Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Mirasçılık Hakkına Dayanarak Açılmış Olan Takibe Karşı Açılan İtiraz Davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-03-2013, 16:21   #1
Av.Cansu

 
Varsayılan Mirasçılık Hakkına Dayanarak Açılmış Olan Takibe Karşı Açılan İtiraz Davası

Müvekkilimin babasından kalan taşınmaz için veraset ilamı çıkartılmış fakat tapuda intikal gerçekleşmemiştir. Müvekkilim de bu taşınmazda uzun zamandır oturan kardeşinden babalarının ölüm tarihinden itibaren kendi payı oranında kira istemiş bunu ihtarname ile de bildirmiş ancak kendisine bir ödemede bulunulmaması üzerine icra takibi başlatmıştır. Bu takibe itiraz eden kardeşin davasına karşı ne yapılabilir? Yardımcı olursanız çok sevinirim.
Old 27-03-2013, 17:13   #2
bilal_gedikci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cansu
Bu takibe itiraz eden kardeşin davasına karşı ne yapılabilir?

Sayın Av. Cansu,
Karşı taraf size bir dava mı açtı, açtıysa nasıl bir dava acaba açıklarsanız sorununuza daha kolay çözüm bulabilirsiniz.
Yok eğer açılan bir dava yok, sadece takibe itiraz edilmiş ise yapmanız gereken davanın değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkesinde itirazın iptali davası açmanızdır.

Kolay gelsin,
Old 27-03-2013, 17:15   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cansu
Müvekkilimin babasından kalan taşınmaz için veraset ilamı çıkartılmış fakat tapuda intikal gerçekleşmemiştir. Müvekkilim de bu taşınmazda uzun zamandır oturan kardeşinden babalarının ölüm tarihinden itibaren kendi payı oranında kira istemiş bunu ihtarname ile de bildirmiş ancak kendisine bir ödemede bulunulmaması üzerine icra takibi başlatmıştır. Bu takibe itiraz eden kardeşin davasına karşı ne yapılabilir? Yardımcı olursanız çok sevinirim.

Bu takibe itiraz eden kardeşe karşı itirazın iptali davasını genel mahkemede açacaksınız ve açacağınız bu davada davalıyı dava konusu taşınmazda intifadan men ettiğinizi ispat edeceksiniz.
Zira, somut olayda, muristen (babadan) kalan taşınmazda, mirasçı kardeşin oturması söz konusudur, bu nedenle kira esasına dayalı ecrimisil isteyebilmeniz için intifadan men etmeniz ve bu men tarihinden itibaren talepte bulunmanız mümkündür.
Davalı kardeşe karşı daha önce, dava veya ihtarname biçimimde bir men iradesi bildirilmemişse, ancak icra takibi ile men ettiğiniz varsayılacak ve bu tarihten önceki zamana ait talebiniz reddedilecektir.
Çünkü, ''miras kalan taşınmaz bir evdir ve davacı da intifadan men etmemiştir'' denilecektir...

İntifadan men= faydalanma veya kullanmaya rıza göstermemek..
İhtarname yeterli ama, ihtarnameden sonraki zamanlara ait kira-ecrimisil isteyebileceksiniz.

Kolay gelsin...
Old 27-03-2013, 17:22   #4
Av.Cansu

 
Varsayılan

Öncelikle şuanda sadece takibe itiraz yapılmış.Dava açılmamış.

İntifadan men nedir?Açıklayabilirseniz sevinirim.İhtarname çekilmiş olması yeterli değil midir?
Old 28-03-2013, 10:34   #5
Av.Cansu

 
Varsayılan

İlgilendiğiniz için teşekkür ederim. Kolay gelsin
Old 28-03-2013, 10:55   #6
bilal_gedikci

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cansu
Öncelikle şuanda sadece takibe itiraz yapılmış.Dava açılmamış.

İntifadan men nedir?Açıklayabilirseniz sevinirim.İhtarname çekilmiş olması yeterli değil midir?

