işe iade davasında vekalet ücreti ilam kesinleşmeden icraya konulabilirmi.?

Müvekkilim adına açtığım işe iade davasını yerel mahkeme reddetti. Daha önce müvekkilimle birlikte işten çıkarılan kişilerin başka şehirlerde açtığı işe iade davaları reddildi.Davalı vekili bu davalar ile ilgili kararlar kesinleşmeden vekalet ücretlerini icraya koydu.Davalı vekili muhtemelen müvekkilimle ilgili işe iadenin reddinden doğan vekalet ücretini de icraya koyabilir.Sorum ise, işe iade ile ilgili karar kesinleşmeden vekalet ücreti icraya konulabilir mi.?Bu konuda bilgisi olan ve elinde yargıtay kararı olan arkadaşların yardımını bekliyorum.Şimdiden teşekkürler.

Ben hala icraya konulmaması gerektiği düşüncesindeyim.

Lakin mevcut içtihat konulacileceği yönünde.

bkz: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=13738

Kesinleşmeden icraya koyulabiliyor

Yargıtay kararını bağlantı verdiğiniz linkten okudum.Bu yargıtay kararı çok yanlış, ama içtihat oluşturmuş ve yapacak birşey yok.İş hukuku konusunda çalışmaya başladıktan sonra işçinin aleyhinede bir çok kararın olduğunu gördüm.Bütün bunların kanunla düzenlenmesi gerekmekte ve iş mahkemelerinin sayısının artırılması, bilgilendirdiğininiz için teşekkürler.

Alıntı: Yazan d012uk Kesinleşmeden icraya koyulabiliyor

Aslında buradaki olay ÖE itiraz edilmesi halinde İcra Mahkemesi Hakiminin de bu yönde düşünüp düşünmeyeceği. Bizim de kesinleşmeyi bekleyen ve lehe sonuçlanmış birkaç işe iade davası var. Her iki forumda da bir sonuca ulaşılabilmiş değil. Net bişey söyleyebilen var mı acaba?. Yoksa ben vekalet ücretlerini takibe koyayım. Neticeyi burada paylaşalım. Olay kapansın

Vekalet ücretini ilamsız olarak takibe kayabilirsiniz ancak itiraza uğrayabilir.

Vekalet ücretini ilamlı olarak takibe koymanız halinde tespit davası olması nedeniyle hatalı takip yolu seçmeniz nedeniyle şikayete konu edilebilir.

Kararın kesinleşmemiş olması nedeniyle ilamlı veya ilamsız takibe konulması müvekkilin işe başlamaması halinde sizi de etkileyeceğinden ayrıca değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2008/12-451
K. 2008/453
T. 25.6.2008
• İLAMLI İCRA TAKİBİ ( İş Mahkemesince İşe İade ve Tazminata Karar Verilmesi - İlamın Yargılama Giderleri ve Avukatlık Ücreti Dışındaki Kısımlarının Eda Hükmü İçermediği/Tespit Niteliği Takibine Konu Olamayacağı )
• İŞE İADE İLAMLARININ İCRASI ( İlamlı İcra Takibine Konu Olamayacağı - Hükmün İçeriğinin Aynen İnfaz Edileceği/Sınırlı Yetkili İcra Mahkemesince İlamın İnfaz Edilecek Kısmının Yorum Yolu İle Belirlenemeyeceği )
• İŞ MAHKEMESİNCE İŞE İADE KARARI VERİLMESİ ( İlamın Yargılama Giderleri ve Avukatlık Ücreti Dışındaki Kısımlarının Eda Hükmü İçermediği/Tespit Niteliğinde Olduğu - İlamlı İcra Takibine Konu Olamayacağı )
2004/m. 30, 32
4857/m. 21
ÖZET : İş Mahkemesince, "alacaklının işe iadesine, işe başlatılmaması halinde 4 aylık tazminat tutarı ile 4 aya kadar ücret ve haklarının iadesine" karar verilmiştir.

Takip dayanağı olan bu ilamın yargılama giderleri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlarının eda hükmünü içermediği anlaşılmaktadır. İlam bu hali ile tespit niteliğinde olduğundan ilamlı icra takibine konu olamaz.

DAVA : Taraflar arasındaki "Şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Üsküdar l.İcra Hukuk Mahkemesince şikayetin reddine dair verilen 17.09.2007 gün ve 2007/700 E- 2007/682 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 24.12.2007 gün ve 2007/21721 E.2007/23966 K. sayılı ilamı ile;

( ... Bakırköy 4. İş Mahkemesinin 30.6.2006 tarihli kararında, "alacaklının işe iadesine, işe başlatılmaması halinde 4 aylık tazminat tutarı ile 4 aya kadar ücret ve haklarının iadesine" karar verilmiştir.

Takip dayanağı olan bu ilamın yargılama giderleri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımlarının eda hükmünü içermediği anlaşılmaktadır. İlam bu hali ile tespit niteliğinde olduğundan ilamlı icra takibine konu olamaz.

Hukuk Genel Kurulu'nun 8.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. Bu nedenle sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile belirlenemez.

Yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca şikayetin icra emriyle talep edilen ilam vekalet ücreti 400,00 YTL ve yargılama gideri 50,00 YTL, dışında kalan bölümü için kabulü yerine, yazılı gerekçelerle bu kısım içinde reddine karar verilmesi isabetsizdir... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 gün ve E: 1997/12-517 K: 1997/776 sayılı kararında da aynı ilkenin benimsenmiş olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 25.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.

Yargıtay'ın bazı dairelerinin bazı kararları verirken kafasının güzel olduğunu düşünmüyor değilim

Yargıtay'ın kökleşmiş içtihadı "Kararın infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ferileri(vekalet ücreti) de kesinleşmeden icraya konu edilemez. (Mesela taşınmazın aynine ilişkin bir dava)

İşe iade davasında işverene başvuru için kararın kesinleşmesi gerekiyor, açık olarak kararın icra edilebilir hale gelmesi için kesinleşme gerekirken, işe iadenin vekalet ücretinin icrası için kesinleşmeye gerek görmemekte...


İşe iade davasında hükmedilen vekalet ücreti ile yargılama gideri eda hükmü içerdiğinden ilamlı icraya, işe başlatılmaması halinde hükmedilecek tazminat ise tespit hükmünde olup ilamsız icraya konu olabilir.

Alıntı: Yazan olgu Yargıtay'ın kökleşmiş içtihadı "Kararın infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ferileri(vekalet ücreti) de kesinleşmeden icraya konu edilemez. (Mesela taşınmazın aynine ilişkin bir dava) .

Aynen katılıyorum. Birden fazla foruma da benzer şeyler yazmıştım. Hatta "bir şeyin aslı kesinleşmeden istenemiyorsa, ona bağlı olanı da istenemez" diyerek rahmetli Aristo'yu da saygı ile anmıştım.

İşe iade talebi kabul edilen işçi vekili tarafından müvekkil aleyhine işe başlatmama tazminatı için ilamsız; boşta geçen süre ücreti, yargılama giderleri, vekalet ücreti için ise ilamlı takip başlatılmıştı. Müvekkil, icra ve ödeme emrinde bildirilen parayı dosyaya yatırmasına rağmen şimdi her iki takip için bakiye borç muhtırası tebliğ edilmiş. Tahsil harcı, başvurma harcı, vekalet ücreti için. Merak ettiğim husus, bunların ödeme ve icra emri çıkarılırken hesaplanması gerekmez miydi? Zaman ayıran meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler.