Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

1.haciz ihbarnamesinde öncelik.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-03-2011, 16:47   #1
avukat1980

 
Varsayılan 1.haciz ihbarnamesinde öncelik.

Değerli meslektaşlarım aynı borçlunun alacağı için bir dosyadan 09/2/2010 tarihli talep ile 3.kişiye gönderilen 1.haciz ihbarnamesi 25/2/2010 da tebliğ edilmiş.Bir başka dosyadan ise 21/2/2010 tarihinde talep açılmış ve alo post ile tebligat 23/2/2010 tarihinde yapılmış yani talebi sonradan açılanın tebliği daha önce.Bu hususta icra hukuk mahkemesinde talebi önce yapılan 1.haciz ihbarının öncelikli olması için dava açılmış.Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Old 05-03-2011, 18:49   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
Bu hususta icra hukuk mahkemesinde talebi önce yapılan 1.haciz ihbarının öncelikli olması için dava açılmış.Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?

Doğrudur. Birinci haciz ihbarnamesi menkul haczi gibi yapılır, sadece haciz mahaline gidilmez, tutanak dairede tutulur. Bu nedenle kararı önce olan haciz ihbarnamesi önce gelir. Tebligat 3. şahsı bankanın borçluya ödeme yapmaması için bir bildirimdir. Bu nedenle önce talep/karar verilen dosyanın haczi öncedir.
Old 05-03-2011, 23:22   #3
avukat1980

 
Varsayılan

Sn Yeshilim;sizin cevabınızdan hareketle bu durumda taşınmaz haczinde,maaş haczinde ve müzekkere ile haciz konulan diğer mahcuzlarda dosyadaki karar tarihine göre haciz sırası olmalıdır (mesela taşınmaz haczinde adına kayıtlı taşınmazların haczine karar verilmiştir;veya maaş haczinde maaşının 1/4 ünün haczine karar verilmiştir-şeklinde müzekkere gönderiliyor) gibi bir sonuç doğarki bununda icra hukuku bakımından mümkün olmadığı aşikar değilmi?
Old 06-03-2011, 11:19   #4
beraat83

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
Değerli meslektaşlarım aynı borçlunun alacağı için bir dosyadan 09/2/2010 tarihli talep ile 3.kişiye gönderilen 1.haciz ihbarnamesi 25/2/2010 da tebliğ edilmiş.Bir başka dosyadan ise 21/2/2010 tarihinde talep açılmış ve alo post ile tebligat 23/2/2010 tarihinde yapılmış yani talebi sonradan açılanın tebliği daha önce.Bu hususta icra hukuk mahkemesinde talebi önce yapılan 1.haciz ihbarının öncelikli olması için dava açılmış.Bu konudaki görüşleriniz nelerdir?


