Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kaçak elektrik bedeli iadesi /tacir/görevli mahkeme

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-10-2014, 14:09   #31
avoev

 
Varsayılan

8 gün içinde itiraz etmesinin beklenemeyeceğini düşünüyorum çünkü kayıp kaçak tutarı faturalarda uzun süre hiç gösterilmedi ve şimdi de gösterilmiyor, görmediği bir içeriğe itiraz etmesi beklenemez. Diğer yandan fatura konusu hizmet görüldüğünden bu yönde bir itiraza gerek yok, kalemler ile ilgili iddialar da her zaman ileri sürülebilir diye düşünüyorum. Ben de sebepsiz zenginleşme oldğunu düşünüyorum, emsal kararlar da bu yönde.
Old 01-11-2014, 11:55   #32
Av. Mustafa Karataş

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım,
Faturalara yansıtılan kesintiler hangi tarihten itibaren yapılmaya başlanıyor? Yanlış biliyorsam düzeltin ama EPDK'nın aldığı karara istinaden 01.04.2011 tarihinden itibaren bu kesintiler yapılıyor. Bu konuda net bir bilgiye ulaşmış iseniz cevaplarınızı bekliyorum.
Old 17-11-2014, 13:30   #34
Av.Pınar Barış

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım sorunuzun cevabını gördüğüm kadarıyla zaten almışsınız ancak yine de ben de yanıtlamak isterim.

İlgili hususta her iki tarafın da tacir olması sebebiyle açılacak davanın Ticaret Mahkemeleri'nde görülmesi gerektiği kanaatindeyim.

Benzer bir dava tarafımdan da açılmış idi geçtiğimiz yıllarda. Ben müvekkile öncelikle faturaları ödemesini önermiştim. İlgili faturaların ödenmesinin ardından istirdat davası açtık ve ödemeyi icra tehdidi altında yaptığımızı ve fatura edilen tutarların haksız olduğunu savunmalarımızda kullandık. En önemlisi ise elektrik firmasının neredeyse tekel olması ve sayaçlar ile kaçak kullanım tutarlarının tespit edilebilirliğine değinmiştim.

Kaçak kullanımın tutanak ile tespit edildiğinden cihetle fatura edildiği iddasına rağmen dosyamıza MU-TA tutanağı davalı elektrik firmasınca sunulamamıştı. Ben devamında ise savunmalarımı belirttiğim gibi öncelikle tesisatta kurulu sayacın hangi nedenlerle söküldüğü ve incelemeye götürüldüğünü belirleyen MU-TA tutanağı ve davalı elektrik firmasınca ilgili tutanak öncesi ve sonrası döneme ait yeterli tüketim endekslerini gösterir evrakın dosyaya sunulamadığı üzerinden yaptım.
Çünkü bilindiği üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun 29.12.2005 Tarih Karar No. 622 Sayılı Kurul Kararının 1. maddesinin c fıkrası tüketim miktarı hesaplama başlığını içermekte olup Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. Maddesinde kaçak elektrik enerjisi tüketiminin hesaplama şekli dört farklı şekilde düzenlenmiştir. Birinci madde Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği'nin 13. Maddesinin a bendi çerçevesindeki tespitlerde, tüketim miktarı hesaplamasında, tüm müşteriler için öncelikle ihtilafsız dönemdeki tüketimin doğru olarak kaydetmiş olunmasına ve sayaç değerlerinin bulunup bulunamamasına göre ayrıma gidilmiştir. Maddenin devamında ise hangi dönemin ihtilafsız olduğu açıklanmıştır.

Dolayısıyla eksik tüketim bedeline ilişkin hesaplamanın ne şekilde yapıldığı davamızın sonucu için önem arz etmiş idi biz hesaplamanın a bendine değil 1. maddenin b bendine göre yapıldığını tespit ederek savunmalarımıza işbu hususu ekledik. Ayrıca müvekkilin tüketim miktarını etkileyecek olağanüstü bir tüketim farklılığının olmadığını da izah ederek tahakkuk ettirilen bedelin tamamının hatalı ve haksız olduğunu ileri sürerek davayı kazandım.

