|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
23-03-2012, 01:28 | #1 |
|
Denİz Manzarasini Kapatacak Olan İnŞaatin Önlenmesİ İÇİn Dava
Saygıdeğer arkadaşlar, benim için çok önemli lan bu konuda nokta atışı ve yararlı tavsiye ve içtihat paylaşımlarınızı bekliyorum. Sorun şu ki, bir ev var ve evimizin önü deniz manzaralı olduğu için alınmış. Çok da keyifli bir deniz manzarası var. Bu manzara nedeniyle ev muadil büyüklükteki dairelerden biraz daha pahalı. Ev alındığında evin hemen önünde bulunan parsel boş arsa şeklinde. Ancak öğreniyoruz ki, öndeki parselin sahibi buraya bir apartman dikecek ve evimizin deniz manzarası tamamen kapanacak. Üstelik öndeki parselin sahibi bir yan taraftaki parselin sahibi olduğu için bitişik inşaat yapacak ve kocaman bir bina deniz manzaralı evimizin önünü, denizi kapatacak. Mevcut imar planına göre öndeki komşu parsel sahibinin 3,5 kat inşaat yapma izni var VE bu yükseklik evimizin manzarasının kapanması için maalesef yeterli. Fakat bu inşaat bu yükseklikte yapıldığında eldeki evin değerinin bariz şekilde düşeceği, deniz manzarasının ve hava akımının kesileceği, güneş görmez hale geleceği de AÇIK. Bu durumda komşuluk hukukuna göre ve mülkiyet hakkının sınırları açısından bu inşaatın yapımını engellemek veya manzarayı kapatmayacak nitelikte (yükseklikte) inşaat yapılmasının temini için ( 2,5 kat inşaat yapılması manzarayı etkilemiyor kot farkından dolayı fakat 3,5 kat yükseklikte yapılması tamamen engelliyor) nasıl bir dava açmalıyız? Başarıya ulaşmamız için emsal durumlardaki yargıtay içtihatlarını paylaşarak somut olarak izleyeceğimiz yol konusunda görüşlerinizi bekliyorum. Saygılarımla...
|
23-03-2012, 08:38 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Haksız bir davanın lehe bitmesi müvekkil için zafer olsa da avukat için hüsrandır. Haksız bir davanın aleyhe bitmesi kimseyi üzmez. Saygılarımla |
23-03-2012, 08:55 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Bir daireyi deniz manzarası olduğu için emsallerinden daha pahalıya almadan önce, önünde boş arsa olduğu, o arsanın imar durumu ve gün gelip de oraya bina yapılabileceği dikkate alınmalıydı. Yasal duruma göre yapılması mümkün olan bina, deniz manzarası kapanacak daire sahibinin bu ihmali nedeni ile engellenemez. Bu nedenle Av.Armağan Konyalı'nın görüşüne katılıyorum; sorunuza göre haklı ve kazanılabilir bir dava açamazsınız. |
23-03-2012, 15:41 | #4 |
|
bildiğiniz üzere mülkiyet hakkı malike taşınmazın altında ve üstünden,kanunun yasakladığı ölçüler dahilinde sınırsız kullanım hakkı verir.Bina yapımı da taşınmazın üstünden yararlanımın örneğidir.Siz burada evi aldığınızda,tarla boş olsa da,hele ki deniz gören bir yere,başka bir ev yapılacağını öngörmek zonudasınız.Eğer öngörülemiyorsa bu kişinin kusuru ve hatası olup,kişi kendi kusuruna katlanmak zorundadır.İmar planına göre binanın yüksekliğinde bir sorun yoksa yapılacak şey de yoktur.
|
23-03-2012, 16:02 | #5 |
|
bina sahil şeridinde ise kolay
imar kanununa ve 3620 sayılı kıyı kanununa göre kıyı kenar çizgisinden itibaren 100 m içinde inşaat yapılamaz imar planı imar izni verse dahi iptal davası açarsanız şartları varsa iptal edilir.
|
23-03-2012, 17:02 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad, dogrudur da, bizim medeni hukuk derslerimizde klasik bir örnek hatırlıyorum: deniz manzaralı bir eviniz var ise bunun önündeki komşu, inşaat yapıp bu manzarayı kapatır ise MK2 ve MK 737 vd. de düzenlenen mülkiyet hakkına getirilen sınırlamalar - komşuluk hukukuna göre bu engellenir diye anlatmıştı. Ayrıca, zaten imar kanununa ve yasalara aykırı bina veya inşaat yapımında kişi herhangi bir zarar görmese dahi kaçak ve yasal olmayan yapılar yetkili idare tarafından yıkılır. Mülkiyet taşınmazın altında ve üstünde yasalar dahilinde sınırsız yetkiler verir diyen sayın arkadaşımın yanıtını anlayamadım. MK 683 vd. MK 737 vd. yasa değil mi o halde. Burada teknik ve detay bişey sordum, genel ifadeler ile cevap veya çözüm bulunabilen birşey olsa burada görüş paylaşımında bulunmazdım. Bu genel ifadesi için de teşekkür ederim yine de. İçtihat ile cevap ve çözüm bulmak sevindirici olacaktır. Bu arada ben hocamı da arayıp bir görüşünü alayım en iyisi... |
23-03-2012, 17:21 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Ama her ne olursa olsun, haksız bir dava kazanılsa da, veya haklı bir dava kaybedilse de, biz Serbest Avukatlar her an hüsranlara layık insanlar değiliz. Dediğim gibi temyiz mahkemelerimiz var, hukuki denetim mekanizmaları var. Saygılarımla |
23-03-2012, 19:11 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
1. İmar kanunua göre yapılmış bir imar planına dayanarak arsasının üzerine bir bina inşa eden kişinin kötüye kullandığı bir hak var mıdır? Bence hayır! 2. Kişinin arsasının üzerine bir bina inşa etmesi bir hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğurabilir mi? Belirli durumlarda evet. 3. Sadece arkadaki binanın deniz manzarasını kapatan bir bina inşa etmek, bir hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilebilir mi? Bence hayır, yoksa aynı gerekçe ile bir arkadaki binanın deniz manzarasını kapatan bir bina inşa etmek hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilir ki, aynı gerekçe ile denizden kilometrelerce uzakta olan arsasına bina inşa etmek isteyen arsa sahibini de arkadaki binanın deniz manzarasını kapatıyor diyerek hakkını kötüye kullanmaktan dolayı sorumlu tutarsınız. 4. Bence açılacak dava imar planını yapan ve 2,5 kat yerine 3,5 kata izin veren belediyeye karşı açılmalısır. Saygılarımla |
23-03-2012, 21:57 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstad, bütünüyle hakkın kötüye kullanılması değil de, asıl olarak komşuluk hukukuna ve mülkiyet hakkının kullanımında yasada düzenlenmiş olan sınırlamalara giren bir konu olarak ele almalıyız diye düşünüyorum. Benzer durumlarda olumlu ve olumsuz içtihat paylaşımlarını özellikle benim için olumlu olanlarını paylaşmak ve fikir edinmek istiyorum, şayet var ise... Teşekkür ve Saygılarımla |
24-03-2012, 07:55 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Hukuk olmazsa avukat da olmaz. Hukuka güven duyulmazsa avukatlık mesleğine itibar edilmez. Haksız davanın kazanılması hukuku yaralar. Hukuk yaralanırsa avukatlık mesleği ölür. Haksız davayı kazanan avukat, bindiği dalı keser. Avukatın kısa dönemde kazandığını sandığı zafer, uzun dönemde meslekte hüsrana yol açar. Bu nedenle haksız davanın kazanılması müvekkile yarar sağlasa da avukatlığa zarar verir. Hüsran budur. Yazdıklarımın ''işi şahsileştirmek'' ile ilgisi bulunmamaktadır. Yazdıklarım, açılacak davaya dayanak arayan sorunuzun tam karşılığıdır: Bu konuda müvekkilinizi haklı çıkaracak dayanak bulunmamaktadır. Ancak haksız bir dava açabilirsiniz. Saygılarımla |
24-03-2012, 09:45 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Yanıtımda açılması istenen davada bir haklılık yoksa bunu müvekkile bildirmenin esas olduğunu belirttim zaten. Sadece yineliyorum. Serbest avukatlar ikide bir hüsran duymaz, hukuku da öldürmeye çalışmaz, bu konuda müsteri olun. Ben sizden daha yapıcı bir yanıt beklerdim, o halde imar plan değişikliğine itiraz edilmelidir, bunun için süre şu andan itibaren başlar... gibi. Nihayetinde burası bir çözüm ve dayanışma platformu.. |
24-03-2012, 13:21 | #12 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ben sorunuzdaki olayda komşuluk hukukuna ve özelikle de MK 738'e aykırı bir yön göremiyorum. Düşünün; müvekkilinizin deniz manzaralı binasının tam arkasındaki arsaya bina yapan kişi de, müvekkilinizin binasının yıkılmasını dava edebilir mi? Buradaki mantıksızlık Sayın Gemici tarafından çok güzel açıklanmış:
Mantığa aykırı olan talep, hukuka da aykırıdır. |
24-03-2012, 13:29 | #13 |
|
Dava açan kişi genel olarak haklı olduğuna inanır. Aynı genelleme davalı için de söz konusudur; Davalı, haklı olduğuna inanarak dava açan davacının haksızlığını ve kendi haklılığını kanıtlamak için kendisini mahkemede savunur. Bu durumda sübjektif olarak haklı olduğuna inanan iki taraf vardır. Haklı olduğunu savunan davacı ile haklı olduğunu savunan davalıdan hangisinin haklı olduğuna mahkeme karar verir.