Sayın meslektaşım, İİK 89. maddesini dikkatli okursanız cevabı kendiniz bulursunuz diye düşünüyorum, madde hükmü çok açık ikinci fıkrada diyor ki " Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur." üçüncü şahıslar ve özellikle bankalar kendilerine tebliğ olunan 89/1 haciz ihbarnamaelerine çoğu zaman tebliğ saatini bile yazarlar, çünkü haze iştirak hususu başka türlü çözülemez, aynı günde dahi haciz konulan bir bankadaki para meblağı üzerindeki haciz sıralaması sizce talep tarihine bakılarak mı yoksa haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihine bakılarak mı yapılacaktır? tabiki tebliğ tarihine bakılarak sıralama yapılacaktır. önemli olan tebliğ tarihidir, talep edildiği halde gönderilmeyen ve sadece zaman aşımı işlemi olarak yapılan haciz ihbarnameleri olduğunu düşünürseniz, sadece talep edildiği halde gönderilmeyen haciz ihbarnamesinde sizin haciz sırasında daha önde olduğunuzu düşünmek ne kadar saçma olur değil mi? çünkü üçüncü şahsa bildirilerek haciz sırasına kaydedilmeyen bir haciz ihbarnamesi vardır ortada..bu konuda aynı olay bizim başımıza geldi, ilk haciz görünen dosyaya para gönderildi halbuki talep tarihi olarak bizim talep tarihimiz daha önceydi ancak tebliğ tarihi olarak geriye düştüğümüz için derece kararında biz sonraki sırayı aldık, umarım açıklamalarım faydalı olmuştur, iyi çalışmalar..saygılarımla..
Old 06-03-2011, 14:12   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan beraat83
Sayın meslektaşım, İİK 89. maddesini dikkatli okursanız cevabı kendiniz bulursunuz diye düşünüyorum, madde hükmü çok açık ikinci fıkrada diyor ki " Üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borç ödenmiş veya mal istihlak edilmiş veya kusuru olmaksızın telef olmuş veya malın borçluya ait olmadığı veya malın kendisine rehnedilmiş olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise, keyfiyeti, haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yazılı veya sözlü olarak bildirmeye mecburdur." üçüncü şahıslar ve özellikle bankalar kendilerine tebliğ olunan 89/1 haciz ihbarnamaelerine çoğu zaman tebliğ saatini bile yazarlar, çünkü haze iştirak hususu başka türlü çözülemez, aynı günde dahi haciz konulan bir bankadaki para meblağı üzerindeki haciz sıralaması sizce talep tarihine bakılarak mı yoksa haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihine bakılarak mı yapılacaktır? tabiki tebliğ tarihine bakılarak sıralama yapılacaktır. önemli olan tebliğ tarihidir, talep edildiği halde gönderilmeyen ve sadece zaman aşımı işlemi olarak yapılan haciz ihbarnameleri olduğunu düşünürseniz, sadece talep edildiği halde gönderilmeyen haciz ihbarnamesinde sizin haciz sırasında daha önde olduğunuzu düşünmek ne kadar saçma olur değil mi? çünkü üçüncü şahsa bildirilerek haciz sırasına kaydedilmeyen bir haciz ihbarnamesi vardır ortada..bu konuda aynı olay bizim başımıza geldi, ilk haciz görünen dosyaya para gönderildi halbuki talep tarihi olarak bizim talep tarihimiz daha önceydi ancak tebliğ tarihi olarak geriye düştüğümüz için derece kararında biz sonraki sırayı aldık, umarım açıklamalarım faydalı olmuştur, iyi çalışmalar..saygılarımla..



Dayanak ile cevaplamak, yanlışlarımızı azaltacaktır. Kolay gelsin.



«borçlunun bankadaki mevduatı, icra memurunun, bunun haczine karar vermesi ile» haczedilmiş olur. Haczin tamamlanmış sayılması için bankaya birinci haciz ihbarnamesinin gönderilmiş (tebliğ edilmiş) olması zorunlu değildir. Bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi, bankadaki mevduatın borçlu tarafından çekilmesini (borçluya ödenmesini) önleyen bir muhafaza tedbiridir.

KURU, B. El Kitabı, s: 406 – KURU, B. İcra ve İflâs Kanunun 89. Maddesinde Yapılan Değişiklikler (Seminer, 2004), s: 28



Aynı doğrultuda : HGK. 1.12.1999 T. 12-1003/11017; 12. HD. 7.4.1999 T. 3833/4357

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1999/12-1003
K. 1999/1017
T. 1.12.1999
• BORCUN BANKA ZİMMETİNDE SAYILMASI ŞARTLARI
• BANKA MEVDUAT HESABI ( Haciz Edilmesi Usulü )
* HACİZ İHBARNAMESİ ( Bankaya Mevduat İçin )
• BANKADAKİ MEVDUATIN HACZİ ( Haciz İhbarnamesinin Gerekli Şartları İhtiva Etmemesi )
• HACİZ İHBARNAMESİNİN GEREKLİ ŞARTLARI İHTİVA ETMEMESİ ( Borçlunun Bankadaki Mevduatının Haczi )
• BANKAYA GÖNDERİLEN HACİZ YAZISI ( Borçlunun Bankada Mevduatı Bulunmuyorsa Borç Bankanın Yedinde Sayılamaz )
• BORÇLUNUN BANKADAKİ MEVDUATI VE ALACAĞI ( Menkul Hükmünde Olması )
• HACİZ ( Borçlunun Bankadaki Mevduatı)
• HACZİN TEKEMMÜLÜ ( Bankaya Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Edilmesinin Gerekmemesi )
• BANKA MEVDUATININ HACZİNDE ŞEKİL
• ŞİKAYET ( Borçlunun Bankadaki Mevduat ve Alacağını Haciz )
• ÜÇÜNCÜ KİŞİDEKİ MAL VE ALACAKLARIN HACZİ ( Bankadaki Mevduatın Haczi )

