Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi-otomobil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-01-2013, 14:22   #1
Av. Duygu Aydık

 
Varsayılan Ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebi-otomobil

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar dilerim.
Müvekkil 0 km. aldığı aracının garanti süresi içinde arızalanması nedeniyle, satın almış olduğu yetkili servise götürüyor ve aracın azami tamir süresi olan 30 işgünü aşılıyor. Buna rağmen, yurtdışından parça beklendiği ileri sürülerek aracın teslimi için acente tarafından herhangi bir tarih öngörülemiyor. Müvekkil, azami tamir süresinin aşılmasından dolayı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmayı düşünüyor. Fakat, bir taraftan, araştırdığım Yargıtay kararlarında, bu hakkın kullanılması durumunda aracın iade edilmiş olması şartı aranıyor anladığım kadarıyla. Eğer aracın tamiri sonuçlanmadan noterden ihtarname yoluyla sıfır kilometre yeni araç talebinde bulunur ve talebi reddedilirse dava yoluna gidebilmek için aracını iade almaması mı gerekiyor? Bu arada araç, taşıt kredisi ile alındığı için bankaya rehinli. Aracı teslim almaması, yaptığı meslek itibariyle çok büyük mağduriyetine yol açacak ve bu süre zarfında hem aracın geri ödemelerinden hem de motorlu taşıtlar vergisi, kasko, trafik sigortası, vs'den sorumluluğu devam edecektir. Bu da ayrıca mağduriyetine yol açacaktır. Böyle bir durumda siz nasıl bir hukuki yol izlememizi önerirsiniz? Aracın geri alınması, muhakkak aracın yenisi ile değiştirilmesi talebimizden vazgeçtiğimiz anlamına mı gelir? Vatandaşın bu süre zarfında muhakkak araçsız mı kalması gereklidir? Ve aracın rehinli olmasının bu duruma nasıl bir hukuki etkisi olur? Yasa, yönetmelik ve içtihatlarda bu konularda tam bir net çözüm göremedim. Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Old 02-01-2013, 14:45   #2
av__emrah

 
Varsayılan

Aşağıdaki kararların işinize yarayacağını düşünüyorum, iyi çalışmalar.
-------------------------------
13.Hukuk Dairesi
Esas: 2005/13533
Karar: 2005/19444

AYIPLI MALIN MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI - SATILAN ARAÇTAKİ AYIBIN OTUZ GÜNLÜK SÜREDE GİDERİLMEMESİ - OTUZ GÜNLÜK TAMİR SÜRESİNİN AŞILMASI - DAVALILARIN ARACIN DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİNİ REDDETMESİ - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANDIĞI

ÖZET: Satılan araçtaki ayıbın otuz günlük sürede giderilmemesine dayalı aracın değiştirilme isteğine ilişkindir. Otuz günlük tamir süresinin aşılması nedeniyle aracın değiştirme koşullarının oluştuğu mahkemenin de kabulündedir. Davalılar aracın değiştirilmesi talebini reddetmekle aracın tamamı üzerinde muaraza çıkardıklarına ve niza konusu olan araç para ile değerlendirilebilir niteliktedir.

(4077 S. K. m. 13, 15) (1086 S. K. m. 438) (Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik m. 6)

Dava: Taraflar arasındaki ayıplı malın misli ile değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı, davalıların ithal edip sattığı otomobilin ayıplı ve arızalı olduğunu, 52 gün geçmesine rağmen arızanın giderilmediğini ileri sürerek, ayıpsız misli ile değiştirilmesini istemiştir.

Davalı Peugeot Otomotiv A.Ş. değiştirme koşullarının oluşmadığını savunarak davanın reddini dilemiş, diğer davalı davaya cevap vermemiştir.

Davanın kabulüne ilişkin verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 13 ve 15. maddeleriyle ilgili çıkarılan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 6/3. maddesi gereğince satılan araçtaki ayıbın 30 günlük sürede giderilmemesine dayalı aracın değiştirilme isteğine ilişkindir. 30 günlük tamir süresinin aşılması nedeniyle aracın değiştirme koşullarının oluştuğu mahkemenin de kabulündedir. Davalılar aracın değiştirilmesi talebini reddetmekle aracın tamamı üzerinde muaraza çıkardıklarına ve niza konusu olan araç para ile değerlendirilebilir nitelikte olduğuna göre, mahkemece vekil ile temsil edilen davacı yararına 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun ikinci bölüm 8/2 maddesi delaletiyle üçüncü kısmına göre nispi vekalet ücretine hükmetmek gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. nun 438/7. maddesi hükmü gereğidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın hüküm fıkrasının 3. bendinde yer alan <taktiren 150.00 YTL> ibarelerinin karardan çıkarılarak yerine, (3.352,00 YTL) ibaresinin yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, 30.12.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
---------------------------------------------------

Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2009/4-176
Karar: 2009/279
Karar Tarihi: 24.06.2009

AYIPLI MALIN DEĞİŞTİRİLMESİ DAVASI - TÜKETİCİNİN DOĞRUDAN ÜCRETSİZ DEĞİŞTİRME HAKKINI KULLANABİLECEĞİ - TÜKETİCİNİN ARACI KULLANMASININ SATICIYI SORUMLULUKTAN KURTARMAYACAĞI - ARACIN ÜCRETSİZ YENİSİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİ TALEBİNİN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Davaya konu aracın, satın alındığı tarihten itibaren ortaya çıkan ve davalıya ihbar ile aracın yenisi ile değiştirilmesi talebine dayanak teşkil eden arızaları davanın devamı sırasında dahi tekrarlanmakla; bu kadar süre servise giden, tamirine karşın tekrarlanan arızalar taşıyan ve talebin niteliğine göre davalı yanca yenisi verilmedikçe iade edilmesi de gerekmeyen araçtan, yasanın aradığı anlamda sürekli yararlanıldığını, kabule olanak bulunmamaktadır.

(4077 S. K. m. 4, 13) (Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmelik m. 13, 14)

Dava ve Karar: Taraflar arasındaki <ayıplı malın değiştirilmesi> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1. Tüketici Mahkemesince davanın reddine dair verilen 11.09.2007 gün ve 2007/225-395 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 22.09.2008 gün ve 2008/8790-10797 sayılı ilamı ile;

(.... Dava, ayıplı üretilmiş otomobilin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının temyiz dilekçesi süresinde olmadığından dairemizce reddedilmiştir. Ne var ki, davacıya karar tebliğine ilişkin belgede yazılı olan 1.10.2007 tarihinin maddi hataya dayandığı, kayıtlardaki gerçek tebliğ tarihinin 1.11.2007 olduğu posta idaresinin 23.5.2008 tarihli yazısı ile bildirildiğine göre 7.11.2007 tarihli temyizin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. O halde, karar düzeltme isteminin kabulü ile temyiz isteminin reddine ilişkin dairemizin kararı kaldırılarak davacının süresinde olan temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmiştir.

Davacı 13.11.2001 tarihinde davalı tarafından üretilmiş olan dava konusu yeni otomobili satın almıştır. Ancak bu otomobilin kapı kilitleri ve bunların ışıklı göstergelerinde ortaya çıkan sorunlar üzerine 14.11.2001 günü yetkili servise başvurmuş, yapılan onarım ile sorun giderilmeye çalışılmış ancak, eldeki davanın açıldığı 11.11.2002 tarihine kadar pek çok kez servis onarımı yapılmış olmasına rağmen, tam olarak giderilmesi mümkün olmamıştır. Davanın açılmasından sonraki aşamada yapılan bilirkişi incelemelerinde de sorunun halen devanı ettiği tespit edilmiş, mahkemece tayin edilen tamir servisinde yapılan onarım ile sorun giderilmiş ise de kısa süre sonra aynı sorun yeniden ortaya çıkmıştır. Mahkemece alınan 10.8.2007 tarihli son bilirkişi raporunda da dava konusu sorunların bir kısmının halen devam ettiği, bundan sonrada tam olarak giderilmesinin mümkün olmadığı, ancak bu durumun aracın kullanımı ve performansında bir engel oluşturmayacağı bildirilmiştir. Davacı her ne kadar tüm bu sorunlara rağmen bugüne kadar aracı onarımları kabul ederek kullanmayı sürdürmüşse de, bu durum davalının sorumluluğunu tümden kaldırmaz. Aracın alındığı ilk günden itibaren devam eden ve halen kesin olarak çözüme kavuşturulamayan sorunun üretim hatasından kaynaklandığı kabul edilmelidir. Bu hata aracın kullanımına engel oluşturmasa bile, sürekli emek ve dikkat kaybına yol açarak kullanım kalitesini olumsuz olarak etkileyeceği ve bu durumun ise araçta değer kaybı yaratacağı açıktır. 0 halde davacının, üretim hatasından kaynaklanan zararı bulunduğu kabul edilmeli ve olayın gösterdiği tüm özellikler hakkaniyet uyarınca yeniden değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. Karar düzeltme isteminin kabulü ile temyiz isteminin süreden reddi kararı kaldırılarak hükmün açıklanan nedenlerle bozulmasına.....) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN: Davacı vekili

HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Dava, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna dayalı, ayıplı malın misliyle değiştirilmesi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup; manevi tazminatın reddine ilişkin karar bozma dışı kalmakla bu talep konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.

Dosya kapsamına göre, davacı tarafından 13.11.2001 tarihinde satın alınan, davaya konu 2002 model aracın, garanti müddeti içinde arka sürgülü kapı kapanmadan gösterge panelinde kapanmış gösterdiği, kapılar tam kapanmadan kilitlenme olayının gerçekleştiği, merkezi kilit sisteminin arızalı olduğu, bunların 21.11.2001 tarihinde başlamak üzere ikiden fazla tekrarlandığı ve ayrıca farklı arızaların dörtten fazla meydana geldiği hatta aynı arızanın davanın devamı sırasında da giderilemediği, en son mahkemenin müdahalesi ile davalıya ait servis eliyle giderilmişse de tekrarladığı, uyuşmazlık konusu değildir.

Uyuşmazlık: araçta meydana gelen arızaların <maldan yararlanmamayı sürekli kılmasının> söz konusu olup olmadığı ve buna bağlı olarak; <malın ücretsiz değiştirilmesi> isteminin kabulüne olanak bulunup bulunmadığı, noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin irdelenmesinde yarar vardır:

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik <Ayıplı mal> başlıklı 4. maddesinde;

<Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.

Tüketici, malın teslimi tarihinden itibaren otuz gün içerisinde ayıbı satıcıya bildirmekle yükümlüdür. Tüketici bu durumda, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Tüketici bu seçimlik haklarından biri ile birlikte ayıplı malın neden olduğu ölüm ve/veya yaralanmaya yol açan ve/veya kullanımdaki diğer mallarda zarara neden olan hallerde imalatçı-üreticiden tazminat isteme hakkına da sahiptir.

İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı …ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.

Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. ….Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.>

Denilmekte;

Aynı Kanunun 4822 sayılı Kanunla değişik <Garanti Belgesi> başlıklı 13. maddesinde ise;

<İmalatçı veya ithalatçılar ithal ettikleri veya ürettikleri sanayi malları için Bakanlıkça onaylı garanti belgesi düzenlemek zorundadır. Mala ilişkin faturanın tarih ve sayısını içeren garanti belgesinin tekemmül ettirilerek tüketiciye verilmesi sorumluluğu satıcı, bayi veya acenteye aittir. Garanti süresi malın teslim tarihinden itibaren başlar ve asgari iki yıldır. Ancak, özelliği nedeniyle bazı malların garanti şartları, Bakanlıkça başka bir ölçü birimi ile belirlenebilir.

Satıcı; garanti belgesi kapsamındaki malların, garanti süresi içerisinde arızalanması halinde malı işçilik masrafı, değiştirilen parça bedeli ya da başka herhangi bir ad altında hiçbir ücret talep etmeksizin tamir ile yükümlüdür.

Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde, 4 üncü maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayi, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.

Tüketicinin malı kullanım kılavuzunda yer alan hususlara aykırı kullanmasından kaynaklanan arızalar, iki ve üçüncü fıkra hükümleri kapsamı dışındadır.

