Amirin Sorumluluğuna Gidilmesi

Merhaba.
İstanbul merkezli işyerimize bağlı faaliyetine devam eden başka şehirlerde kurulu olan birimlerimizde gerçekeleşen bir problem ile karşı karşıyayız.Şehir deışında ilgili birimdeki personel yapılan iş karşılığında elde edilen paranın önemli bir kısmını kendileri adına harcadıklarını kabul ettiler.Yalnız bu kişilerinden sorumlu olup merkezde çalışan amir konumundaki insanların da sorumluluklarına nasıl gidilebilir fikri olan var mı?

Kanun No: 5237
Türk Ceza Kanunu (TCK)

Güveni kötüye kullanma

MADDE 155 - (1) Başkasına ait olup da, (EKLENMİŞ İBARE RGT: 08.07.2005 RG NO: 25869 KANUN NO: 5377/17) muhafaza etmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere zilyetliği kendisine devredilmiş olan mal üzerinde, kendisinin veya başkasının yararına olarak, zilyetliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunan veya bu devir olgusunu inkar eden kişi, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası ile cezalandırılır. (SULH CEZA MAHK.)

(2) Suçun, meslek ve sanat, ticaret veya hizmet ilişkisinin ya da hangi nedenden doğmuş olursa olsun, başkasının mallarını idare etmek yetkisinin gereği olarak tevdi ve teslim edilmiş eşya hakkında işlenmesi halinde, bir yıldan yedi yıla kadar hapis ve üçbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur. (ASLİYE CEZA MAHK.)

Sayın meslektaşım,
Merkezdeki işletmede amir durumunda bulunan ve merkeze bağlı diğer işletmelerdeki kişileri denetlemekle yükümlü olan amirin denetlemekle yükümlü olduğu bu kişilerin yol açtıkları zarardan sorumlu tutulup tutulamayacağını sormaktasınız.Öncelikle şunu belirtmek isterimki amir durumunda olan kişi ile merkez işletme arasındaki ilişki hizmet akdidir.Yani amir durumunda bulunan kişi işçi,merkez işletme ise işveren(işsahibi) konumundadır.İşçinin hizmet akdinden doğan en önemli borçlarından bir tanesi de özen gösterme ve sadakat borcudur.Bildiğiniz gibi özen gösterme borcu,işçinin işi görürken mesleki bilgi,becerisi,kıdemi vs.özellikleri doğrultusunda kendisinden beklenen bütün dikkat ve özeni göstermesi,sadakat borcu ise işi görürken işverene zarar verici her türlü davranıştan kaçınmasıdır.İşçinin işi görürken kendisinden beklenen özen gösterme ve sadakat borcuna aykırı davranması halinde işverenin
bir zararı doğmuşsa işveren haklı nedenle iş akdini derhal feshi edebileceği gibi işçiye karşı uğramış olduğu zararların tazmini içinde dava açabilir.
Olayınızda amir durumunda bulunan kişi, zarara yol açan kişilere karşı işveren vekili konumunda olup zarara yol açan bu kişileri denetlemekle yükümlüdür.Amir durumunda bulunan bu kişi, zarara yol açan kişileri denetlemekle yükümlü olmasına rağmen bu görevini gereği gibi(özen gösterme borcu) yerine getirmemiş,zararın meydana gelmesine veya zararın artmasına neden olmuş ise
(sadakat borcuna aykırılık) işverenin uğradığı bu zarardan dolayı işverene karşı sorumludur.
Burada işverenin zararına yol açan diğer kişiler(haksız fiil veya sözleşmeden doğan kusur sorumluluğuna dayanarak) ile birlikte amire karşı (sözleşmeden doğan kusur sorumluluğuna dayanarak) doğrudan doğruya tazminat davası açarak işverenin zararlarının tazmini yoluna gidebilirsiniz.Saygılarımla Av.Şükrü Söğüt