlunun temerrütü sebebiyle feshedebilirsiniz.
Old 18-11-2007, 20:26   #5
MÜVEKKİL

 
Varsayılan

Sayın Avukatım;
Trafik siciline kayıtlı
araçların mülkiyetinin devrini öngören her türlü sözleşmelerin geçerliliği, resmi şekilde yapılmalarına bağlıdır (2918 sayılı Karayolları
Trafik Kanunu, md. 20/d). Burada sözü edilen resmi şekilden maksat, sözleşmenin noterce resen düzenleme şeklinde yapılmasıdır.
Geçerlilik şartı olan şekle uyulmamasına hukukun bağladığı sonuç, sözleşmenin geçersizliğidir. Geçersiz sözleşmeler taraflan için hak ve borç doğurmazlar. Buna bağlı olarak, geçersiz sözleşmede yazılı edimin ifası istenilemeyeceği gibi, ifa borçlusu da, geçersizliğe dayanarak edimi ifadan kaçınma hakkına sahiptir. Kural olarak böyle bir kaçınma, hakkın kötüye kullanılması olarak da kabul edilemez.
Geçersiz sözleşmelerde taraflar sadece ve ancak, birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı olarak geri isteyebilirler.
Önemle vurgulanmalıdır ki, verdiğini sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak geri isteyen taraf, kendi elindekini de aynı anda ve karşılıklı olarak diğer tarafa vermek zorundadır. Başka bir ifadeyle, kural, iadelerin aynı anda ve karşılıklı olmasıdır. Geçersiz sözleşme nedeniyle karşı tarafa verdiğini geri isteyen taraf, aynı sözleşme nedeniyle aldığı şeyi kendi kusuru yüzünden iade edemeyecek duruma düşmüş ise, verdiğini geri isteme hakkına sahip değildir. Bu kuralın istisnası, iade imkansızlığının kendi kusuru dışındaki başka nedenlerden kaynaklanmış olmasıdır.
Nihayet, şekle aykırılık nedeniyle geçersiz de olsa, bir sözleşmeye dayanarak o sözleşmenin konusu olan şeyi elinde bulunduran kişi, iyi niyetli zilyed olarak kabul edilir ve örneğin, bu sıfatla elinde bulundurduğu süre içerisindeki kullanımı nedeniyle kendisinden tazminat istenilemez.
T.C.
YARGITAY
13. Hukuk Dairesi