Mahkemenin verdiği karar her zaman haklı veya haklıdan yana mıdır peki? Cevap: hayır! Mahkemelerin verdikleri kararlar her zaman haklıdan yana olmuş olsa idiler, bir üst mahkemeye gerek kalmazdı. Sayın GünHan, sübjektif düşüncenizin haklı olduğunuz konusunda yoğunlaştığını düşünüyorum. Böyle olduğu için de 'Haksız bir dava açmalısınz.'ibaresini okuyunca sorunuzun ciddiye alınmadığını düşünerek sinirleniyorsunuz diye düşünüyorum. İster ilk derece mahkemelerinin, isterse de yargıtayın karar verirken her şeyden önce yürürlükteki mevzuata dayanarak karar vermeleri gerekir; Böyle olunca da Sayın Av.Armağan Konyalı'nın ve Sayın Av.Cengiz Aladağ'ın düşüncelerine katılıyorum. Çünkü yürürlükteki mevzuatın sizin sübjektif düşüncenize ters düşen bir düzenlemesi var. Komşuluk Hakkı konusunda Stj. Av. Yaşar Sarı'nın THS Hukuki İncelemeler Kütüphanesi > Bilimsel İncelemeler Mülkiyet Hakkından Doğan Yetkilerin Komşu Lehine Sınırlandırılması başlıklı incelemesinin faydalı olacağını düşünüyorum. http://www.turkhukuksitesi.com/makale_495.htm Saygılarımla |
24-03-2012, 14:21 | #14 |
|
Yargıtay'ın deniz manzarasının kapatılmasını komşuluk hukuku çerçevesinde komşu lehine değerlendiren kararları vardır. Fakat bunlar daha ziyade, imara ve ruhsata aykırı değişiklikler,duvar çekilmesi, parselin başka kısmına yapılması imkanı varken manzara kapatan yerde muhtesat yapılması,ağaç dikilmesi gibi mülkiyet hakkını özünde fazla zedelemeyen olaylardır.
Somut olayda , inşaat sahibinden bir kat eksik inşaat yapılması istenmektedir. Burada ciddi bir mülkiyet kısıtlaması söz konusudur. Olay hoşgörü sınırları içinde geçiştirilebilecek bir olay değildir. Yarışan haklar gözetildiğinde inşaat sahibinin mülkiyet hakkı üstün gelir.Dava açılmasına açılır ama bende diğer arkadaşlar gibi bundan olumlu bir sonuç çıkmayacağını düşünüyorum. |
26-03-2012, 12:46 | #15 |
|
Olayınıza uygun ise ; Şerefiye Bedeli yönü ile olayı bir değerlendirin bence...
|
26-03-2012, 13:00 | #16 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın GÜNHAN, Komşuluk hukuku temelinde ileri sürülebilecek "manzara kapanması" na dair itirazların temel kaynağı bildiğiniz gibi "taşkınlık" tır. (TMK.737) Yasalara uygun şekilde ruhsata bağlı yapılan bir binanın normal koşullarda taşkın olmaması lazım gelir. Bu bakımdan ben de taşkınlık yoksa dava dinlenemz görüşüne katılıyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
El Atmanin Önlenmesİ Davasinda GÖrevlİ Mahkeme | sumeyra | Meslektaşların Soruları | 8 | 14-10-2015 22:16 |
Denİz Tİcaret Hukuku | av_ayşe | Meslektaşların Soruları | 2 | 14-09-2011 09:58 |
Dava BaŞinda İhtİyat-İ Tedbİr İÇİn Verİlen Temİnat Mektubundan, Dava Sonundakİ İlam Vekalet Ücretİ Tahsİl Edİlebİlİr Mİ ? | Av.Murat KILIÇ | Meslektaşların Soruları | 0 | 29-01-2011 16:09 |
MeslektaŞlarimin Ankarada Olan İŞlerİ İÇİn Yardimci Olabİlİrm | AVUKAT ANKARA | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 0 | 22-04-2009 11:57 |
Banka KaybettİĞİ Ve İptalİ İÇİn Dava AÇtiĞi Senetler İÇİn Takİp Yapabİlİrmİ | pathem | Meslektaşların Soruları | 5 | 05-12-2008 12:38 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |