Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

PeŞİn DeĞer Hesabinin Tenzİlİ

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-11-2007, 21:37   #1
benmcbc

 
İyi PeŞİn DeĞer Hesabinin Tenzİlİ

sayın meslektaşlarım:epey aradım bulamadım yardımcı olursanız sevınırım.

Tazmınatı gerektıren kazaen bir ölüm durumunda ölenin yakınlarına sosyal guvenlık kuruluşları tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, hesaplanan destekten yoksunluk tazmınatından her halükarda indirilirmi?Kazanın iş kazası olması durumu değiştirirmi?Teşekkurler
Old 09-11-2007, 16:56   #2
Av. Songül Uslu

 
Varsayılan IŞ Kazasi-pesin Sermaye Indirimi

Sayın benmcbc,



Ekteki yargıtay kararında da açık olduğu üzere tazminat belirlenirken malüliyet oranı, kusur oranı, Kanuni nedenler indirildikten sonra Sosyal sigortalar tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin indirilmesi suretiyle hesaplama yapılmaktadır.

İyi çalışmalar


T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/899

K. 2004/1629

T. 26.2.2004

• İŞ KAZASI SONUCU ÖLÜM ( Maddi Ve Manevi Tazminat Talebi - Olayın Kaçınılmazlık Sonucu Meydana Geldiğinin Saptanması Halinde İşverenin Sorumluluğunun Borçlar Kanunu'nun 43.Maddesi Çerçevesinde Saptanması Gereği )

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( İş Kazası Sonucu Ölüm - Olayın Kaçınılmazlık Sonucu Meydana Geldiğinin Saptanması Halinde İşverenin Sorumluluğunun Borçlar Kanunu'nun 43.Maddesi Çerçevesinde Saptanması Gereği )

• KAÇINILMAZLIK SONUCU MEYDANA GELEN OLAY ( İşverenin Sorumluluğunun Borçlar Kanunu'nun 43.Maddesi Çerçevesinde Saptanması Gereği - Murisinin İş Kazası Sonucu Ölümünden Doğan Maddi Ve Manevi Tazminat Talebi )

• HAKKANİYET İNDİRİMİ ( Olayın Kaçınılmazlık Sonucu Meydana Geldiğinin Saptanması Halinde - Murisinin İş Kazası Sonucu Ölümünden Doğan Maddi Ve Manevi Tazminat Talebi )

