Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Vekile takip edilen işler üzerine bir tartışma

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-08-2013, 12:04   #1
Av.mehmet.av

 
Yeni Fikir Vekile takip edilen işler üzerine bir tartışma

Sayın meslektaşlar;
Vekille takip edilen işler hakkında bir konuyu tartışmaya açmak istiyorum.
Tebligat Kanunu m.11: Vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır, hükmü mevcuttur.
Uygulamada bu hükme dayanarak vekille takip edilen bir dava sonucu ilam icraya konulduğu zaman ödeme emri vekile tebliğ edilmektedir. Benim ise buna itirazım var. Şöyle ki;
1- İcra takibi, takibe konu ilamdan bağımsız bir hukuki işlemdir. Kaldı ki ilam kararı (örneğin nafaka alacağı) icraya konulmadan dahi ilam ile aleyhine karar verilen kişi tarafından yerine getirilebilir.
2- İlamlı icra takibinde ödeme emri vekile yapılırken, ilamsız icraya borçlu vekili vasıtası ile itirazda bulunsa dahi -yanılmıyorsam- itirazın iptali davasında dava dilekçesi vekile değil asile yapılıyor. Bu durum ise kendi içinde büyük bir çelişki diye düşünüyorum.
Bu konu hakkında sizin de görüşlerinizi öğrenmek isterim.
Saygılarımla...
Old 15-08-2013, 17:21   #2
Bronz Atlı

 
Varsayılan

Aynen katılıyorum üstad. Takibe vekille itiraz edildiğinde, itirazın iptali davasında vekile tebliğ çıkartınca deniliyor ki, bu yeni iş-davadır. Bu yeni hukuki ilişkide vekalet ilişkisinin devam edip etmeyeceği belli değildir. Bu nedenle asile tebligat yapılmalıdır. Aynı kuralın ilamlı icrada da uygulanması gerekir bence.
Old 15-08-2013, 17:51   #3
olgu

 
Varsayılan

İcra emrini vekile tebliğ ettiğinizde mal beyanında bulunmamak ve nafakayı ödememek suçlarından icra ceza mahkemesine şikayet ettiğinde tebligat asile yapılmadığında ceza verilmiyor.

İcra Emrini asile tebliğ ettiğinizde ise TK 11. madde gereği icra mahkemesi iptal ediyor.
İcra Emrini hem vekile hem asile tebliğ ettiğinizde ise asile gönderilen iptal ediliyor.

Böyle güzel bir durumu da unutmamak gerek...
Old 16-08-2013, 08:54   #4
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Sayın Olgu, ben bu durumun yarattığı faydalardan ziyade hukuki anlamda olması gereken hakkında fikrinizi merak ediyorum. Kaldı ki uygulamada(bizde öyle yapıyoruz)icra emri genelde hem asile hem vekile yapılmaktadır garanti olsun diye
Old 16-08-2013, 09:07   #5
olgu

 
Varsayılan

İlamlı takiplerin vekile yapılması gerektiğini düşünüyorum, çünkü takibin ilama aykırı olup olmadığını vekil asilden daha iyi denetleyebilir. İlamlı icrada icra emrine ilam ekleme zorunluluğu da yok.
Ayrıca tarafın kurum olmadığı davalarda tebliğ sorunu yaşanabiliyor, yıl olmuş 2013 ama merniste hala "null" olarak gözüken şahıslar var.

İlamlı icrada tehiri icra mümkün, kararı da vekil temyiz ettiğinden bu süreci de o takip ediyor. Ben vekile tebligatın yanlış olmadığını düşünüyorum.

Tebligatları hem asile hem vekile çıkarttığımızda bazı mahkemeler asile çıkartılan tk 11 e aykırı olduğundan iptal ediyor, bazılarıda cezai hükümlerden faydalanabilmek için yapıldığı savunmamızı dikkate alarak hukuki yarar varlığından şikayeti reddediyor.
Old 16-08-2013, 09:19   #6
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
İlamlı takiplerin vekile yapılması gerektiğini düşünüyorum, çünkü takibin ilama aykırı olup olmadığını vekil asilden daha iyi denetleyebilir. İlamlı icrada icra emrine ilam ekleme zorunluluğu da yok.
Ayrıca tarafın kurum olmadığı davalarda tebliğ sorunu yaşanabiliyor, yıl olmuş 2013 ama merniste hala "null" olarak gözüken şahıslar var.

