köy senedi ve 36 yıllık nizasız fiili zilyetlik nedenine dayalı olarak kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptal davası açabilir miyiz

Müvekkilim 1975 yılında tapusuz bir taşınmazı köy senedi ile satın alıyor, 36 yıldır nizasız olarak taşınmazı kullanmakta iken 1 hafta önce 3. bir kişi bu taşınmazı satın aldığını ve taşınmaz üzerinde bulunan yapıları yıkarak inşaat yapacağını belirtmiş akabinde de iş makineleri ile beraber yıkım işlemi için taşınmazın bulunduğu yere gelmiş, emniyet mensupları çağrılarak yıkım kararı olmamas ve ihtilaflı olması nedenlerine dayanılarak yıkım işlemi durdurulmuştur.
Akabinde yapılan araştırmalar da müvekkilime 1975 yılında satılan tapusuz taşınmazın 1981 yılında tapu kayıtlarının oluşturulduğu ve satıcı adına tescil işleminin yapıldığı, satıcının 25 yıl önce vefat ettiği, satış tarihinden itibaren 36 yıl geçtikten sonra mart 2011 tarihinde satıcının mirasçıları tarafından intikal işlemlerinin yapıldığı ve bir gün sonra 3. şahsa satış işleminin mirasçılarca yapıldığı tarafımızca öğrenilmiştir.
Sayın meslekdaşlarım kısaca anlatmış olduğum bu olay karşısında , müvekkilim adına köy senedi ve 36 yıllık nizasız fiili zilyetlik nedenine dayalı olarak kazandırıcı zamanaşımına dayalı tapu iptal davası açabilirmiyiz? Şayet açılabilir ise bu davayı satıcının mirasçıları dışında iyiniyetli olduğunu düşünmediğimiz 3. kişi olan son kayıt malikinede(satın almış olduğu araziyi görmeden almıştır) açılması gerektiğini düşünmekteyim , yanılıyormuyum? Bu durumda yapabileceğimiz hukuksal işlem ve süreçler ile ilgili değerli fikirlerinizi paylaşmanızı önemle rica ediyorum. Saygılar

Sayın meslektaşm,

Konuyu öncelikle sitemiz içinde araştırmanız yararlı olur.
Örneğin,
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=7272

Yanıt bulamazsanız, devam ederiz.

Saygılarımla

Meslektaşım öncelikle ilginizden dolayı teşekkür ediyorum. Site içerisinde yer alan mesajımı yazmadan evvel gerek site içerisinde gerekse içtihat bankalarında birçok araştırma yapmış isem de, sorumun tam cevabını bulamamış durumdayım. Mesajınız da belirtmiş olduğunuz link içerisinde kadastro tespitine itiraza yönelik tartışmaların mevcudiyeti ve 10 yıllık dava açma süresinin olayımda geçmiş bulunması nedeni ile bu yönde bir talep de bulunamıyorum. Araştırmalarım da bir kaç husus kafamı karıştır dı?
Bunlardan ilki;
Kazandırıcı zamanaşımına dayalı olarak açmayı düşündüğüm tapu iptal davasında , taşınmazın varislere intikalen geçmesi ve akabinde varisler tarafından taşınmazı 3. kişiye devretmiş olmaları davam açısından hukuksal bir engel teşkil edebilir mi? Taşınmazı müvekkilime satan kişinin adına taşınmazın şuan itibari ile kayıtlı olmaması anlamında da endişelerim mevcut. Müvekkilime satış anında tapusuz olan ancak daha sonra tapulu hale gelen bu taşınmazda zilyetliğe dayalı kazandırıcı zamanaşımı davası ile birlikte terditli olarak taşınmazın şu anda ki değerini satıcının varislerinden talep edebilirmiyim? Zamanaşımı engeline takılırmıyım? Sorular bitmiyor

Tapu kayıtları oluşturulmadan ve kadastro geçmeden yapılan satış işlemi , aradan 6 yıl sonra tapu kayıtlarının oluşturulması ve satıcının kötüniyetli bir şekilde satmış olduğu taşınmazı kendi adına tescil ettirmesi , müvekkilimin 36 yıldır nizasız olarak taşınmazı kullanmaları, 4 ay evveline dek muris adına kayıtlı olan taşınmazın varisler adına intikal ettirilerek bir gün sonra 3. bir kişiye satılması....Burada hangi yolun izlenmesi konusunda kararsız olduğumu belirtir, yardımcı olmanızı rica ederim

YİBGK.E.2005/1,K.2007/1,T.19.1.2007

İncelediniz mi?

Ayrıca
20.HD.E.2002/7594,K.2002/9830,T.28.11.2002

sayın meslektaşım müvekkiliniz mk.712 mad.göre kazandırıcı zamanaşınından yararlanabilir.dava da kötüniyetli 3.kişiyi de hasım olarak gösterin.ayrıca tanıklarınızı da dinletin.

Hulusi Bey, bire bir örtüşen bir durum yok. Sizin tavsiyeniz ne olabilir bu olayda , paylaşırmısınız..

Burada, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılırsa 10yıllık hak düşümü süresi ile davanın reddi gerekir.

Hem kadastro öncesi hem kadastro sonrası yani MK.713. Maddesi şarlarının oluştuğu iddiasıyla açılacak davada ise, oluşan tescilin gerçeğe uygun olmayarak hukuki değerini yitirdiği iddiasında bulunulmuş olacaktır.

Bu noktada MK.713/2'den maliki 20 yıl önce "ölmüş" ibaresinin iptali ile yürütmesinin durdurulduğunu hatırlamak zorundayız.

Bu halde elimizde kalan : "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.

Aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya yirmi yıl önce (YÜRÜRLÜĞÜ DURDURULAN SÖZCÜK RGT: 02.04.2011 RG NO: 27893 ANY. MAH. 17.03.2011 T. 2009/58 E. 2011/15 K.) (KOD 1) ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.

... 'dir.

Saygılarımla..

Ufuk Bey öncelikle yanıtınız için teşekkür ediyorum. Ancak aklıma takılan bir husus var. Cevabi yazınız da 'Bu halde elimizde kalan : "Tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak yirmi yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir.' şeklinde belirttiğinin hukuksal nedene dayalı olarak dava açtığımızda , satın alınan taşınmazın alım tarihinde tapusunun olmayışı ancak 6 yıl sonra tapusunun olması ve kayıtlarda görünmesi bu madde kapsamında hukuksal bir engel teşkil eder mi?

Sayın Ahmet Yılmaz
Benzer nitelikte bir soruna çözüm arayışındayım. Siz nasıl bir yol izlediniz?