Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Usulsüz Tebligatta Dava Açma Hakkı Sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-05-2011, 12:43   #1
MTL

 
Varsayılan Usulsüz Tebligatta Dava Açma Hakkı Sorunu

Değerli meslektaşlarım,

X şirketi tarafından Y şirketine karşı takip yapılmış ve kesinleştirilmiş. X şirketinin alacağından dolayı müvekkil şirkette haciz yapıldı. Bende 3. kişi şirket vekili olarak istihkak beyanlarımı geçtim. İİK 99'a göre alacaklı taraf dava açacak. Ancak dosyayı incelerken tebligatın açık bir şekilde usulüne aykırı yapılmış olduğunu gördüm. Şimdi kural olarak usulsüz tebligatta şikayet hakkı borçluya tanınmıştır. Ancak, müvekkil şirkette haczi yapıldığı için tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayet hakkımız doğmuş sayılır mı? Bu konuda açık bir hüküm bulamadım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler
Old 13-05-2011, 12:52   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/6073

K. 2006/9352

T. 27.4.2006

• USULSÜZ TEBLİGAT ( Kesinleşen Takipte Haciz Sırasında Bulunan ve Tutanağı İmzalayan Borçlunun Bu Tarihte Tebligatı Öğrendiğinin Kabul Edileceği - İtiraz ve Şikayet Sürelerinin Başlangıcı )

• ŞİKAYET VE İTİRAZ SÜRELERİNİN BAŞLANGICI ( Usulsüz Tebligat - Kesinleşen Takipte Haciz Sırasında Bulunan ve Tutanağı İmzalayan Borçlunun Bu Tarihte Tebligatı Öğrendiğinin Kabul Edileceği )

• İTİRAZ VE ŞİKAYET SÜRELERİNİN BAŞLANGICI ( Kesinleşen Takipte Haciz Sırasında Bulunan ve Tutanağı İmzalayan Borçlunun Bu Tarihte Tebligatı Öğrendiğinin Kabul Edileceği - Usulsüz Tebligat )

• TAKİP ( Usulsüz Tebligatla Kesinleşen/İtiraz ve Şikayet Sürelerinin Başlangıcı - Haciz Sırasında Bulunan ve Tutanağı İmzalayan Borçlunun Bu Tarihte Tebligatı Öğrendiğinin Kabul Edileceği )

7201/m. 21, 32

Tebligat Tüzüğü/m. 28

ÖZET : Usulsüz tebligat sonucunda kesinleşen takipte uygulanan haciz sırasında bulunan ve haciz tutanağını imzalayan borçlunun, haczin uygulandığı tarihte tebligatı öğrendiği kabul edilmeli ve itiraz ve şikayet süreleri tebligatın öğrenildiği ( haczin uygulandığı ) tarihten itibaren başlatılmalıdır.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu MT'ye 163 örnek ödeme emri 15.05.2004 tarihinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği ancak, Tebligat Tüzüğü'nün 28. maddesinin uygulanmadığı, görülmekle tebligat usulsüzdür. Bu durumda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihinin belirlenmesi zorunludur. Anılan maddede "tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliği tarihi addolunur." hükmüne yer verilmiştir .

Somut olayda, 11.03.2005 tarihli haciz borçlu MT huzurunda yapıldığından ve borçlu haciz tutanağını imzaladığından artık bu tarihte takipten haberdardır. Tebligata muttali olduğu 11.03.2005 tarihine göre, yasal 7 günlük şikayet süresi geçirilerek yapılan tebligatın usulsüzlüğü şikayetinin süreden reddi gerekirken isin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 27.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-05-2011, 12:55   #3
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Onikinci Hukuk Dairesi
Esas No : 2001/5857
Karar No : 2001/7291
Tarih : 30.4.2001
usulsüz tebligat ( şikayet Yoluna Başvurmanın İtiraz süresinin İşlemesini Durdurmaması )
İTİRAZ süresi ( usulsüz tebligat Nedeniyle şikayet Yoluna Başvurmanın İtiraz süresinin İşlemesini Durdurmaması )
tebligatIN usulsüzLÜĞÜNÜN şikayet EDİLMESİ ( İtiraz süresinin İşlemesini Engellememesi )
ÖZET :

