Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Tanık Dinlenme Usulü

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-01-2010, 17:45   #1
avfatih

 
Varsayılan Tanık Dinlenme Usulü

Tüm meslektaşlara iyi akşamlar. Bir boşanma davamızda tanıklardan birisi dinlendiği sırada diğer tanıkta duruşma salonunda hazır bulunmuş. Tanığı tanımadığımız için dışarıda beklemesi gerektiğini söylemedik. Bu celse duruşma salonunda hazır bulunan tanık dinlenecek. Duruşma sonrasında bazı meslektaşlar, diğer tanıklar dinlendiği esnada salonda hazır bulunan tanığın dinlenmesinin mümkün olmadığını söylediler. Bu hususta bilgilerinizi ve elinizdeki içtihatları paylaşmanızı rica ediyorum.Teşekkürler.
Old 16-01-2010, 01:31   #2
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ E. 2008/1037
T.C.


YARGITAY

1. CEZA DAİRESİ

E. 2008/1037

K. 2008/5485

T. 30.6.2008

• TANIKLARIN TALİMATLA İFADELERİNİN ALINMASI ( Ayrı Ayrı ve Sonraki Tanıklar Yanlarında Bulunmaksızın Dinlenmeleri Yerine Her İki Tanığın Birlikte İfadelerinin Alınmasının İsabetsiz Olduğu )

• İKİ TANIĞIN İFADELERİNİN BİRLİKTE ALINAMAYACAĞI ( Tanıkların Talimatla İfadelerinin Alındığı Oturumda Ayrı Ayrı ve Sonraki Tanıklar Yanlarında Bulunmaksızın Dinlenmeleri Gerektiği )

• KASTEN ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS ( Sanıklar Hakkında Kamu Davası Açıldığı Halde Ek Savunma Hakları Verilmeden Tehdit Suçlarından Hüküm Kurulmasının İsabetsizliği )

• EK SAVUNMA HAKKI ( İddianame ile Sanıklar Hakkında Öldürmeye Teşebbüs Suçundan Kamu Davası Açıldığı Halde Ek Savunma Hakları Verilmeden Tehdit Suçlarından Hüküm Kurulmasının İsabetsizliği )

5271/m.52/1,226

ÖZET : 1- Beyanları hükme dayanak yapılan tanıkların talimatla ifadelerinin alındığı oturumda CMK'nun 52/1. maddesine aykırı olarak, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanlarında bulunmaksızın dinlenmeleri yerine her iki tanığın birlikte ifadelerinin alınması,
2- İddianame ile sanıklar haklarında öldürmeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı halde ek savunma hakları verilmeden tehdit suçlarından hüküm kurulmak suretiyle CMK.nun 226. maddesine aykırı davranılması, bozmayı gerektirmiştir.
DAVA : Murat Aslan'ı kasten öldürmekten, Hüseyin Kuş'u kasten öldürmeye tam derecede teşebbüsten, Yalçın Odabaş'ı da yaralamaktan ve izinsiz silah taşımaktan sanık Adem Akkaya, işbu suça katılmaktan sanıklar Emrah Ekici, Celil Yüksel, Serkan Işık, Erdal Koç ile Murat Tercanlı, Celil Yüksel'i yaralamaktan sanık Hüseyin Kuş'un yapılan yargılanmaları sonunda: Hükümlülüklerine, Murat'ın beraetine ilişkin ( SAMSUN ) İkinci Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 05.02.2007 gün ve 190/15 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar müdafii ile müdahiller vekili taraflarından istenilmiş, sanıklar Adem, Erdal ile Emrah duruşma da talep etmiş ve hüküm kısmen resen de temyize tabi bulunmuş olduğundan dava dosyası C.Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize gönderilmekle, sanıklar Adem, Erdal ile Emrah hakkında duruşmalı, diğer sanıklar ile müdahillerin temyizleri veçhile incelendi ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR : 1- Sanık Hüseyin Kuş hakkında mağdur Celil'i yaralamak suçundan tayin olunan para cezası tür ve niteliği itibariyle kesin nitelikte olduğundan müdahil sanık Hüseyin Kuş müdafiinin bu suça yönelen temyiz başvurusunun CMUK.nun 305 ve 317. maddeleri uyarınca reddine karar verildi.
2- Sanık Murat'ın anne adının Necla yerine Mecla olarak yazılması mahallince düzeltilmesi olanaklı yazım hatası olarak kabul edilmiştir.
3- Sanıklar Serkan Işık, Celil Yüksel, Erdal Koç, Emrah Ekici, Adem Akkaya ve Murat Tercanlı hakkında kurulan hükümlerle ilgili incelemede;
A- Beyanları hükme dayanak yapılan tanıklar Gül Aydın ve Deniz Göksu'nun talimatla ifadelerinin alındığı 06.01.2007 günlü oturumda CMK.nun 52/1. maddesine aykırı olarak, ayrı ayrı ve sonraki tanıklar yanlarında bulunmaksızın dinlenmeleri yerine her iki tanığın birlikte ifadelerinin alınması,
B- İddianame ile sanıklar Adem, Emrah ve Erdal haklarında Hüseyin'i öldürmeye teşebbüs suçundan kamu davası açıldığı halde ek savunma hakları verilmeden tehdit suçlarından hüküm kurulmak suretiyle CMK.nun 226. maddesine aykırı davranılması,
SONUÇ : Usule aykırı ve sanıklar Adem, Emrah ve Erdal müdafilerinin duruşmalı incelemede ve dilekçelerinde sanıklar Celil ve Serkan müdafileri ile müdahil Hüseyin Kuş, katılanlar Kemal, Tevfik ve Yalçın vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair cihetleri incelenmeksizin öncelikle bu nedenle kısmen resen de temyize tabi hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi CMUK.nun 321. maddesi uyarınca ( BOZULMASINA ), 30.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.
yarx

