Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Danıştay İdari davalar dairesi kararı arıyorum.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-08-2010, 11:33   #1
guyar

 
Varsayılan Danıştay İdari davalar dairesi kararı arıyorum.

sayın meslektaşlarım,aradığım Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2006/1252 YD. İtiraz Nolu ve 14/12/2006 tarihli kararla ilgili bir çok yorum vb. yazı buldum ancak kendisini edinemedim.Elinde olanlar paylaşırlarsa çok yardıcı olurlar.
Teşekkür ederim.
Old 02-08-2010, 12:46   #2
üye15747

 
Varsayılan

Kararın içeriği nedir?
Old 02-08-2010, 12:49   #3
guyar

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Anadolu Kartalı
Kararın içeriği nedir?
Mili Eğitim Bkanlığı eğitim kurumları yöneticilerinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin yönetmelik hakkında Danıştay 2.daire tarafından verilen karara itirazın sonuca bağlanmasına ilişkin bir karar sayın Anadolu Kartalı.
Old 02-08-2010, 13:35   #4
praeses

 
Varsayılan

Dairesi Karar Yılı Karar No Esas Yılı Esas No Karar Tarihi
İDARİ DAVA DAİRELERİ 2008 1179 2006 3196 11/04/2008

KARAR METNİ
MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞININ "EĞİTİM KURUMLARI YÖNETİCİLERİ" KONULU DAVA KONUSU İŞLEMİN, DÜZENLEYİCİ İŞLEM NİTELİĞİNDE GENELGE OLDUĞU VE İPTAL DAVASINA KONU EDİLEBİLECEĞİ HK.<
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : Eğitim ve Bilim İşgörenleri Sendikası
(EĞİTİM-İŞ)
Vekilleri : Av. ?
Karşı Taraf (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı
İstemin Özeti : Danıştay İkinci Dairesi adına verilen Danıştay Nöbetçi Dairesinin 7.8.2006 günlü, E:2006/2228, K:2006/2262 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi : Dava konusu işlemin idari davaya konu edilebilecek düzenleyici işlem niteliğinde olduğu anlaşıldığından, temyiz isteminin kabulü ile, işin esası incelenmek üzere Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı Celalettin Yüksel'in Düşüncesi anıştay dava dairelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosyanın tekemmül ettiği anlaşıldığından, davacının yürütmenin durdurulması istemi görüşülmeyerek dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava, Milli Eğitim Bakanlığının "Eğitim Kurumları Yöneticileri" konulu 16.6.2006 günlü, 49625 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay İkinci Dairesi adına Danıştay Nöbetçi Dairesi 7.8.2006 günlü, E:2006/2228, K:2006/2262 sayılı kararıyla, dava konusu işlemin, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 26.maddesi hükmünün uygulanmasına ilişkin açıklayıcı bilgileri alt idari birimlere duyurmaktan ibaret olup, müdürlüğü boş eğitim kurumlarına istek halinde atanmaya engel teşkil etmediği, ortada normatif (kural koyucu) nitelikte bir işlem mevcut olmadığı, işlemin ilk derece mahkemesi sıfatıyla Danıştay'da açılacak idari davaya konu olabilecek nitelikte düzenleyici bir işlem olmadığı gerekçesiyle, davanın 2577 sayılı Yasanın 15.maddesinin 1.fıkrasının (b) bendi uyarınca incelenmeksizin reddine karar vermiştir.
Davacı, bu kararı temyiz etmekte ve dava konusu işlemin genelge olduğu, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 26.maddesi hükmüne aykırı olarak düzenleme yapıldığı ve bu alanda bir takım hukuki etkiler doğuracağının açık olduğu, bu yönüyle düzenleyici işlem niteliğinde bulunduğu iddiasıyla bozulmasını istemektedir.