2004/m.106,16,58,68,88,89
ÖZET : Bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi yapılır. Ancak, bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline, yani bankaya gidilmesine gerek yoktur. Haciz tutanağı İcra Dairesi`nde düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. Bu işlemlerin tamamlanması ile borçlunun bankadaki mevduatı haczedilmiş olur. Haczin tekemmülü için bankaya İİK`nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması şart değildir.

DAVA:Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 11. İcra Tetkik Mercii Hakimliği`nce şikayetin kabulüne dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/76, 25 sayılı kararın incelenmesi karşı taraf alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi`nin 7.04.1999 tarih ve 1999/3833-4357 sayılı ilamı ile; ( ... Borçlunun üçüncü kişilerdeki ( bankadaki ) alacağı-mevduatı İİK`nun 106/2. maddesi gereğince menkul hükmündedir. Bu nedenle, bankadaki mevduatın haczi menkul haczi gibi yapılır. Ancak, bankadaki mevduat hakkında haciz tutanağı düzenlenmesi için mahalline, yani bankaya gidilmesine gerek yoktur. Haciz tutanağı İcra Dairesi`nde düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. Bu işlemlerin tamamlanması ile borçlunun bankadaki mevduatı haczedilmiş olur. Haczin tekemmülü için bankaya İİK`nun 89. maddesi gereğince haciz ihbarnamesinin de ayrıca tebliğ edilmiş olması şart değildir. İİK`nun 88. maddesinin üst başlığında da açıkça belirtildiği gibi, bankaya haciz ihbarnamesi gönderilmesi, bankadaki mevduatın borçluya ödenmesini önleyen bir muhafaza tedbiridir. Borçlunun bankada mevduatı varsa, bankaya gönderilen haciz yazısı birinci haciz ihbarnamesindeki şartları ihtiva etmese bile geçerli ve yeterli olup, borçlunun mevduatı haczedilmiş sayılır. Haciz tebliğ yazısını alan banka, artık borçluya ödeme yapamaz. Sadece İcra Dairesi`ne ödemede bulunabilir. Borçlunun, bankada mevduatı yok ya da borca yeterli değil ise, işte o zaman haciz yazısı ile 89/1 haciz ihbarnamesi arasındaki özellik ortaya çıkar.

Bir başka deyişle bankada mevduatın bulunmaması halinde İİK`nun 89. maddesindeki koşulları taşımayan haciz yazısı ile anılan maddedeki sonuçlar doğmaz ve borç bankanın zimmetinde sayılamaz. Somut olayda bankaya gönderilen haciz yazısının iptali şikayet edildiğine göre, mercice yukarıdaki ilkeler gözönüne alınarak, şikayetin reddi gerekirken, kabulü isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Karşı taraf alacaklı vekili.
Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu`nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Karşı taraf alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK`nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 1.12.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Old 06-03-2011, 18:12   #6
avukat1980

