idari başvurularda dava açma hakkının saklı tutulması zaman aşımını durdurur mu?

İYUK hükümleri açısından değerlendirildiğinde, yapılacak idari başvurularda, dilekçelere, tüm yasal hakların saklı tutulması yönünde ihtirazi kayıtlar konulmasının bir anlamı var mıdır ve dilekçelere "tüm haklarım saklıdır" şeklinde bir kayıt konulmuş olsa bile, İYUK'nun 10. ve 11. maddeleri bağlamında konu irdelendiğinde, ihtirazi kayda rağmen 60 günlük dava açma süresi yönünden bir "zaman aşımından" söz etmek mümkün müdür?

Başka bir deyişle, idari davalarda hakkın saklı tutulması zaman aşımını durdurur mu?

İdari başvurunuzda "dava açma hakkınızın saklı bulunduğu" belirtmenizin dava açma süreleri yönünden hiç bir etkisi olmaz.

İYUK'da belirtilen süreler hak düşürücü kesin sürelerdir.

Aslında soruyu yöneltmek istediğim nokta İYUK 10. maddedeki dava açma süresini durduran 6 aylık bekleme süresi ile ilgili. Özellikle de intibaklarla ilgili davalardaki bazı emsal kararlarda bu sürenin dikkate alınmadığını, buna mukabil bazı davalarda da 6 aylık bekleme süresinin dikkate alındığını ve geçerli kabul edildiğini görüyorum.

İYUK'un 10. maddesindeki 6 aylık bekleme süresinin hangi hallerde dikkate alınacağının net bir ölçüsü var mı veya bu hakkın kullanılması anlamında hakları mı saklı tutmak gerekir, yoksa bu hak hangi hallerde işler?

Örneğin, davacı olacak kişinin karar, niyet veya iradesine mi bırakılmıştır 6 aylık bekleme süresini işletmek, yoksa, belirli bir kurala bağlı olarak kendiliğinden mi işlemektedir veya hakimin takdirinde midir? Bu noktanın biraz karanlıkta kaldığını düşünüyorum.

Tam olarak cevabını aradığım husus budur.

idari davalarla ilgili dilekçelerde, idari konular ve iptal istemi dışında, hakaret veya benzeri (Asliye Hukuk ve A. Ceza Mahkemelerinin alanına giren) suçlara ilişkin rücu hakkının veya hakların saklı tutulması mümkün müdür?