usulsüz tebligat, mutlak olarak batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için ise muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu beyan ederek tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Muhatap, tebliği öğrendikten itibaren yedi gün içinde İcra Tetkik Mercüne tebligatın usulsüzlüğünü şikayet etmelidir. Ayrıca öğrenme tarihinden itibaren kanuni süresi içinde takip şekline göre, ilgili merciiye itirazlarını bildirmek zorundadir. Aksi halde takip kesinleşir. tebligatın usulsüzlüğünün şikayet edilmesi, itiraz süresinin işlemesini engellemez. Somut olayda, borçlu öğrenme tarihine göre icra dairesine itirazlarını bildirmemiş; takip kesinleşmiştir.

DAVA :

Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 5.4.2001 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

HGK.'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı ilamında açıklandığı üzere; 7201 Sayılı tebligat Kanununun 32. maddesinde "tebliğ üsulune aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi addolunur" hükmüne yer verilmiştir.

Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olur. Bunun için muhatabın, tebliği öğrendiğini beyan etmesi ve tebliğden yeni haberdar olduğunu bildirerek tebliğin usulsüzlüğünü şikayet etmesi gerekir. Bu durumda tebliğ tarihi muhatabın bildirdiği "öğrenme tarihi"dir.

Genellikle İİK.'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itiraz ile 7201 Sayılı tebligat Kanununun 32. maddesi hükmünce usulsüz tebliğ nedenine dayalı şikayetler karıştırılmaktadır. Gecikmiş itirazda, tebligat usulüne uygun olarak yapılmış olup, muhatabı bir engel nedeniyle süresi içinde itiraz edememiştir. Bu durumda, gecikmiş itirazda bulunacak kişi, mazeretini gösterir delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını da engelin kalktığı günden itibaren ( 3 ) gün içinde tetkik merciine bildirmek zorundadır. Merci hakimi gecikmiş itiraz nedenlerini ve belgelerin inceleyerek, sonucuna göre bir karar verecektir. İİK.' nun 65. maddesine göre Hakim "gecikme sebeplerinin mahiyetine" ve "hadisenin özelliklerine" göre, takibin tadilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celsede alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak merci hakimliğince gerekli karar verilir.

usulsüz tebligatla ilgili 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesinin tatbikinde ise, İİK.'nun 65. maddesinden farklı olarak tebligat, usulüne uygun olarak yapılmamıştır. usulsüz tebliği işlemini öğrenen muhatabın, bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren ( 7 ) gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü tetkik mercii önüne getirmesi gereklidir. Ayrıca, işin önemli yönü yine öğrenme tarihinden itibaren kanuni süresi içinde alacaklının seçtiği takip şekline göre, borçlu ait olduğu merciye itirazlarını da bilidirmek zorundadır. Aksi halde takip kesinleşir. Bir başka deyişle, tebligatın usulsüzlüğünün şikayet edilmesi itiraz süresinin işlemesini durdurmaz.

Somut olayda, borçlunun dava dilekçesinde "gecikmiş itiraz" deyimini kullanması sonuca etkili değildir. Zira, HUMK.'nun 76. maddesi gereğince hukuki sebebin ve uygulanacak yasa maddesinin tesbiti Hakimin görevine giren bir konudur.

Görülmekte olan davanın bu açıklamalar ışığında çözümü için öncelikle, borçluya gönderilen ödeme emerinin usule uygun olarak tebliğ edilip edilmediğinin saptanması gereklidir. Borçluya gönderilen ( 49 ) örnek ödeme emri 7201 Sayılı Kanunun 21. maddesine göre tebliğ edilmiş ancak, tebligat Tüzüğünün 28. maddesi uygulanmamıştır. Muhatabın adreste neden bulunmadığı, tevziat saatinden sonra adresine dönüp dönmediği saptanıp tevsik edilmediği için tebligat geçersizdir. Böyle olunca uyuşmazlığın İİK.'nun 65. maddesinde yer alan "gecikmiş itiraz" kurallarına göre değil 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre ve " usulsüz tebligat"la ilgili yukarıda açıklanan prosedüre göre çözülmesi gerekir. Borçlu, öğrenme tarihine göre icra dairesine itiraz etmediğinden takip kesinleşmiştir. O halde istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