İlamlı icrada tehiri icra mümkün, kararı da vekil temyiz ettiğinden bu süreci de o takip ediyor. Ben vekile tebligatın yanlış olmadığını düşünüyorum.

Tebligatları hem asile hem vekile çıkarttığımızda bazı mahkemeler asile çıkartılan tk 11 e aykırı olduğundan iptal ediyor, bazılarıda cezai hükümlerden faydalanabilmek için yapıldığı savunmamızı dikkate alarak hukuki yarar varlığından şikayeti reddediyor.

Bence icra takibi apayrı bir işlemdir ve görülen dava ile aralarında bir hukuki bağ yoktur. O halde itirazın iptali dava dilekçesinin asile yapılması gerektiği ilkesini nasıl açıklayacağız.
Old 16-08-2013, 09:32   #7
olgu

 
Varsayılan

Ne tebligat kanunu komisyon başkanıyım, nede itirazın iptali davası tebligatının asile yapılması gerektiğine karar veren Yargıtay daire başkanıyım, niye ısrarla bana soruyorsunuz ?

İlamsız takibe vekille itiraz yapılırsa itirazın iptali davası tebligatının da vekile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yargıtay' ın gerekçesi çok tarminkar gelmiyor bu konuda bana.
Old 16-08-2013, 09:58   #8
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan olgu
Ne tebligat kanunu komisyon başkanıyım, nede itirazın iptali davası tebligatının asile yapılması gerektiğine karar veren Yargıtay daire başkanıyım, niye ısrarla bana soruyorsunuz ?

İlamsız takibe vekille itiraz yapılırsa itirazın iptali davası tebligatının da vekile yapılması gerektiğini düşünüyorum. Yargıtay' ın gerekçesi çok tarminkar gelmiyor bu konuda bana.

O halde komisyon başkanı ve daire başkanlarını oturuma davet ediyorum
İlamsız icraa itirazın vekil vasıtası ile yapılması halinde itirazın iptali davası dilekçesinin vekile yapılması açıkçası bana diğerinden daha mantıklı geliyor.
Old 16-08-2013, 11:31   #9
Av. Fatih KOCATÜRK

 
Varsayılan

Kanımca; dava, icra takibi, ihtarname keşidesi vs. her ne olursa olsun taraflar arasındaki hukuki bir ilişkiye, herhangi bir taraf adına bir vekil girdikten sonra, vekil vekillikten istifa etmedikçe veya azledilmedikçe ve bunu hukuki işlemi yapan makam veya karşı taraf öğrenmedikçe muhatap vekil olmalıdır. Dolayısıyla ilamlı icrada da tebligat çıkartılacak kişi kararı veren mahkeme esasından istifa etmedikçe veya asil tarafından azledilmedikçe vekil olmalıdır. Vekalet ilişkisinin zaten mantığı budur. Birisi bir avukatı ne diye vekil tayin ediyor ki? O konu ile ilgili ihtiyacı olduğu her şeyi takip etsin diye tayin ediyor. Kaldı ki biz avukatların asile yapılan tebligatlardan da çok dilimiz yanmıyor mu? Daha dün cevap dilekçesi ve vekalet sunduğumuz bir işçi davamızın bilirkişi raporunun bile çıktığını öğrendik. Aradaki bütün tebligatlar vekile çıkmış ve sonunda bilirkişi raporu tarafımıza tebliğ edildi. Müvekkil bu iş nasıl olsa takip ediliyor diye dikkate almayıp bizleri de bu şekilde zor durumda bırakabiliyor. Neyse, çok uzattım kifayet-i müzakere
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Büromdan takip edebileceğim işler bonncuk0 Adliye Duvarı 0 09-06-2009 10:38
vekile tebliğ edilen icra emrinde mal beyanı bayhan Meslektaşların Soruları 13 04-11-2007 13:48
Bebeğe Tecavüz Üzerine Bir Tartışma Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 2 15-11-2006 16:07


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04511094 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.