İdarenİn Mahkeme Kararinin Aksİne İŞlem Tesİs Etmesİ

Merhabalar.Müvekkile ait bir arsanın imar planı içine alınması ve ticari alana dönüştürlmesi için başvurumuza belediye meclisi red cevabı verdi.Bu red cevabına karşı iptal davası açtık ve İdare mahkemesi iptal kararı verdi.Kararı belediye temyiz etti. Kararın uygulanması için idareye başvurduk.Belediye, önceki kararı kaldırdı.Ancak bu kez yeni bir karar alarak, imar planı içine alınması talebimizi kabul etti, ticari alana dönüştürme talebini yine red etti.
1) Bu durumda idarenin bu işlemi yeni bir işlem kabul edilip, yeniden iptal davası açmak mı gerekir.
2) Yargı kararının kısmen uygulanıp kısmen uygulanmamasından dolayı idare aleyhine tazminat davası açılabilirmi.
3) Adli yargıda, işisel kusur sebebiyle dava açmak düşünülürse, kararı verenin belediye meclisi olduğu düşünüldüğünde, hasım kim/kimler olmalıdır.
4) Görevi kötüye kullanma suçu oluşurmu.(Anayasanın 138. maddesi ve 2. maddesi göz önüne alındığında)
Cevap veren herkese teşekkürler

İdarenin hertürlü eylem ve işlemine karşı bu yola başvurulabilir dolaysıyle ticari alana dönüştürme talebinin reddi de bir idari işlem olarak görülüp dava açılması taraftarıyım.anayasanın 138. maddesinde Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. değiştiremezden kasıt mahkemenin verdiği karar bir bütündür ve bu kararı değiştirip yeniden bi işlm yapılamayacağı kanaatindeyim.2577 saylı kanunun 28. maddei uyarınca idareye tam yargı davası açılabilceği gibi adli yargıda kamu görevlisine karşıda tazminat davası açılabilinir.5393 sayılı kanunda bulunan düzenlemede,Belediye başkanı, belediye idaresinin başı ve belediye tüzel kişiliğinin temsilcisidir. Belediye başkanı, görevinin devamı süresince siyasî partilerin yönetim ve denetim organlarında görev alamaz; profesyonel spor kulüplerinin başkanlığını yapamaz ve yönetiminde bulunamaz. Başkan, genel olarak belediye teşkilâtının en üst amiri sıfatıyla, belediye teşkilâtını sevk ve idare etmek, belediyenin hak ve menfaatlerini korumakla görevlidir. >>Dolaysıyle tahminimce belediye başkanı aleyhine şahsi taminat davası açılabilir.Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 23.10.2000 tarih ve E. 2000/5861 K. 2000/6973 sayılı kararıyla ''Yürütmenin durdurulması ve katılanın görevine iadesine" ilişkin Danıştay kararını tebliğ gününden itibaren 30 gün içinde yerine getirmeyen genel müdür olan sanığın eylemi lYUY.nın 28/1. maddesine aykırı olması nedeniyle Tck 257 maddesindeki suçu oluşturacağına karar verilmiştir.
Yine Danıştay’ın muhtelif kararları ile yargı kararını uygulamayanlar hakkında cezai takibat yapılması gerektiği yolunda kararlar verilmektedir. (Danıştay 2. Daire 23.5.2000 E:2000/1718 K:2000/2577), (Danıştay 2. Daire 3.12.1999 E:1998/692 K:1999/2774)
Yargı kararını yerine getirmeyen kamu görevlileri 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 257’nci maddesinde yerini bulan “görevi kötüye kullanma” suçunu işlemiş olacaklar ve maddede belirlenen duruma göre değişik cezalarla cezalandırılabileceklerdir.İnşallah bi katkım olur saygılar..

eğerli meslektaşım, katkınız için teşekkürler.İdareye karşı açılacak tam yargı davası ile, mahkeme kararını yerine getrmeyen belediye başkanına karşı açılacak adli yargıdaki dava aynı anda açılabilirmi yoksa ya bir ya ötekimi seçilmeli sizce,bu konuda içtihatlar farklı malumunuz.Saygılar