Temyİz

Merhaba, davacı vekili olduğum İş mahkemesi dosyası 20 martta karara çıktı,(kıdem tazminatı vs alacağı) son duruşmaya şehir dışında bulunmam sebebiyle yetki belgesiyle başka bir avukat katıldı.Davanın kısmen kabulüne karar verildi.Temyiz süresini ne yazık ki kaçırdım (hmk geçici 2ve 3. maddelerinde temyize ilişkin eski humk uygulanacağı belirtilmiş.) Bu durumda ne yapabileceğim konusunda yorumlarınızı bekliyorum.Kısa kararda kanun yolu ve süresi gösterilmemiş,(sadece kanun yolu açık olmak üzere karar verildi usulen okunup açıklandı denilmiş.)bu durumda kanun süresi gösterilmediği için Hmk 297 maddesine dayanarak temyiz talebinde bulunsam (süre yönünden reddedilirse bu kararı da temyiz etmek şartıyla)işe yarar mı? veya başka alternatifim varmıdır? Katılma yoluyla temyiz iş mah.kabul olunmuyor diye biliyorum en azından bulduğum yargıtay kararları o yönde,aksi içtihat kararı varmıdır?(ancak yeni hmk 366 mad.gereğince olması gerektiğini düşünüyorum)eski hale getirme için de delillerim yok maalesef.

2709 Sayılı TC. Anayasası'nın 40/2. maddesi lehinize çok açık hükümler içeriyor.
Hakim kararında hem kanun yolunu gösterecek hem de bu gösterdiği kanun yolu teknik olarak doğru olacak. Bu nitelikte bir karar vermediği sürece kanun yoluna ilişkin süreler işlemeye başlamayacaktır.
40. maddenin gerekçesinde de " [FONT='Tahoma','sans-serif']Son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesi hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk haline gelmiştir." denilerek bu yönün ZORUNLU olduğu ifade olunmuştur.[/font]
[FONT='Tahoma','sans-serif'] Konuya ilişkin YCGK.'nun 2006/6-213 Esas sayılı yol gösterici bir kararı da bulunmaktadır.[/font]
[FONT='Tahoma','sans-serif'] Bu durumda çok net olarak kanun yolu süresi işlemeye başlamamıştır.[/font]

Gerekçeli kararın tebliğini bekleyip, normal temyizi yapacağım muhtemelen red kararı verilecektir.Reddin tebliğinden itibaren de ilgili kararı temyiz edip göndermiş olduğunuz YCGK kararını,hmk 297 ve any.ilgili maddesini de gerekçe göstermeyi düşünüyorum.Cevabınız için tesekkür ederim.

peki temyiz süresini kendi kusurunuzla kaçırdıktan sonra kısa karar da kanun yolu ve süresi yazmıyor diye ki siz biliyorsunuz süresini Anayasanın 40. maddesine dayanmak hakkın kötüye kullanımı olarak düşünülemez mi? kanımca o hüküm çok doğrudur çok isabetlidir fakat bir avukatın bu hükme dayanıp kaçırdığı temyiz süresine rağmen dosyayı temyiz etmesi ne kadar doğru olur bilmiyorum...

Anayasamız gerekçesinde " zorunlu " ibaresini koymak sureti ile kanun yolunu doğru göstermeyen bir hükmü artık hukuki sonuçlar doğurabilecek bir hüküm niteliğinde kabul etmiyor.
Ortada hukuken geçerli bir hüküm olmadığından temyizi de söz konusu değil diye düşünüyorum.