İdari işlemler, idarenin idare hukuku alanında yaptığı işlemlerdir. İdari bir işlemin idari davaya konu olabilmesi için kesin ve yürütülmesi gerekli nitelikte işlem olması gerekmektedir.
İdarenin kendi görev alanı içerisinde Anayasa ve yasalara uygun olmak koşuluyla genel ve soyut nitelikte kurallar koymak için düzenleyici işlemler yapmak yetkisi de bulunmaktadır. Anayasada düzenleyici işlemler tüzük ve yönetmelikler olarak belirtilmiş ise de idarenin düzenleme yetkisi bununla sınırlı olmayıp idareler değişik adlar altında da (genelge, tamim,sirküler v.b.) düzenleyici işlemler yapmaktadırlar. Danıştay'ın yerleşik kararlarında, idarenin örgütlerine mevcut mevzuat anlayışını bildiren, onlara hareket tarzlarını gösteren bu haliyle de üçüncü şahısların hak ve menfaatlerini ihlal etmeyen genelgelerin idari davaya konu olamayacakları, ancak böyle bir tasarruf hukuk alemine yeni bir unsur kattığı, dolayısıyla ilgililerin subjektif haklarını, menfaatlerini ihlal ettiği takdirde iptal davasına konu olabileceği kabul edilmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde uyuşmazlık değerlendirildiğinde, dava konusu 16.6.2006 günlü, 49625 sayılı Milli Eğitim Bakanlığının "Eğitim Kurumları Yöneticileri" konulu işlemi ile Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 26.maddesi hükmüne yönelik olarak farklı uygulamaların yapıldığı, idari tasarrufla görevlendirilen bazı eğitim kurumu yöneticiliklerin belli bir istikrar süresine bakılmadan yine idari tasarrufla boş ilan edildiğinin anlaşılması nedeniyle, bu durumdaki yöneticilerin mağdur olmaması ve uygulamada birliğin sağlanabilmesi bakımından, isteğe bağlı yer değiştirmelere ilişkin işlemlerde zorunlu ve zorlayıcı bir düzenleme bulunmadığından hangi eğitim kurumlarına yönetici atanacağı hususunun her ilin kendi özelliği ve ihtiyacına göre planlanmasının yerinde bir uygulama olacağı düşünüldüğü belirtilerek bu yöndeki belirlemenin valiliklerce yapılmasının uygun olduğu bütün il valiliklerine bildirilmiş ve böylece Yönetmeliğin anılan maddesinde isteğe bağlı yer değiştirmelerde zorunlu ve zorlayıcı bir düzenleme bulunmaması nedeniyle bu konunun uygulanmasına yönelik olarak kural koyucu nitelikte bir düzenleme yapılmış olmakla, dava konusu işlemin bu haliyle düzenleyici işlem niteliğinde bir Genelge olduğu ve Genelge kapsamında başvuruda bulunacak kişilerin menfaatlerini etkilediği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, dava konusu Genelgenin iptal davasına konu edilebilecek nitelikte bir düzenleyici işlem olması nedeniyle aksi yönde verilen Daire kararında isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile uyuşmazlığın esasının incelenerek bir karar verilmek üzere Danıştay İkinci Dairesi adına Danıştay Nöbetçi Dairesince verilen 7.8.2006 günlü, E:2006/2228, K:2006/2262 sayılı kararın bozulmasina, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmediğinden istemi halinde yürütmenin durdurulması harcının davacıya iadesine, 11.4.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
(DAN-DER; SAYI: 119)

adı geçen yöetmeliğe ilişkin bu kararı bulabildim. maalesef aradığınızı ben de bulamadım ma belki faydası olur
Old 02-08-2010, 16:54   #5
üye15747

 
Varsayılan

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ
GENEL KURULU
YD.İtirazNo:2003/1138