SONUÇ :

Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK. 366. ve HUMK. 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 30.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 13-05-2011, 14:25   #4
MTL

 
Varsayılan

teşekkür ederim sayın meslektaşım, ancak sormak istediğim 3. kişi olarak dava açıp açamayacağımızdır. Bu konuda Yargıtay kararı varsa sevinirim.
Old 13-05-2011, 14:38   #5
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan MTL
Değerli meslektaşlarım,

X şirketi tarafından Y şirketine karşı takip yapılmış ve kesinleştirilmiş. X şirketinin alacağından dolayı müvekkil şirkette haciz yapıldı. Bende 3. kişi şirket vekili olarak istihkak beyanlarımı geçtim. İİK 99'a göre alacaklı taraf dava açacak. Ancak dosyayı incelerken tebligatın açık bir şekilde usulüne aykırı yapılmış olduğunu gördüm. Şimdi kural olarak usulsüz tebligatta şikayet hakkı borçluya tanınmıştır. Ancak, müvekkil şirkette haczi yapıldığı için tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayet hakkımız doğmuş sayılır mı? Bu konuda açık bir hüküm bulamadım. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler


Çok ince bir soru. Öncelikle y şirketine dava açtımayı neden düşünmüyorsunuz? Gerçekten ilginiz yok ve tanımıyorsanız problem değil ama irtibatınız varsa risk almayın, onlara açtırın.

İkincisi, sadece tebligatın usulsüzlüğü konusunda tespit davası açılamaz. Yani o tebligata bağlı bir hakkınızın engellenmesi lazım. Örnek 7 ödeme emrinin tebliği usulsüz ise tebligatın usulsüzlüğü ile birlikte icra dosyasına da itiraz etmelisiniz. Ya da örnek 10 ödeme emrinin tebliği usulsüz ise yine yasal süresinde diğer şikayetlerinizi de bildirir dava açmalısınız.

Bu hatırlatmalardan sonra asıl sorunun özüne gelirsek;Teknik açıdan ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin dava "icra mahkemesine şikayet" olarak nitelendirilmektedir. Şikayet hakkı ise prosedüre göre alacaklı ve borçlu yanında hukuki menfaati bulunan 3. kişilere veya onların külli ve cüzi haleflerine de tanınmıştır. Örneğin pey süren katılımcıya ihalenin feshini şikayet etme hakkı tanınmıştır. Takip işlemi olan tebligatın usulsüzlüğünden hukuki menfaati olumsuz yönde etkilenen 3. şahsın da, tebligatın usulsüzlüğünü şikayet yolu ile icra mahkemesinden isteyebileceğini düşünüyorum
Old 13-05-2011, 17:49   #6
MTL

 
Varsayılan

İbrahim bey, cevabınız için teşekkür ederim. Gerçekten açıklayıcı olmuş. Y şirketine neden dava açtırmıyorsunuz sorusuna gelince ; şirketin bu iş ile ilgilenip ilgilenmeyeceğini bilmiyorum. Nasılsa başkası bizim borcu ödeyecek diye üzerine düşmeyebilirler. İşimi sağlam bir şekilde kendim halletmek isterim. Bu sebeple davayı kendim açmak istiyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
vasinin dava açma sorunu avukat023 Meslektaşların Soruları 10 18-05-2021 22:12
Boş Olarak Çalinan Çek - keşidecinin dava açma hakkı AV.SERTANn Meslektaşların Soruları 13 14-06-2008 00:57
Dava Dilekçesinin Usulsüz Tebliğ Edilmesi/ Cevap Hakkı, Usuli İşlemlere İtiraz Hakkı Defi-Def Meslektaşların Soruları 4 06-06-2007 12:51
sendikanın dava açma hakkı avenginakbaba Meslektaşların Soruları 2 22-12-2006 19:49
Dava Açma Hakkı kaya Hukuk Soruları Arşivi 1 25-09-2003 13:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04439402 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.