Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yanlış Tedavi - Maddi ve Manevi Tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-02-2011, 13:18   #1
AV. MUSTAFA ALİ

 
Varsayılan Yanlış Tedavi - Maddi ve Manevi Tazminat

H, 5 yaşındadır ve doğumunu müteakip geçirdiği hastalık sonucunda özürlü olarak hayatını sürdürmektedir. H, 5 yaşında olmasına rağmen 7 aylık bir bebek gibidir. Konuşamamakta, yürüyememekte ancak herhangi bir alete bağlı olmadan hayatını sürdürebilmektedir. Anne ve babası çocuklarının iyileşmesi için doğumundan beri çaba sarf etmektedirler ve bulabildikleri tüm umutları değerlendirmektedirler.
Bir tavsiye üzerine Dr. G.'nin özel muayenhanesine giderler. Dr. G. aynı zamanda A. üniversite hastanesinde doktor olarak çalışmaktadır. Onun talimatlarıyla farklı bir tedavi uygulanır. Tedavi, A. üniversite hastanesinde tam olarak 7 ay sürer. Bu 7 ay zarfında sürekli olarak Dr. G.'nin gözetiminde tedkikler ve kontroller yapılmaktadır.
Ancak tedavi sürerken H daha da kötüleşmeye başlar. Solunumunda sıkıntılar baş gösterir, ayrıca ayaklarında ve bacaklarında bariz şişme ve morluklar ortaya çıkar. Dr. G. bu konuda hasta yakınlarınca uyarılsa da, Dr. G. tedaviye devam eder. H., tedavinin 6. ayında mide kanaması geçirir. Servis doktorları Dr. G. ile görüşüp uyguladığı tedavinin H.'ye zarar verdiğini söyleseler de, Dr. G. tedavisinin devamını ısrarla sürdürür.
7. ayın sonunda H. solunum yetmezliği ile acilen T. hastanesine kaldırılır. H.'nin acilen yatışı yapılır. 7 aylık tedavisinin neticesinde ileri zatürre olduğu, bu tedavinin en fazla 1 ay yapılması gerektiği söylenir. H.'nin 2 kez solunum yetmezliği ile kalbi durur, hayata zorla döndürülür. Tedavinin sonunda 5 ayrı cihaza sürekli bağlı olmak şartıyla hayatını sürdürebilmektedir. 7 ay öncesindeki durumundan çok çok gerilere gitmiştir.
SORU: G. hakkında cezai ve hukuki olarak neler yapılabilir? Hukuk davası kimlere karşı, hangi mahkemelerde(idari-adli?) ve hangi miktarlarda açılmasını tavsiye edersiniz?
Av. Mustafa Ali ERDOST
Old 19-02-2011, 13:40   #2
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan

doğumda bir hata sonucu özürlü olmuşsa bu durumda doğumu gerçekleştiren hastaneye karşı(Sağlık Bakanlığına,B.K nundaki hizmet akdine dayanarak hem doktora hem sağlak bakanlığına,DR.G nin sorumluluğu ise hastalığın artmasına ve ayrıca sakat kalmasına neden olmuşsa Üniversite Rektörlügü ve kişisel kusuru nedeni ile Dr.G hakkında Asliye Hukuk Mahkemesine 5 yıl içinde dava açmalısınız.(tıbbi hatalardan kaynaklanan davalar kitabı mevcut)
Old 20-02-2011, 00:40   #3
BALDIRAN

 
Varsayılan

dr.G ile hasta arasında hekimlik sözleşmesi vardır, özen yükümlülüğünün ihlali söz konusu olup, Dr.G ye karşı adli yargıda tazminat davası açılabilir, tedavi Üniversitede yapılmışsa, istihdam eden sıfatıyla o da dava edilebilir, Üniversite görev/yargı yolu itirazında bulunacaktır. Tedavide asıl rolü üniversite üstlenmiş, Dr.G, üniversitenin bir personeli olarak tedaviye katılmış ise Üniversiteye karşı (idari başvurudan sonra) idari yargıda tam yargı davası açılabilir. (DR.doğru tedaviyi uygulamışsa, komplikasyonlardan sorumlu tutulmayabilir) olayın ceza boyutu içinm savcılığa, idari boyutu için Üniversite Rektörlüğüne ve o ilin Tabip Odası Başkanlığına başvurmanızı öneririrm. Saygılar
Old 21-02-2011, 11:23   #4
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan

Bu tür davalar ya 506 sayılı SSK nun 34 vd maddelerinden kaynaklanır(davacı işçi yada sağlık yardımı alan aile üyesi ise) yok özel hastane ve özel Dr ise B.K nun 386 Maddesindeki iş görme sözleşmesinden kaynaklanır.Sizin olayda Dr.G yönünden VE üNİVERSİTE YÖNÜNDEN B.K NUN 386 UYGULANIR,yargıtay bu davalı vekaletsiz iş görme olarak değerlendirmektedir.Yargıtay 4.H.D sinin 2005/5837 esas sayılı kararı benzer mahuyette,görevli mahkeme Asliye hukuk Mahkemesidir,idari yargı görevli değil,çünkü kişiselhizmet kusurlarından kaynaklanmaktadır.
Old 21-02-2011, 12:13   #5
Av.Ebru ÖZDURAN

 
Varsayılan

Merhabalar,

Öncelikle burada doğumda ve doğumdan 5 yıl sonra başka bir hekim tarafından yapılmış hatalar söz konusu. Sizin sorunuz, Doğumdan sonra Hekim G'ye ilişkin olduğundan sadece bu açıdan yardımcı olmaya çalışayım, ancak doğum nedeniyle de bilgi almak isterseniz, tekrar sormanız yeterli

Başvuracağınız, hukuki yolu seçmeden önce (adli-idari) hekim hatasının hizmet kusuru mu yoksa kişisel kusur mu olduğu yönünde bir tespit yapmanız gerekir. Şayet kusur, hizmet kusuru ise adli yargıda açılan davalar yargı yolu nedeniyle reddedilir. Ancak anlattığınız olayda, doktor G'nin kişisel kusuru olduğu kanaatindeyim. Bu nedenle hukuki açıdan Adli Yargıda tazminat davası açabilirsiniz. Bu davanın dayanağını da ya vekalet sözleşmesi hükümlerine ya da haksız fiil sorumluluğu hükümlerine dayandırabilirsiniz. Kanaatimce sizin anlattığınız olayda da vekalet akdi hükümleri daha uygun olmakla birlikte her iki hukuki sebep de dayanak olarak kullanılabilir. Benim size tavsiyem, elinizdeki delillerin durumuna göre ispat külfetlerini de dikkat alarak hukuki dayanağınızı belirleyin. Ama Birisi sözleşmesel sorumluluk, diğeri ise haksız fiil sorumluluğu. Her ikisinde de ispat araçları ve külfetleri farklıdır, bu nedenle delillerinizi doğru değerlendirip, tespitlerinizi iyi yapmalısınız.

Cezai açıdan da anlattığınız kadarıyla Doktor G'nin uyarılara rağmen tedaviye devam etmesi onun kastının varlığının ispatıdır. Tabi bunları yazılı delille ya da tanık ile ispat edebilmeniz gerekir. Bence burada, Doktor için Kasten adam yaralama ve nitelikli halleri açısından şikayette bulunulabilir.

