türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği,

Sevgili meslektaşlarım;
Müvekkilin babası, 2001 yılında başkasının adına kayıtlı bir arabayla ölümlü kazaya sebep oluyor ve akabinde kendisi ve karşı tarafla vefat ediyor. Kaza tespit tutanaklarında ve bilirkişi raporunda müvekkilin babası 8/8 ve 100&100 kusurlu olduğu tespit ediliyor.

Aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesini AKDENİZ SİGORTA yapıyor ve 2003 yılında açılan davada sigorta şirketi Ticaret Mahkemesince İFLASINA hükmediyor.

Gerçekleşen toplam 4.000 TL lik zararı türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği ödüyor.

Akabinde türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği karayolu trafik garanti sigorta hesabı nın avukatı vefat eden kişiye karşı dava açıyor, ve adam vefat ettiği için mirasçılarıa yöneliyor.

İşbu noktada; 1- türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği zaten, akdeniz sgortanın batmandan önce yıllık primlerini alıyor ve müvekkilere rucü etmesi ne kadar uygun ?
2- Vefat eden kişinin adına kayıtlı herhangi bir şey bulunmamaktadır ve mirasçılar 2 çoçuk ve 1 yetişkin kişi ve anneleri bulunmaktadır. Yanlız sadece emekli maaşı bulunmakta ve öldüğü gerekçesiyle eşi ve 18 yaşından küçük çoçuklarına geçmektedir. Bu durumda mirası red süresi geçmesine rağmen yapılacak herhangi bir yol mevcutmudur Teşekkürler.

Rücu'da isabetsizlik yok.

Peki sayın eskişehirli;

Miras konusunda yapabileceğimiz herhangi bir durum sözkonusu olurmu ?

Çünkü yasal süre içerisinde mirası red etmemişler !

Mirasçılardan 2 kişi 18 yaşından küçük diğeri reşit ve mümmeyiz, ayrıca mirasbırakanın eşide sağ.

Temyiz dilekçesi hazırlıyorum sadece bu 2 noktadan yola çıkabilirim diye düşündüm, gerçi çok zor lakin belki birşey çıkabilir diye danışmakta fayda vardır diye düşünmüştüm.

Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre sigorta ettirene rücu edebilmesi için iki şart var birincisi alkol ikincisi kabul edilemez hatalı kullanım. Yani kabul edilemez hatalı kullanıma örnek olarak yarış yapma veya duvara en yakın durma denemesi yapma kabul edilebilir.
Sigortalar kendi poliçesinin tarafı olmayan kişilere ise sigorta hukukuna göre aralarında hukuki ilişki olmaması nedeniyle dönme hakkı da bulunmamaktadır. bu nedenle ölen kisinin yakınlarına bu çercevede rücuen dönülemeyeceği kanaatindeyim.

http://www.tazminathukuku.com/arasti...rucu-hakki.htm

su linke bakmanızı tavsiye ederim.

dairemizin yerleşik uygulamasına göre, ağır kusur kavramı bir özel hukuk kavramı olup, kasıt olmamakla birlikte kasta yakın bir kusurun varlığını ifade ederi. Sigorta Genel Şartlarında 'tam kusur' dan değil kasıt veya ağır kusurdan söz edilmektedir. Hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi sürücünün 2918 Sayılı KTK. nun 57. maddesi hükmüne aykırı şekilde kavşaklara geçiş önceliğine uymaksızın tedbirsiz ve dikkatsiz araç kullanması kusur oluştursa bile, dava konusu olayın oluş şekline göre 'ağır kusur' değildir. bu nedenle sürücünün 8/8 kusurlu olması sigorta şirketine rücu hakkı vermez. 11 HD. 16.01.2006 E. 2005/5184 - K. 2006/121

Merhaba.
Öncelikle ya ben, ya da Sn. Katı farklı yerden bakıyoruz ve yineliyorum bana göre Garanti Fono'nun Rücu'sunda isabetsizlik ve sorulanı okuduğumda örnek verilen içtihatı olayımızla ilgi bulmuyorum. Diğrer sorunuz için; Ret süresi kaçırıldığı için reşitlerin sorumluluğunun kaçınılmaz olduğunu düşünüyorum.
İyi Çalışmalar.

Sayın malik Eskişehirli'den biraz farklı düşünüyorum.M.K.605/2. md.göre, ölüm anında miras borca batıksa, ve geride kalanlar mirası kabul edecek davranışlar sergilememişse(emekli maaşı bu kapsamda değildir.) mirasın hükmen reddi söz konusu edilebilir ve hadise olarak açılan davada ileri sürülebilir.