İntifadan men demek; o taşınmazdan ya da gelirinden (kirası, getirisi) yararlanma arzunuzu taşınmazı kullanan malike iletmeniz demektir. İntifadan men şekle tabi değildir. Yani yazılı olarak taşınmazı kullanan malike ihtar edilmesi tespiti açısından oldukça kolaylık sağlasa da sözlü olarak bildirildiği de tanık ve yemin dahil her türlü delille ispat edilebilir ve bu şekilde dava şartı yerine getirilebilir.

İhtarname çekmiş iseniz zaten bu şart gerçekleşmiştir.

Kolay gelsin,
Old 28-03-2013, 16:38   #7
Lpolat

 
Varsayılan

intikal yapılmadığına göre taşınmaz üzerinde elbirliği mülkiyeti vardır .olayınızda bu konuda yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesinden bir ilam almanız gerekir.Aşağıdaki karar umarım size yardımcı olur Sygılarımla

Elbirliği Mülkiyetinde Ecrimisil İstemi
T.C.
YARGITAY
3. Hukuk Dairesi

E:2011/18428
K:2012/1370
T:23.01.2012

ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ ECRİMİSİL İSTEMİ

4721 s. Yasa m. 702

Dava dilekçesinde 7.500,00′er TL ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY KARARI
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada, ………………parseller üzerinde murislerinden kalan yerlerin kira gelirinden hisselerine düşen miktarın davalı tarafından verilmediği ileri sürülerek geçmiş beş yıl için 7 500,00 TL ecrimisilin tahsili istenilmiş, mahkemece, davalı tarafından kira bedellerinin alındığının ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, süresinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu ……….’e ve ……….. ½ hissesi ise davacının annesine ait olup iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabidir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun “Miras Ortaklığı” başlıklı 640. maddesi;
“Birden çok mirasçı bulunması halinde, mirasın geçmesiyle birlikte paylaşmaya kadar, mirasçılar arasında terekedeki bütün hak ve borçları kapsayan bir ortaklık meydana gelir.
Mirasçılar terekeye elbirliğiyle sahip olurlar ve sözleşme veya kanundan doğan temsil ya da yönetim yetkisi saklı kalmak üzere, terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler.
Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir.
Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır…” hükmünü içermektedir.
Aynı Kanunun 701 ve devam eden maddelerine göre tereke elbirliği (iştirak) mülkiyetine tabidir.
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet, yasa veya yasada gösterilen sözleşmeler uyarınca, aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte malik olma durumudur.
Medeni Kanunun 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür mülkiyetin (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi ortaklardan her birinin doğrudan doğruya bir hakkı da bulunmamaktadır. Mülkiyet, bir bütün olarak ortakların hepsine aittir. Başka bir deyişle, ortaklık tasfiye ile sona erinceye kadar ortaklardan her birinin ayrı bir mal veya hakkı olmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke Medeni Kanunun 701. maddesinde “…Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir.
Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı,ortaklığa giren malların tamamına yaygındır…” biçiminde yer almıştır.
Bu itibarla elbirliği (iştirak) halinde mülkiyette, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Yasada veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunludur.
Medeni Kanunun 702/2. maddesi “…Kanunda veya sözleşmede aksine bir hüküm bulunmadıkça, gerek yönetim, gerek tasarruf işlemleri için ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerekir…” hükmünü getirmiştir.
Ne var ki bu kural, uygulamada yumuşatılarak, 11.10.1982 tarih, 1982/3-2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararıyla bir ortağın tek başına dava açabileceği; ancak, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığıyla davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Medeni Kanunun 702/4. maddesinde “…ortaklardan her biri, topluluğa giren hakların korunmasını sağlayabilir. Bu korumadan bütün ortaklar yararlanır…” hükmü öngörülmüştür.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girmeden önce elbirliği ile (iştirak halinde) mülkiyet 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 581. maddesinde düzenlenmişti. Ancak uygulamada karşılaşılan bazı güçlüklerin giderilmesi için yeni düzenlemede Medeni Kanunun 640. maddesine “Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır” hükmünü içeren dördüncü fıkra eklenmiştir. Maddenin gerekçesinde de belirtildiği gibi, mirasta terekenin tabi olduğu elbirliği mülkiyetine yöneltilen en güçlü eleştiri, birlikte hareket etme zorunda olmaları nedeniyle mirasçıların bireysel olarak terekedeki hakların korunması amacıyla hareket edememeleriydi. Maddeye eklenen dördüncü fıkra, bu eksikliği giderme amacına yönelik olarak getirilmiştir.
Buna göre; olağan koruma eylemleri ve buna bağlı olarak onarımlar, mahsullerin toplanması bozulacak olanların satılması, acele olarak yapılması zorunlu bulunan işlemin yerine getirilmesi ile istihkak, elatmanın önlenmesi, tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi taksimi mümkün olmayan talepler, ortaklardan her biri tarafından dava yoluyla ileri sürülebilir.
Terekeye ait haklar üzerinde tasarruf söz konusu ise ortakların oybirliği ile karar vermeleri Medeni Kanunun 702/2. maddesinin açık hükmü gereği olduğuna göre, tasarruf işlemi niteliğindeki zilyetliğe dayalı tescil davasında da tüm mirasçıların birlikte hareket etmeleri suretiyle birlikte dava açmaları veya terekeye temsilci atanması ve bu yolla davanın yürütülmesi gerekir. Ancak bir mirasçı özellikle acele hallerde; miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açarsa, mirasçı kendi açtığı böyle bir davayı yalnız başına yürütemez. Davayı bütün mirasçıların birlikte yürütmesi gerekir. Bu halde, mahkeme bir mirasçının açtığı davayı hemen reddedemez, diğer mirasçıların davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatının alınması veya terekeye temsilci tayin ettirilmesi için davacıya uygun süre vermelidir.
Mahkemece yapılması gereken; davacı ile tapu kayıt maliki murisleri arasındaki ırsi ilişkiyi saptayan veraset ilamlarının celbedilmesi, davada yer almayan diğer mirasçıların davaya dahil edilmeleri veya olurlarının alınması ya da terekeye temsilci tayin edilmesi suretiyle taraf teşkilinin sağlanmasından sonra işin esasına girilmesidir.
Mahkemece, davada taraf olabilme yeteneğinin dava şartlarından olduğu, bu hususun mahkemece resen göz önünde tutulacağı göz ardı edilerek; yukarıda ayrıntısı ile açıklanan eksikler tamamlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru olmayıp, usul ve yasaya da aykırıdır.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hükümtesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