İtiraz Eden (Davacı) : ………………………………

Karşı Taraf (Davalı) : Milli Eğitim Bakanlığı - ANKARA

İstemin Özeti :_ Danıştay Beşinci Dairesince verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin bulunan 7.7.2003 günlü, E:2003/984 sayılı karara davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi Aylin Bayram'ın Düşüncesi: itirazın dava konusu işleme yönelik olarak kabulü, Yönetmeliğe yönelik itirazın ise reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Mehmet Akkaya'nın Düşüncesi : itiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler, Danıştay Beşinci Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay idari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:

Makina ressamlığı öğretmeni olan davacı tarafından; eşinin sağlık durumu özürü nedeniyle Ankara'ya tayin edildiğinden bahisle, kendisinin de izmir ilinden Ankara'ya atamasının yapılmasına ilişkin 24.12.2002 günlü başvurusunun cevap verilmeyerek reddine ilişkin işlemle, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurumların Yönetici ve öğretmenlerinin Norm Kadrolarına İlişkin Yönetmeliğin 12. maddesinin iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Beşinci Dairesince verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin bulunan 7.7.2003 günlü, E:2003/984 sayılı karara davacı itiraz etmekte ve kararın kaldırılmasını istemektedir.

2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanununun değişik 27 nci maddesine göre ancak idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.

İtiraz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden, dava konusu, Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul ve Kurumların Yönetici ve Öğretmenlerinin Norm Kadrolarına ilişkin Yönetmeliğin 12. maddesi yönünden yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için Kanunun aradığı koşulların gerçekleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır.


Davanın, davacının, eşinin çocuğuna ilişkin sağlık özürü nedeniyle Ankara'ya tayin edilmesi nedeniyle kendisinin de izmir ilinden Ankara'ya atamasının yapılmasına ilişkin 24.12.2002 günlü başvurusunun cevap verilmemek suretiyle reddi yolundaki işleme ilişkin bölümüne gelince;

Dosyanın incelenmesinden, davacının izmir Bergama Çıraklık Eğitim Merkezinde branşında öğrenci olmadığı ve sınıf oluşmadığı için norm fazlası öğretmen konumunda bulunduğu, çocuğunun rahatsızlanması ve rahatsızlığın tedavisinin izmir ilinde bulunan üniversite hastanelerinde yapılamayıp sadece Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinde yapılabileceğinin ve tedavinin ömür boyu süreceğinin heyet raporu ile belirlenmesi üzerine davacı ve öğretmen olan eşinin, çocuklarının sağlık durumu nedeniyle Ankara iline atanma isteğinde bulundukları, davacının eşinin atamasının yapıldığı, ancak davacının atamasının yapılmaması nedeniyle davacının 24.11.2002 günlü başvuru ile eş ve sağlık özürü nedeniyle Ankara iline atanma isteminde bulunduğu, bu başvuruya süresinde yanıt verilmediği, davalı idare tarafından verilen savunma dilekçesinde özür durumu kabul edilmekle birlikte, Ankara ilinde davacının branşında öğretmen fazlalığı bulunduğu, özürünün gerektirdiği yerde (Ankara'da) okutabileceği bir sınıfın bulunmaması nedeniyle atamasının yapılmadığı anlaşılmaktadır.

T.C. Anayasa'sının 41. maddesinde, "Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar." hükmü yer almaktadır.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 72/2. maddesinde, yeniden ve yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarda, aile birimini muhafaza etmek bakımından kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanarak memur olan diğer eşin de isteği halinde atamasının, atamaya tabi tutulan memurun atandığı yere 74 ve 76 ncı maddelerde belirtilen esaslar çerçevesinde yapılacağı, yer değiştirme suretiyle atanmaya tabi memurun atandığı yerde eşinin atanacağı teşkilatın bulunmaması yada teşkilatı olmakla birlikte niteliğine uygun münhal bir görev bulunmaması ve ilgilinin de talebi halinde, bu personele eşinin görev süresi ile sınırlı olmak üzere maddede yazılı şartlarda izin verilebileceği; 3797 sayılı Millli Eğitim Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 61. maddesinde de; öğretmenlerin yer değiştirmelerinin Bakanlıkça belirlenecek esaslar doğrultusunda saptanacak hizmet puanına göre Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında yapılacağı, Bakanlıkça belirlenen özürler nedeniyle yapılacak yer değiştirmelerin, eğitim ve öğretim faaliyetlerini aksatmamak kaydıyla bu sürelerle sınırlı olmaksızın özür ve hizmet gereklerinin birlikte karşılanması temelinde gerçekleşeceği kurala bağlanmıştır.Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 14. maddesinde de sağlık, eş ve öğrenim durumu özürlerine yer verilmiş bulunmaktadır.