 
Varsayılan

değerli meslektaşım yukarıdaki HGK'da bilmem dikkatinizi çektimi ama "Haciz tutanağı İcra Dairesi`nde düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. " şeklinde bir ifade var.Yani eğer borçlu ile birlikte 3.kişi icra dairesine gelir ve üçüncü kişideki alacağın haczine karar verilirse bu durumda elbette haciz ihbarının tebliğine gerek kalmayacaktır zira dairede kendisine haciz tebliğ edilmiş oluyor.YUkarıdaki HGK üçüncü şahsın yokluğundaki hacizlerde karar tarihinde 3.kişiyi bağlar şeklinde bir yorum getirmemiş.Kıyasen şöyle bir soru cevaplanabilirmi:alacaklı a dosya borcundan dolayı üçüncü kişi sb ye 1.haciz ihbarını ancak altı ay sonra tebliğ etti,ancak alacaklı b ondan iki ay önce tebliğ ettirmiş bu arada üçüncü kişi b dosyasına parayı ödemiş ve b de parayı tahsil etmiş.Bu durumda a gidip c den kardeşim sen bilmiyorsun ama benim karar tarihim daha önceydi sen bu defada bana ödeyeceksin diyebilirmi?
Old 06-03-2011, 22:06   #7
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
değerli meslektaşım yukarıdaki HGK'da bilmem dikkatinizi çektimi ama "Haciz tutanağı İcra Dairesi`nde düzenlenir ve haczi yapan memur, alacaklı ve borçlu tarafından imza edilir. " şeklinde bir ifade var.Yani eğer borçlu ile birlikte 3.kişi icra dairesine gelir ve üçüncü kişideki alacağın haczine karar verilirse bu durumda elbette haciz ihbarının tebliğine gerek kalmayacaktır zira dairede kendisine haciz tebliğ edilmiş oluyor.YUkarıdaki HGK üçüncü şahsın yokluğundaki hacizlerde karar tarihinde 3.kişiyi bağlar şeklinde bir yorum getirmemiş.Kıyasen şöyle bir soru cevaplanabilirmi:alacaklı a dosya borcundan dolayı üçüncü kişi sb ye 1.haciz ihbarını ancak altı ay sonra tebliğ etti,ancak alacaklı b ondan iki ay önce tebliğ ettirmiş bu arada üçüncü kişi b dosyasına parayı ödemiş ve b de parayı tahsil etmiş.Bu durumda a gidip c den kardeşim sen bilmiyorsun ama benim karar tarihim daha önceydi sen bu defada bana ödeyeceksin diyebilirmi?

Meslektaşım cevaplarım içerisinde sorduğunuz soruların cevapları mevcut. Siz yorum ile farklı ve yanlış sonuçlara ulaşıyorsunuz.

Haciz icra müdürü, müdür yardımcısı veya görevlendirdiği katibin irade beyanı ile konulmuş olur. Yani sizi biraz daha şoke edecem ama haciz müdürün sözlü olarak " borçlunun şu şu şu vasıflarına haiz şurada bulunan biligasayarını haczettim, şu kadar da kıymet biçtim " söylemesi ile haciz konulmuş olur. Ancak bu sözlü haczin tek ispat vasıtası olarak haciz zabtı tanzim edilir. Esasen kanun başkaca ispat vasıtasına cevaz vermiş olsa idi tutanak düzenlenmemiş olsa dahi haciz müdürün irade beyanı ile konulmuş olacaktı. Ama ne yazıkki kanun haciz zabtı haricinde haczin konulduğuna dair bir başka ispat vasıtasını kabul etmemektedir. Tebliğ haczin vücuda gelmesi veya geçerliliği için bir zaruret değildir. Sadece bildirim amacı taşır. Bu nedenle 3. şahıs bankaya örnek 20 gönderilmesi, " haciz koyduğumuz miktar parayı talebi halinde borçluya veya göstereceği kişiye ödeme " anlamını taşır. Elbette ki 3. şahıs kendisine bildirim yapılmadan önce borçluya veya gösterdiği kişiye parayı ödemişse hukuken bir sorumluğu bulunmamaktadır. Konuyu başkaca mecralara çekmeden bu doğrultuda düşünürsek kafamız karışmaz.