Bakanlık, hangi sanayi mallarının garanti belgesi ile satılmak zorunda bulunduğunu ve bu malların arızalarının tamiri için gereken azami süreleri Türk Standartları Enstitüsünün görüşünü alarak tespit ve ilanla görevlidir.>

Hükmü yer almaktadır.

Diğer taraftan, 14.06.2003 gün ve 25138 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14/a maddesinde;

<Tüketicinin onarım hakkını kullanmasına rağmen malın;…Tüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, belirlenen garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde; aynı arızanın ikiden fazla tekrarlanması veya farklı arızaların dörtten fazla meydana gelmesi veya belirlenen garanti süresi içerisinde farklı arızaların toplamının altıdan fazla olması unsurlarının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanmamayı sürekli kılması….durumlarında tüketici malın ücretsiz değiştirilmesini, bedel iadesi veya ayıp oranında bedel indirimi talep edebilir.

Satıcı, tüketicinin bu Yönetmeliğin 13 ve 14. maddelerinde belirlenen taleplerini reddedemez. Tüketicinin bu taleplerine karşı satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.>

Düzenlemesi bulunmaktadır.

Görüldüğü üzere; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlemesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar, ayıplı mal olarak kabul edilir.

Tüketici bu durumda bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı veya onunla birlikte sorumlu olan imalatçı, ihracatçı vs maddede sayılan sorumlular tüketicinin tercihine konu bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.

Tüketici onarım hakkını kullanmışsa, garanti süresi içerisinde sık arızalanması nedeniyle maldan yararlanamamanın süreklilik arz etmesi veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması hallerinde 4. maddede yer alan diğer seçimlik haklarını kullanabilir. Satıcı bu talebi reddedemez. Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, bayii, acente, imalatçı-üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur.

Tüketici onarım hakkını kullanmasına karşın, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 13. maddesi ve Garanti Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 14.maddesinde belirtilen şartların oluşması halinde, aynı Kanunun 4.maddesinde sayılan diğer seçimlik haklarından birini kullanabilecektir.

Şu halde tüketici, doğrudan ücretsiz değiştirme hakkını kullanabilir. Zira, burada seçimlik hakkın kullanılmasından sonra değiştirilemeyeceği kuralının yasal bir istisnası söz konusudur.

Öte yandan, sınai mallarında (eldeki örnekte otomobilde) her satıcı yetkili servisleri eliyle satış sonrası hizmet vermek zorundadır. Yetkili servise yapılan başvuru tarihinden itibaren yapılan-yapılmayan işlemler satıcının-ve onunla birlikte sorumluluğu olanların- sorumluluğundadır.

Tüketicinin servise başvurusu üzerine aracın üretim hatasından kaynaklanan ayıbı satıcı-üretici-ithalatçı firma nezdinde tespit edilmiş; ancak bir işlem yapılmamışsa bundan tüketici değil, satıcı ve onunla birlikte sorumluluğu bulunanlar sorumludur.

Tüketicinin dava açana kadar hatta dava açtıktan sonra aracı kullanması satıcıyı -ve onunla birlikte sorumlu olanları- yasal sorumluluktan kurtarmaz.

Tüketici sözleşmeyi ayakta tutarak malın yenisi ile değiştirilmesini istediğine göre malın yenisi gelene kadar elindekini iade yükümlülüğünde de değildir. Satıcı/ithalatçı firma yetkili servisine yapılan başvuru üzerine, tüketicinin tercihine göre, sorunun çözümlenmesi ile yükümlüdür.

Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde: davacının 13.11.2001 tarihinde satın aldığı 2002 model Fiat-Doblo 1.2 ELX marka aracın, 21.11.2001 tarihinden başlamak üzere gerek dava öncesi gerekse de davanın görüldüğü aşamada yıllar içinde defalarca tamir edilmesine karşın aynı arızayı tekrarladığı, sonuçta bu arızaların zaman içinde yenilenmesinin olağan olduğunun ve tam anlamıyla giderilemeyeceğinin bilirkişiler tarafından bildirilmesi karşısında araçtaki ayıbın varlığının devam ettiği belirgindir.

Her davanın açıldığı zamanda geçerli olan koşullara göre değerlendirilmesi gerekir.