.
Old 28-03-2013, 17:02   #8
olcayhukuk

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım,


1- Keşide ettiğiniz ihtarname "tasarruftan men" için yeterlidir. Ecrimisil talebiniz ihtarın tebliğ tarihinden geçerli olacaktır.
2- Davayı kendi adınıza açablirsiniz.
3- Dava sırasında mahkemeden mehil ve yetki alarak terekeye mümessil tain ettirmeniz gerekir. Dava mümessil tarafından yürütülürken siz de davaya müdahil olarak katılabilirsiniz.
Old 28-03-2013, 18:31   #9
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Değerli meslektaşlarım,
Son iki yanıttaki gözden kaçırılan husus, somut olayda, kendisinden ecrimisil talep edilen kimse, bir üçüncü şahıs değil, davacı mirasçının kendisi gibi mirasçı olan kardeşidir.
Hâl böyle olunca, davacı, herhangi bir tereke temsilcisi veya sair işlemlere başvurmadan doğrudan davacı olarak davasını açıp, yürütebilecektir. Kolay gelsin...
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Dayanağı tek bir fatura olan takibe karşı kısmi menfi tespit davası av.gürdal Meslektaşların Soruları 4 21-09-2017 12:36
esnaf işletmesine karşı açılan hizmet tespit ve akabinde açılan tazminat davası garani Meslektaşların Soruları 5 25-06-2014 12:16
TTK m. 644'e dayanarak açılan sebepsiz zenginleşme davası Av. Feyza Altun Meslektaşların Soruları 4 20-10-2009 13:19
Kiralayan ve Kiracı aleyhine açılmış olan müdahalenin men'i davası casper Meslektaşların Soruları 5 21-11-2007 22:15
Danıştayda Açılan İdari Para Cezasına İtiraz Davası - Savunmayı Genişletme Sorunu bsdbsdbsd97 Meslektaşların Soruları 0 03-08-2007 23:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05499291 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.