Böyle sürekli karşılaşılabilecek olası bir hukuki olayı foruma taşıdığınız için öncelikle size, ardından konu hakkında bilgi ve tecrübelerini paylaşayan tüm meslektaşlarımıza da emekleri için ayrıca teşekkür ederim.
Old 20-01-2015, 16:53   #35
Av.Pınar Barış

 
Varsayılan

Herkese Merhaba,

Bazı meslektaşlardan kayıp kaçak bedellerin iadesi hususunda yardım talepli mesajlar almaktayım. İlgili mesajlarda kayıp kaçak bedelinin iadesi için dava açtığımı ve kazandığımı belirttiğim ifade edilmekte.
Öncelikle önemle belirtmek isterim ki, şuan altında konuşmakta olduğumuz konu kaçak elektrik tüketim bedelinin iadesidir. Ve kazandığımı belirttiğim dava da buna ilişkin, kaçak elektrik bedellerinin tahakkuk ettirilmesi ve icra tehdidi altında ödenen bedellerin istirdat davası ile geri alımına ilişkindir. Yanıtlarımda sözüne ettiğim MU-TA tutanağı dahi ilgili hususun kayıp bedellere ilişkin olmadığının anlaşılmasında yardımcı olmalı.

Kayıp kaçak bedellerin iadesi hususunda ise mesajlara genel anlamda yanıt vermem gerekir ise; öncelikle idareye geriye dönük 10 yıllık fatura bileşenlerini talep ettiğiniz ihtar çekmenizi ve ardından açacağınız davada ihtarınız ile birlikte yargıtay 3. H.D. ve Yargıtay HGK. kararlarını kullanmanızı tavsiye ederim.
Son gelişmeler ile EPDK'ya yetki verilmesi gündemdedir, bunu da belirtmek isterim. Henüz bir gelişme yok ise de duyumlar son bir yıla ilişkin bedellerin iadesinin talep edileceği ancak geriye dönük 10 yıl için EPDK'ya yetki verileceği yönünde çalışmaların mevcut olduğu yönündedir, bilgilerinize.

İyi çalışmalar dilerim,
Saygılarımla,
Av. Pınar Topal
Old 21-01-2015, 11:59   #36
Yeminli Mütercim

 
Varsayılan

Gruba merhaba;
Geçen seneki son duruma göre Yargıtay bu Ocak 2015'te konuyla alakalı nihai bir karar verecekti..

Haberim olmadı: bu esas veya istinad teşkil edecek karardan haberi olan var mı?

Cevaba teşekküren
Yeminli Tercüman
SERDAR MERMEY
Old 21-01-2015, 12:04   #37
erkol68

 
Varsayılan

Her ne kadar EPDK ya yetki verilse bile şu an açılan davaları etkilemeyeceği düşüncesindeyim. Ancak davaları ıslah yapamayız. Saygılarımla...
Old 22-05-2015, 08:08   #38
txyz

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım, çok sayıda taşınmaza sahip olan tacir müvekkilin bütün abonelikleri Trakya dahilinde aynı şirketle yapılmış buna karşı şirketin merkezinin bulunduğu Tekirdağ'da dava açabilir miyiz. Abonelik bazında veya ifa yeri dolayısıyla ilçe bazında dava açarsak avukat olarak altından kalkamayacağımız bir yük altına gireceğiz,davaların duruşmalarına yetişmemiz mümkün değil. Biz bütün faturalara ilişkin tek bir dava açarsak karşı tarafça öne sürülebilecek herhangi bir itiraz olabilir mi ?