Davacı yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler çerçevesinde tüketici hukukundan kaynaklanan haklarını yasal süreler içinde kullanmış; aracın yenisi ile değiştirilmesi talebini de süresi içinde davalı tarafa bildirmiştir.

Davacının <0 km> araç satın almaktan beklediği fayda herhangi bir sorunla karşılaşmadan aracını kullanabilmek ve ihtiyaçlarını karşılamaktır. Aracı aldığı ilk günden itibaren ortaya çıkan arızaların üretimden kaynaklandığı da belirgin olduğundan, davalıdan kaynaklanan nedenlerle tüketicinin bu beklentisi karşılanmamıştır. Davacı, yasal başvuru yollarını kullanmış; ancak, davalı yanca üretimden kaynaklanan bu arızalar giderilemediği gibi, sürekli tekrarlamasının önüne de geçilememiştir.

Diğer taraftan, aracın kullanıcı kitapçığı yanıltıcı bilgiler içermekte; davacıda araçta gerçekte olmayan teknik özelliklerin varlığı kanısını uyandırarak beklentisini artırmaktadır.

Davacı aracında meydana gelen arızaların, araçtan yararlanmamayı sürekli kılıp kılmadığı sorununa gelince; maldan yararlanmak, hiçbir hukuki veya fiili engelle karşılaşmaksızın onu düzenli biçimde ve beklentiye uygun olarak kullanabilmekle mümkündür. Bu hususun dava tarihindeki duruma ve koşullara göre belirlenmesi gerekir.

Davanın açıldığı tarih itibariyle davacının aracın yenisi ile değiştirilmesini talep etmekte haklı olduğu durumda, davanın uzamasının davalı yararına sonuç doğurmayacağı; bu nedenle yedi yıl süren yargılama aşamasında, her an tekrarlayacağı bilirkişi tarafından açıkça ifade edilen arızaların giderilmiş olmasının, davacı aleyhine yorumlanamayacağı; davacının, defalarca tamir edilerek <0 km> araçtan beklenen nitelikleri yitiren aracı kabule de zorlanamayacağı, çok açıktır.

Davaya konu aracın, satın alındığı tarihten itibaren ortaya çıkan ve davalıya ihbar ile aracın yenisi ile değiştirilmesi talebine dayanak teşkil eden arızaları davanın devamı sırasında dahi tekrarlanmakla; bu kadar süre servise giden, tamirine karşın tekrarlanan arızalar taşıyan ve talebin niteliğine göre davalı yanca yenisi verilmedikçe iade edilmesi de gerekmeyen araçtan, yasanın aradığı anlamda sürekli yararlanıldığını, kabule olanak bulunmamaktadır.

Açıklanan durum karşısında; koşulları gerçekleşen, aracın ücretsiz yenisi ile değiştirilmesi, talebinin kabulüne, karar verilmesi gerekirken, davanın reddine ilişkin kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olup; karar bu nedenlerle bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.06.2009 gününde oybirliği ile karar verildi.
------------------------------------------------------
Old 02-01-2013, 15:13   #3
Avukaat

 
Varsayılan

araç kredili olmasından dolayı rehinli olduğundan bahsetmişsiniz. öncelikle kredinin niteliğini öğrenmek gerekmektedir. eğer araç alınırken otomotiv firmasında kredi sözleşmesi imzalanmış ise kredi "bağlı kredi" niteliğinde olup ihtarname göndereceğiniz zaman kredi sağlayan finansman kuruluşunu da muhattap göstermek gerekmektedir.

ancak kredi araç alındıktan daha sonra destek kredisi olarak çekilmiş ise o zaman bankayı muhattap olarak göstermek zorunda değilsiniz sadece konu ile ilgili bilgilendirmeniz yeterli olur.

meslektaşlarımın gönderdikleri yargıtay kararları işinize yarar niteliktedir. ancak ben size seçimlilik haklarınızdan olan bedel iadesi talebinde bulunmanızı, bağlı kredi ile alınmış araç için ödemelerin durdurulması için tedbir talep etmenizi de öneririm.

