Yeni Maliğin İhtiyacı Sebebiyle Tahliye Davasında Hakimin Davacının Ailesinin TAKBİS Sorgusunu Yapması

Merhabalar meslektaşlarım,
Yeni maliğin ihtiyacı nedeniyle tahliye davasında; davacı müvekkil reşit, bekar, kendisi de kiracı ve tek taşınmazı da satın aldığı evken ve bu husus her koşulda ispatlanmışken; hakim bu defa da reşit olan müvekkilin anne babasının takbis sorgulamasını yaptı ve anne babasının üzerine çıkan evlere ilişkin kira sözleşmesi vb. sunmamızı aksi takdirde davayı reddedeceğini ima etti.

Bildiğim kadarıyla reşit olan kimse ailesiyle yaşamaya zorlanamaz. Buna ilişkin birçok karar var. Ancak hiçbir kararda, hakimin davacının annesi ile babasının malvarlığı sorgulamasını yaptığına rastlamadım. Ancak zannederim ki müvekkil, ailesinin mülkiyetinde olan evde de yaşamaya zorlanamaz.

Bu hususta düşüncelerinizi merak ediyorum.

Şimdiden teşekkürler.

Sizin de belirttiğiniz gibi reşit olan kimse anne babasıyla yaşamaya zorlanamayacağı gibi, anne babasının konutunun olması da onun ihtiyaçtan tahliye davasında bir kriter değildir.

Dolayısıyla sadece bu sebepten davanın reddi bence doğru olmayacak ve muhtemelen istinafta da bozulacaktır.

Ancak şunu da hatırda tutmak lazım: İhtiyaçtan tahliye davasında "ihtiyacın samimi olması" gerekir ve "samimiyet"in yorumu da oldukça görecelidir. Dolayısıyla davanızdaki tüm deliller ve karşı tarafın delilleri vs. birlikte değerlendirildiğinde, Hakimin bu konuyu da samimiyetin değerlendirilmesindeki kriterlerden biri olarak dikkate alması da olası.

Çok teşekkürler meslektaşım. Esasında hakim, davamızı ispatladığımızın farkında olarak böyle bir sorguya kalkıştı. Uygulamada hiç olmayan bir takbis sorgusu yaptı, zorlama bir şekilde dava lüzumsuz yere uzuyor.

Bildiğiniz üzere, müvekkilin kirada olması karinedir. Bu halde ihtiyacın samimi olduğunun ispatı için başka bir hususu ispata da ihtiyaç kalmaz. Hatta tanık dinletmeye bile lüzum yoktur. Karşı tarafın hiçbir delili yok, tanıkların da beyanları lehe iken davayı buraya kaydırmak çok adil görünmüyor.

Bana kalırsa, müvekkilimin annesi ve babası oğluna konut tahsis etmek zorunda değil, istediği gibi kullanabilirler konutlarını mülkiyet hakkı gereği. Aynı şekilde müvekkil de babasından konut tahsisi talep etmek zorunda değil. Burada, ailesel ilişkilerin de ispat edilmesi gerekliliği yaratılması bana göre son derece yanlış bir yargılama usulü.

Diğer yandan, ben müvekkilin ailesinin evlerinin de kullanımda olduğunu bir şekilde ispatlayacağım. Ancak objektif bakmayıp ret odaklı gidildiği için yine de sonucundan emin olmak mümkün görünmüyor.

Dediğiniz gibi normal şartlarda sırf bu sebepten ret gelse dahi istinaf bozar. Fakat BAM da artık tahliye davalarında kiracı lehine istinaf sınırı uyguladığından ve teker teker istinaf başvurularını bu sebeple reddettiğinden, başka bir yolumuz da olmayacak.

Müvekkilin anayasal haklarının zedelenmesi sebebiyle anayasa mahkemesine pek tabii ki başvuracağım.

Alıntı: Yazan Admin Sizin de belirttiğiniz gibi reşit olan kimse anne babasıyla yaşamaya zorlanamayacağı gibi, anne babasının konutunun olması da onun ihtiyaçtan tahliye davasında bir kriter değildir. Dolayısıyla sadece bu sebepten davanın reddi bence doğru olmayacak ve muhtemelen istinafta da bozulacaktır. Ancak şunu da hatırda tutmak lazım: İhtiyaçtan tahliye davasında "ihtiyacın samimi olması" gerekir ve "samimiyet"in yorumu da oldukça görecelidir. Dolayısıyla davanızdaki tüm deliller ve karşı tarafın delilleri vs. birlikte değerlendirildiğinde, Hakimin bu konuyu da samimiyetin değerlendirilmesindeki kriterlerden biri olarak dikkate alması da olası.