Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ayipli Mal - Garantİ Kapsami

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2009, 10:31   #1
eyinusruk

 
Varsayılan Ayipli Mal - Garantİ Kapsami

Merhabalar,

Müvekkil araç satışı yapan bir firma. Satışı yapılan araçların garantisi var. Bu garanti, " araçların belirlenen periyotlarda, müvekkilin yetkili kıldığı serviserde bakımı yaptırılması koşulu ile geçerli olacak" ifadesi bulunmaktadır.

Alıcı ( tüketici konumunda değil, dava da Asliye Hukuk'ta ), aracına belirtilen periyotlarda bakım yaptırmamıştır. Araç yalnızca arıza verince yetkili servise götürülmüş ve yetkili servisten bakım onarım tutanakları alınmıştır.

Bu arada alıcı (davacı ), aracın çok sayıda arıza verdiğini, bunun için hep yetkili servise gittiğini ama kendine tutanak verilmediğini iddia etmektedir.

Benim sorumsa şu :
1. Davacı, garanti kapsamında yerine getirmesi gereken bakım yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu durum da arızanın çıkmasına neden olabilir. Bu yükümlüğüün ihlali benim davamı ne şekilde etkiler ?
2. Davacı, malını çok kere yetkili servise götrüdüğünü iddia etmekle beraber, elde yalnızca 3 adet tutanak var. Bu durumun aksi tanıkla ispat edilebilinir mi davacı açısından)
3. Dava 4077 sk.na göre ilerlemeyecek. Ancak davacı tüccar da değil. Fakat aracı para kazanmak için kullanıyor ( çiftçi ). Hangi yasa maddeleri uygulanacak?

Çok teşekkür ederim, iyi çalışmalar.
Old 22-07-2009, 11:16   #2
ceydamonia

 
Varsayılan

Merhabalar,

Öncelikle aracın trafik kaydına bakmak gerekmektedir. Şöyle ki; bir şirkete kayıtlı olup olmadığına bakmak gerekiyor şayet şahıs adına kayıtlı ise hakim tüketici kanunu hükümlerini dikkate alacaktır. Şirket üzerine kayıtlı ise tacir gibi sorumlu olduğundan basiretli bir tacir gibi davranması beklenecektir. Ayrıca ayıplı olduğu iddiasında bulunuyorlarsa da ayıp ihbar süreleri ve zamanaşımı süreleri farklı olucaktır. Ancak anladığım kadarı ile davacı çiftçi demişsiniz şirket adına kayıtlı olma durumu olmayacak (Açılan davanın konusu ve talep belirtmemişseniz ama) davacı zararının tazmini istiyor sanırım.

Benim tüketici mahkemelerinde aracın ayıplı olup bundan dolayı yaptığı masrafları, zararların tazminine ilişkin davalarım mevcut bu nedenle davanın neden hukuk mahkemelerinde açıldığını tam anlayamadım. Tüketici mahkemelerinde araçta bilirkişi incelemesi yapılıyor öncesinde bütün servis iş emirleri mahkeme tarafından isteniyor ve araçta ayıp varsa talebe göre karar çıkıyor. Şahit dinlenmesi söz konusu olmuyor, araç servis emirleri genelde tüketiciye pek verilmediğinden zaten davada belirleyici olan araç üzerindeki bilirkişi incelemesi oluyor.

Öncelikle görevli mahkeme tüketici mahkemesi olması gerekir (eğer karşı taraf şirket olsaydı bu tip davalar ticaret mahkemesinde açılıyor) issterseniz bu konuda bir araştırma içinde olun (yargıtay kararları olabilir) ve ilk itirazda bulunun. Umarım faydalı olabilmişimdir.
Av. Ceyda Dursun
Old 22-07-2009, 12:18   #3
eyinusruk

 
Varsayılan

Teşekkür ederim.

Dava " Sözleşmenin İptali " , talep : aracın iade alınması ve bedelin iadesi.

Dava Tüketici'de açılıyor, görevsizlik kararı veriliyor. Bu karar temyiz ediliyor; ancak Yargıtay'da " alıcı her ne kadar tüketici gibi görünse de, aracı mesleki amaçla kullanacaktır." gerekçesiyle Asliye Hukuk yeni esasla dosyaya bakıyor.