Sözü edilen hükümler ile, ailenin parçalanmaması, bireylerin bir arada tutulması suretiyle ailenin huzur ve mutluluğunun devam ettirilmesi ve bu suretle kamu görevlilerinin ailevi kaygılardan uzak bir biçimde kamu hizmetlerini verimli, etkin ve sağlıklı bir biçimde yürütebilmeleri için gerekli ortamın sağlanmasının amaçlandığı kuşkusuzdur. Bu bağlamda, Anayasa ve anılan düzenlemelere göre, kamu görevlilerinin yer değiştirme suretiyle yapılacak atamalarında, idarenin, hizmet gereklerini gözönünde bulundurmakla birlikte, öncelikle, aile bütünlüğünün bozulmasına yol açmayacak uygulamaları gerçekleştirmekle yükümlü olduğu açıktır.

Olayda, davacının çocuğunun hastalanması ve hastalığının tedavisinin sadece Ankara'da mümkün olduğunun belgelenmesi üzerine sağlık durumu özürü nedeniyle davacı ve eşinin Ankara iline atanma talebi sonucunda, özür durumu kabul edilmek suretiyle annenin atanma istemi gerçekleştirilmiş ise de, anne ve babanın bakmakla yükümlü bulundukları ve ömür boyu tedavisi zorunlu olan çocuklarının hastalığı nedeniyle babanın da aynı nedene dayalı atanma talebinin davalı tarafından öncelikle, çocuğun sağlığının korunması amacı gözetilerek ve Anayasa ile güvence altına alınmış bulunan aile bütünlüğünün korunması gerekliliğinden hareketle Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Eğitim Kurumları Öğretmenlerinin Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin özüre bağlı yer değiştirmeler ile ihtiyaç fazlası öğretmenlerin yer değiştirmeleri hususlarını düzenleyen 14 ve 19 uncu madde hükümleri doğrultusunda değerlendirilmesi suretiyle bir işlem tesis edilmesi gerekirken, başvurunun cevap verilmeyerek reddedilmesinde hukuka uyarlık görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, Daire kararına yapılan itirazın dava konusu Yönetmelik yönünden reddine oybirliği ile, dava konusu işleme yönelik olarak ise itirazın kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 7.7.2003 günlü, E:2003/984 sayılı kararının bu kısmının kaldırılmasına ve dava konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına oyçokluğu ile 16.10.2003 günü karar verildi.

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu

Başkanvekili / 11.Daire Başkanı 8.Daire Başkanı
Tansel Çölaşan // Mustafa İlhan Dinç Güngör Demirkan
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Danıştay 10. Dairesi 1993/574E. 1994/5050K Sayılı Kararını arıyorum. Protesto Meslektaşların Soruları 2 29-07-2009 10:26
Danıştay Kararı Arıyorum detay82 Meslektaşların Soruları 0 08-07-2009 08:03
danıştay kararı arıyorum parézer Meslektaşların Soruları 0 03-05-2008 14:21
Acil Ceza Dairesi Kararı Arıyorum maktul Meslektaşların Soruları 6 15-04-2007 16:40
danıştay kararı arıyorum. av.nadireoksuz Meslektaşların Soruları 2 20-02-2007 23:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05262494 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.