Konu ile ilgili bir sorum olacak, müvekkile plakası belirlenemeyen bir araç çarpıp kaçıyor, bunun üzerine Garanti Fonuna dava açıcam ama prosedürü fazla bilmiyorum, Garanti Fonuna direkt dava açabiliyor muyum, yoksa dava açmanın herhangi bir ön şartı varmı (ihtar vs.), Kaza İstanbul 'da olmuş, davayı Ankara Mahkemelerinde açabilir miyim, Garanti Fonu Hazineye bağlı olduğundan Ankara Mahkemeleri de yetkilidir diyebilir miyiz, ve Ticaret Mahkemesinde mi Asliye Hukuk Mahkemesin de mi açmam gerekir?

Yetki kapsamı ( İst. ) Ticaret Mahkemeleri. Ancak, Garanti Fonuna ( İst. ) Müracaat etmeden yargıya gidilmesini anlayamadım.

Yani Garanti fonuna müraacat etmeden dava açabiliyormuyuz, Ticaret Mahkemesine, sigorta şirketleri Garanti fonuna dava açtığında gidiliyor, şahıslar açtığında ise Asliye Hukuka gidiliyor diye biliyorum yanlış mı?

Sn. Av. Fatma B.
Soru tarzınız sanki görev yüklemi gibi. Ayrıca, ne merhabanıza ne de teşekkürünüze rastlayamadım.
İyi Çalışmalar.

Şöyle bir kaç şey buldum paylaşmak iyi olur diye düşündüm

1-Akdeniz sigortanın 2003 tarihinde ticaret mahkemesince iflasına karar verilmiş fakat olay 2001 de gerçekleşmiş ? Acaba bu 2 yıl içerisinde neden ödeme yapılmamış ? Çünkü karayolları ve trafik kanunundaki 2 yıllık bir sürenin geçtiğide sözkonusu olabilir.

Mirasın reddi farklı bir boyut.


Sayın KATI;
Farklı bir yaklaşım tarzı işimize yarayabilir, çok teşekkür ettim, temyiz sonucunu inşallah burda beraber paylaşırız,

Sayın Eskişehirli ve Baldıranada emekleri için teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan ibrahimgokalp Sevgili meslektaşlarım; ... Aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesini AKDENİZ SİGORTA yapıyor ve 2003 yılında açılan davada sigorta şirketi Ticaret Mahkemesince İFLASINA hükmediyor. Gerçekleşen toplam 4.000 TL lik zararı türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği ödüyor. Akabinde türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği karayolu trafik garanti sigorta hesabı nın avukatı vefat eden kişiye karşı dava açıyor, ve adam vefat ettiği için mirasçılarıa yöneliyor. ...

Sayın Meslektaşım,

Akdeniz Sigorta A.Ş.'nin, kusurlu tarafın mali mesuliyet sigortacısı olduğunu varsayıyorum.

Güvence hesabının (eski adıyla garanti fonu) neden rücu ettiğini anlayamadım. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı iflas ederse ya da borca batık duruma gelirse zararı Güvence Hesabı öder. Zaten işi budur ve bu ödemenin kaynağı da yine sigorta priminden yapılan kesintidir. Bahsettiğiniz olayda, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartlarına göre rücu koşulları oluşmamışsa (alkolün etkisi, yarış, karayolu dışında kaza, vs...) güvence hesabının rücu talebinin reddi gerekir.

Saygılarımla
Av. Fatih Karaca

Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası(Trafik Sigortası) Genel Şartları 4.b maddesine istinaden yola çıktım,
Temyiz dilekçesini hazırladım bir aksilik çıkmazsa lehimize bozulacak diye düşünüyorum çünkü bilir kişi raporunda da
” hadisenin seyrinde aracı hızlı sürmesi yanında dikkatsiz ve tedbirsizliğine bağlı olarak seyir istikametine göre yolun
sağ banketinde kaptırarak olay mahallinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle
geçtiği, dava dışı sürücünün yönetimindeki kamyonla çarpışmak suretiyle sebebiyet verdiği
beş ölümlü ve yaramalı trafik kazasından dolayı Karayolları Tafik Kanunun 52/a,b maddesi
hükmüne riayetsizliği ve tedbirsizliği de mevzu bahis olduğundan olayda tamamen %100
Oranında kusurlu olduğu, 47 KP 875 Plaka sayılı Kamyonun dava dışı sürücüsü Eyyüp
Sağlam’a ise hadisenin seyri itibariyle kural ihlali görülmediğinden kusur izafesinin
mümkün olamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.” diyor.

