Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

hedefte sapma durumunda nasıl bir uygulama yapacağız

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-06-2007, 19:20   #1
akarsu

 
Varsayılan hedefte sapma durumunda nasıl bir uygulama yapacağız

merhabalar;Sanık (A), elindeki bıçağı mağdur (B)'ye vurmak amacıyla sallıyor, ancak sanığın elindeki bıçak tarafları ayırmaya çalışan diğer mağdur (C)'ye değiyor ve (C) yaralanıyor.Bu durumda sanığı mağdur (B)'ye karşı sorumlu tutacak mıyız?, sanığı mağdur (C)'ye karşı gerçekleşen eyleminden dolayı hangi maddeden sorumlu tutacağız?
ilgilenecek meslektaşlara şimdiden teşekkür ederim.
Old 21-06-2007, 15:16   #2
Defi-Def

 
Varsayılan

5237 S. TCK dan sonraya ait bir karar bulmadım ama en azından yönlendirebileceği düşüncesi ile aşağıda ilgili bir karar aktardım.
Saygılarımla...


T.C.
YARGITAY
Birinci Ceza Dairesi
Esas No
: 2003/01070
Karar No
: 2003/02946
Tarih
: 02.12.2003

HEDEFTE SAPMA
ÖZET:
Sanığın, alacak-borç ilişkisinden dolayı anlaşmazlık ve husumet içinde bulunduğu müştekinin aracı ile geçmekte olduğunu görünce, aracın arkasından direksiyonda bulunan müştekiyi hedef alarak, saçmaların bir kısmının oto kaportasını delip geçmesinden de anlaşıldığı üzere etkili mesafeden ve öldürmeye elverişli av tüfeği ve mermi ile peş peşe birden ziyade ateş ettiği bir kısım saçmaların da arka camı parçaladığı, bu arada hedefte hata sonucu kastolunan müşteki yerine, oto içinde bulunan mağdurun saçma isabetiyle başından yaralandığı cihetle, olayın sebebi, cereyan şekli ve kullanılan silahın vasfı dikkate alındığında sanığın hareketinin yaşama yönelik olduğunun kabulü ile TCK'nun 52. maddesi delaletiyle 448, 62 ve 59 maddeleri ile tecziyesi gerekir.
Muhlis, Erkan ile Zakir'i av tüfeğiyle yaralamaya tam derecede teşebbüsten ve ayrıca Evren'i de av tüfeğiyle yaralamaktan sanık Ziyaddin'in yapılan yargılaması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin (Bursa Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi) nden verilen 03.12.2002 gün ve 557/225 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi C. Savcısı ile sanık taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdur Evren'in yaralanması ile ilgili suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde takdiri cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık vekilinin 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddelerinin tatbiki gerektiğine, mağdur Erkan'ın yaralanması olayında sübuta, C. Savcısının Erkan dışındaki mağdurlara karşı eyleminden dolayı TCK.nun 448 ve 61. maddeleri ile uygulama yapılması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;


Sanığın, alacak-borç ilişkisinden dolayı anlaşmazlık ve husumet içinde bulunduğu müşteki Zakir'in aracı ile geçmekte olduğunu görünce, aracın arkasından direksiyonda bulunan Zakir'i hedef alarak, saçmaların bir kısmının oto kaportasını delip geçmesinden de anlaşıldığı üzere etkili mesafeden ve öldürmeye elverişli av tüfeği ve mermi ile peş peşe birden ziyade ateş ettiği bir kısım saçmaların da arka camı parçaladığı, bu arada hedefte hata sonucu kastolunan Zakir yerine, oto içinde bulunan mağdur Evren'in saçma isabetiyle başından yaralandığı cihetle, olayın sebebi, cereyan şekli ve kullanılan silahın vasfı dikkate alındığında sanığın hareketinin yaşama yönelik olduğunun kabulü ile TCK.nun 52. maddesi delaletiyle 448, 62 ve 59. maddeleri ile tecziyesi gerekirken, bu oluş karşısında geçerli olmayan bazı düşüncelerle suça yaralama vasfı verilmesi,