Sİzinle aynı fikirde olmama rağmen, yargı bu kararı verince Asliye Hukuk davaya bakar oldu.

Bu durumda hangi mevzuat uygulanacak ?

Şimdi peki burada, aracın garanti kapsamında kalması için alıcının yerine getirmesi gereken yükümlülükleri ihlal etmiş olması durumu ne kadar etkiler ? Ki bu yükümlülükler aracın belirli periyotlarda bakımıdır. Alıcı ise bunlara harfiyen uymamıştır.

Ayrıca yetkili servis, araçta gerekeni yapıyor ve gönderiyor. Dava, aracın iade edilerek bedelin geri ödenmesi talepli olarak açılmış durumda. Açıkçası bana ( üretici firmaya ) doğrudan bir ihbar bildiriminde bulunulmadı. Yalnızca yetkili servise şikayet amaçlı gidildi.

Tüm bunlar dahilinde ne şekilde ilerlememi tavsiye edersiniz ?

TEşekkürler.
Old 22-07-2009, 16:31   #4
ceydamonia

 
Varsayılan

Gerçekten yargıtayın verdiği karar çok ilginç.. Ama bu aşamada tabiki yapacak bir şey kalmamış. Artık araçtaki arızanın veya arızaların niteliğine bakılacaktır. Arızanın veya arızaların giderilemeyen veya araçtan beklenecek ekonomik faydayı önemli ölçüde ortadan kaldıran nitelikte olması gereklidir. Yargıtayın bu konuda aradığı bazı kriterler var örneğin bir yıl içinde aynı yerden ikiden fazla arıza çıkartmış veya farklı yerlerden en dört kez arıza çıkartmış olması veya serviste 30 iş gününden fazla kalmış olması gibi.

Bedel iadesi için araçtaki arızanın esaslı bir arıza olması gerekir yani servis tarafından giderilemeyen veya önemli ölçüde ondan beklenen faydayı azaltan, bu hususu otomotiv dalından seçilecek bilirkişi heyeti karar oluşturacağı raporla belirleyecektir. Bazen makina mühendisinden heyet seçilebilir size önerim otomotiv dalından bilirkişi heyeti isteyin. Ayrıca oluşan arızanın ne olduğunu bilmiyorum ama arızanın "kullanım hatasına" bağlı olduğunu ısrarla belirtmeniz gerekir.Sizin bu davada önemli avantajınız madem yargıtay kullanım amacına göre tüketici mah. görevsiz görmüş bu durumda davacının tacir gibi aracı kullandığı için işi gereği gerekli bakımı yaptırmasının aynı basiretli bir tacir gibi kendisinden beklenecek bir sorumluluk olduğudur. Tabi bu durumda aynı bir tacir gibi ticaret kanunundaki zamanaşımı ve ayıp ihbar süreleri geçerli olmalıdır. Bence ilk olarak süreleri kontrol edin ve eğer süre geçtikten sonra dava açılmışsa zamanaşımı itirazında bulunun gerekçe olarakta yargıtayın davayı tüketici gibi yorumlamadığını gösterirsiniz. Sanırım biraz fazla uzun yazdım, umarım azda olsa bir faydam dokunmuştur.
iyi çalışmalar dilerim
Old 24-07-2009, 12:40   #5
ali ekmekçi

 
Varsayılan

4077 sayılı yasaya dayalı olarak çıkarılan garanti sözleşmesi yönetmeliğine bakmak gerekli.Araç garanti kapsamında sayılıyorsa(bu bence bilirkişilerin arıza konusunun periyodik bakımla alakalı olup olmadığı şeklindeki tespitine bağlıdır.)anılan yönetmeliğin 14.ve devamı maddelerine bakarsanız araç bedelini isteme vs.seçimlik haklarınızı kullanabileceğinizi görürsünüz.