E:1994/6980
K:1994/9914
T:14.11.1994

TaRaflar araşındaki sözleşmenin feshi davasının yaPılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi icinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı, M.Fergusan marka 1969, 06 HL 521 plaka nolu zirai tip traktörünü Ankara Gölbaşı Noterliğince 18 Nisan 1989 tarih 3268 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde yapılan sözleşme ile davalıya sattığını, satış parası karşılığı verilen 11.000.000 TL.sı 15.9.1989 vadeli borç senedini davalının ödemediğini öne sürerek sözleşmenin feshine aracın iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, 11.000.000 TL. borcun 4.000.000 TL.sını ödediğini kalan bölümü için yeni bir vade tanınarak faiz ve masraflarda katılmak suretiyle vadesi 15.1.1991 olan 1.7.1989 tanzim tarihli 32.000.000 TL meblağlı senedi davacıya verdiğini, davacının bu alacağı Ankara 25.inci İcra Müdürlüğünün 1991/562 esas nolu icra takip dosyası ile takibe koyduğunu 25.000.000 TL.sını ödediğini bu aşamada akdin feshinin istenemeyeceğini savunmuş davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 32.000.000 TL. borcun Traktör satışından kaynaklandığını davalının ispat edemediği, Traktör satışı ile ilgili borcun da ödenmediği kabul edilmiş satım sözleşmesinin feshine,
araç mülkiyetinin sözleşmenin yapıldığı tarihten önceki durumuna getirilmesine karar verilmiştir.
Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Satım konusu Traktörün 11.000.000 TL kararlaştırılan satış parasının 14.4.1989 tarihinde düzenlenen senede bağlandığı vadenin de 15.8.1989 günü olduğunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gibi mahkemenin kabulü de bu doğrultudadır.
Tam iki yanlı ( karşılıklı ) sözleşmelerde borçlu temerrüdu durumunda, alacaklıya, BK. Md. 106 ile seçimlik yetki tanınmıştır. Satımın tam iki yanlı bir sözleşme oldugunda kusku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Gercekte de, BK.nun 106 maddesıne gore karşılıklı taahhütleri havi olan bir akitte, taraflardan biri mütemerrit olduğu takdirde, diğeri borcun ifası için münasip bir mehil tayin edip mütemerrit borçluya bildirir, ve bu mehil zarfında borç ifa edilmezse maddenin 2.inci fıkrasında yazılı seçimlik haklarından biri kullanılabilir. Şöyle ki; davacı, ya aynen ifa ve buna ek olarak gecikme tazminatı ister yada bundan vazgeçerek borcun yerine getirilmemesinden doğan zararını ister yahutta sözleşmeyi derhal feshederek ( dönerek ) bundan doğan olumsuz zararını dava yoluyla isteyebilir. BK.nun 107. maddesinin 3.üncü bendine göre de sözleşmede edimin belirli bir vadede veya süre içinde ifası gerektiği öngörülmüş ise 106. maddede yazılı mehil tayinine gerek yoktur.
Somut olayda; satış parası karşılığı bonodaki vade muayyen olduğu için ek süre verilmesine gerek yoktur. ( BK. 2, BK. Md. 107/3; 76; 101/2 ) Bu durumda davacı BK. Md. 106. ve 107/3 maddelerine dayanarak satış sözleşmesini fesih edebilir. ( sözlesmeden dönebilir ) Ne var ki, bu bağlamda BK. 106/2. hükmu devreye girecegi icin bunun gozardı edilmemesı gerekir. Daha açık izah edilirse; BK. 107/3 maddesinde yazılı koşulun varlığı nedeni ile davalıya "İFA İÇİN" ek süre tanınmasına gerek yok ise de "Fesih bildirimi" BK. Md. 106/2 hükmünce yine "Derhal" yapılması zorunludur. Oysa olayda; borcun vadesi 15.8.1989 tarihinden dava tarihli 13.5.1992 gününe kadar davacının bir fesih ihtarı olmadığı çok açıktır. O halde, davacı, davalının satış bedelini ödemede temerrüde düştükten sonra, yani 15.8.1989 tarihinden itibaren bir ek süre tayin etmeden ve üç yılı aşkın bir zaman içinde suskun kaldıktan sonra 13.5.1992 tarihinde dava açmasına göre davacının sözleşmeyi feshe hakkı bulunmadığı mahkemece kabul edilmeli davanın reddine karar verilmelidir.
Anılan yasa maddeleri gözardı edilerek yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usule ve yasaya aykırıdır bozma nedenidir.
SONUÇ : İkinci bent dışında kalan temyiz itirazlarının birinci bent gereğince reddine, Yerel Mahkeme Kararının ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.11.1994 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Old 18-11-2007, 21:09   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Sayın MÜVEKKİL'in cevabına katılıyorum. Etik olmayan bazı mesajları silmek zorunda kaldım. THS'de; stajyer avukatlara, avukatlara ve diğer katılımcılara (haklı bile olsalar) hukuku dolanma yolları öğretilmemektedir.

Saygılarımla
Old 16-10-2009, 16:24   #7
lawyeresen

 
Varsayılan

peki yukarıdaki olaya göre mahkeme herkese aldığını verdiğini iade kararı vermiş ancak icra aşamasında aracı satan parayı icra dairesine ödemesine rağmen aracı teslim almaya yanaşmamışsa ,(bunun için icra takip dosyasından 3 sefer muhtıra gönderdik aracınız şu adreste teslime hazırdır diye gene alınmamış,tevdi mahalli tayini istenim mahkeme icralık bir iştir diyerek reddetmiş, tam bu sırada araç ruhsat sahibinin vergi borcundan dolayı çekilip satılmış) bu nedenle ifa imkansız hale gelmişse o zaman ne yapmak gereklidir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Araç Satışı-Satılan Aracın Geri Alınması-Satış Parasnın İade Edilmemesi-Neler Yapmalı dadaş Meslektaşların Soruları 6 14-11-2007 15:00
Hayvan alım satımında satıcının sorumluluğu ile ilgili yargıtay kararı arıyorum.. nephilis Meslektaşların Soruları 4 13-04-2007 21:08
Depozitonun İade Edilmemesi AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 6 03-11-2005 19:57
Çek Karnesinin İade Edilmemesi glossator Meslektaşların Soruları 0 04-09-2002 22:15


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05137300 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.