3402 sayılı kanun gereği kadastroya itiraz

merhabalar meslekdaşlarım benim sorum şu:müvekkilimin elinde osmanlı tapu kayıtları mevcud bu kayıtlar tapu zabıt defterleri ile türkçeye çevrilmiş ve tapu defterine kayıt altına alınmış ancak kadastro geçerken 3402 sk. 13 gereği arazi maliki ölü ve mirasçılarıda kadsatro sırasında yoklar ve arazilere eldeki tapu kayıtlarına göre işlem yapılmamış ve kadastro sırasında 3.kişilerin üzerine geçmiştir.ilgili tapulama tutanaklarına ilgili tapuda ulşamadım .Benim sorum şunlardır;
1-1959yılında yapılan kadastro işlemine itirazımız var mı ?
2-zilyedlikle itiraz bu şekilde mümkün mü?
3-maliye ve hazine de bir kısım el atmış bunlara da dava açabilr miyiz?açarsak ne tür dava açılabilir.?
4-3402 sk.gereği müvekkilim maliye ve devlet su işlerine 1988 de dava açmış mersin asliye hukuk mahkemesine ancak davaya devam etmemiş ?bu dava canlanabilr mi(açılan dava alınan arazilerin geri istenmesi sebebi ile kadastroya itiraz bu dava 3402 sayılı kanungereği kadastro mhk.açılır denmekte ama asliye hukuka açılmış o tarihte mersin asliye hukuk kadastro mahkemesi görevini de yapmakta mı idi )
5-3402 sk 41 md. bu durumda uygulayabilir miyiz yani kadastro sırasında kadastro teknisyenlerince eldeki tercüme edilen tapukayıtlarına dikkat edilmemiş ve muhtemelen zilyedlik gereği 3.kişilere geçmiş.ve tercüme edilen tapu kayıtları dikkate alınmamış.bu sebeple mirasçılar olarak 41m.maddeye göre dava açılabilir mi açılırsa davalılar kimler olacak tapu sicil müdürlüğü ve 3.kişiler mi ?
6-muhtemelen o tarihte tapu kayıtlarını üzerine geçiren kişiler ya 3.kişilere satmışlar yada miras yolu ile mirasçılara geçmiştir. bu durumda ne yapılmalı?

Benim düşüncem : 1-maliye ve devlet su işlerine açılan dava ile müvekkil mirasçı zaman aşımını kesmiştir.dava canlanabilir.Kadastro mahkemesine dava açması lazımdı ama mersin asliye hukuk mahkmesine dava açmış o tarihte (1988) mersin asliye hukuk kadastro mahkemesi görevinide yürütüyor mu idi bilmiyorum.ama dava canlanabilir diye ümidim var .

2- 3.kişilere ise eğer satmışlarsa bunlarda tarlaları yapacak bişi yok ama elinde bulunduruyorsa yada mirasçılarına geçmişse 3402 sayılık kanunun 41m maddesi uygulanabilir diye düşünüyorum.Kadastro sırasında kadastro teknisyenleri eldeki tapu kayıtlarına bakarak murisin yaşayan mirasçıları var mı idi yada ölü dahi olsa murisin üzerine geçirmesi lazımdı.diye düşünüyorum.zilyedlikle hemen 3.kişilere verilmesi kanunu karşı hiledir.Ülkemizde önemli olan kadastro işlemlerinin bu kadar kolay bi şekilde hak sahibini mağdur etmemesi lazım diye düşünüyorum.

3-Osmanlıdan tercüme edilen ve kayıt altına altına tapu kayıtlarının es geçilmeyeceğini aradan onca yıl geçse bile tapu iptal ve tescil davaları açılacağını düşünüyorum.

Meslekdaşlarım bana bu konuda yardımca olursa sevinirim.

3402 Madde 12 – 30 günlük ilan süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kadastro tutanaklarına ait sınırlandırma ve tespitler kesinleşir.


Kadastro müdürü tarafından onaylanarak kesinleşen tutanaklar ile kadastro mahkemesinin kesinleşmiş kararları; kesinleşme tarihleri tescil tarihi olarak gösterilmek suretiyle en geç 3 ay içinde tapu kütüklerine kaydedilir.

Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.

Kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtları, işleme tabi kayıt niteliğini kaybederler. Bu kayıtlara dayanılarak kadastro ve tapu sicil müdürlüklerinde işlem yapılamaz.

Kesinleşmemiş tutanaklar herhangi bir nedenle tapuya tescil edilmişse, iddia ve taşınmazın niteliğine bakılmaksızın, taşınmazı tescil tarihinden itibaren 20 yıl müddetle malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduranlar ile bunların akdi ve kanuni halefleri açılmış ve açılacak olan davalarda medeni kanunun tapuya itimat prensibinden yararlanırlar.