Zor ama zevkli, küçük H ve onun ailesi açısından da oldukça önemli bir dava. Şimdiden başarılar dilerim.
Old 21-02-2011, 13:48   #6
av.yağmur deniz

 
Varsayılan doktor kusuru

Merhabalar doktor hatasına karşı kusurlarda hizmet kusuru ile kişisel kusuru nasıl ayırdedebiliriz.Örneğin sezeryan sırasında hastanın idrar torbası patlıyor.Doktor 3 kere sezeryan olduğu için normal diyor.Hizmet kusuru ise idareye başvurumuz neye ilişkin olmalı yani doktorun kusurunu belirlemesini mi istemeliyiz.
Old 21-02-2011, 18:59   #7
Av.Ebru ÖZDURAN

 
Varsayılan

Merhaba Yağmur Hanım,

Hizmet kusuru ve kişisel kusur aymına genelde işin niteliğine göre varılıyor. Zarar verici hareket hizmetten ayrılabilir nitelikte, hekimin kasıt veya ihmaliini içeriyorsa kişisel kusur sayılıyor. Örneğin, ameliyat sırasında hastaya oksien yerine karbondioksit gazının verilmesini Yargıtay kişisel kusur sayıyor. Ama doğum sırasında vakumla alınan çocuğun beyninden uzuvlarına giden sinirlerinin zedelenmesini de Danıştay hizmet kusuru kabul ediyor. İkinci örnekte hizmet dahilinde bir hata mevcut, ilk örnekte ise doktorun ağır ihmali var. Yargıtay, Danıştay ve Anayasa Mahkemesinin kişisel kusur-hizmet kusuru tanımlamalarına bakarsnız bir sonuca ulaşırsınız.

Sizin sorduğunuz örnek ise biraz daha özellikli, yani birden fazla sezeryande idarar torbasının patlaması beklenebilir bir durumsa ve müdahele de mümkünse hizmet kusurudur. Ancak, idrar kesesi doktrun aşırı basınç uygulaması, yanlış ilaç vermesi veya hastayı fazla bekltmesi gibi bir nedenle patlamışsa kişisel kusurdur.

Hizmet kusuru var ise idareye başvuru tam yargı davası şeklinde oluyor. Tam yargı davalarında da genellikle iaderenin hizmet kusuru nedeniyle doğan zararın tazmini talep ediliyor. Danıştayın bu konuda bir çok içtihadı var. İyi çalışmalar, başarılar..
Old 21-02-2011, 23:28   #8
BALDIRAN

 
Varsayılan

AV.Ebru ÖZDURAN'a tamamen katılıyorum.Olaya ilişkin delillerinizi toplayın, gerekirse savcılığa başvurarak toplatın, kişisel kusur/görev kusuru/hizmet kusuru arasındaki doktrinel tartışmalara ve özellikle Yargıtay 4. ve 13. HD.nin kararlarına bakın, bu incelemeden sonra yargı yolunuzu belirleyin sonrada davalı olarak kime yöneleceğinizi.İzin verien risk (komplikasyon) ile, malpraktis, yani tıbbi hata ayrımı önemli. Bir müdahale, kendi içinde bir takım komplikasyonlar barındırıyorsa, hekim, elinden gelen özeni göstermesine rağmen bu komplikasyonlar oluşmuşsa dr.(vekil) bundan sorumlu olmaz çünkü sonuç tahaddüd etmez. Ancak, özen ihlali varsa ve bu nedenle olmaması gereken bir olay(enfeksiyon,sinir zedelenmesi, idrar torbasının patlaması vs.) gerçekleşmişse, o zaman dr.sorumludur. Sizin olayınızda, 3 kere sezeryan ameliyatı olması, batındaki organların yerlerinde değişmeler meydana getirebilir, karmaşıklaştırabilir, ancak, sezeryan ameliyatı öncesi hastaya idrar sondası takılması gerekmekte olup, bu sondanın balonu, idrar torbasındadır ve şişirilmiş durumdadır, bu nedenle mesanenin patlatılması bana kalırsa kişisel kusurdur. saygılar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
işçi hakkında maddı manevı tazmınat beren Meslektaşların Soruları 6 12-10-2010 15:46
Ogs GİŞesİnde Yayaya Çarpma Maddİ Manevİ Tazmİnat mererem Meslektaşların Soruları 5 08-12-2009 14:22
Aldatmayi Kabul Halİnde Maddİ Manevİ Tazmİnat AV.AYŞE GÜL Meslektaşların Soruları 5 27-04-2009 15:17


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05090189 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.