Sanığın, kastı ve hedefi bulunmayan kişileri yaralaması halinde ve ancak bu şartla eyleminin sonucundan sorumlu tutulabileceği gözetilmeden olayda yaralanmayan diğer müştekiler Erkan ve Muhlis ile ilgili olarak beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması keza hedefte hata sonucu Evren'in vurulmasından dolayı TCK.nun 52. maddesi uyarınca ceza tertip edileceği nedeniyle Zakir'e yönelik eylemden ayrıca ceza verilemiyeceğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ve C. Savcısı ile sanık vekilinin sair temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA) , 02.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 21-06-2007, 16:07   #3
Av.Aylin ARIKAN

 
Varsayılan

bu kararın faydası olur kanaatindeyim. İyi çalışmalar


T.C. YARGITAY
1.Ceza Dairesi

Esas: 2003/1070
Karar: 2003/2946
Karar Tarihi: 02/12/2003

ÖZET : Sanığın, alacak-borç ilişkisinden dolayı anlaşmazlık ve husumet içinde bulunduğu müştekinin aracı ile geçmekte olduğunu görünce, aracın arkasından direksiyonda bulunan müştekiyi hedef alarak, saçmaların bir kısmının oto kaportasını delip geçmesinden de anlaşıldığı üzere etkili mesafeden ve öldürmeye elverişli av tüfeği ve mermi ile peş peşe birden ziyade ateş ettiği bir kısım saçmaların da arka camı parçaladığı, bu arada hedefte hata sonucu kast olunan müşteki yerine, oto içinde bulunan mağdurun saçma isabetiyle başından yaralandığı cihetle, olayın sebebi, cereyan şekli ve kullanılan silahın vasfı dikkate alındığında sanığın hareketinin yaşama yönelik olduğunun kabulü ile tecziyesi gerekir.

(765 S. K. m. 52, 448, 62, 59)

Dava: Muhlis, Erkan ile Zakir'i av tüfeğiyle yaralamaya tam derecede teşebbüsten ve ayrıca Evren'i de av tüfeğiyle yaralamaktan sanık Ziyaddin'in yapılan yargılaması sonunda: Hükümlülüğüne ilişkin ( Bursa Beşinci Ağır Ceza Mahkemesi )nden verilen 3.12.2002 gün ve 557/225 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Cumhuriyet Savcısı ile sanık taraflarından istenilmiş olduğundan dava dosyası C. Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle; incelendi ve aşağıdaki karar tespit edildi:

Karar: Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın mağdur Evren'in yaralanması ile ilgili suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun, şekilde takdiri cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma sebepleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık vekilinin 647 sayılı Kanunun 4 ve 6. maddelerinin tatbiki gerektiğine, mağdur Erkan'ın yaralanması olayında sübuta, Cumhuriyet Savcısının Erkan dışındaki mağdurlara karşı eyleminden dolayı TCK.nun 448 ve 61. maddeleri ile uygulama yapılması gerektiğine ilişen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

a ) Sanığın, alacak-borç ilişkisinden dolayı anlaşmazlık ve husumet içinde bulunduğu müşteki Zakir'in aracı ile geçmekte olduğunu görünce, aracın arkasından direksiyonda bulunan Zakir'i hedef alarak, saçmaların bir kısmının oto kaportasını delip geçmesinden de anlaşıldığı üzere etkili mesafeden ve öldürmeye elverişli av tüfeği ve mermi ile peş peşe birden ziyade ateş ettiği bir kısım saçmaların da arka camı parçaladığı, bu arada hedefte hata sonucu kastolunan Zakir yerine, oto içinde bulunan mağdur Evren'in saçma isabetiyle başından yaralandığı cihetle, olayın sebebi, cereyan şekli ve kullanılan silahın vasfı dikkate alındığında sanığın hareketinin yaşama yönelik olduğunun kabulü ile TCK.nun 52. maddesi delaletiyle 448, 62 ve 59. maddeleri ile tecziyesi gerekirken, bu oluş karşısında geçerli olmayan bazı düşüncelerle suça yaralama vasfı verilmesi,

