|
|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
merhabalar,
müvekkilin bir alacağından dolayı savcılığa dolandırıcılık için suç duyurusunda bulunduk vatandaş kolluktaki ifadesinde bizim alacağımız olduğunu kabul etmiş ancak ödediğini söylemiş, ayrıca bizim elimizde '' para elimize geçmedi '' şeklinde mesaj görüntüleri de var. kolluktaki ifade tutanağı ''harici ikrar'' delil başlangıcı sayılır mı? eğer sayılırsa bunlara dayanarak tanık göstererek 32,500tl alacak için dava açabilir miyim? |
|
|
|
|
|
Sayın fadimugrlu;
Mahkeme dışı ikrar HUMK dönemine ait (Madde 236) bir kavramken, HMK döneminde (Madde 199) "belge" ve "senet" kavramına yer verilmiştir. Sunduğum kararda jandarmada alınan ifade belge olarak kabul edilmiş ve delil sayılmıştır.
Saygılarımla...
|
Alıntı: |
|
|
|
|
Yazan YARGITAY 13.HD. 2012/26378 E. - 2013/275 K. - 14.1.2013 T. |
|
|
|
|
|
|
|
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat Fahrettin Yalçın gelmiş karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının yaptığı inşaattan, 28/10/2005 tarihli adi satış vaadi sözleşmesi ile 55.000,00 Tl bedel ile bağımsız bölüm satın aldığını, satış bedelinin bir kısmını 20/01/2006 tarihinde 2.000,00 TL, 30/01/2006 tarihinde 3.000,00 TL, 28/02/2006 tarihinde 5.000,00 TL, vadesi boş 12.000,00 TL değerinde 5 adet senet karşılığının nakten, geri kalan kısmının da kendi adına kayıtlı 34 ZF 1259 plaka sayılı aracını vermek suretiyle malen olmak üzere anlaştıklarını, elden 4.500,00 TL, banka havalesi ile 14.000,00 TL, senet ile 27.000,00 TL, çek ile 7.000,00 TL, aracın teslimi suretiyle 28.000,00 TL, araca yapılan kasko bedeli olarak 1.900,00 TL olmak üzere toplam 82.400,00 TL ödeme yapılmasına rağmen dairenin tapuda devrinin yapılmadığı, davalının taşınmaz tapusunu vermediği gibi tapu devri için ayrıca 7.000,00 Tl talep ettiğini, bu parayı vermeye hazır olduğu halde, tapu devrinden kaçındığını,2006 yılı içerisindede dava dışı üçüncü kişiye sattığını ileri sürerek 7 numaralı bağımsız bölüme isabet eden arsa payının davalı adına tapu kaydının iptali ile adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile dairenin dava tarihindeki rayiç değerinin davalıdan faizi ile Tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, ancak bu satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak kendisine ödenmesi gereken paranın ödenmediğini, sözleşmede satış vaadi yapılan dairenin bedeli olarak kendisine 28.000,00 TL saymış oldukları aracın teslim edildiğinin doğru olduğunu, ancak bu araç üzerinde satılamaz şerhi olan bankaya ipotekli araç olduğunu teslimden sonra öğrendiğini, davacının kendisine aracın devrini veremediğini, borçlarını da ödemediğini, davacının banka havalesi ile 14.000,00 TL ve nakit olarak 3.600,00 TL olmak üzere toplam 17.600,00 TL aldığını kabul etmiş, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 27.901,74 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, tapu kaydının iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına gore aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı ile davalı arasında düzenlenen sözleşme ile satın alıp bedelini ödediği taşınmazın üçüncü kişiye satıldığın ileri sürerek tapu iptali ile tesciline olmadığı takdirde rayıç bedelinin tahsiline karar verilmesi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davada taşınmazın satış bedelinin davalıya ödendiğini ispat yükü davacıda olup, alacak miktarına göre de davacı ödemelerini yazılı olarak ispat etmek zorunda olduğu, makbuzlar ile 14.000,00 TL'nin, davalının ikrarı ile de 3.600,TL'nin ispatlandığı, alacaklı, senet ile 27.000,00 TL ödediğini iddia etmiş ise de, taraflar arasındaki sözleşmede belirtilen ve davalıya teslim edildiği anlaşılan senetlerin aslının dosyaya davacı tarafından ibraz edilmediği gibi, davacının senet bedellerini ödediğine dair de yazılı delil sunulmadığı anlaşılmakla davacının senetlerin bedelini ödediği iddiasını kanıtlayamadığı, çekle ödemenin de kanıtlanamadığı, aracın ise resmi şekilde devrinin gerçekleşmediği ve davacının 17.600,00 TL ödeme yaptığı kabul edilerek bu bedelinde dava tarihi itibariyle altın, döviz, faiz oranı, tüfe endeksi ve memur katsayı artışı oranlarına göre ulaştığı ve bilirkişi raporuna göre hesaplanan 27.901,74 TL'yi talep edebileceğinden 27.901,74 Tl nin kabulüne, 55.000,00 Tl satış bedeli ödenmediğinden tapu iptal ve tescil talebinin reddine karar verilmiş ise de davacı ile davalı arasında düzenlenen 28/10/2005 tarihli karşılıklı satış vaadi sözleşmesine göre davalı A...'ün ... Merkez Sahil Camii mevkiinde bulunan binanın 7. katında bulunan 7 nolu bağımsız bölümün 55.000,00 TL karşılığında davacıya satmayı taahhüt ettiği, satış bedeline karşılık 28.000,00 TL bedel karşılığında 34 ZF 1259 plakalı Volvo marka 2001 model aracı teslim aldığı, yine 2.000,00, 3.000,00, 5.000,00, 5.000,00 ve 12.000,00 TL bedelli 5 adet senedin davacı tarafından davalıya teslim edildiği, bağımsız bölümün 30/07/2006 tarihinde davacıya teslim edileceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Öyle olunca senetlerin davalı tarafından ibrazı gerekip, senetleri almadığını ve senet bedelinin ödenmediğini davalı ispatlamalıdır. Mahkemece ispat yükü ters çevrilmek sureti ile senet bedellerine yönelik davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
3-Davalı, jandarmada alınan ifadesinde davacının 24.500 TL'sini kısım kısım ödediğini belirtmek sureti beyanda bulunmuştur.Her nekadar HUMK 236. maddesinde bu beyan mahkeme dışı ikrar olarak kabul edilmekte ise de HMK'da mahkeme dışı ikrar yer almamaktadır. Bunun yerine HMK199. Maddede belge olarak kabul edilen delil getirtilmiştir. Jandarma önünde yapılan beyan altındaki imza inkar edilmediğine göre , bu beyanın belge olarak kabul edilerek davalının 24.500 TL aldığının kabulü ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine,2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına bozulmasına 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 14.1.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|
|
|
|
|
|
|