Bir başka husus ise bu davayı belirsiz alacak veya kısmi dava şeklinde açmamız mümkün müdür ? HMK 109/2'nin kaldırılması bir fark getiriyor mu, bildiğim kadarıyla kısmi dava için alacağın tamamının tartışmasız olması lazım, belirsiz alacak için de basit bir hesaplamayla alacağın tespit edilebilir olmaması lazım. Faturaların bir kısmında kayıp kaçak bedellerinin açıkça gösterilmesi bir kısmında ise fatura bedeline eklenmesi nedeniyle belirsiz alacak davası açılıp açılamayacağı konusunda tereddüte düştüm. Faturaların üzerinde açıkça gösterilenleri dava dilekçesiyle talep etmek mi gerekir. Davanın yanlış açılması veya reddedilmesi durumunda hesaplanacak vekalet ücretinin yüksek olması sıkıntı yaratabilir. Bu nedenle tutarı düşük göstererek ıslah yoluyla dava değerini artırmayı tercih ediyorum. Bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.
Old 23-05-2015, 09:36   #39
erkol68

 
Mesaj

Davalı şiketinde dava açmanız onların lehinde olan bir durumdur. Ayrıca Davalı şirket vekilleri ile görüşseniz onlarda size aynı şeyi söyleyeceklerdir.Yani Tekirdağ da dava açılmasını isteyeceklerdir. Siz onların ticari adreslerinde dava açmayı kabul ettikten sonra yetkisizlik kararı çıkmaz.

Her bir faturaya ilişkin olarak mı yoksa her aboneliğe ilişkin olarak mı tek dava açılması mı tam anlaşılmadı. Yalnız her ikisinde de bir sıkıntı çıkmıyor. Siz abonelikleri belirterek geçmişe dönük 10 Yıllık kayıp kaçak tutarını talep edersiniz.

Belirsiz alacak davası olarak açılabilir. Yalnız ilk dava açımında dava miktarını temyiz sınırının üzerinde tutunuz. Ne olu ne olmaz

Meslektaşım ocak ayında açmış olduğum dava karara çıktı. Mahkeme tarafında talebimiz doğrultusunda karar verildi. Gerekçeli kararı bekliyorum.

Yardımcı olmamı isteğin bir konu olursa erkol68@hotmail.com mail adresime mail atman yeterli.
Old 14-04-2016, 10:58   #40
iussy

 
Varsayılan

"T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/1945
K. 2015/12047
T. 30.6.2015
• ALACAK DAVASI ( Kayıp Kaçak Bedelinin Faturalara Yansıtılamayacağı - Davacının Ödediği Kayıp Kaçak İletim Dağıtım ve Psh Bedelinin Hesaplanması Amacıyla Bilirkişiden Ek Rapor Alınarak Oluşacak Sonuca Göre Hüküm Kurulması Gerektiği )
• KAYIP KAÇAK BEDELİNİN FATURALARA YANSITILMASI ( Elektrik Piyasası Kanunun Düşük Maliyetli Enerji Temini ve Şeffaf Bir Elektrik Enerjisi Piyasası Oluşturulması İlkelerine Uygun Düşmediği - Kayıp Kaçak Bedelinin Faturalara Yansıtılamayacağı Gözetilerek Sonuca Gidilmesi Gerektiği )
• HUKUK DEVLETİ İLKESİ ( Elektrik Enerjisinin Nakli Esnasında Meydana Gelen Kayıpla Kaçak Kullanılan Elektrik Bedellerinin Abonelerden Tahsili Yoluna Gitmenin Hukuk Devleti ve Adalet Düşünceleriyle Bağdaşmayacağı - Alacak Davası )
• ŞEFFAFLIK VE DÜŞÜK MALİYETLİ ENERJİ TEMİNİ UNSURLARI ( Epdk Tarafından Kanunun Verdiği Genel ve Soyut Yetkiye Dayanarak Çıkarılan Yönetmelik ve Tebliğlerinin Elektrik Piyasası Kanununun Temel Amaçları ve İlkelerinden Şeffaflık ve Düşük Maliyetli Enerji Temini Unsurlarını Taşıdığının Kabulünün Mümkün Olmadığı - Alacak Davası )
4628/m.13/1
ÖZET : Dava, kayıp kaçak bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Dairemizce de benimsenen HGK kararına göre; Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıpla kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmayacağı, öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı, gerekçeleriyle; kayıp kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece; davacının ödediği kayıp kaçak, iletim, dağıtım ve PSH bedelinin hesaplanması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıyla davalı arasında düzenlenen 9.6.2011 tarihli Elektrik Enerji Satış Sözleşmesi gereğince davacının işyerinde kullandığı elektrik faturalarına kayıp-kaçak, PSH bedeli, dağıtım ve iletim bedeli olarak 18.10.2011-15.2.2012 tarihleri arasında hizmet karşılığı olmayan, haksız tahsil edilen bedelin davalıdan tahsiliyle sonraki faturalarda tahsil edilmemesinin tespitini istemiştir.