Hadi bakalım sonucu paylaşmak için sabırsızlanıyorum.

Sayın KATI başta olmak üzere, sayın eskişehirli, sayın baldıran vede sayın karacaya teşekkürlerimi sunmayı bir borç bilirim...

Herkese Selamlar,

Konuda ismi geçmiş olması ile soruyorum türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliğinin yükümlülüğü tam olarak nedir ? Türkiye de yapılan sigorta poliçelerinin bu birliğe bildirilmesi gerekli midir ?

iyi çalışmalar.

Merhaba.
Sigorta Şirketleri yönetiminde, yarı kamu kurumu niteliğinde ve bünyesinde Güvence Hesabını barındıran kuruluş. Fon her bir Trafik Pol. Net Priminden % 2 pay alır. Şu an bütçesi 100 Mio. Civarı. Ancak, meçhul, sigortasız aracın çarpması sonucu bedeni zararların bu hesaptan karşılanması noktasında,vatandaşın bilgi eksiği var. Diğer taraftan, düzenlenen pol.leri bildirimesi gerekmiyor. Çünkü, pay aldığı için sistemden otomatik görüyor.
İyi Çalışmalar.

Alıntı: Yazan ibrahimgokalp Sevgili meslektaşlarım; Müvekkilin babası, 2001 yılında başkasının adına kayıtlı bir arabayla ölümlü kazaya sebep oluyor ve akabinde kendisi ve karşı tarafla vefat ediyor. Kaza tespit tutanaklarında ve bilirkişi raporunda müvekkilin babası 8/8 ve 100&100 kusurlu olduğu tespit ediliyor. Aracın Zorunlu Mali Mesuliyet sigorta poliçesini AKDENİZ SİGORTA yapıyor ve 2003 yılında açılan davada sigorta şirketi Ticaret Mahkemesince İFLASINA hükmediyor. Gerçekleşen toplam 4.000 TL lik zararı türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği ödüyor. Akabinde türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği karayolu trafik garanti sigorta hesabı nın avukatı vefat eden kişiye karşı dava açıyor, ve adam vefat ettiği için mirasçılarıa yöneliyor. İşbu noktada; 1- türkiye sigorta ve reasürans şirketleri birliği zaten, akdeniz sgortanın batmandan önce yıllık primlerini alıyor ve müvekkilere rucü etmesi ne kadar uygun ? 2- Vefat eden kişinin adına kayıtlı herhangi bir şey bulunmamaktadır ve mirasçılar 2 çoçuk ve 1 yetişkin kişi ve anneleri bulunmaktadır. Yanlız sadece emekli maaşı bulunmakta ve öldüğü gerekçesiyle eşi ve 18 yaşından küçük çoçuklarına geçmektedir. Bu durumda mirası red süresi geçmesine rağmen yapılacak herhangi bir yol mevcutmudur Teşekkürler.

Sayın Meslektaşım;
Bundan birkaç yıl önce yüzde yüz veyahutta eski adıyla 8/8 kusurlu sonuçlanan kazaların yüzde 90'ında sigorta şirketlerinin ödeme yaptıktan sonra tam kusurlu kişiye rücu etmek için girişimde bulunduğu irdelenmiştir. Ancak Yargıtay'ın son kararları üzerine artık kırmızı ışıkta dahi geçerek zarara sebebiyet verenlere rücu imkanı sonlanmıştır.Bu sebeple müvekkillerinize gelecek her türlü rücu lehinize sonuçlanacaktır diye umuyorum.
Saygılarımla...

fatih beyin cevabı bağlamında belirtmek gerekirse; işletenin halefi olan ZMMS nın rücu şartları açıktır. ZMMS nin ifası halinde onun halefi olacak Garanti Fonununda rucu şartları ZMMS nın şartlarıdan farklı olamayacaktır. Zannımca hatalı varsayım Garanti fonunun direkt sorumlu olduğu (olayda ZMMS nin olmadığı) durumlardaki rücu şartlarının olaya uygulanmaya çalışılmasıdı.unutmayalımki araç sigortalı değilse bedeni zararları ödeyen Garanti Fonu her halükarda rücu eder ve ancak ZMMS belli ve sınırlı şartlarda rücu eder. ZMMS nın iflasıyla Garanti fonu devreye girince ZMMS nin halefi olur. kısaca somut olayda Garanti fonu iflas eden sigortacı yerine yapığı ödemeler için ZMMS nin rücu şartları yoksa asla RÜCU EDEMEZ.Ben nacizane böyle düşünüyorum...