Taşınmaz haczi de, maaş haczi de, taşınır veya 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi de aynı mantık ile düzenlenmiştir. Esasen 2003 yılındaki değişikliğin haczin geçerlilik tarihi konusundaki problemleri biraz daha azalttığını söyleyebiliriz. Zira 2003 öncesinde bu konuda birçok problem bulunmaktadır. Kanun esas icrasından başkaca yetkili yerdeki taşınır taşınmaz haczine cevaz vermezken, aynı tarihlerde Yargıtay bunun usul ekonomisine daha uygun olacağından kabul etmekte idi. Hülasa haciz tarihi müdürün beyan/karar tarihidir. Tapuya, işverene, 3. şahsa vs. yapılan tebligat bildirim amaçlıdır. Tebliğden önceki durumlardan bu kişilerin sorumluluğuna gidilemez.
Old 06-03-2011, 23:30   #8
avukat1980

 
Varsayılan

Şok olduğum doğru,Çünkü yazdıklarınızdan onlarca yıldır İcra müdürlüklerinin,trafik tescil bürolarının,tapu müdürlüklerinin,bankaların,maaş haczi müzekkeresi gönderilen işyerlerinin (haciz tarihi olarak tebliğ tarihini esas almaları sebebiyle) hata yaptıkları ve hacizde sırayı yanlış yaptıklarını anlıyorum.eğer yazdıklarınızı bu yerlere kabul ettirebilirsek bu bir devrim olur.
Old 18-07-2012, 16:07   #9
avestahukuk

 
Varsayılan

Değerli Meslektaşlar,
Müvekkil şirketin bir alacağı ile ilgili olarak;
Müvekkil şirkete borçlu X şirketinin 3. kişi şirkete 89/1. birinci haciz ihbarnamesi gönderdik.
3. kişi olan firma, borçlu X şirketi ile aralarında husumet olduğunu ve bu yüzden X şirketi ile aralarında devam eden dava sonucuna göre ödenmek üzere 89/1 birinci haciz ihbarnamesinin kayıtlara işlendiği ve X firmasının alacağının yargılama neticesinde ortaya çıkması ile dosyamıza para ödeneceğini bildirmiştir.
Söz konusu yargılama neticesinde 3. kişi davayı kaybetmiştir. Ancak tam bu sırada borçlu X şirketinin davasına konu icra dosyasına başkaca bir alacaklı tarafından haciz konulmuştur.
Bu durumda ödemenin öncelikli olarak 89/1 alacaklısı olan müvekkile mi yoksa icra dosyasına daha sonra haciz koymuş diğer alacaklıya mı yapılması gerekmektedir.
Konu ile ilgili bilgisini paylaşan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
Old 16-07-2014, 16:16   #10
Salut

 
Varsayılan

Konu hakkında bazı fikirler ve görüşler açıklanmış. Ben de fikrimi açıklayayım.
Tapu, trafik, banka, idare, 3.şahıs vs. kendilerine tebliğ edilen müzekkere ve ihbarnameleri tebliğ tarihlerine göre sıraya alırlar.
Ancak asıl sıra, ilk haciz koyduran icra müdürlüğünün düzenleyeceği sıra cetveliyle tespit edilir.
İ.İ.K.100. maddeye göre bilgiler diğer icra dosyalarından toplanır ve haciz tarihlerine, haczin devam edip etmediğine göre ilk haczi koyan daire sıra cetveli düzenler. İpotek ve rehin varsa ipotek ve rehin dosyası sıra cetvelini yapıyor.
Dolayısıyla 3. şahıs parayı ilk haczi koyduran dosyaya gönderir ve bu dosyanın dairesi 100 e yarar bilgileri diğer dosyalardan toplamak yoluyla sıra cetveli düzenler, tebliğ eder ve itiraz olmazsa para alacaklılar arasında kesinleşen sıra cetveline göre paylaştırır.
Saygılarımla.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
birinci haciz ihbarnamesinde İİK 89/2,3 ve 4. madde uyarısının bulunmaması bahar kesici Meslektaşların Soruları 1 12-07-2010 11:04
Aynı eşya üzerinde birden fazla haciz olması ve öncelik hak 198 Meslektaşların Soruları 2 03-08-2009 09:25
Aynı eşya üzerinde birden fazla haciz olması ve öncelik ares139 Meslektaşların Soruları 13 08-02-2009 23:54
89/1 haciz ihbarnamesinde 3.kişinin sorumluluğu Av.Sever Köz Meslektaşların Soruları 7 19-03-2008 22:34
Sıra Cetvelinde Öncelik minerva Hukuk Soruları Arşivi 5 03-10-2006 20:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06486201 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.