yargılama uzun süreceği ve yargıtay aşamasından da geçeceği için 2-3 yıl sonra size aynı model araba teslim edilemeyecek. ayrıca, ticari faiz ile ödemelerinizi geri alacağınızdan sizin için daha olumlu olacaktır. bizim bir davamızda peşin para ile alınan arabada para iadesi istedik ve iki yıl sonra parayı aldığımıza daha karlı çıkmıştık. ,

iyi çalışmalar
Old 05-04-2013, 17:58   #4
AV.SALİH KURT

 
Varsayılan

Saygıdeğer Meslekdaşlarım,
13.05.2011 tarihinde alınan ve garanti süresi üç yıl olan araç:
1-Üç gün sonra 16.05.2011 tarihinde yolda klimanın soğutmadığı görülmüş,yetkili servis "gazı yok"demiş ve gaz doldurmuş klima biraz soğutmaya başlamış.
2-Bir hafta sonra 20.05.2011 tarihinde yolda aracın 5. ve 6.viteslere geçmediği görülmüş.yetkili servis onarmıştır.
3-20.06.2011 tarihinde yolda yağmura rastlanılmış,sileceklerin yeterli silmediği görülmüş,yetkili servis değiştirmiştir.
4-13.07.2011 tarihinde camlara su fışkırtma ilk defa denenmiş,fışkırtmamış,su konunca da su yere akmıştır,su deposunun yerinde olmadğı görülmüş,yetkili servis ön tarafı komple söküp deponun geçtiği yerdeki tırnakların kırık olduğunu görmüş,"elimizde yok,terrar gelip taktır"
demişlerdir.
5-20.07.2011 tarihinde sıcak havada yolda klimanın yeterli soğutmadığı görülmüş,yetkili servis kontrol edip "polen filtresi değişecek,garantiye girmiyor"demiş,cepten değişmiş.Bu konularda tüm belgeler elimizde.
Benim öğrenmek istediğim GARANTİ BELGESİ Uygulama Yönetmeliği 14/a maddesine göre bu arızalara dayanarak aracın misliyle değiştirilmesini isteyebilir miyiz?Yoksa bu arızalar basit sayılıp talbimiz kabul edilmez mi?
Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 05-05-2013, 00:11   #5
zedo

 
Varsayılan Uygulamadan örnek

[quote=AV.SALİH KURT]Saygıdeğer Meslekdaşlarım,
13.05.2011 tarihinde alınan ve garanti süresi üç yıl olan araç:
1-Üç gün sonra 16.05.2011 tarihinde yolda klimanın soğutmadığı görülmüş,yetkili servis "gazı yok"demiş ve gaz doldurmuş klima biraz soğutmaya başlamış.
2-Bir hafta sonra 20.05.2011 tarihinde yolda aracın 5. ve 6.viteslere geçmediği görülmüş.yetkili servis onarmıştır.
3-20.06.2011 tarihinde yolda yağmura rastlanılmış,sileceklerin yeterli silmediği görülmüş,yetkili servis değiştirmiştir.
4-13.07.2011 tarihinde camlara su fışkırtma ilk defa denenmiş,fışkırtmamış,su konunca da su yere akmıştır,su deposunun yerinde olmadğı görülmüş,yetkili servis ön tarafı komple söküp deponun geçtiği yerdeki tırnakların kırık olduğunu görmüş,"elimizde yok,terrar gelip taktır"
demişlerdir.
5-20.07.2011 tarihinde sıcak havada yolda klimanın yeterli soğutmadığı görülmüş,yetkili servis kontrol edip "polen filtresi değişecek,garantiye girmiyor"demiş,cepten değişmiş.Bu konularda tüm belgeler elimizde.
Benim öğrenmek istediğim GARANTİ BELGESİ Uygulama Yönetmeliği 14/a maddesine göre bu arızalara dayanarak aracın misliyle değiştirilmesini isteyebilir miyiz?Yoksa bu arızalar basit sayılıp talbimiz kabul edilmez mi?
Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler.[/quo
Bildiğiniz üzere yönetmelik yıl içinde farklı yerden dört ve fazla arızayı gerekli kılıyor. Uygulamada ise(benim gördüğüm) boya, ciddi motor arızaları, şanzuman ve aktarma organı arızaları(diğer şartlar da oluştuysa) imalattan ayıplı mal olarak kabul ediliyor ama bunlar da kesin değil bilirkişi incelemeleri genelde bu yönde olmakla birlikte(istisnaları da gördük) hakim, bilirkişi raporu ile de bağlı değildir. Saygılar
Old 05-05-2013, 15:37   #6
olgu