818/m.43

ÖZET : Bir olayın tamamen kaçınılmazlık sonucu meydana geldiğinin saptanması halinde hakim, işverenin sorumluluğunu, Borçlar Kanunu'nun 43.maddesini gözönünde tutarak hakkaniyet ölçüsünde saptamalıdır.
DAVA : Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, iş kazası sonucu ölüm halinde, hak sahiplerinin uğramış olduğu zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Bu tür tazminat davaları nitelikçe Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından karşılanmayan zararların giderilmesine ilişkindir. Bu bakımdan, tazminat belirlenirken malüliyet oranı, kusur oranı, Kanuni nedenler indirildikten sonra Sosyal sigortalar tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin indirilmesi suretiyle tazminatın belirlenmesi gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir. Oysa, tazminat hesaplanırken önce Sosyal Sigortalar Kurumu tarafından bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, sonra kusur oranının ( kaçınılmazlık nedeniyle indirim ) ve daha sonra da kanuni nedenler ( Borçlar Kanunu'nun 43.maddesi gereğince hakkaniyet indirimi ) indirilmesi suretiyle fazla miktarda tazminatın hesaplandığı ortadadır.
3-Öte yandan, kaçınılmazlık, hukuksal ve teknik anlamda, fennen önlenmesi mümkün bulunmayan başka bir anlatımla, işvence mevzuatın öngördüğü tüm önlemlerin alınmış olduğu koşullarda dahi önlenmesi mümkün bulunmayan durum ve sonuçları ifade eder.
Bir olayın tamamen kaçınılmazlık sonucu meydana geldiğinin saptanması halinde hakim, işverenin sorumluluğunu, Borçlar Kanunu'nun 43.maddesini gözönünde tutarak hakkaniyet ölçüsünde saptamalıdır. Her iki taraf yönünden % 50'şer sorumluluğun paylaştırılması ilk bakışta uygun görünebilirse de, işçi-işveren arasındaki bu tür davalarda tarafların ekonomik ve sosyal durumlarının gözönünde bulundurulması halinde, işverene biraz daha fazla sorumluluk verilmesi, sosyal hukuk devleti ilkesi gereği düşünülebilir.
Bu durumda, işverene % 50-60 oranında bir sorumluluk takdir etmek hakkaniyete uygun düşecektir. Yargıtay'ın yerleşik uygulaması da bu yöndedir. Oysa, dava konusu olayda, % 100 kaçınılmazlık bulunmasına karşın, mahkemece % 33 oranında işverene sorumluluk yüklenmiştir. Bu tür bir sorumluluk paylaşımı ise Borçlar Kanunu'nun 43.maddesine aykırıdır.
4-Ayrıca, olayın oluş şekline, husule ekonomik durumuna, ve ızdırabın derecesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumuna, paranın alım gücüne, özellikle 26.6.1966 gün ve 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararının içeriğine ve öngördüğü koşulların somut olayda gerçekleşme biçimine, hak ve nesafet kurallarına göre, davacı eş için hükmedilen manevi tazminat miktarının az olduğu açıkça belli olmaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine 26.2.2004 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
İndirimde sıra hususu, ne genel hükümlerde, ne özel hükümlerde açıkça tanzim edilmiş değildir. Zarara ilişkin indirimlerin tazminata ilişkin indirimlerden daha önce yapılması, gerek bu kavramların muhtevasından ve gerekse bu kavramların yasadaki düzenleniş sırasından ortaya çıkmaktadır. Zarar Borçlar Kanunun 42.madde, tazminat ise 44.maddesinde düzenlenmiştir. Ayrıca zarar, borçlunun ödemesi gerektiği miktar demek olan tazminattan daha geniş ve ön kavramdır.
Diğer yandan, B.K.43 indiriminin peşin değerden önce yapılması şeklindeki çoğunluk görüşü, Kanunun dar yorumlanması nedenine dayanmaktadır. Bu ilkeden, yani "en son peşin değer indirilir" düşüncesinden anlaşılmak lazım gelen ise; gerek ölüm ve gerekse iş göremezlik tazminat davalarında önce varsa evlenme şansı, sonra müterafik kusur, varsa işveren ödemesi ve sonra yine varsa geçici iş göremezlik ödeneği tenzilinden sonra en son olarak da peşin sermaye değerini tenzil edip tazminat miktarını bulmak olmalıdır. Yoksa bu düşünceden, peşin sermaye değerinden önce B.K.43 göre indirim yapılmak gerekir şeklinde işin özüne hiç de uygun düşmeyen bir sonuç çıkarılamaz.
Sorun, içtihat hukukunda hakkaniyet indirimi olarak adlandırılan indirim sebebinin diğer indirim sebepler arasındaki sırasının neresi olduğunda yatmaktadır. Esasen Borçlar Kanununun 43.maddesi hukuk mantığıyla okunduğunda doğru cevaba kolaylıkla ulaşılabilmektedir. Hakkaniyet indirimi BK.43.maddesinin 1.fıkrası hükmüne göre tazminatın nihai kapsamını belirleyen bir ölçüttür. Sigorta geliri tazminattan indirilmeden hakkaniyet indiriminin yapılması yasanın şümul kavramı ile bağdaşmaz. Çünkü sigorta geliri indirilmeden hakimin önündeki rakam, hakkaniyet müdahalesini imkansız kılacak brüt bir rakamdır. Hakim her türlü normatif indirimi yaptıktan sonra önüne gelen rakama hal ve mevkiin icabına göre müdahale gerekip gerekmediğine göre karar verebilecektir. Tüm indirimlerden sonra hakkaniyet değerlendirilmesi yapılabilecektir. Öyle durum olurki, sigorta geliri peşin değerinin çok yüksek olması sebebiyle hakimin önündeki tazminat rakamından bu miktarın düşülmesinden sonra hakkaniyet müdahalesi gerekmeye bilir. Çoğu durumda da bu böyledir.
Ayrıca sigorta gelirinden önce hakkaniyet indirimin yapılması, zarar vereni haksız şekilde zenginleştirmekte ve zarar gören aleyhine bir durum doğurmaktadır. Söz gelimi sigorta geliri öncesi tazminat tutarı 100.TL, sigorta geliri peşin değeri 50.TL, indirim oranı % 30 ise, hakkaniyetin sigorta gelirinden önce uygulanması halinde ödenecek tazminat: 100x% 30 = 70-50=20.TL'dir. Yasanın ruhuna göre ödenecek tazminat ise 100-50=50x% 30=35.TL'dir. Adalet, hak üzerine kuruludur. Tazminat alacaklısının hakkını, yöntemlerle oynayarak yok etmek, Adalete uzaktır. Bu yöntem, büyük rakamlarda ürkütücü ve incitici farklara yol açmaktadır. Dairenin aksi doğrultudaki uygulamasına belirtilen nedenlerle, özellikle yasanın sözüne ve özüne ve Adalet ilkelerine aykırı olduğundan karşıyım.
Old 13-11-2007, 19:13   #3
ekinheval

 
Varsayılan

Kazanın iş kazası olması durumu değiştirmez, hatta maaş bağlanmamış olması halinde mahkeme ara karar tesisi ile bu işlemleri yapmanızı bekler ve bağlanan gelirin peşin değeri hesaplanan tazminattan indirilir, (peşin sermaye gelirinde hükme yakın tarihteki değer dikkate alınır.)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
değer üzerine Av.Turan Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. 9 15-01-2008 10:51
PeŞİn Sermaye DeĞerİ Av.Nuh KARASU Meslektaşların Soruları 2 02-11-2007 10:16
Gayrimenkulde gerçek değer ile tapuda gösterilen değer arasındaki fark Av.Dostum Meslektaşların Soruları 2 08-03-2007 17:12
Borçluya ait apartmana değer kazandırma av.beyşehirli Meslektaşların Soruları 0 12-01-2007 11:50
Katma Değer Vergisi katilla Hukuk Soruları Arşivi 3 19-04-2004 08:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05980611 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.