b ) Sanığın, kastı ve hedefi bulunmayan kişileri yaralaması halinde ve ancak bu şartla eyleminin sonucundan sorumlu tutulabileceği gözetilmeden olayda yaralanmayan diğer müştekiler Erkan ve Muhlis ile ilgili olarak beraatı yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması keza hedefte hata sonucu Evren'in vurulmasından dolayı TCK.nun 52. maddesi uyarınca ceza tertip edileceği nedeniyle;

Sonuç: Zakir'e yönelik eylemden ayrıca ceza verilemeyeceğinin gözetilmemesi kanuna aykırı ve Cumhuriyet Savcısı ile sanık vekilinin sair temyiz itirazları bu itibarla yerinde bulunduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ( BOZULMASINA ), 2.12.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 21-06-2007, 16:44   #4
Av.Demet

 
Varsayılan

Hukuki sorunuzda TEK NETİCELİ YANILMA yani şahısta yanılma mevcuttur.
Tek neticeli yanılma halinde esaslı olmayan bir hata vardır. Böyle bir hata KUSURLULUĞU ORTADAN KALDIRMAZ.Bu durumda fail, GERÇEKLEŞEN DEĞİL; GERÇEKLEŞTİRMEK İSTEDİĞİ NETİCEDEN DOLAYI SORUMLU TUTULACAKTIR.
Bu halde fail suç işlemek kastı ile hareket etmekte ancak irade edilen netice dışında bir neticenin gerçekleşmesine neden olmaktadır. Olayınızda da tek neticeli hatada gerçekleşen netice ile irade edilen netice aynı hukuki niteliğe sahiptir, diye düşünüyorum...Bu durumda 765s.Kanunda yer alan 52.madde uygulama alanı bulacaktır.Yeni TCK'nda buna izin veren bir hüküm bulunmadığı gibi, bu hususun uygulanmasını engelleyici bir düzenleme de yer almamaktadır.
İlgili maddenin yeni TCK'nda yer alan karşılığı md. 30 hükmünde bulunmaktadır.
(fikri içtima)

İlgili kanun hükmünde belirtildiği üzere; "Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla TAKSİRLİ SORUMLULUK hali saklıdır.Bir suçun daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli halleri gerçekleştiği hususunda hataya düşen kimse, bu hatasından yararlanır. Ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan nedenlere ait koşulların gerçekleştiği hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kimse, bu hatasından yararlanır.İşlediği fiilin haksızlık olduğu hususunda kaçınılmaz bir hataya düşen kimse cezalandırılamaz. "


"Sanığın, araya giren mağduru, kavga sırasında çektiği bıçağı diğer sanığı yaralamak için sallarken mi yaraladığı, yoksa sanığın bıçağı sallamadan elinde tutarken mağdurun bıçağı eliyle tutarak mı yaralandığı, açık bir şekilde tespit edilerek sonucuna göre olayın bıçak salladığı sırada araya giren mağdurun yaralanması şeklinde geliştiğinin anlaşılması halinde, TCK. 52. maddesi nazara alınarak, bıçakla MÜESSİR FİİL SUÇUNDAN, sanığın çektiği bıçağı mağdurun eliyle tutarak yaralandığının anlaşılması durumunda ise, kavgada korkutmak amacıyla bıçak çekmek suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi gerekir.(Yargıtay 2. CD. E: 2001/22501 K: 2002/9745 27.05.2002)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
tapusuz gayrımenkullerin haczini nasıl yapacağız? akarsu Meslektaşların Soruları 4 31-05-2007 23:40
ikrah nedir nasıl uygulama alanı bulur prag Meslektaşların Soruları 2 25-01-2007 17:39
Bosanma Davasının Reddi Durumunda Gecimin Nasıl Saglanacagı Betul Aile Hukuku Çalışma Grubu 3 15-02-2002 00:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04162693 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.