Davalı vekili cevabında, faturaların EPDK kararlarına uygun olduğunu, davacının tüketici sıfatının bulunmadığını beyan etmiştir.

Mahkemece; lisans sahibi şirket olan davalının, EPDK kararlarına uygun fatura tahakkuk etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasında düzenlenen 9.6.2011 tarihli Elektrik Enerji Satış Sözleşmesi gereğince davacının davalı lisans sahibi şirketten elektrik enerjisi satın aldığı anlaşılmaktadır.

Uyuşmazlık, davalı şirket tarafından tahakkuk edilen elektrik faturalarında kayıp-kaçak, iletim, dağıtım ve perakende satış hizmet bedellerinin ilave edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Elektrik abonelerinden alınmakta olan, kayıp - kaçak bedelinin; elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin, kayıp-kaçak hedefi oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedel olduğu, 20.2.2001 tarihli 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 4/1., 10.5.2006 tarihli 5496 Sayılı Kanunun 6., geçici 9., 14.3.2013 tarihli 6446 Sayılı Kanunun 1/1.,5/4., 17/1., 4., 27., geçici 1., maddeleri ve bu kanunların temel amaçları çerçevesinde çıkarılan yönetmelikler ve kanunun verdiği yetkiye dayanılarak alınan EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde alınmakta olduğu,

Dağıtım bedelinin; dağıtım sistem kullanım fiyatını kapsamakta olup, dağıtım hizmeti sunabilmek için dağıtım sistemine dair yatırım harcamaları, işletme ve bakım giderleri dikkate alınarak hesaplanan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-4. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-ç bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 9., Dağıtım Sistemi Gelirinin Düzenlenmesi Hakkında çıkarılan EPDK tebliğleri gereğince alındığı,

İletim bedelinin; elektrik enerjisinin tüketici sayaçlarına kadar ulaştırılmasında, üreticilerle dağıtım sistemi arasında yer alan iletim sisteminin kullanılmasından kaynaklanan maliyetlerin karşılanması için alındığı, 4628 Sayılı Kanunun 13/1-b-2. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-b bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 8. maddesiyle EPDK kurul kararları ve tebliğlerine göre tüketicilere yansıtıldığı,

Perakende satış hizmeti bedelinin ise; perakende satış hizmeti maliyetini ( söz konusu faaliyete dair düzenlemeye esas net yatırım harcamasının itfa tutarı, faturalama ve tahsilat giderleri, tanıtım ve pazarlama giderleri, müşteri hizmetlerine dair giderler, perakende satış ve hizmete dair diğer işletme giderleri, düzenleme giderleri payı, faaliyet giderleri payı, olağan ve olağan dışı giderler payından faaliyetle ilgili diğer gelirler payı ve olağan dışı gelirler payının düşülmesi suretiyle bulunan esas net işletme gideri ve amortisman itfa süresi farkı vergi tutarını ) yansıtan bedel olduğu, 4628 Sayılı Kanunun 1/1., 13/1-b-5. bendi, 6446 Sayılı Kanunun 17/6-d bendi, Elektrik Piyasası Tarifeler Yönetmeliğinin 4/36. bendi, 5/e bendi ve 10. maddesine göre alındığı,

Kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım, dağıtım ve sayaç okuma bedellerinin, EPDK tarafından çıkarılan kurul kararları ve tebliğleriyle belirlendiği,

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının, Vergi Ödevi Başlıklı 73. maddesinde; "... Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, Vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına dair hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisinin Bakanlar Kuruluna verilebileceği...",

