Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

mümeyyiz küçüğün borçlanması

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-01-2011, 17:11   #1
av.ismailcelik

 
Varsayılan mümeyyiz küçüğün borçlanması

müvekkil dershane (açık öğretim kursu) kursa kayıt yaptırırken peşin ödeme yapmayan öğrencilerden hizmet karşılığı miktar kadar senet almaktadır.Bu senetler vadesinde ödenmediğinde tarafımızca icraya geçilmektedir.Yine 2009 yılına ait böyle senetlerden birini 2011 yılında icraya geçtiğimizde borçlu o tarihte ;yani senedin keşide ve vade tarihlerinde 17 yaşında olduğunu ,borç altına giremeyeceğinden bahisle icra tetkik merciinden takibin iptalinin istemiştir.Borçlu gerçekten de o tarihte 17 yaşında ; küçüğün borç altına girmesi için bu borçlanmanın kendi meslek veya sanatı kapsamında olması gerekiyor ; yahut değilse de velisinin icazeti gerekiyor diye biliyorum.Ancak burada icazetin niteliği nedir ? yani yazılı mı olmalıdır ,yahut borçlu senedi imzalarken velisi de hazır mı olmalıdır ? yahut borçlunun velisininin çocuğunun o kursa gittiğini bilmesi veya bilebilecek durumda olması icazet sayılır mı ? görüşlerinizi ve emsal kararlar varsa bekliyorum,şimdiden teşekkürler
Old 20-01-2011, 00:50   #2
Av.Suna SOYDAŞ

 
Varsayılan

reşit olmayan kişinin kendini borç altına sokacak işlemler yapması yasaya aykırı ve geçerli değildir. Senetler veli adına tanzim edilip veli tarafından imzalanması gerekmektedir. Takip bu sebeple iptal edilecektir.
Old 20-01-2011, 12:45   #3
av.ismailcelik

 
Varsayılan

teşekkür ederim ancak benim tartıştığım konu '' icazetin niteliği'' ;diğer yandan senedi veli tanzim edip imzalamış olsa zaten senette borcun sebebi önemli olmadığından ''mümeyyiz küçük'' konusunu tartışmaya gerek olmazdı
Old 20-01-2011, 13:11   #4
av.cemile

 
Varsayılan

icazet yazılı olmalıdır. Velayet hakkı anne ve baba tarafından kullanılır ve veli çocuk adına işlem yapabilir(bu yetki belirli sınırlamalara tabii). Daha doğrusu senedi ya veli imzalayacaktı ki o zaman dediğiniz gibi küçüğün borçlanma ehliyetini hiç tartışmayacaktık, veya çocuğa velayeten anne-babanın imzalaması gerekirdi.
Old 20-01-2011, 13:20   #5
av.ismailcelik

 
Varsayılan

''icazet yazılı olmalıdır '' diye düşünüyorum ben de ama ;şu karar kafamı karıştırdı
Bu çıktı Dominant Mevzuat ve İçtihat programından alınmıştır.

YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU

Tarih : 25.11.1981
Esas No : 1980/11-1968
Karar No : 1981/762


6762 - TÜRK TİCARET KANUNU (TTK) 582

ÖZET
MÜMEYYİZ KÜÇÜKLER ANCAK YASAL TEMSİLCİLERİNİN İZİN VE İCAZETLERİ İLE BONO TANZİM EDEBİLİRLER. BU NEDENLE KANUNİ TEMSİLCİNİN İZNİ OLMADAN TANZİM EDİLMİŞ BİR BONODA, YALNIZCA BİR MİKTAR İÇİN İCAZET VERİLDİĞİ TAKDİRDE, İCAZET VERİLEN KISIM İÇİN BONONUN GEÇERLİLİĞİNE, AŞAN KISIM İÇİN İSE İPTALİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.