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 1978/9978

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 1978/9978

K. 1978/10913

T. 26.12.1978

• TANIKLARIN DİNLENMESİ ( Ayrı Ayrı Dinlenecekleri-Birlikte Dinlenemeyecekleri )

• TANIKLARIN BİRLİKTE DİNLENMESİ ( Usule Aykırı Olması )

• TANIKLARIN AYRI AYRI DİNLENMESİ ( Birlikte Dinlenemeyecekleri )

1086/m.265

ÖZET : Tanıkların birlikte dinlenmesi usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : A. ve B. ile C. aralarındaki men`i müdahale davasının reddine dair Alanya Sulh Hukuk Hakimliği`nden verilen 2.11.1978 gün ve 51/417 sayılı hükmün, süresinde Yargıtay`ca incelenmesi davacılar tarafından istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Tanıkların ayrı ayrı dinleneceği HUMK.nun 265. maddesinde açıklanmıştır. Kanunda öngörülen bu hususun nazara alınmaması ve tanıkların beraberce dinlenmesi usule aykırı ve işbu usule aykırılık sonuca etkili ve temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ve bozma nedenine göre sair yönlerin şimdilik incelenmesine mahal olmadığına 26.12.1978 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ E. 1992/174T.C.

YARGITAY

5. CEZA DAİRESİ

E. 1992/174

K. 1992/465

T. 12.2.1992

• SARKINTILIK ( Telefon Açıp Seni Seviyorum Bu Geceyi Seninle Geçirmek İstiyorum

Beraber Yatacağız Hazırlan Üzerindekileri Çıkar Gibi Sırnaşıkça ve Tevali Eden Sözler Söylemek ) • SIRNAŞIKÇA VE TEVALİ EDEN SÖZLER SÖYLEMEK ( Sarkıntılık )

• TANIK DİNLENMESİ ( Ayrı Ayrı Olması Gereği )

765/m.421/son

1412/m.54

ÖZET : Tanık yoklaması yapıldıktan sonra her tanığın ayrı ayrı ve sonradan dinlenecek tanıklar yanında bulunmaksızın dinlenmeleri gerekir.
Sanığın, müştekinin evine birkaç kez telefon etmek suretiyle; "seni beğeniyorum, seninle evlenmek istiyorum, buluşmak istiyorum, bu geceyi seninle geçirmek istiyorum, beraber yatacağız hazırlan, üzerindekileri çıkar, soyun" şeklinde sözler sarfetmesi sarkıntılık suçunu oluşturur.
DAVA : Gülten'e sözattığı yapılan yargılama sonunda anlaşılan sanık Saadettin'in, TCK.nun 421/ilk, 647 sayılı Kanunun 4. maddeleri gereğince 450.000 lira ağır para cezasıyla mahkumiyetine dair, ( Tercan Sulh Ceza Hakimliği )nden verilen 28.5.1991 gün ve 1990/48 esas, 1991/55 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi O yer C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelendi.
C. Savcısının temyiz dilekçesi içeriği itibariyle söz atma suçu ile sınırlı olanak inceleme yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
KARAR : Tanık yoklaması yapıldıktan sonra, her tanığın ayrı ayrı ve sonradan dinlenecek tanıkların yanında bulunmaksızın dinlenmeleri gerekirken, bir arada dinlenilmiş olmaları sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan kanıtlara, hükmün dayandığı gerekçe ve takdire göre sair itirazların reddine. Ancak:
Sanığın, müştekinin evine birkaç kez telefon etmek suretiyle; "seni beğeniyorum, seninle evlenmek istiyorum, buluşmak istiyorum, bu geceyi seninle geçirmek istiyorum, beraber yatacağız, hazırlan, üzerindekileri çıkar, soyun" şeklinde, sırnaşıkça hal alan ve tevali eden sözler sarfetmesinin sarkıntılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,
SONUÇ : Yasaya aykırı, O yer C. Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün CMUK.nun 321. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), 12.2.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ E. 2005/4250T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/4250

K. 2005/4727

T. 23.6.2005

• TANIK DİNLENMESİ ( Ayrı Ayrı Dinlenmesinin Zorunlu Olduğu/İfadesi Zabıtnameye Yazılıp Huzurunda Okunduktan Sonra Kendisine İmzalattırılacağı - Elatmanın Önlenmesi )

• KEŞİF ( Mahkemenin Keşif Sırasında Tanıkları Birlikte Dinlemesinin Yasaya Aykırı Olduğu/Ayrı Ayrı Dinleneceği - Tapu İptali Tescil )

• ELATMANIN ÖNLENMESİ ( Tapu İptali Tescil - Mahkemenin Keşif Sırasında Tanıkları Birlikte Dinlemesinin Yasaya Aykırı Olduğu/Ayrı Ayrı Dinleneceği )

1086/m. 151,265,272

ÖZET : HUMK'a göre, tanıkların ayrı ayrı dinlenmesi, gerektiğinde hakim tarafından yüzleştirilmesi gerekir. Tanığın ifadesi zabıtnameye yazılıp huzurunda okunduktan sonra kendisine imzalattırılır. Yerel mahkeme ise keşif sırasında tanıkları birlikte dinlemiştir. Açıklanan ilkeler gözetilmeksizin yazılı şekilde tanık beyanlarının alınması usul ve yasaya aykırıdır.
DAVA : Ayşe ve K. Köyü Tüzel Kişiliği ile Adil aralarındaki el atmanın önlenilmesi, tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Karaman Sulh Hukuk Hakimliği'nden verilen 28.03.2005 gün ve 743/328 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı Ayşe vekili, müvekkilinin 140 ada 15 numaralı parselin maliki olduğunu, kadastro sırasında 30 m2'lik yerinin komşu 140 ada 17 parsel numarası içerisinde gösterildiğini açıklayarak bu kısmının tapusunun iptali ile adına tapuya tesciline, davalının müdahalesinin men 'ine karar verilmesini istemiştir.
Birleştirilen davanın davacısı köy tüzel kişiliği de, dava konusu 17 numaralı parselin yaklaşık 30 m2'lik kısmının yol, boşluk gibi köye ait yerler olduğunu, davalının müdahalesinin men 'ine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Adil, taşınmazın babasından kaldığını, her iki davacının davasının reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacıların ayrı ayrı açılıp birleştirilen davalarının reddine karar verilmiştir.
Hüküm, Ayşe ve K. Köyü Tüzel Kişiliği vekili Av. Ş.Y. tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 17 numaralı parselin içerisinde gösterilerek kadastroca davalı adına tespit ve tescil edilen ve fen memuru bilirkişinin krokisinde D harfi ile gösterdiği 58,96 m2 yer üzerinde taraflar arasında ihtilaf bulunmaktadır.
Mahkemece, taraf delilleri toplandıktan sonra her iki dosya üzerinde mahallinde ayrı ayrı yapılan keşiflerde, davacı ve davalı tanıkları dinlenmiştir. Yerel mahkemenin 15.03.2005 tarihinde yaptığı keşifte davacı şahitleri davalı şahitleri birlikte dinlenmişlerdir. Oysa, HUMK'nun 265. maddesine göre; şahitler ayrı ayrı dinlenir; gerektiğinde hakim tarafından yüzleştirilirler. HUMK'nun 272. maddesi de şahidin ifadesinin zabıtnameye yazılıp huzurunda okunduktan sonra altının kendisine imzalattırılacağını düzenlemiştir. Mahkemenin davacı şahitleri Mahmut, İsmail ve Salih'i birlikte dinlemesi yanlış olduğu gibi, yine davalı şahitleri H., Y. ve M'nin de birlikte dinlenmesi, keza mahalli bilirkişi ve tutanak bilirkişilerinin de aynı biçimde dinlenerek beyanlarının zapta geçirilmesi, yukarıda açıklanan usul hükümlerine aykırıdır.
Ayrıca, davacılardan K. Köyü Tüzel Kişiliğinin açtığı davayı 15.03.2005 tarihli keşifte davalı Adil kabul etmiş ve beyanının altını HUMK'nun 151/son maddesi hükümlerine uygun bir biçimde imzalamıştır. Yerel mahkemenin davalı Adil'in kabul beyanını dikkate almayarak davacı K. Köyü Tüzel Kişiliğinin davasını reddetmesi de doğru olmamıştır.
Yine davalı Adil'in 28.03.2005 tarihli celsede, davacı Ayşe'nin evinin önündeki yola da bir diyeceği olmadığını beyan etmiş olması dikkate alınarak bu yerin yapılan keşifte nereye uyduğu bilirkişi fen memuruna açıklatıp, davalı Adil'in HUMK'nun 151/son maddesine göre beyanının zapta geçirilip imzasının alınması gerekir.
Mahkemece yapılacak iş; davacılardan K. Köyü Tüzel Kişiliği tarafından açılan davanın davalı Adil tarafından kabul edilmesini dikkate almak, diğer davacı Ayşe yönünden tarafların bildirdikleri delilleri değerlendirmek, taraf şahitlerini HUMK'nun 258,259. madde hükümleri gereğince davet edip mahallinde HUMK'nun 265. maddesi hükmüne uygun bir biçimde dinlemek, davalı Adil'in Ayşe'nin evi önündeki yolla ilgili kabul beyanı hakkında yeniden ifadesine başvurup söyleyeceklerini zapta geçirip imzasını almak, mahallinde yapılacak keşifte ihtilaflı yeri her iki davacı yönünden ve davalının kabul beyanlarını da dikkate alarak belirlemek ve sonucuna göre bir karar vermek olmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı hükmün HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 11,20 YTL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 23.06.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
Old 16-01-2010, 10:39   #3
RuzgarEzel