Yanlız araçtaki arızanın bakımların yapılmaması sebebiyle olduğu tespiti sizi zora sokacaktır ki bu tamamen teknik bir konudur.
Araçtaki arıza sahibinden mütevellit ve tamirat süresinde değilse parça tedariki vs.Yönetmelik sadece servise idari para cezası öngörüyor.(Sanayi Malları Yönetmeliği)
Kanımca bu davaya tüketici mahkemesi bakmalıdır.
Old 24-07-2009, 14:14   #6
eyinusruk

 
Varsayılan

Sn. Ali Bey,

Cevabınız için teşekkür ederim. Açıkçası ben de yargılamanın Tüketici Mh. 'de olması gerektiğine inanıyorum; ancak Yargıtay'dan döndü dosya ve Asliye Hukuk'a gönderildi.
Zaten, hangi hukuk kuralının uygulanması gerektiği noktasında kafamı karıştıran da bu oldu.
Ben genel bir savunma yaptım. Yani aradaki ilişkiyi ticari olarak değerlendiremedim. Yargıtay " tüketici değildir" dediği için de 4077 'ye gidemedim.

Periyodik bakım eksikliği ve arızanın sebebinin ne olduğunun tespiti ( kusur anlamında) dosyanın bilirkişiye gönderilmesini talep ettim.

Bakalım..
Old 10-10-2012, 13:22   #7
Av. Zeynep TÜFEKÇİ

 
Varsayılan

Sn Eyinusruk,
Araçtaki arızanın "bakım eksikliğinden kaynaklanmaması halinde üreticinin sorumlu olacağına" ilişkin Mahkeme- Yargıtay kararına ihtiyacım var. Bu nedenle dava neticeniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Kararı paylaşmanız mümkün müdür?
Old 10-10-2012, 14:02   #8
av_yaseminceylan

 
Varsayılan

Sn. Lostris,

Aşağıdaki karar mefhum-u muhalifinden istihraç suretiyle tefsir edilirse aradığınız sonuca yaklaşmış olabilirsiniz.

T.C. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/13891

K. 2007/522

T. 22.1.2007

• KASKO SİGORTASI ( Sigortalı Aracın Hasar Bedelini Dava Hakkının Münhasıran Araç Malikine Ait Olduğu )

• TRAFİK KAZASI ( Kasko Sigortalı Aracın Hasarını Aracın Maliki Olmayan Kişinin Dava Edemeyeceği )

6762/m.1299

ÖZET : Sigortalı aracın maliki olmayan davacının aracın uğradığı hasarın ödenmesini dava etme hakkı yoktur.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Giresun Asliye 1.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 07.06.2005 tarih ve 2004/395 - 2005/301 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı şirkete kasko sigortası yaptırılan aracın uğradığı hasar bedelinin, usulüne uygun müracaata rağmen ödenmediğini ileri sürerek, ( 2.375.000.000.- ) TL.nın temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, dava konusu aracın hasarlı olarak sigortalandığının anlaşıldığını, peşinatın ödenmemesi nedeniyle müvekkilinin sorumluluğunun başlamadığını, aracın fenni muayenesinin de yapılmadığını ve hasar bedelinin bu nedenle de teminat kapsamında bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, dava konusu aracın malikinin dava dışı Mustafa Kokal olduğu, muayenesinin de yaptırılmadığı, kazanın ise son muayene tarihinden 1 yıl 4 ay sonra meydana geldiği, hasarın nedeninin sol arka freninin boşalması, diğer bir deyişle araçtaki bozukluk ve bakım eksikliği olduğu, bu durumda Kasko Sigortası Genel Şartları'nın A.5.5.7 nci maddesi uyarınca hasar bedelinin teminat kapsamında bulunmadığı, araç maliki olmayan davacının dava açma hakkının da olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1.90 YTL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Çek Garantİ Tutari aygunonur Meslektaşların Soruları 2 11-05-2009 11:24
Tİcarİ Sir Kavraminin Kapsami Levent Cirit Meslektaşların Soruları 0 05-01-2009 09:52
Belirli süreli iş sözleşmelerinin KAPSAMI... av.knel Meslektaşların Soruları 4 26-01-2008 14:31
Garantİ Belgesİ Av.Ebru Caner Meslektaşların Soruları 2 05-04-2007 12:29
Temİnatin Kapsami mehmetseyrek Meslektaşların Soruları 1 10-08-2006 13:13


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04878092 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.