DAVA : Taraflar arasındaki "bononun iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda TİRE Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 24.9.1979 gün ve 313-397 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 20.12.1979 gün ve 5859-5811 sayılı ilamı: ( ...Davacı vekili, müvekkilinin neden olduğu bir otomobil kazası nedeniyle otomobilin sahibi olan davalının o tarihte reşit olmayan müvekkilini döverek, cebir ve şiddetle bir bono imzalattırdığını, sonradan bunu lehine 100.000 liralık olarak doldurmak suretiyle tahsile verdiğini ileri sürerek bononun iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı cevabında, davacının otomobil kazası sonucu hasar gidermek amacı ile ve kendi rızası ve babasının icazeti altında dava konusu bononuyu imzalayarak verdiğini suvunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının bono düzenleme gününde reşit olmadığından ve bonoda babasının rızası ve icrazetini gösterir bir kayıt da bulunmadığından, davacının TTK.nun 582. maddesi gereğince bono düzenleme ehliyeti olmadığı görüşü ile bononun iptaline karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

TTK.nun ( Borçlanma Ehliyeti ) kenar başlığını taşıyan 582. madde hükmüne göre, akit ile borçlanmaya ehil olan kimse bono ile borçlanmaya dahi ehildir. Aynı Kanunun 1. maddesi gereğince, bu kanunun ayrılmaz bir cüzü olduğu açıklanan MK. 13. maddesi gereğince, yaşının küçüklüğü yahut akıl hastalığı yahut akıl zayıflığı veya sarhoşluk ve bunlara benzer sebeplerden biri ile makul surette hareket etmek iktidarından mahrum bulunanlar, başka bir deyimle tam ehliyetsiz olanların kanuni mümessilleri tarafından hukuki muamele yapılmadıkça geçersizdir.

Aynı Kanunun 16. maddesi hükmüne göre göre, mümeyyiz küçükler kanuni mümessillerinin izni veya icazetleri altında bizzat kendi tasarrufları ile borçlanmaya ehildirler ve aynı maddenin son fıkrasına göre de haksız fiillerden doğan zararlardan da bizzat sorumludurlar.

Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi, gerek haksız fiil ve gerekse bono tanzim tarihinde, davacı Hidayet Fotin henüz 18 yaşını ikmal etmeyip ( mümeyyiz küçük ) durumunda bulunmaktadır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına göre davacının neden olduğu trafik kazası sonucu, davalının aracında meydana gelen zararın karşılanması amacı ile düzenlendiği çekişmesiz olan 100.000 liralık bononun düzenlenmesi sırasında, davacının velisi olan Nuri Fotin'in hazır bulunmadığı ve başlangıçta buna muvafakatı olmadığı anlaşılıyorsa da, davalı cevap dilekçesindeki savunmasında, sonradan davacının babası Nuri'nin bono düzenlenmesi konusunda icazet verdiğini ileri sürmüş bulunmasına göre, bu konu üzerinde durulmak gerekir. MK. hükümlerine göre mümeyyiz küçüklerin veli veya vasilerinin başlangıçta iznini almadan yaptıkları borçlandırıcı hukuki işlemler sonradan kanuni mümessillerinin verecekleri ( icazet ) ile tamamlanmış olmakta ve bu borçlandırıcı işlem başlangıçtan itibaren hukuki geçerlik kazanmaktadır. Dava dosyasına bağlı ceza dava dosyası kapsamı ile davacı, davacının babası Nuri ve davalı Haşim'in soruşturmanın çeşitli safhasındaki ifadelerine göre, dava konusu bononunun düzenlendiği günün akşamı davacının velisi Nuri'nin durumdan haberdar olduğu ve bilhare araçtaki hasarın iddia edildiği kadar olmadığını tesbit ettikten sonra, davalı Haşimle görüşüp 100.000 liranın hasara tekabül eden 75.000 lirasını ödemeye razı olduğu ve bunun 4.000 lirasını da peşin olarak ödediği anlaşılmaktadır. O halde, davacının velisi Nuri'nin bononun tanzimini öğrendiği ve hasar miktarına göre de bunun 75.000 liralık bölümüne icazet verdiğinin kabulü gerekir. Bu miktardan da 4.000 lirasını davalıya peşin olarak ödendiği de sabit bulunmasına nazaran dava konusu bononun 29.000 liralık bölümünün açıklanan nedenlerle iptali ile bakiye 71.000 liralık bölümü hakkındaki davanın ise reddi gerekirken yazılı şekilde bono üzerinde davacının velisinin muvafakatine ilişkin imzasının bulunmadığından bononun tümünün iptaline karar verilmesi doğru görülmemiştir.. ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda Mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki yazılara, Özel Daire bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına bu nedenle uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı BOZULMASINA, ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığından ikinci görüşmede 25.11.1981 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
Old 20-01-2011, 15:00   #6
hukukcugokhanozkan