 
Varsayılan

HUMK Madde 265 - Şahitler ayrı ayrı dinlenir ve icabında muvacehe olunur.
Old 16-01-2010, 19:08   #4
avfatih

 
Varsayılan

Şunu sormak istiyorum aslında geçen celse diğer tanık dinlenirken duruşma salonunda hazır bulunan ve fakat o celse dinlenmeyen tanığın bu celse tek başına dinlenmesine engel bir durum var mıdır?
Old 16-01-2010, 20:59   #5
avfatih

 
Varsayılan

Kararda tanıkları ayrı ayrı dinlenmesi gerekir diyor. Bizim olayda dinlenecek tanık henüz dinlenmedi. Ancak bir önceki celse başka bir tanık dinlenirken hazır bulundu. Doğrusunu söylemek gerekirse geçen celse dinlenen tanığın beyanları da bizi çok ilgilendirmiyor.

Karardan tanıklar birlikte dinlendi ise beyanlarının geçerli olmayacağını tekrar tek başına dinlenmesi gerektiğini anlıyorum. Yoksa bir daha dinlenemeyeceğini değil. Yanılıyor muyum?
Old 17-01-2010, 00:34   #6
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Şöyle anlamalısınız: Söz konusu kararlar; tanıkların ayrı ayrı dinlenemeyeceklerini, dinlenildikleri takdirde, beyanlarının geçersiz olacağını düzenliyor.
Yani; tanıkların ayrı ayrı dinlenmelerinin amacı birbirlerini duymamaları ve birbirlerinden etkilenerek ifade vermemelerini teminendir. Bir tanık dinlenirken diğer tanık dinlenmemekle beraber o tanığın yanındaysa
-ki sizin olayınızda durum böyledir- yine de bu usule aykırı olacaktır. Çünkü; birlikte dinlenilmelerinde görülen sakınca gerçekleşmiş olacaktır.
Özetle; ha birlikte dinlenmişler, ha biri dinlenirken diğeri yanında bulunmuş ve sonradan dinlenmş farketmez. Durum aynıdır.
Old 17-01-2010, 01:41   #7
avfatih

 
Varsayılan

Eklediğiniz 8.H.D.'si kararında 'Mahkemece yapılacak iş; davacılardan K. K・T・el Kiili tarafndan açılan davanın davalı Adil tarafından kabul edilmesini dikkate almak, diğer davacı Ayşe yönünden tarafların bildirdikleri delilleri değerlendirmek, taraf şahitlerini HUMK'nun 258,259. madde hükümlerileri gereğince davet edip mahallinde HUMK'nun 265. maddesi hükümlerine uygun bir biçimde dinlemek'dir diyor.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
celse arası tanık dinletme usulü melbaska Meslektaşların Soruları 1 23-10-2009 11:01
talimat ile dinlenme-talep olmadan usulsuz dinleme. seyitsonmez Meslektaşların Soruları 1 15-09-2008 19:00
Ceza UsulÜ MÜ Hukuk UsulÜ MÜ? lawyer35 Meslektaşların Soruları 1 26-06-2008 17:38
iş mahkemelerinde tanık dinleme usulü av_dg Meslektaşların Soruları 3 11-02-2008 15:33
Hakimin dinlenme hakkı yok mu? Y£LİZ Hukuk Haberleri 4 22-03-2007 00:53


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06585407 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.