20.1.2001 tarih 4628 Sayılı ve 14.3.2013 tarih 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunlarının; Amaç, Kapsam ve Tanımlar başlıklı 1. maddelerinin 1. fıkralarında; elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulması için rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösteren, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması ve bu piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim yapılmasının sağlanmasının amaçlandığı,

İlgili mevzuatta amaçlanan hususun; 1 kw elektrik enerjisinin kullanıcılara ulaşıncaya kadarki maliyet ve kar payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna sınırsız bir fiyatlandırma ve tarife unsuru belirleme yetkisi ve görevi verilmediği,

Elektrik dağıtım şirketlerinin EPDK kurul kararları ve tebliğleri çerçevesinde, elektrik kullanan abonelerin faturalarına yansıtarak aldıkları, kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin elektrik enerjisi kullananlara ( sanayi, ticari ve mesken abonelerine ) aktif tüketim bedeli dışında ek bir mali yük ve külfet getirdiğini, oysaki; Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 73. maddesi gereğince; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, nitekim elektrik faturalarına yansıtılan %2 TRT payının da kanunla getirildiği ve kanunun verdiği açık ve şeffaf yetkiye dayanarak tahsil edilmekte olduğu, Elektrik Piyasası Kanunun temel amaçları çerçevesinde getirilen ve EPDK kurul kararları ve tebliğleri gereğince alınan; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerinin; vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulacağı, değiştirileceği veya kaldırılacağı, ayrıca Elektrik Piyasası Kanunun düşük maliyetli enerji temini ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasası oluşturulması ilkelerine uygun düşmediği,

Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak, perakende satış hizmeti, iletim sistemi kullanım, dağıtım ve sayaç okuma bedellerini, dağıtım şirketlerinin, elektrik abonelerin faturalarına yansıtılamayacağına karar verilmiştir.

Ayrıca; kayıp-kaçak bedeli hakkında verilen ve Dairece de benimsenen HGK'nun 21.5.2014 tarihli ve 2013/7-2454 Esas, 2014/679 Karar sayılı kararında da; elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıpla kaçak kullanılan elektrik bedellerinin abonelerden tahsili yoluna gitmenin, hukuk devleti ve adalet düşünceleriyle bağdaşmayacağı, öte yandan, nihai tüketici olan abonenin; kayıp-kaçak bedeli gibi dağıtım şirketi tarafından faturalara yansıtılan; dağıtım bedeli, perakende satış hizmeti bedeli ve iletim bedelinin hangi miktarda olduğunu apaçık denetleyebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, eş söyleyişle şeffaf bir hukuk devletinin vazgeçilmez unsurları olduğu, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunca kanunun verdiği genel ve soyut yetkiye dayanarak çıkarılan yönetmelik, kurul kararları ve tebliğlerinin de, Elektrik Piyasası Kanununun temel amaçları ve ilkelerinden olan, şeffaflık ve düşük maliyetli enerji temini unsurlarını taşıdığının kabulünün mümkün olmadığı,

Gerekçeleriyle; kayıp-kaçak bedelinin faturalara yansıtılamayacağına karar verilmiştir.

Bu durumda, mahkemece; davacının ödediği kayıp-kaçak, iletim, dağıtım ve PSH bedelinin hesaplanması amacıyla bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu sebeplerle yerinde olduğundan kabulüyle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istenmesi halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kaçak elektrik kullanım bedelinin iadesi avsezgin Meslektaşların Soruları 16 03-03-2015 22:47
Elektrik aboneliği ile kaçak elektrik kullanımı görevli mahkeme?? Şükran Sultan Meslektaşların Soruları 3 16-05-2012 10:38
Kaçak elektrik kullanım bedelinin iadesi haksun Meslektaşların Soruları 4 29-03-2012 11:24
Tüketici Hakem Heyeti-Kaçak Elektrik Kullanım Bedeli Kemosabe Meslektaşların Soruları 2 29-03-2012 11:14
kaçak elektrik-beraat-mirasçıların bedeli talepleri. av.eduss Meslektaşların Soruları 1 25-10-2011 15:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06564689 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.