 
Varsayılan

Sınırlı ehliyetsizler kendilerini borç altına sokan işlemleri tek başlarına yaparlarsa sözleşme askıda hükümsüz olur.Karşı tarafı bağlar küçüğü bağlamaz.Küçüğün velisi icazet verirse küçüğü de bağlar.Senet üzerindeki icazetin de kanımca velinin imzasıyla olması gerekir,çünkü senete karşı senetle ispat yükümlülüğü vardır.Ayrıca dershanenin senetleri neden çocuklarla yaptığını anlayamadım.Kanımca alacak davası açılması gerekir.Burda da iş yemine kadar gider.
Old 20-01-2011, 15:33   #7
av.cemile

 
Varsayılan

Yukarıdaki cevabı verirken şunu da ilave edecektim son anda ne gerek var dedim vazgeçtim: "Veli borcu kabul edip(tamamını veya bir kısmını), gelip size ödeme yaparsa ne ala, bunun dışında icazeti ispat etmeniz zor"diyecektim.

Hala aynı düşüncedeyim. Yukarıdaki kararda yazılı icazet olmasa da borcun bir kısmını kabul ettiğine dair hem soruşturma safhasında beyanı var dosyada, hem de tespit yaptırmış ve bir kısmını da ödemiş, yani icazet ispat edilebilmiş.

Siz nasıl icazeti ispat etmeyi düşünüyorsunuz? Bu konuda bir beyan, veli tarafından yapılan kısmi bir ödeme vs. var mı? Karar incelendiğinde tanıkla ispat edilecek bir vakıa olmadığını sanıyorum.

Karardan alıntı:
...davacı, davacının babası Nuri ve davalı Haşim'in soruşturmanın çeşitli safhasındaki ifadelerine göre, dava konusu bononunun düzenlendiği günün akşamı davacının velisi Nuri'nin durumdan haberdar olduğu ve bilhare araçtaki hasarın iddia edildiği kadar olmadığını tesbit ettikten sonra, davalı Haşimle görüşüp 100.000 liranın hasara tekabül eden 75.000 lirasını ödemeye razı olduğu ve bunun 4.000 lirasını da peşin olarak ödediği anlaşılmaktadır...."
Old 20-01-2011, 16:10   #8
av.ismailcelik

 
Varsayılan

veli tarafından yapılan kısmi bir ödeme var,takibe geçerken de belirtmiştik kısmi ödemeyi zaten.Ancak ben de eksik anlatmışım birazcık ;dosyayı inceledim de yeniden ,getirdikleri son senetleri(bu senet de dahil) dershane(şirket yetkilisi) başka bir şahsa ciro edip ,şahıs adına icraya koymuştuk.Bu durumda dershane(şirket) ciranta oluyor ;bu durumda cirantayı ait defiyi ileri sürebilir miyim ?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Küçüğün açacağı babalık davası bsdbsdbsd97 Meslektaşların Soruları 9 29-09-2012 13:40
mümeyyiz küçüğün avukata vekalet vermesi-vekalet ücreti Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 6 12-06-2009 16:12
mümeyyiz küçüğün vekil tayin etmesi- evlenme izni-aile için tedbir kararı Aybüke Kağan Meslektaşların Soruları 2 25-06-2008 08:49
Küçüğün Dava Hakkı, Zamanaşımı Avukat Canip Kazan Meslektaşların Soruları 2 27-05-2008 15:48


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06857491 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.