 
Varsayılan

Arızaların sık olması yetmiyor kullanıcının da ından beklediği faydayı azaltmadı yada ortadan kaldırması gerekli. Sizin arızalar anında yada çok kısa sürede tamir edilebilecek türde arızalar olup, araç uzunca süre kullanımdan mahrum kaldığını düşünmüyorum. Bu doğrultuda da kullanıcının ondan beklediği faydayı azalmadığını düşünüyorum.
Old 15-07-2015, 10:11   #7
Burakrobben

 
Varsayılan

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar dilerim.
Müvekkil 0 km. aldığı aracının garanti süresi içinde arızalanması nedeniyle, satın almış olduğu yetkili servise götürüyor ve aracın azami tamir süresi olan 30 işgünü aşılıyor. Buna rağmen, yurtdışından parça beklendiği ileri sürülerek aracın teslimi için acente tarafından herhangi bir tarih öngörülemiyor. Müvekkil, azami tamir süresinin aşılmasından dolayı ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi talebinde bulunmayı düşünüyor. Fakat, bir taraftan, araştırdığım Yargıtay kararlarında, bu hakkın kullanılması durumunda aracın iade edilmiş olması şartı aranıyor anladığım kadarıyla. Eğer aracın tamiri sonuçlanmadan noterden ihtarname yoluyla sıfır kilometre yeni araç talebinde bulunur ve talebi reddedilirse dava yoluna gidebilmek için aracını iade almaması mı gerekiyor? Bu arada araç, taşıt kredisi ile alındığı için bankaya rehinli. Aracı teslim almaması, yaptığı meslek itibariyle çok büyük mağduriyetine yol açacak ve bu süre zarfında hem aracın geri ödemelerinden hem de motorlu taşıtlar vergisi, kasko, trafik sigortası, vs'den sorumluluğu devam edecektir. Bu da ayrıca mağduriyetine yol açacaktır. Böyle bir durumda siz nasıl bir hukuki yol izlememizi önerirsiniz? Aracın geri alınması, muhakkak aracın yenisi ile değiştirilmesi talebimizden vazgeçtiğimiz anlamına mı gelir? Vatandaşın bu süre zarfında muhakkak araçsız mı kalması gereklidir? Ve aracın rehinli olmasının bu duruma nasıl bir hukuki etkisi olur? Yasa, yönetmelik ve içtihatlarda bu konularda tam bir net çözüm göremedim. Cevaplarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.

Duygu Hanım'ın bahsettiği somut olayda, aracın servisten "seçimlik haklara başvuru hakkımız saklı kalmak kaydıyla/seçimlik hakalrımızdan vazgeçmek anlamına gelmemek kaydıyla" şeklinde bir ihtirazi kayıt konularak teslim alınması sağlıklı olacaktır. Hatta aynı ihtirazi kaydın araç servise onarılmak için bırakılırken konulması ilerisi için daha faydalı olurdu.

Ayrıca rehinli aracın misli ile değiştirilebilmesi için rehin sahibinin, değişime koşulsuz şartsız muvafakat etmesi gerekmektedir. Bu husus olası bir dava sürecinde mahkemece resen araştırılacaktır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ayıplı malın misliyle değiştirilmesi niliş Meslektaşların Soruları 7 10-04-2013 08:21
malın ayıplı misli ile değiştirilmesi Av. Can Altuntaş Meslektaşların Soruları 15 26-03-2013 16:57
Ayıplı Mal -Ayıplı Otomobil- Konusunda Emsal Bir Hukuk Genel Kurulu Kararı Av. Levent Kıray Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu 16 13-08-2012 08:55
ayıpsız malın iadesi akif Meslektaşların Soruları 4 04-10-2009 16:07
Ayıplı Cep Telefonunun Ayıpsız Mıslı İle Değişimi Ve Seçimlik Hak mslmklvz Meslektaşların Soruları 1 11-09-2006 12:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03833389 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.